yazarlarından biri olmaktan şeref duyduğum evrimsel biyoloji ve bilim platformudur...
evrim ağacı, bu ülkede saptırılmadan doğru bilimsel bilgiyi yayınlayan tek platformdur. kesinlikle desteklenmesi gerekmektedir.
uzmanı olmaya gayret ettiğim, henüz asistanlığında olduğum tıp dalı...
en çok intihar vakasının yaşandığı alandır. bu mesleğe dahil olanlar, bunalımlar depresyonlar, ve hayatlarının neredeyse tamamını feda ederek yaşarlar. bu bunalımlar arasında, hastayı psikolojik olarak operasyona hazırlamak için güler yüzlü ve türlü şaklabanlık yapmak zorundadırlar. yeri gelir operasyon anında hastanın canı yanmasın diye cerrahın ağzına sıçarlar. hastanın koruyucu melekleridir. tıbbi olarak anestezi öldürmek, reanimasyon diriltmektir.
yoğun bakıma kendileri bakar. kalbi duran, solunumu duran hastalardan kendileri sorumludur. yanlış yaptıklarında, hastaları kesin olarak ölür. eğer hastayı kurtaramamışsa, yakınlarına bizzat haberi kendileri vermekle yükümlüdür. dayak yer, hakaret yer, tehdit edilir... eğer öldürdüğü hastayı, yeniden diriltemezse bir can kendi sorumluluk alanından kayıp gitmiş olur. bütün bu sorumluluklar yetmezmiş gibi, gecesi gündüzü olmaz. gece 3'te bir telefonla aranır. hastaneye çağrılır. günlerce eve gidemez sedyelerde uyuya kalır. bazı ilaç sanrılarından dolayı, kadın hastalar tecavüze uğradığını zannettikleri için eşleri kavga eder dava açarlar... bazıları ise, ilaçlara bağlanmıştır. kendi kullandıkları ilaçlar en iyi eroinden on bin kat daha etkilidir. ameliyata ilk girip en son çıkarlar. hastanın saçındaki telden, sıçtığı boka kadar bunlar sorumludur. hem ameliyat hem yoğun bakımdaki ölmüş olan hastalar, hem hayat kalitesinin bu kadar düşük olmasına rağmen bir cerraha nazaran daha az maaş alırlar... emektardırlar hastanın hem çakallık yapan cerraha hem de ağrılarına karşı koruyucu anneleridir.
zordur, çilelidir. kendileri de hastalarına yaptıkları gibi, yaşamayı reddetiklerinde ciğerlerini sökseler hissetmeyecekleri ilaçlarla hayatlarına son verirler...
bu dalı seçmeyin oğlum, gidin bir aile hayatınız olsun. kız arkadaşınızla sevişin, gezin hayatın keyfini çıkarın.
en çok intihar vakasının yaşandığı alandır. bu mesleğe dahil olanlar, bunalımlar depresyonlar, ve hayatlarının neredeyse tamamını feda ederek yaşarlar. bu bunalımlar arasında, hastayı psikolojik olarak operasyona hazırlamak için güler yüzlü ve türlü şaklabanlık yapmak zorundadırlar. yeri gelir operasyon anında hastanın canı yanmasın diye cerrahın ağzına sıçarlar. hastanın koruyucu melekleridir. tıbbi olarak anestezi öldürmek, reanimasyon diriltmektir.
yoğun bakıma kendileri bakar. kalbi duran, solunumu duran hastalardan kendileri sorumludur. yanlış yaptıklarında, hastaları kesin olarak ölür. eğer hastayı kurtaramamışsa, yakınlarına bizzat haberi kendileri vermekle yükümlüdür. dayak yer, hakaret yer, tehdit edilir... eğer öldürdüğü hastayı, yeniden diriltemezse bir can kendi sorumluluk alanından kayıp gitmiş olur. bütün bu sorumluluklar yetmezmiş gibi, gecesi gündüzü olmaz. gece 3'te bir telefonla aranır. hastaneye çağrılır. günlerce eve gidemez sedyelerde uyuya kalır. bazı ilaç sanrılarından dolayı, kadın hastalar tecavüze uğradığını zannettikleri için eşleri kavga eder dava açarlar... bazıları ise, ilaçlara bağlanmıştır. kendi kullandıkları ilaçlar en iyi eroinden on bin kat daha etkilidir. ameliyata ilk girip en son çıkarlar. hastanın saçındaki telden, sıçtığı boka kadar bunlar sorumludur. hem ameliyat hem yoğun bakımdaki ölmüş olan hastalar, hem hayat kalitesinin bu kadar düşük olmasına rağmen bir cerraha nazaran daha az maaş alırlar... emektardırlar hastanın hem çakallık yapan cerraha hem de ağrılarına karşı koruyucu anneleridir.
zordur, çilelidir. kendileri de hastalarına yaptıkları gibi, yaşamayı reddetiklerinde ciğerlerini sökseler hissetmeyecekleri ilaçlarla hayatlarına son verirler...
bu dalı seçmeyin oğlum, gidin bir aile hayatınız olsun. kız arkadaşınızla sevişin, gezin hayatın keyfini çıkarın.
sağlık bakanlığının 1593 sayılı kanunun 123 ve 124 maddesine göre, verem bel soğukluğu cüzzam, yumuşak şankr (şankroid) ve akıl sağlığı bulunanlar tedavi olmadıkça evlenemezler. ayrıca testte akdeniz anemisi olup olmadığına da bakılır. raporu aldıysan, bunlardan biri değilsin. ama hıv aids için bakanlığın herhangi bir kısıtlaması bulunmuyor. kapmış olabilirsin, muayene gerek.
prezervatifin korumadığı cinsel yolla bulaşan hastalıklar da var.
(bkz: hpv) (bkz: herpes)
prezervatifin korumadığı cinsel yolla bulaşan hastalıklar da var.
(bkz: hpv) (bkz: herpes)
deja vu'nun tam zıddır. fransızca, görmedim, hiç görmedim anlamına gelir. bir kelimenin, bir olayın bellekten geri çağrılamaması ile meydana gelir. neden kaynaklandığı konusunda çeşitli görüşler bulunmakla beraber, nörobilimciler bu konuyu (bkz: dilimin ucunda fenomeni) ile bellek hatasına bağlarken, nöropsikologlara özellikle deja vu ve jamis vu fenomenleri çalışmaları ile tanınan(bkz: chris moulin) tayfası bunu bellek yorulmasına bağlamaktadır. ve buna semantic satiation yani anlam doygunluğu, sözel doygunluk diye çevirebileceğimiz fenomeni örnek vermişlerdir. hemen herkesin oturduğu yerde deneyebileceği bu yöntem şöyle uygulanır.
aklınızdan fiziksel bir maddeyi işaret eden bir kelime seçiyorsunuz, (masa, sandalye,kalem, bardak...) bu kelimeyi 90 kere arka arkaya tekrar ediyorsunuz. ve bir süre sonra, beynimiz o kelimeyi anlamsız sesler olarak algılamaya başlıyor. ve kelime gerçek madde anlamından kopuyor, kişi bardağa masaya yabancı hale geliyor. işte chris moulin tayfası bu şekilde yorgunluk diye açıklıyor.
aklınızdan fiziksel bir maddeyi işaret eden bir kelime seçiyorsunuz, (masa, sandalye,kalem, bardak...) bu kelimeyi 90 kere arka arkaya tekrar ediyorsunuz. ve bir süre sonra, beynimiz o kelimeyi anlamsız sesler olarak algılamaya başlıyor. ve kelime gerçek madde anlamından kopuyor, kişi bardağa masaya yabancı hale geliyor. işte chris moulin tayfası bu şekilde yorgunluk diye açıklıyor.
Cinsel sağlık enstitüsü Derneği (cised) tarafından yaklaşık 5000 kişinin katılımı ile yapılan aldatma anketinin sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı. bu bilgileri bana sağlayan cised genel başkan yardımcısı dr gökçen Erdoğan hocama teşekkür ederim...
aldatılan, aldatan, duyan gören hepimizi ilgilendiren bir araştırma oldu, sonuçlar bizi oldukça şaşırttı...
anket 5000 kişiye yapıldı. bilimsel bir çalışma olduğu için, sonuçlar Bir hayli uzun. ben sizlere en önemli kısımlarını buraya ekleyerek yazmaya çalışacağım... iyi okumalar.
