istanbulda kadıköy, izmirde alsancak, ankarada karanfil ve çankaya kokar..
(bkz: peygamber hastalığı), (bkz: temporal lob epilepsisi), (bkz: mitomani), (bkz: bipolar bozukluk)
Vücut tipleri, ektomorfik, mezomorfik,endemorfik olarak üçe ayrılır.
Ektomorf olanlara tanı olarak, sol elin baş ve işaret parmakları ile sağ elin bileği rahat bir şekilde kavranması gerekir.. vücutlarında kolay kolay kas kütlesini kazanıp barındıramazlar. Kollarda ve karında kası barındıramazlar, bacaklarda ve omuzlarda daha çok barındırırlar. Bu yüzden güç ve ağırlık konularında başarısız, koşu ve dayanıklılık konularında oldukça başarılılardır.
Kişiye her işi âlâ görünür
Kuzguna yavrusu ânka görünür.
Diyen, edebi gençlik önderidir.
Ben hala kendisinin yazdığı Fransızca - Türkçe sözlüğün üzerine sözlük tanımadım görmedim.
Değeri bilinmesi gerekir..
Beyin tümöründen vefaat etmiş, Ayrıca mezarı da ayaspasa mezarlığındaki (bugünün Atatürk kültür merkezi tarafları) gümüşsuyu bölümüne defnedilmiş, sonraları sahip çıkılmadığı için yapılan binalarla kaybolup gitmiştir..
Kuzguna yavrusu ânka görünür.
Diyen, edebi gençlik önderidir.
Ben hala kendisinin yazdığı Fransızca - Türkçe sözlüğün üzerine sözlük tanımadım görmedim.
Değeri bilinmesi gerekir..
Beyin tümöründen vefaat etmiş, Ayrıca mezarı da ayaspasa mezarlığındaki (bugünün Atatürk kültür merkezi tarafları) gümüşsuyu bölümüne defnedilmiş, sonraları sahip çıkılmadığı için yapılan binalarla kaybolup gitmiştir..
1 komando taburu arasından(ısparta eğirdir dağ komando okulu 900 kişi) alınan Komando, keskin nişancı atış birincisi brövem vardı askerde. Ayrıca Hususi, Smith wesson revolver, marka tabancam da var, arada poligona gider stres atarım. Elim mi yatkın, o zamanki aldığımız eğitimden dolayı mı böyle bilmiyorum.. Arkadaşlarım genelde poligonda Benimle iddiaya tutuşmazlar.
(bkz: uzun dönem askerlik)
(bkz: uzun dönem askerlik)
merhaba değerli yazar dostlarım.. hepinizi en derin ve içten duygularla selamlarım.. bugün, yaşamda karşımıza aniden çıkan kriz, yaralanma, kaza, hastalık, boğulma durumlarında karşımızdaki kişiye nasıl müdahale etmeliyiz, onu ölüm ile yaşam arasındaki çizgiden nasıl kurtaracağımız hakkında her vatandaşın bilmesi gereken bazı temel bilgileri aktarmaya çalışacağım..
umarım aşağıda belirttiğim hiçbir durumu yaşamazsınız, ancak bunlar hayatın gerçekleridir. bu üzücü gerçeklik bizim başımıza geldiğinde, bu bilgileri bilmezsek ve gerekli zamanda yoksa sevdiklerimizin gözümüzün önünde yok olup gidebilir...
bunları bilelim, ama kader bize bunlarla karşılaştırmasın...
hepinizi seviyorum, haydi başlayalım..
kazalardaki ölümerin %50 si olay anındaki ilk 30 dakika içerisinde olmaktadır. doğru ilk yardım uygulamaları ile bu oran çok çok aşağı çekilebiliriz. ilk yardımın amacı, ilaç tıbbi ekimpan olmaksızın ilaçsız bir şekilde yaşamsal fonksiyonların devamlılığını, durumun daha kötüye gitmesine engel olmaktır...
size, arkadaş, abi, dost ve bir doktor tavsiyesi bırakıyorum.
bir hayatı ölümün ellerinden çekip almanız gerektiğinde 'cesur olun'
ister yaralı, ister doktor olun. unutmayın, ölümü ancak cesaret yenebilir...
bir kazaz yerinde, öncelikle koruma usüllerini uygulamamız gerekir. örneğin arabanın kontağını kapatmamız, gaz veya tüp vanalarını kapatmalıyız. hepatit b,c hıv.aids gibi bulaşıcı hastalıklara karşı eldiven kullanmalıyız. olay yerini görünür bir biçimde işaretlemeliyiz. meraklı kişileri uzaklaştırmalıyız. kesinlikle kaza alanında sigara içmemeliyiz. daha sonra 112 acil ekiplerini aramalı, ve telefonda telaşlı konuşmamalıyız. telaşlı olmak ekibin gelmesini geciktirir. arandığında
kesin yer ve adres, kim, hangi numaradan arıyor, olayın tanımı, hasta ya da yaralı sayısı, durumu, nasıl bir yardım aldıkları açıklamalıyız.
siz de olay esnasında, hastayı/yaralıyı konuşabiliyorsa, endişelerini öncelikle gidermemiz gerekir. hastanın kendi yarasını kesinlikle görmesine engel olmalıyız. ve özellikle yaralıyı yerinden kımıldatmamamız gerekir. yerde sürüklemek, oturur vaziyette bekletmek, ayağa kaldırmak, konuştumak bunlar kesinlikle yanlıştır. yaralıyı 1. kural kımıldatmıyoruz. olayın niteliğine göre gerekli müdahaleyi yapıyoruz.
bir olay anında, hiçbir şey bilmiyorsanız,
bir trafik ve araç kazası ise kontağı kapatıp el frenini çekerek lpg'li aracın tüp vanasını kapatın
Hasta/yaralıyı yerinden oynatmayın
Bilinci kapalı olan hasta/yaralıya ağızdan hiçbir şey
vermeyin
Hasta/yaralıları sıcak tutun
Hasta/yaralının yarasını görmesini engelleyin
Yardım ekibi gelene kadar olay yerinde kalın
Tıbbi yardım isteyin (112).
Kıvılcım oluşturacak ışıklandırma ya da çağrı araçları
kullanmayın/kullanımına izin vermeyin.
1. bölüm Solunum yolları kazalarında müdahele ve durum değerlendirmesi
olay anında öncelikle solunum yollarını kontrol etmemiz gerekir, bunu gerçekleştirebilmek için ise Hasta/yaralının ağız içini kontrol ederek yabancı
cisim varsa işaret parmağınız ile çıkarmamız gerekiyor. ardından ise Bir elinizi hasta/yaralının alnına, diğer elin 2 parmağını çene kemiğinin üzerine koyun, alından bastırılarak başı geriye doğru itip Baş Geri-Çene Yukarı pozisyonuna getirin.
ve bu durumdan sonra - bak dinle hisset - modelini 10 sn kadar uygulayacağız. bak dinle hisset anında gözümüzle solunum olmadığına bakıp, kulağımızı yaralının ağız ve burun kısmına yaklaştırıp solunum olup olmadığını dinleyecek, nefesini ise hissedeceğiz.
bilinç kapalı ancak solunum varsa hastanın-yaralının nabzını değerlendireceğiz. yetişkin ve çocuklarda şah damarından 3 parmak ile 5 saniye, bebeklerde ise kol atardamarından 3 parmak ile 5 saniye şeklinde değerlendireceğiz. eğer solunum ve nabız alıyorsak, hastayı derhal koma pozisyonuna getirmemiz gerekir. [ileride detaylı olarak anlatacağım]
solunum yolu tıkanmaları 2 gruba ayrılır. kısmi tıkanma, tam tıkanma olarak. kısmi tıkanmada kişi Az da olsa, bir miktar hava geçişinin olduğu durumdur, Kişi öksürür, nefes alabilir, konuşabilir. İlk yardım olarak kişiye dokunulmaz ve öksürmeye teşvik edilir
tam tıkanmada ise Hava girişinin tamamen engellendiği durumdur .Kişi nefes alamaz, acı çeker gibi ellerini boynuna götürür, konuşamaz, rengi morarır.
Yetişkin ve Çocuklarda Tam Tıkanmada İlk Yardım
hastanın bilincini kontrol ederek, sırtındaki kürek kemiğine 5-7 defa aralığında vurmamız gerekir.
hastanın ağzından yabancı cismin çıkıp çıkmadığına bakmamız gerekir. eğer yabancı cisim çıkmamış, kısmi tıkanma hala devam ediyorsa, hastaya arkadan sarılarak elimizi yumruk şeklinde yapıp, baş parmak çıkıntısı mide ile göğüs kafesi arasında gelecek şekilde kavrayıp yabancı cisim çıkana kadar 5-7 kez bunu tekrarlamamız gerekir.
bebeklerde ise, Bebek, ilkyardımcının bir kolu üzerine ters olarak yatırılır, Başparmak ve diğer parmakların yardımıyla bebeğin çenesi kavranarak boynundan tutulur ve yüzüstü pozisyonda öne doğru eğilir, 5 kez el bileğinin iç kısmı ile bebeğin kürek kemiklerinin arasına hafifçe vurulur
eğer yabancı cisim hala çıkmadıysa, bebeği bu kez ters yüzü bize bakacak şekilde belinden başı hafif aşağı sarkıtarak kolumuzun üzerine yatırıyoruz. 5 kez iki parmakla göğüs kemiğinin alt kısmından karnın üst kısmına baskı uyguluyoruz. eğer çıkaramıyorsak yine 112 ekiplerini arıyoruz.
2. bölüm havale ve acil yardım
havale, Adalelerin kontrol edilemeyen kasılmalarıdır. Sinir merkezindeki tahriş sonucu beyinde gerçekleşen elektriksel boşalmalardır. havalenin nedenleri arasında, yüksek ateş, Beyinde yaralanma, enfeksiyon, ve sara krizi örnek verilebilir. Ateş nedenli havale, herhangi bir hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38 C°'nin üzerine çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay ve 6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır
havale geçiren kişilere ilk olarak -ılık suyla ıslatlmış- ıslak havlu çarşafa sarmamız gerekir. ateş düşmüyorsa, ılık bir küvete sokulur. ancak bu noktada kişiyi buzlu suyun altına sokmamamız gerekir. ateş düşmüyorsa yine 112 ekipleri aranıp en yakın sağlık kuruluşuna transfer edilmesi sağlanır.
