Başlıktan mütevellit sıfatı, öncülü iğrençlik şeklinde vurgulanan ibneliği her türlü aşağılamanın olağan (!) ifadesidir.
Canım, cancağızım, büyük şair küçük iskender in bu minvalde yıllar öncesindeki bir anısının yeridir ve bakış açımı yansıtması özelinde hatırlanmıştır ki
Kadıncağızın biri şairimizi yaratan topyekün kişiliği kendince soruya harç diye kararken şiirlerindeki ham madde arayışını eşcinseliğinde bulmaya çalışır gibi olmuştur.
Küçük iskender, eşcinselliğinin böylesi kabulüne baştan onay mı verecekti derseniz, kadının aldığı cevap şuydu derim:
Efendim, ne demek eşcinsel, lütfen bana ibne deyin.
Ne iğrenç(!)
Değil mi?
Yahu, dillendire dillendire dilimizin işlevsel özelliğini yitirdiğini birilerinin bıkmadan, sıkılmadan kıt bilgiyle bize dayattığı başlıktır, diyelim madem.
Birinci yeni dediğin ve yine kırklı yıllardaki verimlerden gördüğümüz gibi Garip şairlerinin etkisinde kaleme alınan binlerce şiirin sahibine tepki olarak değil, bir yerde onların şiiri idrak ve ifade ediş biçimlerine yönelik olarak bıraktığı boşluğu, ikinci yeni akımı değil de sonradan bu isimlendirme çatısı altında buluşturulan şairlerin tek tek, hiçbir akım veya manifestoyla bağlı olmaksızın şiir verimlerini ortaya koymasıyla gerçekleştirdiği şiir serüveni, bu ikinci yeni dediğin diyelim de tüysüz dilimizle kısa keselim.
Sen hiç gördün mü ikinci yeninin baş altı isimlerinin ben Orhan velilere karşıyım dediğini.
Söz gelimi Cemal Süreya, kendisi Türk edebiyatı tarihinde Türkçeyi en iyi kullanan edebiyatçılarımızdan biri olarak mealen ne demiş: ben Türkçe yi Oktay Rıfat, Melih Cevdetlerden öğrendim.
Bu cümle bir iki gibi adlandırarak ezbere konuşan sen ve benzeri tipler için çok farklı demek oluyorsa ben de bu yorumumu yüz seksen sekizinci yeni olarak sözlükçükere açıyorum.
Onun dışında edebiyata gerçekten meraklıysan bana özelden yaz.
Birinci yeni dediğin ve yine kırklı yıllardaki verimlerden gördüğümüz gibi Garip şairlerinin etkisinde kaleme alınan binlerce şiirin sahibine tepki olarak değil, bir yerde onların şiiri idrak ve ifade ediş biçimlerine yönelik olarak bıraktığı boşluğu, ikinci yeni akımı değil de sonradan bu isimlendirme çatısı altında buluşturulan şairlerin tek tek, hiçbir akım veya manifestoyla bağlı olmaksızın şiir verimlerini ortaya koymasıyla gerçekleştirdiği şiir serüveni, bu ikinci yeni dediğin diyelim de tüysüz dilimizle kısa keselim.
Sen hiç gördün mü ikinci yeninin baş altı isimlerinin ben Orhan velilere karşıyım dediğini.
Söz gelimi Cemal Süreya, kendisi Türk edebiyatı tarihinde Türkçeyi en iyi kullanan edebiyatçılarımızdan biri olarak mealen ne demiş: ben Türkçe yi Oktay Rıfat, Melih Cevdetlerden öğrendim.
Bu cümle bir iki gibi adlandırarak ezbere konuşan sen ve benzeri tipler için çok farklı demek oluyorsa ben de bu yorumumu yüz seksen sekizinci yeni olarak sözlükçükere açıyorum.
Onun dışında edebiyata gerçekten meraklıysan bana özelden yaz.
Askerken dahi gezip görmenin tüm elverişliliğini yeresel lezzetleri, farklı bir toplumsal kimliğin uç veren güzelliğini özümlemeyerek kadim, muktedir ve şahsiyetli şehir kimliğini tüm "modern" yanılsamalara rağmen bünyesinde asıl unsur olarak barındırmasıyla çağrısına katılabileceğiniz, meraklı kişi olarak ahengine ayak uydurabileceğiniz şehirler silsilesidir. Tam zamanıdır diyerek söz gelimi Mardin meraklılarına şiddetle tavsiye edilir.
Süryani şarabı yudumlarken bir erostica vardı demeniz, kafidir.
Süryani şarabı yudumlarken bir erostica vardı demeniz, kafidir.
Sevişmek ayrı bir cüret gerekirse de yanlış adresten dönen bu son mektup demek cesaretidir:
"Yokluğun cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum kapama gözlerini"
(Ahmet Arif)
"Yokluğun cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum kapama gözlerini"
(Ahmet Arif)
Derhal sayın sözlükçü: ona yeterince dişil işlev yüklemesiniz bile Fransız kültüründen ilhamla Fransızların orospu el dedikleri sol ele, kendi sol elinize bir şans verirsiniz. Atıl kalmaz hiç yoktan. Sola yüklediğiniz bu misyon yelpazeyi sağa doğru açımlarsa umarım savrulmadan hedef isminizi bulursunuz da ben de boş konuşmanın keyfini çıkarırım.