Yaş
%50 18 - 28 Arası
%35 29 - 38 Arası
%15 39 - 48 Arası
Cinsiyetiniz?
%65 Erkek
%35 Bayan
Eğitim Durumunuz Nedir?
%1 Okur-Yazar Değil
%5 İlkokul
%14 Ortaokul
%40 Lise
%40 Üniversite
Eşinizi veya Partnerinizi Hiç Aldattınız mı?
%30 Evet
%70 Hayır
Eşinizin Maddi Durumu veya Geliri Sizden Yüksek mi? ( Sadece Eşini/Partnerini Aldatan Erkekler Yanıtlayacak )
%55 Evet
%35 Hayır
%10 Aynı
Eşinizin Maddi Durumu veya Geliri Sizden Yüksek mi? ( Sadece Eşini/Partnerini Aldatan Kadınlar Yanıtlayacak )
%35 Evet
%60 Hayır
%05 Aynı
Eşinizi veya Partnerinizi Kaç Kez Farklı Kişiyle Aldattınız?
%50 1-4
%35 5-9
%10 10-15
%5 16 ve Üzeri
Sizce Duygusal Aldatma ve Cinsel Aldatma Arasında Fark Var mı?
%24 Evet Var
%76 Hayır Yok
Eşinizi veya Partnerinizi Aldatma Nedeniniz Nedir?
%45 Eşim veya Partnerim Beni Cinsel Olarak Tatmin Etmiyordu
%10 Eşim veya Partnerim Beni Beğenmiyordu
%15 Bunalımlı Bir Dönemdeydim
%20 Canım Seks İstiyordu
%10 Baştan Çıkarmanın Verdiği Zevkten Dolayı
%14 İstediğimi Elde Edebileceğimi Kendime Kanıtlamak İçin
%16 Cinsel İsteğim Çok Fazla
%10 Yasak Aşkın İnanılmaz Olması ve Başka Bir Olayda Asla Bulunmayan Bir Haz Yaşatması
%25 Bir Filmden veya Okuduğum Bir yazıdan Etkilendim
%40 Eşim veya Partnerim İle İlişki Sorunlarım Vardı
%35 Daha Fazla Yakınlık ve Şefkat Özlemi Çektiğim İçin
%20 O Oradaydı ve Ortam Öyle Gerektirdi
%14 Arkadaşlarımı Etkilemek İçin
%12 Aldatan Arkadaşları Taklit Etmek İstedim Herhalde
%18 Sarhoştum
%22 Basit Bir Deneme Yapmak İstedim
%48 Başka Birine Aşık Oldum
%36 Çok Uğraştı
%24 Peşinde Koşulan Biri Olduğu İçin,
%12 Eşim veya Partnerim Farkına Varmıyor
%40 Çok Doğal Bir Olay
%38 Fantezilerimi Eşimle veya Partnerimle Gerçekleştiremiyordum
%24 Tamamen Kazaydı
%16 Macera Yaşamayı Seviyorum
%40 Eşimle veya Partnerimle Aramızda Karşılıklı Sevgisizlik Vardı
%42 Eşim veya Partnerim Benim Duygularıma ve Düşüncelerime Değer Vermiyordu
%44 Eşimle veya Partnerimle İlişkilerimizin Rutinleştiği Bir Dönemdi
%50 Eşim veya Partnerim Beni Dinlemiyordu
%50 Eşim veya Partnerim Beni İhmal Ediyordu
%30 Eşim veya Partnerim Bana Şiddet Uyguluyordu
%24 Eşim veya Partnerim Beni Aldattığı İçin
%16 Eşim veya Partnerim Beni Hep Kendisini Aldatmakla Suçladığı İçin
%22 Kendimi Yalnız ve Terkedilmiş Hissettiğim İçin
%28 Kariyer Yapmamda Bana Yardımcı Olması İçin
%45 Beni bir başkasıyla olumsuz kıyasladığı için
Eşinizi veya Partnerinizi Kiminle Aldattınız?
%30 Yakın Çalışma Arkadaşlarımdan Birisiyle
%10 Bir Aile Dostumuzla
%15 Barda veya Eğlence Yerinde Tanıştığım Birisiyle
%15 Yakın Aile Çevremden Biriyle
%10 Komşumuzla
%20 Diğer
Ne İçin Evlendiniz?
%32 Aşık Olduğum İçin
%30 İstediğim ve Sevdiğim İçin
%40 Zorunluluklar Yüzünden
%24 Fazla Düşünmeden Evlendim
%42 Vakti Geldiğini Düşündüğüm İçin
%44 Toplum ve Aile Baskısı Yüzünden
%10 Diğer
Eş Seçerken Nelere Dikkat Ediyorsunuz?
%40 Parası yada Ekonomik Gücü Olmasına
%38 Yakışıklı yada Güzel Olmasına
%42 Beni Sevmesine veya Aşık Olmasına
%36 Eğitimine ve Kültürlü Olmasına
%40 Sağlıklı Olmasına
%16 Diğer
Sizce Aşağıdaki Nedenlerden Hangisi Aldatmayı Kolaylaştırır?
%42 Aile Baskısıyla ve Gönülsüz Kurulan Evlilikler
%32 Eş veya Partner Tarafından Daha Önce Yapılan Aldatma
%20 Alkol Kullanılması
%28 Aşırı Kıskançlık ve Baskı
%36 Cinsellikte Romantizm ve Aşk Oyunlarının Olmayışı
%16 Depresyon, Mani vb. Ruhsal Hastalıklar
%22 Gençliğinde Karşı Cinsle Hiç Flört Etmeme
%48 Cinsel Tatminsizlik
%12 Çocukken Baba veya Anne Tarafından Terk Edilme
%44 Güç ve Statü Sahibi Olma
%38 Çapkın Arkadaşların Varlığı
%12 Başarılı Olamama
%20 Aşağılanma veya Gururu İle Oynanma
%50 Yeteri Kadar İlgi ve Sevgi Görmeme
%10 Diğer
Sizce Erkek mi Kadın mı Daha Kolay Aldatır?
%85 Erkek
%15 Kadın
anketin önemli kısımları bunlardı, türk halkının neden aldattığına yönelik önemli bir fikir oluştuğunu düşünüyorum. genel olarak, kadınların duygusal olarak, erkeklerin fiziksel olarak aldattıklarını görüyoruz. yine aldatma nedenlerinde ortak olarak, ilgisizlik, sevgisizlik, şiddet ve sorunlu ilişkilerde olduğunu görüyoruz.
ekleme: bazı sevgili yazar/yazarlar inanmamışlar. verilerin uydurulduğunu düşünmüşler bu anket halka açıktır isterlerse kendileri de bu ankete katılabilirler, cised her yıl bu şekilde önemli anketler yapmaktadır. buraya linkler bırakıyorum.
Gazete Haberi 1
liste list
indigodergisi
anketle ilgili cised
aldatılan, aldatan, duyan gören hepimizi ilgilendiren bir araştırma oldu, sonuçlar bizi oldukça şaşırttı...
anket 5000 kişiye yapıldı. bilimsel bir çalışma olduğu için, sonuçlar Bir hayli uzun. ben sizlere en önemli kısımlarını buraya ekleyerek yazmaya çalışacağım... iyi okumalar.
Yaş
%50 18 - 28 Arası
%35 29 - 38 Arası
%15 39 - 48 Arası
Cinsiyetiniz?
%65 Erkek
%35 Bayan
Eğitim Durumunuz Nedir?
%1 Okur-Yazar Değil
%5 İlkokul
%14 Ortaokul
%40 Lise
%40 Üniversite
Eşinizi veya Partnerinizi Hiç Aldattınız mı?