3. bölüm sara krizi nedir, nasıl müdahele edilir
sara nöbeti belirtileri nedir
Hastada var olmayan koku alma, adale kasılması vb. ön haberci denilen belirtiler olur. Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır.• Dudaklarda ve yüzde morarma gözlenir. Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma,
aşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülebilir. Son aşamada hasta uyanır. Şaşkındır. Nerede olduğundan habersiz, uykulu hali vardır.
nasıl müdahele edilir
hastayı öncelikle kesinlikle elini ayağını bağlamıyoruz ve kendi sürecine bırakıyoruz. hastanın kilitlenmiş çenesini açmaya çalışmıyoruz. etrafa ve kendisine zarar vermemesi için güvenlik önlemi almaya çalışıyoruz, kolonya soğan sarımsak vs gibi şeyler kesinlikle koklatmıyoruz. hasta nöbet sırasında kusabilir dikkatlı olunmalıdır. yani genel olarak hastayı kendi süreci ile başbaşa bırakmamız gerekir sara nöbetinde.
4. bölüm bayılma ve koma uygulamaları, acil yardım teknikleri ve önbilgi
Bayılma (Senkop), beyne giden kan akışının azalması sonucu oluşan kısa süreli, yüzeysel ve geçici bilinç kaybıdır.
Bayılma nedenleri: Korku ve aşırı heyecan,Sıcak ve yorgunluk,Kapalı ortam ve kirli hava,Aniden ayağa kalkma, Kan şekerinin düşmesi,Şiddetli enfeksiyonlar olabilir.
Kişi başının döneceğini hissederse: Sırt üstü yatırın; ayaklarını 30 cm. kaldırın (Şok Pozisyonu), Sıkan giysilerini gevşetin, Kendini iyi hissedinceye kadar dinlenmesini sağlayın.
Kişi bayıldı ise;
Etraftaki meraklıları çevreden uzaklaştırın,Hasta/yaralıyı sırt üstü yatırın ve ayaklarını 30 cm yukarı kaldırın.Solunum yolu açıklığını kontrol edin ve koruyun. sıkan giysileri gevşetin.Kusma varsa yan pozisyonda tutun.
Koma nedir
koma, Yutkunma, öksürük gibi reflekslerin ve dıştan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması ya da yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır.
Koma nedenleri;
Düşme ya da şiddetli darbe, kafa travmaları, Zehirlenmeler, Şeker hastalığı, Aşırı alkol ve uyuşturucu kullanımı, Havale vb. ateşli hastalıklar, Karaciğer hastalıkları olabilir.
Koma belirtileri;
Yutkunma, öksürük vb. tepkilerin kaybolması, Sesli ve ağrılı uyarılara cevap vermeme hali İdrar ve dışkı kontrolünün kaybolması.
koma halindeki hastaya ilk yardım
hastayı öncelikle koma pozisyonuna getirmemiz ve ardından 112 ekiplerini aramamız gerekir.
hastaya koma pozisyonu nasıl verilir
1- Hasta/yaralıyı sesli veya omzundan hafif sarsın; uyarı vererek bilincini kontrol edin
2- Sıkan giysilerini gevşetin
3- Ağız içinde yabancı cisim olup olmadığını kontrol edin.
4- Bak, dinle, hisset yöntemi ile solunumunu kontrol edin
5-Şah damarından nabzını kontrol edin.
6- Başı, uzatılan kolun üzerine yan pozisyonda hafif öne eğik konuma getirin.
7- 4. Tıbbi yardım (112) gelinceye kadar bu pozisyonda tutun. ve 3-5 dakika aralıklarla solunumu sürekli kontrol edin.
koma pozisyonu aşağıdaki gibidir. bu adımları uygulayın.
5. bölüm kanama ve kanamalı yara uygulamalarında ilk yardım
Damar bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına (vücut içine ya da dışına) çıkmasına kanama denir. bu kanamalar 3 gruba ayrılır dış kanama, iç kanama, doğal deliklerde meydana gelen kanamadır. Dış Kanamalar: Kanın vücut dışına doğru akması, iç Kanamalar: Kanın vücut içine akması, Doğal Deliklerde Meydana Gelen Kanamalar: Kulak, burun, ağız, anüs (makat) ve üreme organlarından olan kanamalardır.
dış kanamalarda uygulanacak ilk yardım
açık yara üzerine direkt baskı uygulamak gereklidir. kanama elinizdeki bezle durmazsa ikinci üçüncü bezi de üzerine koyarak iyiye bastırın. kanama hala durmazsa yaranın üzerini sıkıca bir iple bağlayarak baskı uygulayın. ve kanayan bölgeyi yukarı doğru kaldırın. eğer kopan uzuv varsa, turnike yöntemini uygulamalısınız.
Burun Kanamasında İlk Yardım
Hastanın başını öne doğru eğin. Mümkünse oturtun. en az 5 dakika Burun kanatlarını sıkıştırarak iki parmağınızla sıkın Kanamanın durmaması halinde hasta ya da yaralıyı
en yakın sağlık kuruluşuna götürün
Kulak Kanamasında İlk Yardım
Kanama hafifse kulağı temiz bir bezle temizleyin. Ciddi ise kulağı tıkamadan gazlı bezle kapatın. Hasta/yaralının hareketsiz olarak, kanayan kulak üzerine yan yatmasını sağlayın. kulak kanaması ciddi bir beyin kanaması habercisi olabilir dikkatli olmalısınız. bunun için hastayı en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna transfer etmeniz gerekir.
6. bölüm yanık tedavisi ilk yardım uygulaması ve yanıklar
1'inci Derece Yanıklar:
Alt deride ve derinin yüzeyinde, kızarıklık, (pembe,
kırmızı arası renk) şeklinde görülen doku hasarı vardır.Ağrı vericidir.Yanık bölgede ödem ve hafif şişlik vardır.Genelde 48 saatlik süreç içinde iyileşir.
2'inci Derece Yanıklar:
Derinin 1. ve 2. tabakasını etkiler.En bariz özelliği deride içi su dolu kabarcıklar (bül)
oluşmasıdır.Derinin kendini yenilemesiyle kendiliğinden iyileşir.Çok ağrılıdır.
3'üncü Derece Yanıklar:
• Derinin tüm tabakaları etkilenir. Kaslar, sinirler, damarlar üzerinde etkilidir.Beyaz kuru yaradan, siyah renge kadar aşamaları
vardır.Ağrısızdır, çünkü bütün sinirler zarar görmüştür.
Isı İle Oluşan Yanıkta İlk Yardım
Kişi hala yanıyorsa panik yapmayın; hareket ediyorsa
koşmasını engelleyin. Hasta/yaralının üzerini battaniye vb. ile kapatın ve
yuvarlanmasını sağlayın. Yaşam bulgularını değerlendirin. En az 20 dakika, soğuk
su altında tutun. Ödem oluşabileceğinden yüzük, bilezik vb.
aksesuarlarını ve giysilerini çıkarın. Deriyi sabunlu su ile dikkatle temizleyin. Su toplayan yerleri patlatmayın. Yanık bölgelere bandaj
uygulamayın.Yanığın üzerini temiz bezle örtün; üzerine hiçbir madde sürmeyin. Hasta/yaralıyı battaniye ile örtün. Yanık geniş ve sağlık kurumu uzaksa, kusma yoksa,
bilinci açıksa hasta/yaralıya ağızdan sıvı vererek sıvı
kaybını engelleyin (1 lt. su + 1 çay kaşığı karbonat +1 çay kaşığı tuz). Tıbbi yardım isteyin
Kimyasal Yanıklarda İlk Yardım
Deriyle temas eden kimyasal maddenin deriyle
temasını en kısa sürede kesin. Giysileri çıkarın. Yanık bölgeyi bol, tazyiksiz suyla, en az 20-25 dk. yumuşakça yıkayın. Daha sonra hasta/yaralıyı battaniye vb. ile örtün. Tıbbi yardım sağlayın.
Elektrik Yanıklarında İlk Yardım
Hasta/yaralıya dokunmadan önce elektrik akımını kesin. Akımı kesme imkanı yoksa yalıtkan bir maddeyle kişinin elektrikle temasını kesin. Hasar gören bölgeyi örtün. Hasta/yaralıyı yerinden kımıldatmayın.
7. bölüm Hayvan Isırıkları ve Böcek Sokmaları
Kedi köpek vb. hayvanların dişleri sivri vekeskindir. Ağızlarında ise daima mikrop vardır. Isırmaları halinde mikropların derindeki dokulara kadar ulaşmasına sebep olurlar. Ayrıca birden fazla ısırmalarında ciddi yaralanmalara yol açabilirler.
Kedi - Köpek Isırmalarında İlk Yardım
Hafif Yaralanmalarda; Yarayı 5 dakika süreyle sabun ve soğuk suyla yıkayın. Yaranın üzerini temiz bir bezle kapatın.
Ciddi Yaralanma ve Kanama Varsa; Yaraya temiz bir bezle basınç uygulayarak
kanamayı durdurun Derhal tıbbi yardım (112) sağlayın ve hastayı kuduz aşısı olması konusunda uyarın
Arı Sokmasında İlk Yardım
Yaralı bölgeyi yıkayın. Arının iğnesi derinin üzerinden görünüyorsa çıkarın. monyak vb. kullanmadan soğuk su ile soğuk
uygulama yapın. Eğer ağızdan sokma varsa solunum güçleşmişse
hastanın buz emmesini sağlayın. Ağız içi sokmalarında ve alerjisi olanlar için tıbbi
yardım isteyin
Akrep Sokmasında İlk Yardım
Sokmanın olduğu bölgeyi hareket ettirmeyin! Yatar pozisyonda tutun, Yaraya soğuk uygulama yapın Kan dolaşımını engellemeyecek şekilde bandaj
uygulayın, Turnike uygulamayın! Yara üzerine hiçbir girişim yapmayın (kesilmez,
emilmez vb.).
Yılan Sokma / Isırmalarında İlk Yardım
Hastayı sakinleştirip dinlenmesini sağlayın.Yarayı su ile yıkayın.Yaraya yakın bölgedeki baskı yapabilecek eşyaları
çıkarın (yüzük, bilezik, saat vb.). Yaraya soğuk uygulama yapın.Yaralanan bölgeye dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj yapın. Turnike uygulamayın!Yaralıyı mümkün olduğunca hareket ettirmeyin. Yara üzerine hiçbir müdahale yapmayın (kesme,
emme vb.) Yaşam bulgularını izleyin Tıbbi yardım isteyin.