İziniz zorken size daha bir kolaylıklar..
İziniz zorken size daha bir kolaylıklar..
Tövbe estağfurullah manyak aq
Doğal bütünlüğüne varması
Parçalı yaklaşımları bütün bütün alt etmesi
Gereği ve sırasınca söz gelimi boynunda mavi bir şehvet damarı atarken yüzünün topyekün bir kırmızılığa senfonik göz kırpması
Ele avuca sığmaz zekasını dişil içdökü ile avangart saydırması
Bilinç halinde değil olma halinde aşka mayalandırması..
Parçalı yaklaşımları bütün bütün alt etmesi
Gereği ve sırasınca söz gelimi boynunda mavi bir şehvet damarı atarken yüzünün topyekün bir kırmızılığa senfonik göz kırpması
Ele avuca sığmaz zekasını dişil içdökü ile avangart saydırması
Bilinç halinde değil olma halinde aşka mayalandırması..
Sürpriz dediğin kendince abazandır
Kadın umduğun sözlük bilesin ki zandır
Sen zanlı, sandığın binip gitmiş atlı çoktandır
Hayalinden sana kalmış bir mutlak kalpazandır.
Kadın umduğun sözlük bilesin ki zandır
Sen zanlı, sandığın binip gitmiş atlı çoktandır
Hayalinden sana kalmış bir mutlak kalpazandır.
Ne olursa olsun, ece Ayhan ın zor ve sıkıntılı son zamanlarında bir dostuna mektubunda yazdığı gibidir:
İyi ki ölüm var.
Zeyl: İyi ki ateistim.
İyi ki ölüm var.
Zeyl: İyi ki ateistim.
Kimi erkeklerde olduğu gibi kimi kadınlarda da saklı veya kabullenilmeksizin atan damardır, efendim. Bir dala tutunmadan diğer dalı bırakmayan maymun iştahını da özümleyen yenektir(!)
Türkiye de erkek olmayı dahi dolaylı ve doğrudan etkilemesi su götürmez bir gerçektir ki toplumsal cinsiyet başlığı altında terennüm edilebilecek olguları da tetiklemektedir.
Kanda taşınan ağır metallerin koyu kıvamı eşliğinde bütün bir vücut-varlık anlayışını belirleyen ataerkillik, maalesef, flörtözlük, eş seçimi ve seksüel ilişkileri erkeği dahi baskılar biçimde ele alır. Penise dolan kirli kan bu sebeple erekte olanın kimyasıyla sınırlanmıştır.
Kadınlar, zaten bu sınırlılıkların daima bir fazlası olarak sınırdışı kalmıştır ki işte, sözgelimi bu platformun konu başlığından tutun da yorumlar ve üye sayılarına dek her bir kılcal damara inen gerçekleri kaçınılmaz olarak gözümüze sokmuş ve yetinmiştir.
Kadın olmayı, kadın gibi hissetmeyi bir günlüğüne deneyimlemek ister misiniz deseler,
1) Bilmediğimden soruyorum, öncelikle bu, teknik olarak mümkün mü?
2) Türkiye de mi? derim.
Kanda taşınan ağır metallerin koyu kıvamı eşliğinde bütün bir vücut-varlık anlayışını belirleyen ataerkillik, maalesef, flörtözlük, eş seçimi ve seksüel ilişkileri erkeği dahi baskılar biçimde ele alır. Penise dolan kirli kan bu sebeple erekte olanın kimyasıyla sınırlanmıştır.
Kadınlar, zaten bu sınırlılıkların daima bir fazlası olarak sınırdışı kalmıştır ki işte, sözgelimi bu platformun konu başlığından tutun da yorumlar ve üye sayılarına dek her bir kılcal damara inen gerçekleri kaçınılmaz olarak gözümüze sokmuş ve yetinmiştir.
Kadın olmayı, kadın gibi hissetmeyi bir günlüğüne deneyimlemek ister misiniz deseler,
1) Bilmediğimden soruyorum, öncelikle bu, teknik olarak mümkün mü?
2) Türkiye de mi? derim.
Aşkın olağan hallerindendir.
Halleşenlerin, kimyasal tepkimeye girerek moleküllerin kendinden başkaca yapısal değişimi gibi tutkunun katalizörlüğünde hızla gelişimini, zevkin doruğunda bütünleşmelerini ifade eder vesselam.
Halleşenlerin, kimyasal tepkimeye girerek moleküllerin kendinden başkaca yapısal değişimi gibi tutkunun katalizörlüğünde hızla gelişimini, zevkin doruğunda bütünleşmelerini ifade eder vesselam.
Omurgasız çıkıntı, orantısız çomar, ortam çıbanı, osuruğun çıkmazı, onur çukuru, ontolojik çömez...
Açılımında bu nevi güzellikler barındıran otomatik çirkinliktir.