%30 Evet
%70 Hayır
Eşinizin Maddi Durumu veya Geliri Sizden Yüksek mi? ( Sadece Eşini/Partnerini Aldatan Erkekler Yanıtlayacak )
%55 Evet
%35 Hayır
%10 Aynı
Eşinizin Maddi Durumu veya Geliri Sizden Yüksek mi? ( Sadece Eşini/Partnerini Aldatan Kadınlar Yanıtlayacak )
%35 Evet
%60 Hayır
%05 Aynı
Eşinizi veya Partnerinizi Kaç Kez Farklı Kişiyle Aldattınız?
%50 1-4
%35 5-9
%10 10-15
%5 16 ve Üzeri
Sizce Duygusal Aldatma ve Cinsel Aldatma Arasında Fark Var mı?
%24 Evet Var
%76 Hayır Yok
Eşinizi veya Partnerinizi Aldatma Nedeniniz Nedir?
%45 Eşim veya Partnerim Beni Cinsel Olarak Tatmin Etmiyordu
%10 Eşim veya Partnerim Beni Beğenmiyordu
%15 Bunalımlı Bir Dönemdeydim
%20 Canım Seks İstiyordu
%10 Baştan Çıkarmanın Verdiği Zevkten Dolayı
%14 İstediğimi Elde Edebileceğimi Kendime Kanıtlamak İçin
%16 Cinsel İsteğim Çok Fazla
%10 Yasak Aşkın İnanılmaz Olması ve Başka Bir Olayda Asla Bulunmayan Bir Haz Yaşatması
%25 Bir Filmden veya Okuduğum Bir yazıdan Etkilendim
%40 Eşim veya Partnerim İle İlişki Sorunlarım Vardı
%35 Daha Fazla Yakınlık ve Şefkat Özlemi Çektiğim İçin
%20 O Oradaydı ve Ortam Öyle Gerektirdi
%14 Arkadaşlarımı Etkilemek İçin
%12 Aldatan Arkadaşları Taklit Etmek İstedim Herhalde
%18 Sarhoştum
%22 Basit Bir Deneme Yapmak İstedim
%48 Başka Birine Aşık Oldum
%36 Çok Uğraştı
%24 Peşinde Koşulan Biri Olduğu İçin,
%12 Eşim veya Partnerim Farkına Varmıyor
%40 Çok Doğal Bir Olay
%38 Fantezilerimi Eşimle veya Partnerimle Gerçekleştiremiyordum
%24 Tamamen Kazaydı
%16 Macera Yaşamayı Seviyorum
%40 Eşimle veya Partnerimle Aramızda Karşılıklı Sevgisizlik Vardı
%42 Eşim veya Partnerim Benim Duygularıma ve Düşüncelerime Değer Vermiyordu
%44 Eşimle veya Partnerimle İlişkilerimizin Rutinleştiği Bir Dönemdi
%50 Eşim veya Partnerim Beni Dinlemiyordu
%50 Eşim veya Partnerim Beni İhmal Ediyordu
%30 Eşim veya Partnerim Bana Şiddet Uyguluyordu
%24 Eşim veya Partnerim Beni Aldattığı İçin
%16 Eşim veya Partnerim Beni Hep Kendisini Aldatmakla Suçladığı İçin
%22 Kendimi Yalnız ve Terkedilmiş Hissettiğim İçin
%28 Kariyer Yapmamda Bana Yardımcı Olması İçin
%45 Beni bir başkasıyla olumsuz kıyasladığı için
Eşinizi veya Partnerinizi Kiminle Aldattınız?
%30 Yakın Çalışma Arkadaşlarımdan Birisiyle
%10 Bir Aile Dostumuzla
%15 Barda veya Eğlence Yerinde Tanıştığım Birisiyle
%15 Yakın Aile Çevremden Biriyle
%10 Komşumuzla
%20 Diğer
Ne İçin Evlendiniz?
%32 Aşık Olduğum İçin
%30 İstediğim ve Sevdiğim İçin
%40 Zorunluluklar Yüzünden
%24 Fazla Düşünmeden Evlendim
%42 Vakti Geldiğini Düşündüğüm İçin
%44 Toplum ve Aile Baskısı Yüzünden
%10 Diğer
Eş Seçerken Nelere Dikkat Ediyorsunuz?
%40 Parası yada Ekonomik Gücü Olmasına
%38 Yakışıklı yada Güzel Olmasına
%42 Beni Sevmesine veya Aşık Olmasına
%36 Eğitimine ve Kültürlü Olmasına
%40 Sağlıklı Olmasına
%16 Diğer
Sizce Aşağıdaki Nedenlerden Hangisi Aldatmayı Kolaylaştırır?
%42 Aile Baskısıyla ve Gönülsüz Kurulan Evlilikler
%32 Eş veya Partner Tarafından Daha Önce Yapılan Aldatma
%20 Alkol Kullanılması
%28 Aşırı Kıskançlık ve Baskı
%36 Cinsellikte Romantizm ve Aşk Oyunlarının Olmayışı
%16 Depresyon, Mani vb. Ruhsal Hastalıklar
%22 Gençliğinde Karşı Cinsle Hiç Flört Etmeme
%48 Cinsel Tatminsizlik
%12 Çocukken Baba veya Anne Tarafından Terk Edilme
%44 Güç ve Statü Sahibi Olma
%38 Çapkın Arkadaşların Varlığı
%12 Başarılı Olamama
%20 Aşağılanma veya Gururu İle Oynanma
%50 Yeteri Kadar İlgi ve Sevgi Görmeme
%10 Diğer
Sizce Erkek mi Kadın mı Daha Kolay Aldatır?
%85 Erkek
%15 Kadın
anketin önemli kısımları bunlardı, türk halkının neden aldattığına yönelik önemli bir fikir oluştuğunu düşünüyorum. genel olarak, kadınların duygusal olarak, erkeklerin fiziksel olarak aldattıklarını görüyoruz. yine aldatma nedenlerinde ortak olarak, ilgisizlik, sevgisizlik, şiddet ve sorunlu ilişkilerde olduğunu görüyoruz.
ekleme: bazı sevgili yazar/yazarlar inanmamışlar. verilerin uydurulduğunu düşünmüşler bu anket halka açıktır isterlerse kendileri de bu ankete katılabilirler, cised her yıl bu şekilde önemli anketler yapmaktadır. buraya linkler bırakıyorum.
Gazete Haberi 1
liste list
indigodergisi
anketle ilgili cised
Veriler cinsiyete göre ayrılmış mı, sizin yorımunuz mu? Bir de insanların arkadaş, akraba, komşu vb yakın çevresinden biriyle aldatmasını garipsedim.
Zoraki, gönülsüz evliliklerin çoğunluğu sanırım en büyük etkenlerden biri.
Zoraki, gönülsüz evliliklerin çoğunluğu sanırım en büyük etkenlerden biri.
araştırmanın, cinsiyet, yaş, okul, ve diğer kategorilere ayrılmış olarak ayrı ayrı bakabiliyoruz. ancak, hem sıkıcı olmaması adına, hem de meselenin özünü kavrayabilmek adına ben önemli yerleri aldım.
hepsini alsaydım çok uzun bir entry olacaktı. araştırmanın genel hatları ile belirtmek istedim..
verileri cinsiyete göre ayırdığımızda kadınları aldatmaya iten sebeplerin en başında, ilgisizlik, psikolojik şiddet, duygusal boşluk ve sorunu bir ilişkinin yaşandığından ileri geliyor.. erkeklerde ise, çok tahrik oldum, arkadaşlara uydum, herkes onun peşinden koşuyordu, gibi yukarıda gördüğünüz, fiziksel nedenler geliyor. sizin de dediğiniz gibi gönülsüz ve zoraki evlilikler nedeni ile ankete katılanarın %70'i evliliklerinde mutsuz olduklarını belirtiyor.
hepsini alsaydım çok uzun bir entry olacaktı. araştırmanın genel hatları ile belirtmek istedim..
verileri cinsiyete göre ayırdığımızda kadınları aldatmaya iten sebeplerin en başında, ilgisizlik, psikolojik şiddet, duygusal boşluk ve sorunu bir ilişkinin yaşandığından ileri geliyor.. erkeklerde ise, çok tahrik oldum, arkadaşlara uydum, herkes onun peşinden koşuyordu, gibi yukarıda gördüğünüz, fiziksel nedenler geliyor. sizin de dediğiniz gibi gönülsüz ve zoraki evlilikler nedeni ile ankete katılanarın %70'i evliliklerinde mutsuz olduklarını belirtiyor.