8. bölüm yaralanmalar
Kanama varsa durdurun. Batan cisim varsa çıkarmayın. Delici göğüs yaralanmalarında yaralının bilinci yerindeyse yarı oturur şekilde oturtun; sırtını destekleyin ve ayaklarını 30 cm yükselterek şok pozisyonu vererek 112 acil servisi arayın. Delici karın yaralanmalarında hastayı sırt üstü yatırın ve 112 acil servisi arayın.
Delici Göğüs Yaralanmalarında İlk Yardım
Yaranın üzerini tercihen plastik poşet vb. içeren sarılmış bez ile kapatın. Nefes alma sırasında yaraya hava girmesini engellemek, nefes verme sırasında havanın dışarı
çıkmasını sağlamak için yara üzerine konan bezin bir ucunu açık bırakın. Bilinç açık ise hasta/yaralıyı yarı oturur pozisyonda tutun. Hasta/yaralıya ağızdan hiçbir şey vermeyin. Hasta/yaralının yaşam bulgularını sık sık kontrol edin. Şok önlemlerini alın
Delici Karın Yaralanmalarında İlk Yardım
Hasta/yaralının bilinç kontrolünü yapın. Hasta/yaralının yaşam bulgularını kontrol edin. Dışarı çıkan organları içeri sokmaya çalışmayın,üzerlerini geniş, nemli ve temiz bir bezle örtün. Bilinç yerinde ise sırt üstü pozisyonda bacaklarbükülmüş olarak yatırın, ısı kaybını önlemek için hasta/yaralının üzerini örtün. Ağızdan yiyecek ya da içecek bir şey vermeyin. Yaşam bulgularını sık sık izleyin.
9. bölüm zehirlenmeler
Sindirim Yolu İle Zehirlenmede İlk Yardım
Bilinci kontrol edin. Sadece ağız zehirli maddeyle temas etmişse su ile
çalkalayın. El ile temas etmişse eli sabunlu su ile yıkayın. Yaşam bulgularını değerlendirin. Kusma, bulantı, ishal vb. belirtileri değerlendirin. Bilinç kaybı varsa koma pozisyonuna getirin.Hastanın üstünü örtün. 112'yi arayın. Olayla ilgili bilgileri toplayarak kaydedin (Zehirli maddenin türü, ilaç ya da uyuşturucu alıyor mu,
hastanın bulunduğu saat, evde ne tür ilaçlar var). Özellikle yakıcı maddenin alındığı durumlarda hasta asla kusturulmaz!
Solunum Yolu İle Zehirlenmede İlk Yardım
Olay yerinin güvenliğini sağlayın (Cam ve kapıları açarak ortamı havalandırın ya da hastayı temiz havaya çıkarın).Yaşamsal belirtileri değerlendirin.Rahat nefes alabilmesi için hastayı yarı oturur pozisyonda tutun. Bilinci kapalı ise koma pozisyonu verip 112'yi arayın
10. bölüm hasta nakletme taşıma kuralları
Hasta/Yaralı Taşırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Baş-boyun-gövde ekseni esas alınmalı, Ekip çalışması yapılmalı, Hasta/yaralıya yakın mesafede çalışılmalı, Daha uzun ve kuvvetli kas grupları kullanılmalı, gerginliğini korumak için dizler kalçadan bükülmeli, Yerden destek alacak şekilde, her iki ayak kullanılmalı ve biri diğerinden öne yerleştirilmeli, Omuzlar leğen kemiği hizasında tutulmalı, Ağırlık kaldırırken karın muntazam tutulup kalça kasılmalı, Kalkarken ağırlık kalça kaslarına verilmeli, Yavaş ve düz adımlarla yürünmeli (adımlar omuzdan
geniş olmamalı), Ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalı; hasta yaralı az hareket ettirilmelidir
Acil Taşıma Teknikleri
sürükleme tekniği
Ayak bileklerinden tutarak sürükleme
Koltuk altından tutarak sürükleme
Araç içindeki yaralıyı taşıma (Rentek) tekniği
en önemlisi, bir can, bir hayatı kurtarmak için cesur olun..
ölümü ancak cesaret yenebilir..
sizleri seviyorum..
umarım aşağıda belirttiğim hiçbir durumu yaşamazsınız, ancak bunlar hayatın gerçekleridir. bu üzücü gerçeklik bizim başımıza geldiğinde, bu bilgileri bilmezsek ve gerekli zamanda yoksa sevdiklerimizin gözümüzün önünde yok olup gidebilir...
bunları bilelim, ama kader bize bunlarla karşılaştırmasın...
hepinizi seviyorum, haydi başlayalım..
kazalardaki ölümerin %50 si olay anındaki ilk 30 dakika içerisinde olmaktadır. doğru ilk yardım uygulamaları ile bu oran çok çok aşağı çekilebiliriz. ilk yardımın amacı, ilaç tıbbi ekimpan olmaksızın ilaçsız bir şekilde yaşamsal fonksiyonların devamlılığını, durumun daha kötüye gitmesine engel olmaktır...
size, arkadaş, abi, dost ve bir doktor tavsiyesi bırakıyorum.
bir hayatı ölümün ellerinden çekip almanız gerektiğinde 'cesur olun'
ister yaralı, ister doktor olun. unutmayın, ölümü ancak cesaret yenebilir...
bir kazaz yerinde, öncelikle koruma usüllerini uygulamamız gerekir. örneğin arabanın kontağını kapatmamız, gaz veya tüp vanalarını kapatmalıyız. hepatit b,c hıv.aids gibi bulaşıcı hastalıklara karşı eldiven kullanmalıyız. olay yerini görünür bir biçimde işaretlemeliyiz. meraklı kişileri uzaklaştırmalıyız. kesinlikle kaza alanında sigara içmemeliyiz. daha sonra 112 acil ekiplerini aramalı, ve telefonda telaşlı konuşmamalıyız. telaşlı olmak ekibin gelmesini geciktirir. arandığında
kesin yer ve adres, kim, hangi numaradan arıyor, olayın tanımı, hasta ya da yaralı sayısı, durumu, nasıl bir yardım aldıkları açıklamalıyız.
siz de olay esnasında, hastayı/yaralıyı konuşabiliyorsa, endişelerini öncelikle gidermemiz gerekir. hastanın kendi yarasını kesinlikle görmesine engel olmalıyız. ve özellikle yaralıyı yerinden kımıldatmamamız gerekir. yerde sürüklemek, oturur vaziyette bekletmek, ayağa kaldırmak, konuştumak bunlar kesinlikle yanlıştır. yaralıyı 1. kural kımıldatmıyoruz. olayın niteliğine göre gerekli müdahaleyi yapıyoruz.
bir olay anında, hiçbir şey bilmiyorsanız,
bir trafik ve araç kazası ise kontağı kapatıp el frenini çekerek lpg'li aracın tüp vanasını kapatın
Hasta/yaralıyı yerinden oynatmayın
Bilinci kapalı olan hasta/yaralıya ağızdan hiçbir şey
vermeyin
Hasta/yaralıları sıcak tutun
Hasta/yaralının yarasını görmesini engelleyin
Yardım ekibi gelene kadar olay yerinde kalın
Tıbbi yardım isteyin (112).
Kıvılcım oluşturacak ışıklandırma ya da çağrı araçları
kullanmayın/kullanımına izin vermeyin.
1. bölüm Solunum yolları kazalarında müdahele ve durum değerlendirmesi
olay anında öncelikle solunum yollarını kontrol etmemiz gerekir, bunu gerçekleştirebilmek için ise Hasta/yaralının ağız içini kontrol ederek yabancı
cisim varsa işaret parmağınız ile çıkarmamız gerekiyor. ardından ise Bir elinizi hasta/yaralının alnına, diğer elin 2 parmağını çene kemiğinin üzerine koyun, alından bastırılarak başı geriye doğru itip Baş Geri-Çene Yukarı pozisyonuna getirin.
ve bu durumdan sonra - bak dinle hisset - modelini 10 sn kadar uygulayacağız. bak dinle hisset anında gözümüzle solunum olmadığına bakıp, kulağımızı yaralının ağız ve burun kısmına yaklaştırıp solunum olup olmadığını dinleyecek, nefesini ise hissedeceğiz.
bilinç kapalı ancak solunum varsa hastanın-yaralının nabzını değerlendireceğiz. yetişkin ve çocuklarda şah damarından 3 parmak ile 5 saniye, bebeklerde ise kol atardamarından 3 parmak ile 5 saniye şeklinde değerlendireceğiz. eğer solunum ve nabız alıyorsak, hastayı derhal koma pozisyonuna getirmemiz gerekir. [ileride detaylı olarak anlatacağım]
solunum yolu tıkanmaları 2 gruba ayrılır. kısmi tıkanma, tam tıkanma olarak. kısmi tıkanmada kişi Az da olsa, bir miktar hava geçişinin olduğu durumdur, Kişi öksürür, nefes alabilir, konuşabilir. İlk yardım olarak kişiye dokunulmaz ve öksürmeye teşvik edilir
tam tıkanmada ise Hava girişinin tamamen engellendiği durumdur .Kişi nefes alamaz, acı çeker gibi ellerini boynuna götürür, konuşamaz, rengi morarır.
Yetişkin ve Çocuklarda Tam Tıkanmada İlk Yardım
hastanın bilincini kontrol ederek, sırtındaki kürek kemiğine 5-7 defa aralığında vurmamız gerekir.
hastanın ağzından yabancı cismin çıkıp çıkmadığına bakmamız gerekir. eğer yabancı cisim çıkmamış, kısmi tıkanma hala devam ediyorsa, hastaya arkadan sarılarak elimizi yumruk şeklinde yapıp, baş parmak çıkıntısı mide ile göğüs kafesi arasında gelecek şekilde kavrayıp yabancı cisim çıkana kadar 5-7 kez bunu tekrarlamamız gerekir.
bebeklerde ise, Bebek, ilkyardımcının bir kolu üzerine ters olarak yatırılır, Başparmak ve diğer parmakların yardımıyla bebeğin çenesi kavranarak boynundan tutulur ve yüzüstü pozisyonda öne doğru eğilir, 5 kez el bileğinin iç kısmı ile bebeğin kürek kemiklerinin arasına hafifçe vurulur
eğer yabancı cisim hala çıkmadıysa, bebeği bu kez ters yüzü bize bakacak şekilde belinden başı hafif aşağı sarkıtarak kolumuzun üzerine yatırıyoruz. 5 kez iki parmakla göğüs kemiğinin alt kısmından karnın üst kısmına baskı uyguluyoruz. eğer çıkaramıyorsak yine 112 ekiplerini arıyoruz.