Anlıyorum, haklısınız.
son zamanlarda artan sahte doktor vakalarından sonra doktorunuzun gerçek bir plastik cerrah olup olmadığını anlamak için, Türkiye'de hizmet veren bütün plastik cerrahlar http://www.plastikcerrahi.org.tr/doktor-arama/
estetik cerrahi plastik cerrahinin bir bölümüdür. her estetik cerrah plastik cerrahtır. yani, üroloji androloji gibi.
tusta puanım yetseydi kesinlikle seçeceğim yegâne bölümdü kendisi. lakin en yüksek puan dermatoloji ile bunun, tusta yardırmış arkadaşlarım seçtiler ulan nasıl rahatlar yemin ediyorum.
camiada parayı hamudu ile kaldıran güruh bu
bize de anestezi ve reanimasyon geldi, narkotik olduk çıktık.. ben anesteziye girdiğim yıl bunların uzmanlığının süresi kısaldı bizimkine bir sene daha eklediler, 5 sene oldu. iki kere tıp okumak gibi, ulan bahtsız Bedeviyi çölde hakikaten kutup ayısı sikermiş.
tusta puanım yetseydi kesinlikle seçeceğim yegâne bölümdü kendisi. lakin en yüksek puan dermatoloji ile bunun, tusta yardırmış arkadaşlarım seçtiler ulan nasıl rahatlar yemin ediyorum.
camiada parayı hamudu ile kaldıran güruh bu
bize de anestezi ve reanimasyon geldi, narkotik olduk çıktık.. ben anesteziye girdiğim yıl bunların uzmanlığının süresi kısaldı bizimkine bir sene daha eklediler, 5 sene oldu. iki kere tıp okumak gibi, ulan bahtsız Bedeviyi çölde hakikaten kutup ayısı sikermiş.
bununla ilgili Bir bilimsel çalışma vardı bu yıl. popüler Bir tıp dergisinde yayınlandı bulursam eklerim
kaynağını Buraya.
araştırma 20.000 kadın ile 20.000 erkek üzerinde yapıldı.
katılanlara, eşiniz ile neden seks yapıyorsunuz? sorusu soruldu
kadınların çok büyük çoğunluğu
sevgimi göstermek,
ona olan aşkımı pekiştirmek,
ona aşık olmuştum,
onu çok sevmiştim gibi cevaplar verdiler.
aynı soru erkeklere sorulduğunda;
fiziğinden etkilendiklerini
göğüslerinden etkilendikleri
dış görünüş ve cazibelerinden etkilendiklerini söylediler.
ve bu cevaplarla beraber salt çoğunluk iliskimi toparlamak, haz duymak, onu mutlu etmek, orgazma ulaştırmak, ve kendilerinin tatminkarlığı cevaplarını verdiler.
tabii ki bu da, kadınların evrimci kurama göre cinselliği aşk ve bağlılıkla öždeşleştirdiği, erkeklerinse haz odaklı ve ilişki pekiştirmekle bağdaştırdığı gerçeğini değiştirmemiş oldu.
elbette kişiden kişiye göre değişebilir, ama erkeklerin beraber olmak istediği kadınlar doğurganlığı yüksek, ve bu yüksek doğurganlık belirtilerinin olduğu kadınlardadır.
bu belirtiler ise hepimizin bildiği üzere, kadınların adına makyaj dediği şeyin ta kendisidir. parlak saçlar, kırmızı dudaklar, solgun olmayan bir yüz, hastalıklı gibi görünmeyen bir vücut vs vs.
kadınların dikkat çektiği birlikte olmak istediği nokta, en başta kaslı olmak değil "anlaşabilmek." yani bu yüzden sizden etkilenmemiş bir kadını ağzında kuş tutsanız etkileyemezsiniz. kadınlar için, fiziksellikten öte duygusallık ağır basmaktadır.
kaynağını Buraya.
araştırma 20.000 kadın ile 20.000 erkek üzerinde yapıldı.
katılanlara, eşiniz ile neden seks yapıyorsunuz? sorusu soruldu
kadınların çok büyük çoğunluğu
sevgimi göstermek,
ona olan aşkımı pekiştirmek,
ona aşık olmuştum,
onu çok sevmiştim gibi cevaplar verdiler.
aynı soru erkeklere sorulduğunda;
fiziğinden etkilendiklerini
göğüslerinden etkilendikleri
dış görünüş ve cazibelerinden etkilendiklerini söylediler.
ve bu cevaplarla beraber salt çoğunluk iliskimi toparlamak, haz duymak, onu mutlu etmek, orgazma ulaştırmak, ve kendilerinin tatminkarlığı cevaplarını verdiler.
tabii ki bu da, kadınların evrimci kurama göre cinselliği aşk ve bağlılıkla öždeşleştirdiği, erkeklerinse haz odaklı ve ilişki pekiştirmekle bağdaştırdığı gerçeğini değiştirmemiş oldu.
elbette kişiden kişiye göre değişebilir, ama erkeklerin beraber olmak istediği kadınlar doğurganlığı yüksek, ve bu yüksek doğurganlık belirtilerinin olduğu kadınlardadır.
bu belirtiler ise hepimizin bildiği üzere, kadınların adına makyaj dediği şeyin ta kendisidir. parlak saçlar, kırmızı dudaklar, solgun olmayan bir yüz, hastalıklı gibi görünmeyen bir vücut vs vs.
kadınların dikkat çektiği birlikte olmak istediği nokta, en başta kaslı olmak değil "anlaşabilmek." yani bu yüzden sizden etkilenmemiş bir kadını ağzında kuş tutsanız etkileyemezsiniz. kadınlar için, fiziksellikten öte duygusallık ağır basmaktadır.
üzerinde fazla durulduğunda bozulan şey. (bkz: swh)
şaka bir yana, gerçeği iki bacak arasında değildir, iki kulak arasındadır. ameliyatla da düzelmez..
şaka bir yana, gerçeği iki bacak arasında değildir, iki kulak arasındadır. ameliyatla da düzelmez..
freud'u anlamak için ne bugünün gelişmiş psikoloji kurmaları ile ne de kendi yaşadığı küresel döneme göre yargılamak gerekir.
freud yaşadığı döneme tarih çevresi içerisinde, (bkz: Viktorya dönemi) (victoria era) diyoruz. kraliçe Viktorya'nın İngiltere'yi 80 yıl yönettiği dönemdir. freud'un yaşadığı bu dönem, oldukça çelişkili, ihanetlerle dolu, kadınların baştan çıkarıcı seytan olarak görüldüğü,(bkz: succubus) kapalı bir toplumdur.
bahsettiğimiz olaylar, 1837-1901 yılları arasında yaşanmaktadır. bu yıllarda insanlar toplum içinde cinselliği ayıp vahşice ve hayasız bir olay görürlerken, akşam kapalı kapılar ardında soylular arasında büyük bir cinsel entrika dönmektedir. öyle ki, o yıllarda günlük hayatta cinselliği ima eden herhangi bir kelime kullandığınız anda hemen ayıplanırdınız. bu kirli dönemde zengin-fakir, soylu soysuz aziz rahibe herkes gizli gizli sevişmektedir.
dönemin diğer ünlüleri Karl Marx, Charles Darwin'dir.
özellikle Karl Marx'ın diyalektiği ve kadına Bakış acısı incelenirse daha anlaşılabilir bir sonuç ortaya çıkacaktır.
freud böyle Bir dönemde yaşamıştır, bugün psikologlar, psikoloji ile ilgilenenler ne demek istediğimi anlayacaklardır, Freud'un o ilkel görüşleri ancak dalga maksatlı konuşulur. psikoloji bölümü 1. sınıf öğrencilerine anlatılır. veya üniversitede ucu psikolojiye değen bir ders almışsınız size anlatılır.
Freud aslen bir psikolog değildir, bir tıp doktorudur. analiz ettiği kadınlar genelden ülkenin zengin kadınlarıdır.
Freud'un böyle bir dönemde bütün sosyal aktivitelerin bir çocuk sevgisinin altında bile seksualtie olduğunu söylüyordu.
Freud bu teorileri Ortaya atarken, Viktorya döneminde yaşanan toplumdaki ikiyüzlülüğe parmak basmak adına böyle çıkarımlar yapmıştır. onun kadınlar hakkındaki gerçek düşünceleri toplumun yaşayış itibari ile buna yakın olması tahmininde bulunabiliriz..
o döneme Freud'un bu görüşlerine karşı çıktılar, gazetelerde freud'un bir sapık olduğu ahlaksız Bir adam olduğundan bahsediliyordu. ama Freud'un kitapları yine çok satıyordu. yani insanlar gizli gizli onu okuyorlardı.
freud Viktorya döneminin içinde bulunduğu bu ikiyüzlüluğü onlara anladığı dilden sunmuş, ve hastalarının dosyalarını birleştirip bazı çıkarımlar ortaya atmıştır. bu çıkarımlar bugünkü psikolojinin temelini oluşturmuş olsa da, bugün freud'un düşüncelerini modern psikolojide kullanmıyoruz.
freud yaşadığı döneme tarih çevresi içerisinde, (bkz: Viktorya dönemi) (victoria era) diyoruz. kraliçe Viktorya'nın İngiltere'yi 80 yıl yönettiği dönemdir. freud'un yaşadığı bu dönem, oldukça çelişkili, ihanetlerle dolu, kadınların baştan çıkarıcı seytan olarak görüldüğü,(bkz: succubus) kapalı bir toplumdur.
bahsettiğimiz olaylar, 1837-1901 yılları arasında yaşanmaktadır. bu yıllarda insanlar toplum içinde cinselliği ayıp vahşice ve hayasız bir olay görürlerken, akşam kapalı kapılar ardında soylular arasında büyük bir cinsel entrika dönmektedir. öyle ki, o yıllarda günlük hayatta cinselliği ima eden herhangi bir kelime kullandığınız anda hemen ayıplanırdınız. bu kirli dönemde zengin-fakir, soylu soysuz aziz rahibe herkes gizli gizli sevişmektedir.
dönemin diğer ünlüleri Karl Marx, Charles Darwin'dir.
özellikle Karl Marx'ın diyalektiği ve kadına Bakış acısı incelenirse daha anlaşılabilir bir sonuç ortaya çıkacaktır.
freud böyle Bir dönemde yaşamıştır, bugün psikologlar, psikoloji ile ilgilenenler ne demek istediğimi anlayacaklardır, Freud'un o ilkel görüşleri ancak dalga maksatlı konuşulur. psikoloji bölümü 1. sınıf öğrencilerine anlatılır. veya üniversitede ucu psikolojiye değen bir ders almışsınız size anlatılır.
Freud aslen bir psikolog değildir, bir tıp doktorudur. analiz ettiği kadınlar genelden ülkenin zengin kadınlarıdır.
Freud'un böyle bir dönemde bütün sosyal aktivitelerin bir çocuk sevgisinin altında bile seksualtie olduğunu söylüyordu.
Freud bu teorileri Ortaya atarken, Viktorya döneminde yaşanan toplumdaki ikiyüzlülüğe parmak basmak adına böyle çıkarımlar yapmıştır. onun kadınlar hakkındaki gerçek düşünceleri toplumun yaşayış itibari ile buna yakın olması tahmininde bulunabiliriz..
o döneme Freud'un bu görüşlerine karşı çıktılar, gazetelerde freud'un bir sapık olduğu ahlaksız Bir adam olduğundan bahsediliyordu. ama Freud'un kitapları yine çok satıyordu. yani insanlar gizli gizli onu okuyorlardı.
freud Viktorya döneminin içinde bulunduğu bu ikiyüzlüluğü onlara anladığı dilden sunmuş, ve hastalarının dosyalarını birleştirip bazı çıkarımlar ortaya atmıştır. bu çıkarımlar bugünkü psikolojinin temelini oluşturmuş olsa da, bugün freud'un düşüncelerini modern psikolojide kullanmıyoruz.
bu konu hakkında zamanında o kadar çok görüş, o kadar çok teori üretilmiştir ki hangi birinden başlasam bilemedim...
kısaca tanım: histeri, kişinin gerçekleri kabul edemeyip korkularından doğan çarpıklara aldırış etmeden sorunlarını bu korkuları ışığında kendi inandığı gerçeklik ile çözmeye çalışmasıdır.
belirtileri, yoğun titreme, ateş basması, dayanıksızlık, mitomani, yer yer felç, uyku, uyku bozukluğu, anksiyetedir.
türk erkeklerinin çoğunda histeri vardır. ya benimsin ya kara toprağın gibi toksik ilişkiler hep bundan kaynaklanmaktadır.
şimdi burada bir konuya değineceğim.
bu hastalık 19. yüzyıla kadar sadece bir kadın hastalığı olarak biliniyordu, hipokrat, rahimin, kadınların az yemek yediği için küçülerek kadının vücudunda dolaştığını boğazına takıldığını hatta bunun güçlü Bir hapşırmayla geçeceğini falan düşünmüştür. (cehalete gel)
hatta o dönemde, histerinin çok Gülen kahkaha atan, fahişelere karşı kullanılan aşağılık bir söylem olduğu bilinmektedir.
burada asıl suçlu Sigmund Freud'dur. kendisi histerinin sadece kadınlara özgü bir hastalık olmadığını erkeklerde de görülebildiğini bildiği halde gizlemiştir. hiçbir vaka kaydına erkek hastaları almamıştır. kendisi, nazi kbb doktoru wilhelm fliess'e yazdığı mektuplarında hem erkek hem de kız kardeşlerini histerik olarak tanımlamış, ve bunlardan da babasını suçlu tutmuştur. Freud'un bu hareketi hiçbir bilimsel etiğe uygun değildir..
Ancak histerinin bir nevrotik rahatsızlık olduğu çok geçmeden 20. yüzyılda yeniden keşfedilmiştir.
kısaca tanım: histeri, kişinin gerçekleri kabul edemeyip korkularından doğan çarpıklara aldırış etmeden sorunlarını bu korkuları ışığında kendi inandığı gerçeklik ile çözmeye çalışmasıdır.
belirtileri, yoğun titreme, ateş basması, dayanıksızlık, mitomani, yer yer felç, uyku, uyku bozukluğu, anksiyetedir.
türk erkeklerinin çoğunda histeri vardır. ya benimsin ya kara toprağın gibi toksik ilişkiler hep bundan kaynaklanmaktadır.
şimdi burada bir konuya değineceğim.
bu hastalık 19. yüzyıla kadar sadece bir kadın hastalığı olarak biliniyordu, hipokrat, rahimin, kadınların az yemek yediği için küçülerek kadının vücudunda dolaştığını boğazına takıldığını hatta bunun güçlü Bir hapşırmayla geçeceğini falan düşünmüştür. (cehalete gel)
hatta o dönemde, histerinin çok Gülen kahkaha atan, fahişelere karşı kullanılan aşağılık bir söylem olduğu bilinmektedir.
burada asıl suçlu Sigmund Freud'dur. kendisi histerinin sadece kadınlara özgü bir hastalık olmadığını erkeklerde de görülebildiğini bildiği halde gizlemiştir. hiçbir vaka kaydına erkek hastaları almamıştır. kendisi, nazi kbb doktoru wilhelm fliess'e yazdığı mektuplarında hem erkek hem de kız kardeşlerini histerik olarak tanımlamış, ve bunlardan da babasını suçlu tutmuştur. Freud'un bu hareketi hiçbir bilimsel etiğe uygun değildir..
Ancak histerinin bir nevrotik rahatsızlık olduğu çok geçmeden 20. yüzyılda yeniden keşfedilmiştir.