2. bölüm havale ve acil yardım
havale, Adalelerin kontrol edilemeyen kasılmalarıdır. Sinir merkezindeki tahriş sonucu beyinde gerçekleşen elektriksel boşalmalardır. havalenin nedenleri arasında, yüksek ateş, Beyinde yaralanma, enfeksiyon, ve sara krizi örnek verilebilir. Ateş nedenli havale, herhangi bir hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38 C°'nin üzerine çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay ve 6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır
havale geçiren kişilere ilk olarak -ılık suyla ıslatlmış- ıslak havlu çarşafa sarmamız gerekir. ateş düşmüyorsa, ılık bir küvete sokulur. ancak bu noktada kişiyi buzlu suyun altına sokmamamız gerekir. ateş düşmüyorsa yine 112 ekipleri aranıp en yakın sağlık kuruluşuna transfer edilmesi sağlanır.
3. bölüm sara krizi nedir, nasıl müdahele edilir
sara nöbeti belirtileri nedir
Hastada var olmayan koku alma, adale kasılması vb. ön haberci denilen belirtiler olur. Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır.• Dudaklarda ve yüzde morarma gözlenir. Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma,
aşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülebilir. Son aşamada hasta uyanır. Şaşkındır. Nerede olduğundan habersiz, uykulu hali vardır.
nasıl müdahele edilir
hastayı öncelikle kesinlikle elini ayağını bağlamıyoruz ve kendi sürecine bırakıyoruz. hastanın kilitlenmiş çenesini açmaya çalışmıyoruz. etrafa ve kendisine zarar vermemesi için güvenlik önlemi almaya çalışıyoruz, kolonya soğan sarımsak vs gibi şeyler kesinlikle koklatmıyoruz. hasta nöbet sırasında kusabilir dikkatlı olunmalıdır. yani genel olarak hastayı kendi süreci ile başbaşa bırakmamız gerekir sara nöbetinde.
4. bölüm bayılma ve koma uygulamaları, acil yardım teknikleri ve önbilgi
Bayılma (Senkop), beyne giden kan akışının azalması sonucu oluşan kısa süreli, yüzeysel ve geçici bilinç kaybıdır.
Bayılma nedenleri: Korku ve aşırı heyecan,Sıcak ve yorgunluk,Kapalı ortam ve kirli hava,Aniden ayağa kalkma, Kan şekerinin düşmesi,Şiddetli enfeksiyonlar olabilir.
Kişi başının döneceğini hissederse: Sırt üstü yatırın; ayaklarını 30 cm. kaldırın (Şok Pozisyonu), Sıkan giysilerini gevşetin, Kendini iyi hissedinceye kadar dinlenmesini sağlayın.
Kişi bayıldı ise;
Etraftaki meraklıları çevreden uzaklaştırın,Hasta/yaralıyı sırt üstü yatırın ve ayaklarını 30 cm yukarı kaldırın.Solunum yolu açıklığını kontrol edin ve koruyun. sıkan giysileri gevşetin.Kusma varsa yan pozisyonda tutun.
Koma nedir
koma, Yutkunma, öksürük gibi reflekslerin ve dıştan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması ya da yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır.
Koma nedenleri;
Düşme ya da şiddetli darbe, kafa travmaları, Zehirlenmeler, Şeker hastalığı, Aşırı alkol ve uyuşturucu kullanımı, Havale vb. ateşli hastalıklar, Karaciğer hastalıkları olabilir.
Koma belirtileri;
Yutkunma, öksürük vb. tepkilerin kaybolması, Sesli ve ağrılı uyarılara cevap vermeme hali İdrar ve dışkı kontrolünün kaybolması.
koma halindeki hastaya ilk yardım
hastayı öncelikle koma pozisyonuna getirmemiz ve ardından 112 ekiplerini aramamız gerekir.
hastaya koma pozisyonu nasıl verilir
1- Hasta/yaralıyı sesli veya omzundan hafif sarsın; uyarı vererek bilincini kontrol edin
2- Sıkan giysilerini gevşetin
3- Ağız içinde yabancı cisim olup olmadığını kontrol edin.
4- Bak, dinle, hisset yöntemi ile solunumunu kontrol edin
5-Şah damarından nabzını kontrol edin.
6- Başı, uzatılan kolun üzerine yan pozisyonda hafif öne eğik konuma getirin.
7- 4. Tıbbi yardım (112) gelinceye kadar bu pozisyonda tutun. ve 3-5 dakika aralıklarla solunumu sürekli kontrol edin.
koma pozisyonu aşağıdaki gibidir. bu adımları uygulayın.
5. bölüm kanama ve kanamalı yara uygulamalarında ilk yardım
Damar bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına (vücut içine ya da dışına) çıkmasına kanama denir. bu kanamalar 3 gruba ayrılır dış kanama, iç kanama, doğal deliklerde meydana gelen kanamadır. Dış Kanamalar: Kanın vücut dışına doğru akması, iç Kanamalar: Kanın vücut içine akması, Doğal Deliklerde Meydana Gelen Kanamalar: Kulak, burun, ağız, anüs (makat) ve üreme organlarından olan kanamalardır.
dış kanamalarda uygulanacak ilk yardım
açık yara üzerine direkt baskı uygulamak gereklidir. kanama elinizdeki bezle durmazsa ikinci üçüncü bezi de üzerine koyarak iyiye bastırın. kanama hala durmazsa yaranın üzerini sıkıca bir iple bağlayarak baskı uygulayın. ve kanayan bölgeyi yukarı doğru kaldırın. eğer kopan uzuv varsa, turnike yöntemini uygulamalısınız.
Burun Kanamasında İlk Yardım
Hastanın başını öne doğru eğin. Mümkünse oturtun. en az 5 dakika Burun kanatlarını sıkıştırarak iki parmağınızla sıkın Kanamanın durmaması halinde hasta ya da yaralıyı
en yakın sağlık kuruluşuna götürün
Kulak Kanamasında İlk Yardım
Kanama hafifse kulağı temiz bir bezle temizleyin. Ciddi ise kulağı tıkamadan gazlı bezle kapatın. Hasta/yaralının hareketsiz olarak, kanayan kulak üzerine yan yatmasını sağlayın. kulak kanaması ciddi bir beyin kanaması habercisi olabilir dikkatli olmalısınız. bunun için hastayı en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna transfer etmeniz gerekir.
6. bölüm yanık tedavisi ilk yardım uygulaması ve yanıklar
1'inci Derece Yanıklar:
Alt deride ve derinin yüzeyinde, kızarıklık, (pembe,
kırmızı arası renk) şeklinde görülen doku hasarı vardır.Ağrı vericidir.Yanık bölgede ödem ve hafif şişlik vardır.Genelde 48 saatlik süreç içinde iyileşir.
2'inci Derece Yanıklar:
Derinin 1. ve 2. tabakasını etkiler.En bariz özelliği deride içi su dolu kabarcıklar (bül)
oluşmasıdır.Derinin kendini yenilemesiyle kendiliğinden iyileşir.Çok ağrılıdır.
3'üncü Derece Yanıklar:
• Derinin tüm tabakaları etkilenir. Kaslar, sinirler, damarlar üzerinde etkilidir.Beyaz kuru yaradan, siyah renge kadar aşamaları
vardır.Ağrısızdır, çünkü bütün sinirler zarar görmüştür.
Isı İle Oluşan Yanıkta İlk Yardım
Kişi hala yanıyorsa panik yapmayın; hareket ediyorsa
koşmasını engelleyin. Hasta/yaralının üzerini battaniye vb. ile kapatın ve
yuvarlanmasını sağlayın. Yaşam bulgularını değerlendirin. En az 20 dakika, soğuk
su altında tutun. Ödem oluşabileceğinden yüzük, bilezik vb.
aksesuarlarını ve giysilerini çıkarın. Deriyi sabunlu su ile dikkatle temizleyin. Su toplayan yerleri patlatmayın. Yanık bölgelere bandaj
uygulamayın.Yanığın üzerini temiz bezle örtün; üzerine hiçbir madde sürmeyin. Hasta/yaralıyı battaniye ile örtün. Yanık geniş ve sağlık kurumu uzaksa, kusma yoksa,
bilinci açıksa hasta/yaralıya ağızdan sıvı vererek sıvı
kaybını engelleyin (1 lt. su + 1 çay kaşığı karbonat +1 çay kaşığı tuz). Tıbbi yardım isteyin
Kimyasal Yanıklarda İlk Yardım
Deriyle temas eden kimyasal maddenin deriyle
temasını en kısa sürede kesin. Giysileri çıkarın. Yanık bölgeyi bol, tazyiksiz suyla, en az 20-25 dk. yumuşakça yıkayın. Daha sonra hasta/yaralıyı battaniye vb. ile örtün. Tıbbi yardım sağlayın.
Elektrik Yanıklarında İlk Yardım
Hasta/yaralıya dokunmadan önce elektrik akımını kesin. Akımı kesme imkanı yoksa yalıtkan bir maddeyle kişinin elektrikle temasını kesin. Hasar gören bölgeyi örtün. Hasta/yaralıyı yerinden kımıldatmayın.
7. bölüm Hayvan Isırıkları ve Böcek Sokmaları
Kedi köpek vb. hayvanların dişleri sivri vekeskindir. Ağızlarında ise daima mikrop vardır. Isırmaları halinde mikropların derindeki dokulara kadar ulaşmasına sebep olurlar. Ayrıca birden fazla ısırmalarında ciddi yaralanmalara yol açabilirler.
Kedi - Köpek Isırmalarında İlk Yardım
Hafif Yaralanmalarda; Yarayı 5 dakika süreyle sabun ve soğuk suyla yıkayın. Yaranın üzerini temiz bir bezle kapatın.
Ciddi Yaralanma ve Kanama Varsa; Yaraya temiz bir bezle basınç uygulayarak
kanamayı durdurun Derhal tıbbi yardım (112) sağlayın ve hastayı kuduz aşısı olması konusunda uyarın
Arı Sokmasında İlk Yardım
Yaralı bölgeyi yıkayın. Arının iğnesi derinin üzerinden görünüyorsa çıkarın. monyak vb. kullanmadan soğuk su ile soğuk
uygulama yapın. Eğer ağızdan sokma varsa solunum güçleşmişse
hastanın buz emmesini sağlayın. Ağız içi sokmalarında ve alerjisi olanlar için tıbbi
yardım isteyin
Akrep Sokmasında İlk Yardım
Sokmanın olduğu bölgeyi hareket ettirmeyin! Yatar pozisyonda tutun, Yaraya soğuk uygulama yapın Kan dolaşımını engellemeyecek şekilde bandaj
uygulayın, Turnike uygulamayın! Yara üzerine hiçbir girişim yapmayın (kesilmez,
emilmez vb.).
Yılan Sokma / Isırmalarında İlk Yardım
Hastayı sakinleştirip dinlenmesini sağlayın.Yarayı su ile yıkayın.Yaraya yakın bölgedeki baskı yapabilecek eşyaları
çıkarın (yüzük, bilezik, saat vb.). Yaraya soğuk uygulama yapın.Yaralanan bölgeye dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj yapın. Turnike uygulamayın!Yaralıyı mümkün olduğunca hareket ettirmeyin. Yara üzerine hiçbir müdahale yapmayın (kesme,
emme vb.) Yaşam bulgularını izleyin Tıbbi yardım isteyin.
8. bölüm yaralanmalar
Kanama varsa durdurun. Batan cisim varsa çıkarmayın. Delici göğüs yaralanmalarında yaralının bilinci yerindeyse yarı oturur şekilde oturtun; sırtını destekleyin ve ayaklarını 30 cm yükselterek şok pozisyonu vererek 112 acil servisi arayın. Delici karın yaralanmalarında hastayı sırt üstü yatırın ve 112 acil servisi arayın.
Delici Göğüs Yaralanmalarında İlk Yardım
Yaranın üzerini tercihen plastik poşet vb. içeren sarılmış bez ile kapatın. Nefes alma sırasında yaraya hava girmesini engellemek, nefes verme sırasında havanın dışarı
çıkmasını sağlamak için yara üzerine konan bezin bir ucunu açık bırakın. Bilinç açık ise hasta/yaralıyı yarı oturur pozisyonda tutun. Hasta/yaralıya ağızdan hiçbir şey vermeyin. Hasta/yaralının yaşam bulgularını sık sık kontrol edin. Şok önlemlerini alın
Delici Karın Yaralanmalarında İlk Yardım
Hasta/yaralının bilinç kontrolünü yapın. Hasta/yaralının yaşam bulgularını kontrol edin. Dışarı çıkan organları içeri sokmaya çalışmayın,üzerlerini geniş, nemli ve temiz bir bezle örtün. Bilinç yerinde ise sırt üstü pozisyonda bacaklarbükülmüş olarak yatırın, ısı kaybını önlemek için hasta/yaralının üzerini örtün. Ağızdan yiyecek ya da içecek bir şey vermeyin. Yaşam bulgularını sık sık izleyin.
9. bölüm zehirlenmeler
Sindirim Yolu İle Zehirlenmede İlk Yardım
Bilinci kontrol edin. Sadece ağız zehirli maddeyle temas etmişse su ile
çalkalayın. El ile temas etmişse eli sabunlu su ile yıkayın. Yaşam bulgularını değerlendirin. Kusma, bulantı, ishal vb. belirtileri değerlendirin. Bilinç kaybı varsa koma pozisyonuna getirin.Hastanın üstünü örtün. 112'yi arayın. Olayla ilgili bilgileri toplayarak kaydedin (Zehirli maddenin türü, ilaç ya da uyuşturucu alıyor mu,
hastanın bulunduğu saat, evde ne tür ilaçlar var). Özellikle yakıcı maddenin alındığı durumlarda hasta asla kusturulmaz!
Solunum Yolu İle Zehirlenmede İlk Yardım
Olay yerinin güvenliğini sağlayın (Cam ve kapıları açarak ortamı havalandırın ya da hastayı temiz havaya çıkarın).Yaşamsal belirtileri değerlendirin.Rahat nefes alabilmesi için hastayı yarı oturur pozisyonda tutun. Bilinci kapalı ise koma pozisyonu verip 112'yi arayın
10. bölüm hasta nakletme taşıma kuralları
Hasta/Yaralı Taşırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Baş-boyun-gövde ekseni esas alınmalı, Ekip çalışması yapılmalı, Hasta/yaralıya yakın mesafede çalışılmalı, Daha uzun ve kuvvetli kas grupları kullanılmalı, gerginliğini korumak için dizler kalçadan bükülmeli, Yerden destek alacak şekilde, her iki ayak kullanılmalı ve biri diğerinden öne yerleştirilmeli, Omuzlar leğen kemiği hizasında tutulmalı, Ağırlık kaldırırken karın muntazam tutulup kalça kasılmalı, Kalkarken ağırlık kalça kaslarına verilmeli, Yavaş ve düz adımlarla yürünmeli (adımlar omuzdan
geniş olmamalı), Ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalı; hasta yaralı az hareket ettirilmelidir
Acil Taşıma Teknikleri
sürükleme tekniği
Ayak bileklerinden tutarak sürükleme
Koltuk altından tutarak sürükleme
Araç içindeki yaralıyı taşıma (Rentek) tekniği
en önemlisi, bir can, bir hayatı kurtarmak için cesur olun..
ölümü ancak cesaret yenebilir..
sizleri seviyorum..
Milligan Morgan, Ferguson ve Whitehead, Lateral internal sfinkterotomi, lazer ve longo yöntemi olarak ayrılırlar.
Bu ameliyatlara göre, spinal, epidural, genel, lokal anesteziler yapılır...
Yine olay enrty'sinde belirtildiği gibi, anestezi hocaları hastayı hem psikolojik hem tıbbi olarak ameliyatta hazırlar.. hastayla olası durumları konuşarak, onu hem ameliyat esnasında hem öncesinde rahatlatırlar..
Ben de özellikle erkeklerin girdiği bu tarz ameliyatlarda, kadınlar için doğumda ve jinekolojik ameliyatlarda hastayı bilhare rahatlatmaya. Onlar için onur kırıcı olmaması için, onları konuşturup güldürerek elimden geleni yapıyorum.
Hemaroid ameliylarında ise, ameliyattan çok, sonrası daha önemlidir. Komplikasyonlar daha çok ameliyattan sonra görülür. Kanama, tekrarlama, dışkılarken ağrı gibi durumlarda müdahale edilmediğinde ciddi sonuçları olabilir... geçmiş olsun froyd.. keşke ameliyattan önce haber verseydin, devlette olduysan ben bile girebilirdim...
Bu ameliyatlara göre, spinal, epidural, genel, lokal anesteziler yapılır...
Yine olay enrty'sinde belirtildiği gibi, anestezi hocaları hastayı hem psikolojik hem tıbbi olarak ameliyatta hazırlar.. hastayla olası durumları konuşarak, onu hem ameliyat esnasında hem öncesinde rahatlatırlar..
Ben de özellikle erkeklerin girdiği bu tarz ameliyatlarda, kadınlar için doğumda ve jinekolojik ameliyatlarda hastayı bilhare rahatlatmaya. Onlar için onur kırıcı olmaması için, onları konuşturup güldürerek elimden geleni yapıyorum.
Hemaroid ameliylarında ise, ameliyattan çok, sonrası daha önemlidir. Komplikasyonlar daha çok ameliyattan sonra görülür. Kanama, tekrarlama, dışkılarken ağrı gibi durumlarda müdahale edilmediğinde ciddi sonuçları olabilir... geçmiş olsun froyd.. keşke ameliyattan önce haber verseydin, devlette olduysan ben bile girebilirdim...
özelde oldum. bakırköy cerrahi merkezi. anestezi hocanın adı engin'di.
(bahsedilen olaylar bundan birkaç yıl önce yaşanmıştır)
Ben Daha tıp fakültesinde iken, gaye Benden birkaç yaş büyüktü. Gayenin ilgi odakları hep bizim marjinal diyeceğimiz tiplerdi. Nerede hippi, hintli, satanist, veya çok maskülen diyeceğimiz insan var Gaye hep onları severdi. Gaye Bir gün yanında 45-50 yaşlarında esmer Kara kuru bir adamla geldi, hepimiz şaşırdık tabi arada 15-20 yaş var. Kim bu gaye? dedim, gaye, bu mr. fransuva dedi. Hintliymiş. Fransuva kim yahu diyoruz hepimiz. O bir episkopos dedi. Kız hristiyan bulmamış direkt dini lider bulmuş. Hepimiz olayın şokunu uzun süre atlatamadık. Çünkü bu yasak bir ilişkiydi. Onların evlenmesi cinsel ilişki yaşamaları da yasaktı..
Gaye ile fransuva bu yasak ilişkilerini Kıbrıs otellerinde taçlandırırlarken, bu yasak ilişki şehirdeki bütün hristiyanlardan, rahiplerden, papazlardan herkesten sır gibi saklanıyordu. Şehir çok büyüktü, ve kayda değer bir hristiyan nüfusu vardı. Fransuva ise şehrin simgesi haline gelmiş, en büyük kilisede episkoposluk yapıyordu, yani o hem bölgenin, hem şehrin en büyük rahibi sıfatındaydı... Hiç birimiz bu yasak ilişkiyi, hiç kimseye duyurmadık. Gaye ile fransuva da bu yasak aşkın meyvelerini artık toplamak istiyorlardı...
Yıllar geçti ben Avrupa'ya gittim geldim, aradan uzun zamanlar geçti... Artık ben de O yıllarda bulunduğum şehirden çok uzakta çok alakasız Bir yerde, çok farklı bir hastanede doktorum... Hatta artık gaye ile fransuvayı bile unutmuştum.
Yıllar yıllar sonra,
Öğleden sonra bir gün kapım çaldı.