Nedir bu freud'un kadınlara ettiği.. Orgazmı bile klitoralse immatürdürdür deyip yok saymış adam.
kuramsal, yabana atılacak bir durum değildir.
sıklıkla biseksualite ile karıştırılır. tabii ki burada panseksualitenin amacı bizim psikiyatrideki (bkz: queer teorisi) dışında sınıflar üstü Bir ayrılıktır.
bunu "istediği her deliğe girer eheheheh" diye saçma sapan Bir şekilde basitleştirmek cehaletten öteye gitmez. panseksualite sïnïflar üstü, bireyin (bkz: kadın), (bkz: erkek), (bkz: trans), (bkz: interseks) kişilere de "duygusal" ilgi kurabildiği anlamına gelir. burada bahsettiğim duygusal meselesi, açıklanması oldukça da zor Bir konudur. çünkü biseksual bireyler, aynı anda hem bir kadını hem de Bir erkeği arzulamazlar. baskın Bir yönleri vardır. (kadın veya erkek)
panseksueller, kadın ve erkek oluşuna bakmadan bir duygusallık yaşayabilirler.
bu psikiyatri için açıklaması zor Bir konudur.
panseksuellerden kendilerini toplumda, "kadın erkek cinsiyetini reddeden" (bkz: transqueer) olarak tanımlayabilir. ve bizde Türkçe karşılığı bulunmayan (bkz: transgender) bireylerine karşı ilgi duyarlar.
"bu Bir tercih değil biyolojik bir durumdur."
sıklıkla biseksualite ile karıştırılır. tabii ki burada panseksualitenin amacı bizim psikiyatrideki (bkz: queer teorisi) dışında sınıflar üstü Bir ayrılıktır.
bunu "istediği her deliğe girer eheheheh" diye saçma sapan Bir şekilde basitleştirmek cehaletten öteye gitmez. panseksualite sïnïflar üstü, bireyin (bkz: kadın), (bkz: erkek), (bkz: trans), (bkz: interseks) kişilere de "duygusal" ilgi kurabildiği anlamına gelir. burada bahsettiğim duygusal meselesi, açıklanması oldukça da zor Bir konudur. çünkü biseksual bireyler, aynı anda hem bir kadını hem de Bir erkeği arzulamazlar. baskın Bir yönleri vardır. (kadın veya erkek)
panseksueller, kadın ve erkek oluşuna bakmadan bir duygusallık yaşayabilirler.
bu psikiyatri için açıklaması zor Bir konudur.
panseksuellerden kendilerini toplumda, "kadın erkek cinsiyetini reddeden" (bkz: transqueer) olarak tanımlayabilir. ve bizde Türkçe karşılığı bulunmayan (bkz: transgender) bireylerine karşı ilgi duyarlar.
"bu Bir tercih değil biyolojik bir durumdur."
bazı yazar dostlar telegonya'dan falan bahsetmişler. şimdi bu konuyu ortaya atan bilim adamını zamanında Hürriyet'e çıkardılar adam olayı orada adam gibi sinekler üzerinden anlattı, Bizim gerizekalı muhaberirlerimiz, gündem olmak için bakın bakirede de olabilir diye manşet attılar. sonra İngiltere'de whaley ailesi çıktı, ikizlerinden biri Beyaz diğeri siyahtı öyle patladı olay. sene 2010 falan
meselenin aslı şu, bir tür meyve sineği üzerinde bakın bu daha sadece tıbbî Bir çalışma yani kanıtlanmış Bir şey Yok. bir önceki eşine ait bazı "belirgin özellikler" bulundu.
bizler memeliyiz, memelilerde döllenme tek çeşittir. tek bir spermin tek bir yumurtayı döllemesi ile meydana gelir. tek yumurta ikizleri ise bir spermin bir yumurtayı dölleyip bölünme aşamasında yumurtanın iki ayrı embriyoya dönüşmesidir. çift yumurta ikizleri de iki spermin iki ayrı yumurtayı döllemesi ile oluşur. iki ayrı kişiden gelen iki farklı spermin tek bir yumurtayı döllemesi mümkün değildir. bu mutasyona sebebiyet verir, mutant canlılar oluşur. onlar da gelişmeden ölürler.
burada bahsettiğimiz şey memelilerde heteropaternal süperfekondasyon'dur. yani atılan iki yumurtayı son 3-5 gün içinde beraber olunan başka Bir adamın sperminin dölemesidir. yani çift yumurta ikizi gibi. aynı Baba dölleyeceğine, iki farklı Baba iki ayrı yumurtayı döllüyor. zaten biyolojik olarak böyle bir şey mümkün olamaz, biri siyah biri beyaz doğan ikizlerin siyahi olanı başka birine beyaz olanı başka birine Ait. ve ne siyahta Beyaz çocuğun genleri ne beyazda siyah olanın genleri var.
bütün bu olanlar spermin rahim içinde 3-5 gün arasında hayatta kalabilmesi ile mümkün oluyor.
meselenin aslı şu, bir tür meyve sineği üzerinde bakın bu daha sadece tıbbî Bir çalışma yani kanıtlanmış Bir şey Yok. bir önceki eşine ait bazı "belirgin özellikler" bulundu.
bizler memeliyiz, memelilerde döllenme tek çeşittir. tek bir spermin tek bir yumurtayı döllemesi ile meydana gelir. tek yumurta ikizleri ise bir spermin bir yumurtayı dölleyip bölünme aşamasında yumurtanın iki ayrı embriyoya dönüşmesidir. çift yumurta ikizleri de iki spermin iki ayrı yumurtayı döllemesi ile oluşur. iki ayrı kişiden gelen iki farklı spermin tek bir yumurtayı döllemesi mümkün değildir. bu mutasyona sebebiyet verir, mutant canlılar oluşur. onlar da gelişmeden ölürler.
burada bahsettiğimiz şey memelilerde heteropaternal süperfekondasyon'dur. yani atılan iki yumurtayı son 3-5 gün içinde beraber olunan başka Bir adamın sperminin dölemesidir. yani çift yumurta ikizi gibi. aynı Baba dölleyeceğine, iki farklı Baba iki ayrı yumurtayı döllüyor. zaten biyolojik olarak böyle bir şey mümkün olamaz, biri siyah biri beyaz doğan ikizlerin siyahi olanı başka birine beyaz olanı başka birine Ait. ve ne siyahta Beyaz çocuğun genleri ne beyazda siyah olanın genleri var.
bütün bu olanlar spermin rahim içinde 3-5 gün arasında hayatta kalabilmesi ile mümkün oluyor.
geri çekme, doğum kontrol hapını almama, prezervatif yırtılması, korunmasız ilişki ile ortaya çıkan gebelik türü.
8 liralık şeyi almazsan, 8000 liralık kürtajla uğraşırsın.
her Zaman normal gebelik olmayabilir, bazen dış gebelik dediğimiz ölümcül sonuçlar doğurabilir. size çöpe atılan bir prezervatif kadar değer vermiyor demektir o adam yapmayın. sevişmeyin o kişiyle.
inanın, doğumhaneler birşey olmaz diyen çiftlerle dolu.
bu işin bir kısmı sadece, meselenin bir tarafı da, gebelik sonrasıdır.
bir hekim olarak konuşuyorum, istenmeyen gebeliklerde sağlık bakanlığı gebeyi korumak yerine resmen ifşalıyor. eğer evliyseniz sizin için Bir sorun yok ama, istenmeyen bir gebelikte evli değilseniz büyük Bir bela aldınız başınıza.
prosedür şöyle işliyor, gidip herhangi bir hastanede klinikte tıp merkezinde vs kan testi yaptırdınız onu, hekimlerin gördüğü Ana sisteme atıyorlar, aile hekiminiz bunu görüyor, sizi gebe izlem dediğimiz sağlık ocağındaki odaya davet ediyorlar, gelmezseniz aile hekiminiz peşinize düşer, çünkü bakanlık kadının başka bir yerde doğum yaptığını sietemde kontrol ettiğinde kendisinin maaşından kesiyor, ve sözleşmesini feshetmekle tehdit ediyor. bu yüzden size ve yakınlarınıza ulaşmaya çalışıyor, siz de mecburen ifşalanmış oluyorsunuz. 2012 yïlında tebrikler kızınız hamile mesajı gidiyordu sağlık bakanlığından...