İçeri kara kuru 45-50 yaşlarında bir adamla beraber, sakalları ve saçları uzun 5 adam girdi. Oturdular. Kara kuru adamın kırık Bir Türkçesi var. Kendisinin tümör Ameliyatı var, rutin bilgilendirme yapacağım. Konuşuyoruz, neyse bilgilendirmeyi yaptım. Ama gözüm ısırıyor Bir yerden tanıyorum Sanki. Beyefendi dedim siz hiç şu memlekette bulundunuz mu? Evet dedi ben bir episkoposum. Jeton hala düşmüyor bende aradan çok uzun yıllar geçmiş. Ben Türkiye'de bölge episkoposuyum dedi. Şok oldum o an. Mr Fransuva sizsiniz değil mi dedim. Evet evet o benim dedi. Konuştuk biraz, e dedim gayeyle beraber misiniz hala? Evet gayeyle hâlâ beraberim. Artık cinsel anlamda da beraberiz, hem de uzun zamandır dedi. Fransuva bu senin için çok büyük Bir günah dedim. Olmuyor gayesiz yapamıyorum falan dedi. Sonra bana yaklaştı, hocam Gaye Benimle evlenmiyor sünnet olmadığım için, Gaye inançlı kız ne olur ne olmaz diye sünnet olmamı istiyor. Tümörü alırken beni sünnet eder misin dedi. Hayatımın şokunu yaşadım. Bırak evlenmeyi sevişmesi yasak olan, hatta hristiyan camiasında gerçekten tanınmış saygın Bir kişi gelmiş beni sünnet et diyor. Tamam dedim yaparım.
Neyse ameliyatına girdim anestezilerini yaptım, ameliyat sırasında diğer doktor arkadaş tümörü alırken ben de fransuvanın sünnetini yaptım. Hatta hemşirelerimizden biri sünnet esnasında Bir dua varmış onu okudu. Neyse bu gizli kapaklı sünnetini yaptıktan sonra, ameliyat bitti, fransuvayı uyandırdım. Gaye de gelmiş. Geçmiş olsun fransuva, Müslümanlığa hoş geldin dedim :) tabi bundan hiç kimsenin haberi Yok. Gizli kapaklı şekilde fransuva çarşafla falan kapatıyor... Zaten fransuva uyandıktan sonra hristiyan camiasından çok önemli insanlar geldiler hastaneye ziyarete, Avrupa'dan falan da gelen oldu. :)
Birkaç gün sonra fransuvayı taburcu ettik... Aradan birkaç ay geçti, hastaneye postalanmış bir zarf geldi odama. Kimdenmiş diye açtım baktım. Fransuva ile gayenin düğün davetiyesi :) fransuva episkoposluğu bırakmış, dinden dönmüş ve gizlice sünnet olarak sonunda evlenmeyi başarmıştı... Düğün de aile arasında çok kimsenin haberi olmadan Bir otelde yapıldı. gittim, bulundum.. şimdi gaye ile fransuva evlendi ve çok mutlular...
Ben de şunu anladım bu hikâyeden. Demek ki, aşk her şeye değer...
Ben Daha tıp fakültesinde iken, gaye Benden birkaç yaş büyüktü. Gayenin ilgi odakları hep bizim marjinal diyeceğimiz tiplerdi. Nerede hippi, hintli, satanist, veya çok maskülen diyeceğimiz insan var Gaye hep onları severdi. Gaye Bir gün yanında 45-50 yaşlarında esmer Kara kuru bir adamla geldi, hepimiz şaşırdık tabi arada 15-20 yaş var. Kim bu gaye? dedim, gaye, bu mr. fransuva dedi. Hintliymiş. Fransuva kim yahu diyoruz hepimiz. O bir episkopos dedi. Kız hristiyan bulmamış direkt dini lider bulmuş. Hepimiz olayın şokunu uzun süre atlatamadık. Çünkü bu yasak bir ilişkiydi. Onların evlenmesi cinsel ilişki yaşamaları da yasaktı..
Gaye ile fransuva bu yasak ilişkilerini Kıbrıs otellerinde taçlandırırlarken, bu yasak ilişki şehirdeki bütün hristiyanlardan, rahiplerden, papazlardan herkesten sır gibi saklanıyordu. Şehir çok büyüktü, ve kayda değer bir hristiyan nüfusu vardı. Fransuva ise şehrin simgesi haline gelmiş, en büyük kilisede episkoposluk yapıyordu, yani o hem bölgenin, hem şehrin en büyük rahibi sıfatındaydı... Hiç birimiz bu yasak ilişkiyi, hiç kimseye duyurmadık. Gaye ile fransuva da bu yasak aşkın meyvelerini artık toplamak istiyorlardı...
Yıllar geçti ben Avrupa'ya gittim geldim, aradan uzun zamanlar geçti... Artık ben de O yıllarda bulunduğum şehirden çok uzakta çok alakasız Bir yerde, çok farklı bir hastanede doktorum... Hatta artık gaye ile fransuvayı bile unutmuştum.
Yıllar yıllar sonra,
Öğleden sonra bir gün kapım çaldı.
İçeri kara kuru 45-50 yaşlarında bir adamla beraber, sakalları ve saçları uzun 5 adam girdi. Oturdular. Kara kuru adamın kırık Bir Türkçesi var. Kendisinin tümör Ameliyatı var, rutin bilgilendirme yapacağım. Konuşuyoruz, neyse bilgilendirmeyi yaptım. Ama gözüm ısırıyor Bir yerden tanıyorum Sanki. Beyefendi dedim siz hiç şu memlekette bulundunuz mu? Evet dedi ben bir episkoposum. Jeton hala düşmüyor bende aradan çok uzun yıllar geçmiş. Ben Türkiye'de bölge episkoposuyum dedi. Şok oldum o an. Mr Fransuva sizsiniz değil mi dedim. Evet evet o benim dedi. Konuştuk biraz, e dedim gayeyle beraber misiniz hala? Evet gayeyle hâlâ beraberim. Artık cinsel anlamda da beraberiz, hem de uzun zamandır dedi. Fransuva bu senin için çok büyük Bir günah dedim. Olmuyor gayesiz yapamıyorum falan dedi. Sonra bana yaklaştı, hocam Gaye Benimle evlenmiyor sünnet olmadığım için, Gaye inançlı kız ne olur ne olmaz diye sünnet olmamı istiyor. Tümörü alırken beni sünnet eder misin dedi. Hayatımın şokunu yaşadım. Bırak evlenmeyi sevişmesi yasak olan, hatta hristiyan camiasında gerçekten tanınmış saygın Bir kişi gelmiş beni sünnet et diyor. Tamam dedim yaparım.
Neyse ameliyatına girdim anestezilerini yaptım, ameliyat sırasında diğer doktor arkadaş tümörü alırken ben de fransuvanın sünnetini yaptım. Hatta hemşirelerimizden biri sünnet esnasında Bir dua varmış onu okudu. Neyse bu gizli kapaklı sünnetini yaptıktan sonra, ameliyat bitti, fransuvayı uyandırdım. Gaye de gelmiş. Geçmiş olsun fransuva, Müslümanlığa hoş geldin dedim :) tabi bundan hiç kimsenin haberi Yok. Gizli kapaklı şekilde fransuva çarşafla falan kapatıyor... Zaten fransuva uyandıktan sonra hristiyan camiasından çok önemli insanlar geldiler hastaneye ziyarete, Avrupa'dan falan da gelen oldu. :)
Birkaç gün sonra fransuvayı taburcu ettik... Aradan birkaç ay geçti, hastaneye postalanmış bir zarf geldi odama. Kimdenmiş diye açtım baktım. Fransuva ile gayenin düğün davetiyesi :) fransuva episkoposluğu bırakmış, dinden dönmüş ve gizlice sünnet olarak sonunda evlenmeyi başarmıştı... Düğün de aile arasında çok kimsenin haberi olmadan Bir otelde yapıldı. gittim, bulundum.. şimdi gaye ile fransuva evlendi ve çok mutlular...
Ben de şunu anladım bu hikâyeden. Demek ki, aşk her şeye değer...
Penis boyu konusu günümüzde iyi eğitim almış kişiler arasında bile güç ve otoritenin göstergesi olarak kabul edilebilmektedir. Çünkü penis boyu erkeğin cinselliğiyle özdeşleşmiştir ve cinsel hazzın, doyumun garantisi olarak algılanmıştır. Hâlbuki bu konunun bir standardı yoktur. Penis boyu çeşitli ırklardan olan ve farklı iklimlerde yaşayan insanlara göre farklılık gösterebilir. Doğumda ortalama 2,5 santimetre kadar olan gerilmiş penis boyu, ergenlik öncesi 5-6 santimetreye kadar ulaşır. Ergenlikte birçok erkek organının boyutu ile ilgili çeşitli kuşkular ve bunalımlar yaşayabilir. Ergenlikte penis boyu yaklaşık iki kat artar ve 8-10 santimetreye ulaşır. Ereksiyon halinde bu değer yaklaşık iki katına ulaşır ve 14-16 santimetre boyunda olur. Sonuç olarak yetişkin bir erkekte penis boyu ortalama 14 santimetre olmakla birlikte, 8-18 santimetre arası olan penisler normal boyutlarda kabul edilmektedir.
Sanıldığının aksine penis boyu ile cinsel performans arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Sertleşmiş penisin büyüklüğü ile erkeğin bir kadını cinsel yönden doyuma ulaştırabilme yeteneği arasında pek az ilişki vardır. Kadın psikolojik olarak ters yönde bir inanca koşullanmadıysa, tek başına penis büyüklüğü kadının cinsel tepkisini ya da birleşmeden doyum sağlamasını etkilemez. Çünkü vajinal uyarı vajinanın ⅓'lük giriş kısmında yoğunlaşır. Yani cinsel birleşme sırasında vajinanın en duyarlı bölümü, girişe en yakın alt kısmıdır. Penis, büyüklüğü ne olursa olsun, vajinanın bu kısmına değecek bir uyarıcı görevi yapacaktır. Ayrıca kadının asıl cinsel duyarlılık merkezi vajina değil klitoristir. Cinsel birleşme sırasında klitoris erkeğin penisine değil, penisin üstünde yer alan pubis bölgesine değer ve bu bölgenin basıncıyla uyarılır. Buradan yola çıkarak söylenebilir ki, mutlu ve tatmin edici bir cinsel yaşam için penis boyu tek kıstas olamaz. Çiftin birbiri ile açık ve samimi bir iletişim kurması, birbirlerinin arzu, istek ve beklentilerine değer vermeleri doyurucu ve sağlıklı cinsel yaşam için penis boyundan daha önemlidir. Ancak vajina normal büyüklükte, klitoris sertleşmiş ve vajina yeterince ıslak olduğu halde, penisin fiziksel rahatsızlık doğuracak kadar büyük olması veya cinsel birliktelik sırasında vajinaya yeterince temas edemeyecek ölçüde küçük olması seks için sorun yaratabilir ancak bir şekilde yeni sevişme tekniklerinin öğrenilmesiyle bu sıkıntı da çözümlenebilir. Ayrıca sorun yaratan durumlar için penis boyu cerrahi yöntemlerle en fazla 3-5 santimetre büyütülebilir.
(Cised)
Sanıldığının aksine penis boyu ile cinsel performans arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Sertleşmiş penisin büyüklüğü ile erkeğin bir kadını cinsel yönden doyuma ulaştırabilme yeteneği arasında pek az ilişki vardır. Kadın psikolojik olarak ters yönde bir inanca koşullanmadıysa, tek başına penis büyüklüğü kadının cinsel tepkisini ya da birleşmeden doyum sağlamasını etkilemez. Çünkü vajinal uyarı vajinanın ⅓'lük giriş kısmında yoğunlaşır. Yani cinsel birleşme sırasında vajinanın en duyarlı bölümü, girişe en yakın alt kısmıdır. Penis, büyüklüğü ne olursa olsun, vajinanın bu kısmına değecek bir uyarıcı görevi yapacaktır. Ayrıca kadının asıl cinsel duyarlılık merkezi vajina değil klitoristir. Cinsel birleşme sırasında klitoris erkeğin penisine değil, penisin üstünde yer alan pubis bölgesine değer ve bu bölgenin basıncıyla uyarılır. Buradan yola çıkarak söylenebilir ki, mutlu ve tatmin edici bir cinsel yaşam için penis boyu tek kıstas olamaz. Çiftin birbiri ile açık ve samimi bir iletişim kurması, birbirlerinin arzu, istek ve beklentilerine değer vermeleri doyurucu ve sağlıklı cinsel yaşam için penis boyundan daha önemlidir. Ancak vajina normal büyüklükte, klitoris sertleşmiş ve vajina yeterince ıslak olduğu halde, penisin fiziksel rahatsızlık doğuracak kadar büyük olması veya cinsel birliktelik sırasında vajinaya yeterince temas edemeyecek ölçüde küçük olması seks için sorun yaratabilir ancak bir şekilde yeni sevişme tekniklerinin öğrenilmesiyle bu sıkıntı da çözümlenebilir. Ayrıca sorun yaratan durumlar için penis boyu cerrahi yöntemlerle en fazla 3-5 santimetre büyütülebilir.
(Cised)
çalıştığım hastanenin 2. Acil servis doktorunun, Hasta kocasını getiren kadınla odasında oynaşmasını fark Eden kocanın, sinirlenip damar yolunu aniden çekerek doktorun suratına kendisinde bağlanan izotonik sodyum klorür serumunu fırlatması. ve doktorun tedavi altına alınması ile biten süreçte, hastane acilinde başka doktorun kalmaması nedeni ile evimde dip dibe oturduğum hastaneden zile basılarak hocam bu gecelik yardım eder misiniz diye beni acile davet etmeleri.. benim sabaha kadar 300'den fazla hastaya bakmam..
Beni acile gönderen seks, budur sevgili sözlük...
Beni acile gönderen seks, budur sevgili sözlük...
mazlum çimen'i ameliyat etmişliğim var.
Çoğu kez Nurettin Rençber, grup abdal ve grup yorum'un aralarında bulunduğu bir rakı sofrasında hep beraber kadeh kaldırmışlığım, muhabbet etmişliğim de var..
Ayrıca, Trafik kazası ve ani kalp krizleri nedeniyle şuan hayatta olmayan bazı ünlü isimlere kalp masajı yapmışlığım da vardır..
Çoğu kez Nurettin Rençber, grup abdal ve grup yorum'un aralarında bulunduğu bir rakı sofrasında hep beraber kadeh kaldırmışlığım, muhabbet etmişliğim de var..
Ayrıca, Trafik kazası ve ani kalp krizleri nedeniyle şuan hayatta olmayan bazı ünlü isimlere kalp masajı yapmışlığım da vardır..
Bir spermde zannedilenin aksine 37,5 mb veri yoktur.
her bir sperm hücresi bir set kromozom (22 kromozom + X veya Y kromozomu) taşır, bu nedenle haploid'dir. Diğer bir deyişle, vücut hücrelerinizin taşıdığının yarısı kadar genetik bilgi taşır. Her bir sperm hücresi 3 milyar harften oluşan bir genetik veri barındırdığı düşünülürse, bir sperm hücresinin yaklaşık 750 MB'lık bir veri taşıdığını yukarıdaki verilerden çıkabiliriz. Son olarak, ortalama bir erkeğin her bir ejakülasyon sonucunda 180 milyon kadar sperm hücresi bıraktığını da not edelim.
180×10^6 haploid hücre x 750 MB/haploid hücre = 135 x 10^9 MB ya da 135.000 Terabayt
İşi daha da ileriye götürelim. Bu büyüklükte bir veri transfer edilirken, yalnızca tek bir sperm hücresi istenilen veriyi hedefe kadar ulaştırabilir. Bu da 135 Terabayt'lık bilginin sadece 750 MB'lık kısmının hedefe gönderilebildiğini gösterir. Diğer bir deyişle, cinsel birleşme sırasında gönderilen bilginin %99.9999999….'luk bir kısmının yolda kayıp olur. Neyse ki, hedefe ulaşan %0.000…01'lik oran bile sağlıklı bir birey oluşturmak için yeterlidir..
Onun için kendinizi önemseyin..
her bir sperm hücresi bir set kromozom (22 kromozom + X veya Y kromozomu) taşır, bu nedenle haploid'dir. Diğer bir deyişle, vücut hücrelerinizin taşıdığının yarısı kadar genetik bilgi taşır. Her bir sperm hücresi 3 milyar harften oluşan bir genetik veri barındırdığı düşünülürse, bir sperm hücresinin yaklaşık 750 MB'lık bir veri taşıdığını yukarıdaki verilerden çıkabiliriz. Son olarak, ortalama bir erkeğin her bir ejakülasyon sonucunda 180 milyon kadar sperm hücresi bıraktığını da not edelim.
180×10^6 haploid hücre x 750 MB/haploid hücre = 135 x 10^9 MB ya da 135.000 Terabayt
İşi daha da ileriye götürelim. Bu büyüklükte bir veri transfer edilirken, yalnızca tek bir sperm hücresi istenilen veriyi hedefe kadar ulaştırabilir. Bu da 135 Terabayt'lık bilginin sadece 750 MB'lık kısmının hedefe gönderilebildiğini gösterir. Diğer bir deyişle, cinsel birleşme sırasında gönderilen bilginin %99.9999999….'luk bir kısmının yolda kayıp olur. Neyse ki, hedefe ulaşan %0.000…01'lik oran bile sağlıklı bir birey oluşturmak için yeterlidir..
Onun için kendinizi önemseyin..
90'lar Playstation oyunu kadar ediyor spermler. Bu da iyi :d
İnsanlar kıyafetleri ile karşılanır, bilgileri ile ağırlanır, ahlakları ile uğurlanırlar...
"kıyafetlerle karşılanır, fikirlerimizle uğurlanırıZ"
Benim için.;
Bir hayatı ölümle yaşam arasındaki çizgide, aşağı tam düşerken, elimi verip kurtardığımda, onun ayaklarıyla ıslak kumlara basarken hissettiği mutluluğu, bir çiçeği koklarken yaşadığı heyecanı, gökyüzünü izlerken düşlediklerini, hayatının var oluşunun kaygılarını yaşarken, düşünüyorum... Hiç kimseyi ölümün ellerine teslim etmek istemiyorum... hayata her sabah Bunun için uyanıyor, yaşıyor, bunun için mücadele ediyorum...
Düşlerimde İntihar diye Bir fikir, kalbimde umut diye bir kor olmasaydı. Çoktan yaşamıma son vermiştim..
Bir hayatı ölümle yaşam arasındaki çizgide, aşağı tam düşerken, elimi verip kurtardığımda, onun ayaklarıyla ıslak kumlara basarken hissettiği mutluluğu, bir çiçeği koklarken yaşadığı heyecanı, gökyüzünü izlerken düşlediklerini, hayatının var oluşunun kaygılarını yaşarken, düşünüyorum... Hiç kimseyi ölümün ellerine teslim etmek istemiyorum... hayata her sabah Bunun için uyanıyor, yaşıyor, bunun için mücadele ediyorum...
Düşlerimde İntihar diye Bir fikir, kalbimde umut diye bir kor olmasaydı. Çoktan yaşamıma son vermiştim..
hayvanlar için kuyruk denge, tutunma gibi işlevlere sahiptir. ayaklı olan hayvanlar için kuyruk el ve ayaklar kadar hayati önem taşıyan bir organdır.. hepimizin vücudu binlerce yıllık bir evrimin ürettiği bir beden. aynı 20'li yaşlarda dişlerimizin çıkması, apandisit, darwin noktası,Jacobson Organı ve tüylerin ürpermesi gibi, kuyruk sokumumuzda bundan nasibini almıştır. aslında hepimizin kuyruğu var. hem anne karnında..
gebeliğimizin 4. haftasında, embriyomuzda kuyruk üretimi aktive olur . 31-35. günde kuyruğumuz en belirgin ve en büyük seviyeye ulaşır. embriyonun daha sonraki gelişiminde bu büyüme durur ve kuyruk apoptosisi (programlı hücre ölümü) sayesinde kuyruğumuz yok olur. ancak Apoptoz (programlanmış hücre ölümü) genleri, genetik mutasyon nedeniyle kapanır veya değişime uğrarsa bu apoptoz gerçekleşmez ve bebek kuyruklu şekilde doğar.
doğumda yok olan kuyruk, Oliyosen Dönem'inde (23 milyon yıl önce) yitirilmeye başlanmıştır. atalarımızın ağaçlardan yeryüzüne inişi ile beraber kullanılmayı yavaş yavaş yitirmiş iki ayak üzerinde durmamızla evrimsel süreçte yok olmuştur. bugün hala kuyruk sokumu bölgemizdeki kıllar, ve bazı mutasyonlar neticesinde bu genleri üzerimizde taşıyoruz...
gebeliğimizin 4. haftasında, embriyomuzda kuyruk üretimi aktive olur . 31-35. günde kuyruğumuz en belirgin ve en büyük seviyeye ulaşır. embriyonun daha sonraki gelişiminde bu büyüme durur ve kuyruk apoptosisi (programlı hücre ölümü) sayesinde kuyruğumuz yok olur. ancak Apoptoz (programlanmış hücre ölümü) genleri, genetik mutasyon nedeniyle kapanır veya değişime uğrarsa bu apoptoz gerçekleşmez ve bebek kuyruklu şekilde doğar.
doğumda yok olan kuyruk, Oliyosen Dönem'inde (23 milyon yıl önce) yitirilmeye başlanmıştır. atalarımızın ağaçlardan yeryüzüne inişi ile beraber kullanılmayı yavaş yavaş yitirmiş iki ayak üzerinde durmamızla evrimsel süreçte yok olmuştur. bugün hala kuyruk sokumu bölgemizdeki kıllar, ve bazı mutasyonlar neticesinde bu genleri üzerimizde taşıyoruz...