şimdi ellayı (ertesi gün hapı) kaçırdınız, sağlık bakanlığı sizi halletti.. naneyi yedikten sonra, sizi kadın doğumcu meslektaşlarım da halledecek...
kadın doğum uzmanına gidiyorsunuz sizden çok astronomik rakamlar istiyor borç harç ödeyebilirseniz ödeyeceksiniz yoksa geliyor, çocuk. bende o kadar para yok derseniz devlet hastanelerine düşüyorsunuz, orada da "ne yazık ki" size bazen anestezi dahi yapmadan kürtaj yapılabiliyor. hakaret edilebiliyor tam Bir travma yaşıyorsunuz, kürtaj travması bitiyor, kan uyuşmazlığı iğnesi travması başlıyor. dert dert dert anlayacağınız.
bu uygulamaları türk tabipleri birliği çok değiştirmeye uğraştı, doktorlar olarak imzalar attık dilekçeler verdik ama ne yazık ki olmadı.
yani bakın beş dakika bile sürmeyen seks zevkiniz başınıza ne işler açtı, size tavsiye korunun...
8 liralık şeyi almazsan, 8000 liralık kürtajla uğraşırsın.
her Zaman normal gebelik olmayabilir, bazen dış gebelik dediğimiz ölümcül sonuçlar doğurabilir. size çöpe atılan bir prezervatif kadar değer vermiyor demektir o adam yapmayın. sevişmeyin o kişiyle.
inanın, doğumhaneler birşey olmaz diyen çiftlerle dolu.
bu işin bir kısmı sadece, meselenin bir tarafı da, gebelik sonrasıdır.
bir hekim olarak konuşuyorum, istenmeyen gebeliklerde sağlık bakanlığı gebeyi korumak yerine resmen ifşalıyor. eğer evliyseniz sizin için Bir sorun yok ama, istenmeyen bir gebelikte evli değilseniz büyük Bir bela aldınız başınıza.
prosedür şöyle işliyor, gidip herhangi bir hastanede klinikte tıp merkezinde vs kan testi yaptırdınız onu, hekimlerin gördüğü Ana sisteme atıyorlar, aile hekiminiz bunu görüyor, sizi gebe izlem dediğimiz sağlık ocağındaki odaya davet ediyorlar, gelmezseniz aile hekiminiz peşinize düşer, çünkü bakanlık kadının başka bir yerde doğum yaptığını sietemde kontrol ettiğinde kendisinin maaşından kesiyor, ve sözleşmesini feshetmekle tehdit ediyor. bu yüzden size ve yakınlarınıza ulaşmaya çalışıyor, siz de mecburen ifşalanmış oluyorsunuz. 2012 yïlında tebrikler kızınız hamile mesajı gidiyordu sağlık bakanlığından...
şimdi ellayı (ertesi gün hapı) kaçırdınız, sağlık bakanlığı sizi halletti.. naneyi yedikten sonra, sizi kadın doğumcu meslektaşlarım da halledecek...
kadın doğum uzmanına gidiyorsunuz sizden çok astronomik rakamlar istiyor borç harç ödeyebilirseniz ödeyeceksiniz yoksa geliyor, çocuk. bende o kadar para yok derseniz devlet hastanelerine düşüyorsunuz, orada da "ne yazık ki" size bazen anestezi dahi yapmadan kürtaj yapılabiliyor. hakaret edilebiliyor tam Bir travma yaşıyorsunuz, kürtaj travması bitiyor, kan uyuşmazlığı iğnesi travması başlıyor. dert dert dert anlayacağınız.
bu uygulamaları türk tabipleri birliği çok değiştirmeye uğraştı, doktorlar olarak imzalar attık dilekçeler verdik ama ne yazık ki olmadı.
yani bakın beş dakika bile sürmeyen seks zevkiniz başınıza ne işler açtı, size tavsiye korunun...
geri çekme, doğum kontrol hapını almama, prezervatif yırtılması, korunmasız ilişki ile ortaya çıkan gebelik türü.
8 liralık şeyi almazsan, 8000 liralık kürtajla uğraşırsın.
her Zaman normal gebelik olmayabilir, bazen dış gebelik dediğimiz ölümcül sonuçlar doğurabilir. size çöpe atılan bir prezervatif kadar değer vermiyor demektir o adam yapmayın. sevişmeyin o kişiyle.
inanın, doğumhaneler birşey olmaz diyen çiftlerle dolu.
bu işin bir kısmı sadece, meselenin bir tarafı da, gebelik sonrasıdır.
bir hekim olarak konuşuyorum, istenmeyen gebeliklerde sağlık bakanlığı gebeyi korumak yerine resmen ifşalıyor. eğer evliyseniz sizin için Bir sorun yok ama, istenmeyen bir gebelikte evli değilseniz büyük Bir bela aldınız başınıza.
prosedür şöyle işliyor, gidip herhangi bir hastanede klinikte tıp merkezinde vs kan testi yaptırdınız onu, hekimlerin gördüğü Ana sisteme atıyorlar, aile hekiminiz bunu görüyor, sizi gebe izlem dediğimiz sağlık ocağındaki odaya davet ediyorlar, gelmezseniz aile hekiminiz peşinize düşer, çünkü bakanlık kadının başka bir yerde doğum yaptığını sietemde kontrol ettiğinde kendisinin maaşından kesiyor, ve sözleşmesini feshetmekle tehdit ediyor. bu yüzden size ve yakınlarınıza ulaşmaya çalışıyor, siz de mecburen ifşalanmış oluyorsunuz. 2012 yïlında tebrikler kızınız hamile mesajı gidiyordu sağlık bakanlığından... bunu türk tabipleri birliği çok değiştirmeye uğraştı ama ne yazık ki olmadı.
yani bakın beş dakika bile sürmeyen seks zevkiniz başınıza ne işler açtı, korunun...
8 liralık şeyi almazsan, 8000 liralık kürtajla uğraşırsın.
her Zaman normal gebelik olmayabilir, bazen dış gebelik dediğimiz ölümcül sonuçlar doğurabilir. size çöpe atılan bir prezervatif kadar değer vermiyor demektir o adam yapmayın. sevişmeyin o kişiyle.
inanın, doğumhaneler birşey olmaz diyen çiftlerle dolu.
bu işin bir kısmı sadece, meselenin bir tarafı da, gebelik sonrasıdır.
bir hekim olarak konuşuyorum, istenmeyen gebeliklerde sağlık bakanlığı gebeyi korumak yerine resmen ifşalıyor. eğer evliyseniz sizin için Bir sorun yok ama, istenmeyen bir gebelikte evli değilseniz büyük Bir bela aldınız başınıza.
prosedür şöyle işliyor, gidip herhangi bir hastanede klinikte tıp merkezinde vs kan testi yaptırdınız onu, hekimlerin gördüğü Ana sisteme atıyorlar, aile hekiminiz bunu görüyor, sizi gebe izlem dediğimiz sağlık ocağındaki odaya davet ediyorlar, gelmezseniz aile hekiminiz peşinize düşer, çünkü bakanlık kadının başka bir yerde doğum yaptığını sietemde kontrol ettiğinde kendisinin maaşından kesiyor, ve sözleşmesini feshetmekle tehdit ediyor. bu yüzden size ve yakınlarınıza ulaşmaya çalışıyor, siz de mecburen ifşalanmış oluyorsunuz. 2012 yïlında tebrikler kızınız hamile mesajı gidiyordu sağlık bakanlığından... bunu türk tabipleri birliği çok değiştirmeye uğraştı ama ne yazık ki olmadı.
yani bakın beş dakika bile sürmeyen seks zevkiniz başınıza ne işler açtı, korunun...
Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
tirende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık.
Büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
büyük insanlık.
Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
pirinç de öyle
şeker de öyle
kumaş da öyle
kitap da öyle
büyük insanlıktan başka herkese yeter.
Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.
büyük insanlık - Nazım Hikmet R.
tirende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık.
Büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
büyük insanlık.
Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
pirinç de öyle
şeker de öyle
kumaş da öyle
kitap da öyle
büyük insanlıktan başka herkese yeter.
Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.
büyük insanlık - Nazım Hikmet R.
belki çok farklı coğrafyalarda, bunun istisnaları olabilir. ancak, ülkemizin insanları kesinlikle primitif insanlardır. hiçbir olguya derin şekilde bakamazlar seks onlar için her Zaman Bir numarada yer alır. derin görüşleri anlayamazlar, emek verilen şeyleri bir çırpıda hiç ederler. popüler kültüre yoğun ilgi gösterip onun dışına çıkamazlar.
zannetmeyin ki sadece erkekler için konuşuyorum, bu kadınlar için de geçerli.
erkeklerde ki, günümüzde "sahte" olan kadın Bir çiçektir algısı. kadınların, feminizmi yanlış anlayıp hatta hiç ne olduğunu bilmeden erkek düşmanlığı yapması.
edebiyatımızdaki kadın yazarların bitmek tükenmek bilmeyen ağlak aşık kadın modeli şiirleri, erkek yazarlardaki saçma sapan konulu romanlar.
televizyonun sektörünün komple Bir çöp haline gelmesi.
türk halkının Zengin insanların şaşalı yaşantısından başka, ihanetten, hakaretten başka hiçbir şeyi izleyemez hale gelmesi. sporcusunun dopingli, müzisyeninin içeri atıldığı, gazetecisinin susturulduğu, her yere sansür uygulandığı, popüler kültüre uyumak için gençlerin abuk subuk içi yozlaşmış insanlara özendirilmesi. ve daha niceleri...
bizim insanımız ormanda yaşayan şempanzeden ileri gidemeyip bunları asla görmediği sürece her şeyi seks için yapacaktır, attığı adımı bile sevişmek için atacaktır.
eğer seks ise aslolan konu, onu hayvanlar da yapıyor eğer hayvandan Bir farkımız varsa seksomanyak bir toplum olmak yerine bunlarla uğraşmamız gerekir. işte bunun adı medeniyettir..
zannetmeyin ki sadece erkekler için konuşuyorum, bu kadınlar için de geçerli.
erkeklerde ki, günümüzde "sahte" olan kadın Bir çiçektir algısı. kadınların, feminizmi yanlış anlayıp hatta hiç ne olduğunu bilmeden erkek düşmanlığı yapması.
edebiyatımızdaki kadın yazarların bitmek tükenmek bilmeyen ağlak aşık kadın modeli şiirleri, erkek yazarlardaki saçma sapan konulu romanlar.
televizyonun sektörünün komple Bir çöp haline gelmesi.
türk halkının Zengin insanların şaşalı yaşantısından başka, ihanetten, hakaretten başka hiçbir şeyi izleyemez hale gelmesi. sporcusunun dopingli, müzisyeninin içeri atıldığı, gazetecisinin susturulduğu, her yere sansür uygulandığı, popüler kültüre uyumak için gençlerin abuk subuk içi yozlaşmış insanlara özendirilmesi. ve daha niceleri...
bizim insanımız ormanda yaşayan şempanzeden ileri gidemeyip bunları asla görmediği sürece her şeyi seks için yapacaktır, attığı adımı bile sevişmek için atacaktır.
eğer seks ise aslolan konu, onu hayvanlar da yapıyor eğer hayvandan Bir farkımız varsa seksomanyak bir toplum olmak yerine bunlarla uğraşmamız gerekir. işte bunun adı medeniyettir..
kurum belirtmek istemiyorum, Türkiye'nin saygın Bir üniversitesinde 6. sınıf intörn doktordum o zaman. psikiyatri stajim için bağlı bulunduğum tıp fakültesi Hastanesi'nin psikiyatri kliniğinde gidiyordum gece nöbetlerim de oluyordu, oradaki herkesi neredeyse her hastayı tanıyordum. servise gelen, nemfomani dediğimiz hastalarımız vardı. cinsel doyumsuzluk yaşayan kadınlar bunlar, vajinaları tahriş olana kadar sevişiyorlardı saatlerce durmadan, ve bununla beraber seviştikleri Adamların sosyal statüleri, konumları onları hiç ilgilendirmiyordu. bu kadınlar istediği her adamla mesleği olsun olmasın sevişiyorlardı. hatta çoğunluğu evliydi eşleri banka müdürü falan yani yoksul insanlar değildi hiç biri.
hastamızın adı cerendi, 38-40 yaşlarında eşi bulunduğumuz şehirde bir avmde müdürdü. ceren, gündüzleri saat 1-5 arasında sevişeceği erkeklerle buluşuyor, akşam da evine gidiyordu. hatta ceren için grup seks yapmak falan önemli değildi, cereni sokaktan çevir gel yukarı de gelir yani. neyse bu hastaneye gelip gidiyor, grup terapisi yapıyoruz hoca bireysel yapıyor, kadın vazgeçmiyor bundan. hoca buna bazı antipsikotik ilaçlar yazdı, bu dürtüyü engellemek için. aradan birkaç hafta geçti bu hastalar çok özel ve takip edilmesi gereken hastalar olduğu için bu hastaneye geldiğinde bunu izliyoruz biz. hiçbir şey bulamadık, hastaneye böyle özel hastaların takibini yapabilmek için emniyetten insanlar geliyordu biz dosyalarını falan veriyoruz. yine aynı gün, o arkadaşlar biraz kalabalık geldiler gece yarısı, bizim birkaç hocayı topladı gittiler. meğer daha sonra öğrendik ki, hocalar grup olmuşlar böyle nemfomani hastası kadınlarla ilişki yaşıyor, onlardan faydalanıyor. kadınlar para falan da istemedikleri için araları bozulmuyor, ceren diye bahsettiğim hastanın kocası bu durumu fark edip polise bildiriyor orada çözülüyor olaylar daha sonra öğreniliyor ki hocalar arkadaşlarına da peşkeş çekmiş hastaları. topluca aldılar hepsini ihraç ettiler ve cezaevine gönderdiler.
yani bu insanlarla aynı kurumda aynı önlüğü giydiğim için lanet ediyorum, ama bir hasta doktoruna da guvenemeyecekse kime güvenecek...
kurum kişi belirtmek istemiyorum, haberlerde çıktı dosya kapandı zaten. herkes layık olduğu cezayı aldı.
bu tür psikolojik rahatsızlıklar çok hassas konular maalesef..
hastamızın adı cerendi, 38-40 yaşlarında eşi bulunduğumuz şehirde bir avmde müdürdü. ceren, gündüzleri saat 1-5 arasında sevişeceği erkeklerle buluşuyor, akşam da evine gidiyordu. hatta ceren için grup seks yapmak falan önemli değildi, cereni sokaktan çevir gel yukarı de gelir yani. neyse bu hastaneye gelip gidiyor, grup terapisi yapıyoruz hoca bireysel yapıyor, kadın vazgeçmiyor bundan. hoca buna bazı antipsikotik ilaçlar yazdı, bu dürtüyü engellemek için. aradan birkaç hafta geçti bu hastalar çok özel ve takip edilmesi gereken hastalar olduğu için bu hastaneye geldiğinde bunu izliyoruz biz. hiçbir şey bulamadık, hastaneye böyle özel hastaların takibini yapabilmek için emniyetten insanlar geliyordu biz dosyalarını falan veriyoruz. yine aynı gün, o arkadaşlar biraz kalabalık geldiler gece yarısı, bizim birkaç hocayı topladı gittiler. meğer daha sonra öğrendik ki, hocalar grup olmuşlar böyle nemfomani hastası kadınlarla ilişki yaşıyor, onlardan faydalanıyor. kadınlar para falan da istemedikleri için araları bozulmuyor, ceren diye bahsettiğim hastanın kocası bu durumu fark edip polise bildiriyor orada çözülüyor olaylar daha sonra öğreniliyor ki hocalar arkadaşlarına da peşkeş çekmiş hastaları. topluca aldılar hepsini ihraç ettiler ve cezaevine gönderdiler.
yani bu insanlarla aynı kurumda aynı önlüğü giydiğim için lanet ediyorum, ama bir hasta doktoruna da guvenemeyecekse kime güvenecek...
kurum kişi belirtmek istemiyorum, haberlerde çıktı dosya kapandı zaten. herkes layık olduğu cezayı aldı.
bu tür psikolojik rahatsızlıklar çok hassas konular maalesef..
(bkz: minareyi çalan kılıfını hazırlar) demişler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?