Teşekkürler bilgilendirme için.
Hocam kuyruklu doğan bebekte ki o kuyrukta sinir var mı kuyruğunu hissedebilir mi veya hareket ettirebilir mi
Bigkerry'e katılıyorum.. ayrıca şu konuya açıklık getirmek lazım.
Protein tozunun zararları diye Avrupada böyle Bir tartışma yok. Türkiye'de Evrim gibi bilgisizlikten beslenen bir tartışma var.. insanlar Steroid ile protein tozu arasındaki farkı bilmiyor, bütün kavganın sebebi bu..
spor yapmayan normal Bir insanın günlük protein ihtiyacı kilo başına 0.8 gr. Herkes kendi kilosuna göre çarpıp hesaplayabilir. Spor yapan kişinin de, vücudundaki bu artan dinamizme göre protein ihtiyacı artar. 80 kiloluk bir insanın 100-120 gr protein ihtiyacı doğabilir. Burada da, protein tozları devreye girer. Aslen bu tozlar, sütün içindeki proteinin ayrıştırılması yöntemiyle toz haline getirilir.. ancak günümüzde bu üretici şirketler süt yerine peynir altı suyu kullanıyor. Bu da bozulmaya çok müsait Bir madde olduğu için, bozulmaya karşı birçok maddeyi vücuda almış oluyorsunuz. Buna bakacaksak ambalajlı hiçbir ürünü yememek lazım, neyse. Kimi sahtekarlar da toz yerine nişasta koyuyor, yani bu sektörde sahtekarlık gırla..
Protein tozu zararlı değildir, ama doz herşeydir. Vücudumuz proteinleri parçalarken üre ve ürik asit salgılar böbreklerimizde, fazla alınan protein tozu böbreği yorar ve ömrünü kısaltır. Aynı zamanda karaciğeriniz bunu parçalamayacak enzim eksikliğine de sahip olabilir. Protein tozunu içip kas yığını olacağız diye bir şey yok. Protein tozunu spor yapmadan içen kişiye hiçbir yararı olmayacaktır... Steroid'in zaten testosteron hormonunu bitirdiğini zaten artık herkes biliyor, burada mevzu bahis konu protein tozu ile steroid'i birbirine karıştırmamak. İkisi çok ayrı şeylerdir. Steroidi göze alan içebilir, ama bedeli de ağır olur. Protein tozunun zararla Bir alakası yok..
Ama yeri gelelim ki, spor beslenme demektir. Beslenmeye dikkat etmeden sallayıp sallayıp toz içelim olmaz. Proteinler Doğru karbonhidrat doğru yağ oranı ile beraber alınmalıdır. Maliyet falan olayları için birşey diyemem tercih meselesi.. ama doğru beslenme ve diyetten geçmeyen spora da sporcu denmez açıkçası.. spor kural demektir, azim çaba demektir. Tozu sallarken bunu da düşünmek gerekir.
Protein tozunun zararları diye Avrupada böyle Bir tartışma yok. Türkiye'de Evrim gibi bilgisizlikten beslenen bir tartışma var.. insanlar Steroid ile protein tozu arasındaki farkı bilmiyor, bütün kavganın sebebi bu..
spor yapmayan normal Bir insanın günlük protein ihtiyacı kilo başına 0.8 gr. Herkes kendi kilosuna göre çarpıp hesaplayabilir. Spor yapan kişinin de, vücudundaki bu artan dinamizme göre protein ihtiyacı artar. 80 kiloluk bir insanın 100-120 gr protein ihtiyacı doğabilir. Burada da, protein tozları devreye girer. Aslen bu tozlar, sütün içindeki proteinin ayrıştırılması yöntemiyle toz haline getirilir.. ancak günümüzde bu üretici şirketler süt yerine peynir altı suyu kullanıyor. Bu da bozulmaya çok müsait Bir madde olduğu için, bozulmaya karşı birçok maddeyi vücuda almış oluyorsunuz. Buna bakacaksak ambalajlı hiçbir ürünü yememek lazım, neyse. Kimi sahtekarlar da toz yerine nişasta koyuyor, yani bu sektörde sahtekarlık gırla..
Protein tozu zararlı değildir, ama doz herşeydir. Vücudumuz proteinleri parçalarken üre ve ürik asit salgılar böbreklerimizde, fazla alınan protein tozu böbreği yorar ve ömrünü kısaltır. Aynı zamanda karaciğeriniz bunu parçalamayacak enzim eksikliğine de sahip olabilir. Protein tozunu içip kas yığını olacağız diye bir şey yok. Protein tozunu spor yapmadan içen kişiye hiçbir yararı olmayacaktır... Steroid'in zaten testosteron hormonunu bitirdiğini zaten artık herkes biliyor, burada mevzu bahis konu protein tozu ile steroid'i birbirine karıştırmamak. İkisi çok ayrı şeylerdir. Steroidi göze alan içebilir, ama bedeli de ağır olur. Protein tozunun zararla Bir alakası yok..
Ama yeri gelelim ki, spor beslenme demektir. Beslenmeye dikkat etmeden sallayıp sallayıp toz içelim olmaz. Proteinler Doğru karbonhidrat doğru yağ oranı ile beraber alınmalıdır. Maliyet falan olayları için birşey diyemem tercih meselesi.. ama doğru beslenme ve diyetten geçmeyen spora da sporcu denmez açıkçası.. spor kural demektir, azim çaba demektir. Tozu sallarken bunu da düşünmek gerekir.
Eskort değil belki ama, günümüzde adlarına şarkılar şiirler bestelenmiş kadınların çoğunun geçmişi tamamiyle temiz değildi.
neşet Ertaş'ın leyla ertaş'ı ne de Müslüm Gürses'in muhterem Nur'u ne yıldız tilbesi ve daha size burada adını izinleri olmadan zikretmek istemediğim niceleri... Hayatında bir tane eskortla cinsellik yaşamadan sohbet etmeyenler, o insanların ne şartlarda ne mecburiyetlerle bu işi yaptıklarını bilmeyen zırvalamasın. Kişisel tercihe saygım var, isteyen evlenir isteyen evlenmez. Kimse kimseyi başına silah dayatıp evlenmeye zorlamıyor.
bazılarının üniversitede 2 çocuğu tıp fakültelerinde okuttuğunu gördü bu gözler.. translarında bir çoğu sırf bu düşünceli insanlar yüzünden iş bulamadıkları için bu yolda girmiş durumdalar..
Ben böyle çok hayat gördüm. Ben eskort olanın ikinci sınıf vatandaş olarak görülmesine, vebalı insan muamelesi yapılmasına, Bir daha hiç kimseyle bir duygusal bağ yaşamayacak gibi davranılmasına karşıyım..
Biz hastanede bekâret bekâret diye dellenen nice türbanlı basma fistanlı kızların anal ilişki yaşaya yaşaya dışkısını tutamaz hâlde bezlenip geldiğini gördük. Şimdi beni konuşturmayın burada..
Önemli olan geçmiş değil, iki kalpte yeşeren sevdadır. Aşka emek vermek, bu yola baş koymaktır gerisi hikayedir, o kadar.
neşet Ertaş'ın leyla ertaş'ı ne de Müslüm Gürses'in muhterem Nur'u ne yıldız tilbesi ve daha size burada adını izinleri olmadan zikretmek istemediğim niceleri... Hayatında bir tane eskortla cinsellik yaşamadan sohbet etmeyenler, o insanların ne şartlarda ne mecburiyetlerle bu işi yaptıklarını bilmeyen zırvalamasın. Kişisel tercihe saygım var, isteyen evlenir isteyen evlenmez. Kimse kimseyi başına silah dayatıp evlenmeye zorlamıyor.
bazılarının üniversitede 2 çocuğu tıp fakültelerinde okuttuğunu gördü bu gözler.. translarında bir çoğu sırf bu düşünceli insanlar yüzünden iş bulamadıkları için bu yolda girmiş durumdalar..
Ben böyle çok hayat gördüm. Ben eskort olanın ikinci sınıf vatandaş olarak görülmesine, vebalı insan muamelesi yapılmasına, Bir daha hiç kimseyle bir duygusal bağ yaşamayacak gibi davranılmasına karşıyım..
Biz hastanede bekâret bekâret diye dellenen nice türbanlı basma fistanlı kızların anal ilişki yaşaya yaşaya dışkısını tutamaz hâlde bezlenip geldiğini gördük. Şimdi beni konuşturmayın burada..
Önemli olan geçmiş değil, iki kalpte yeşeren sevdadır. Aşka emek vermek, bu yola baş koymaktır gerisi hikayedir, o kadar.
Yazılan: röfle bakım yapılır
Okunan: köfte balık yapılır.
Yazılan: yaran yanlış okumalar
Okunan: yalan yanlış okuma lan.
Okunan: köfte balık yapılır.
Yazılan: yaran yanlış okumalar
Okunan: yalan yanlış okuma lan.
psikolojide sahneye çıkıp herkes bana bakıyor düşüncesine spot ışığı etkisi, seyirci koltuğunda oturup sahnedeki bana bakıyor düşüncesine de egosantrizm ve sosyal fobi denir.
Fobi degil rahatsız olmuyorum hoşuma gidiyor doc.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?