Açılımında bu nevi güzellikler barındıran otomatik çirkinliktir.
G.te tüm imanıyla asılı kalmış, anut ve uyuşuk bir son parça b.k misali geçmeyen zamanın ağırlığı var, tahkim eder mi?
Otoban geçilmiş tene bir başka tenin yapıştırıp bıraktığı ölü kediler var, tahrik eder mi?
Otoban geçilmiş tene bir başka tenin yapıştırıp bıraktığı ölü kediler var, tahrik eder mi?
Son derece sönük kalmış sayıdır, denebilir mi? Belki vasatı tutturuyordur ama seks yaşantımı esasa aldığımda kendimi küçük bir ada ülkesinin sahibiymişim gibi hissetmeme neden olmuştur.
Edebiyat tarihimizde sonradan isimlendirilerek bir üyesi kabul edildiği İkinci Yeni'nin (aslı, Garip şiirinden sonraki dönemde ortaya çıkmasıyla bir ortak zaman paydasından bahisle yetinilebilmesine, bundan başka baba isimlerinin eserlerini bağımsız, herhangi bir ortak çıkış veya manifestoyla ilişkilendirmeden yayımlamalarına dayanır) cin fikirli, lirik, politik ve erotik şiirlerinde sanatçı ustalığını konuşturmuş, imgeyi gözünden haklamış, duyarlıklı kişiliğini yer yer alınganlıklarla, narinliklerle süslemiş, yedi kırlangıcın ömrünü yaşamadan göçüp gitmiş şairidir.
Hayatına en yakınındakilerden biri gibi tanık olacak kadar iyi tanırım kendisini.
Neleri neleri yoktur ki: Ödül almış şiir kitapları, tam bir üslupçu ustalığı ve tertemiz Türkçeyle yazdığı düzyazıları, Çocuk şiiri kitabı, Papirüs'ü, çeviri şiirleri, Özal'a birlikte intihar teklifi, iki bile çok derken beş kez evlenmesi, adından harf atması, darphane müdürlüğü, kadına el kaldırması, oğlu Memo dan dayak yemesi, her konuşmaya ayarlı entelektüel seviyesi, emeklilik hayalini bir klimaya sığdırması, defnedilmeden önce tabutunda biraz gezdirilmesi, ölümünden sonra adına dernek açılıp şiir yarışmaları düzenlenmesi, hayatını ve şairliğini mercek altına alan inceleme kitapları, şiirlerinin oyunlaştırılması, romanının yazılması, Sevda Sözleri nin sürekli yeni baskı yapması vs derken müthiş bir varlık imajı olup çıkmıştır.
En çok kendisinin şiirlerinden alıntılar yaparak ne denli büyük bir hayranı olduğumu söylememe gerek kalmıyor sanırım.
Hayatına en yakınındakilerden biri gibi tanık olacak kadar iyi tanırım kendisini.
Neleri neleri yoktur ki: Ödül almış şiir kitapları, tam bir üslupçu ustalığı ve tertemiz Türkçeyle yazdığı düzyazıları, Çocuk şiiri kitabı, Papirüs'ü, çeviri şiirleri, Özal'a birlikte intihar teklifi, iki bile çok derken beş kez evlenmesi, adından harf atması, darphane müdürlüğü, kadına el kaldırması, oğlu Memo dan dayak yemesi, her konuşmaya ayarlı entelektüel seviyesi, emeklilik hayalini bir klimaya sığdırması, defnedilmeden önce tabutunda biraz gezdirilmesi, ölümünden sonra adına dernek açılıp şiir yarışmaları düzenlenmesi, hayatını ve şairliğini mercek altına alan inceleme kitapları, şiirlerinin oyunlaştırılması, romanının yazılması, Sevda Sözleri nin sürekli yeni baskı yapması vs derken müthiş bir varlık imajı olup çıkmıştır.
En çok kendisinin şiirlerinden alıntılar yaparak ne denli büyük bir hayranı olduğumu söylememe gerek kalmıyor sanırım.
Erkek jargonuna geçmiş, sırta geçirilen cesaret formasının çok defa hiç tanınmayacak bir kadında terletildiği sözde cinsel arma veya payedir.
Anısı nedense imzalı forma dağıtır gibi hep anlatılmıştır.
Anısı nedense imzalı forma dağıtır gibi hep anlatılmıştır.
İlhan Berk e göz kırpıştıran cümledir:
"Ben senin krallığın ülkene yetiştim"
"Ben senin krallığın ülkene yetiştim"
Benim için son deneyimlerden birisi, bir kitap ismiyle karşılanırsa küçük iskender den "ölü evinde seks partisi" olabilecek mahiyette eylemdir der ve susarım.
Korunma adı altında vasatı karşılayan tüm teçhizata başvurmanız durumunda dahi seksüel mecaranızda şüpheyle virajı alamadığınız an savrulmak ihtimalini ortadan kaldırmaya yeltendiğiniz yöntemdir. Alkol dozajıyla pekiştiğinde kana karışıp sonunda zihni uyaran acabalara çabuk tarafından çare ürettiğim mekanizmadır ki ne olur ne olmaz diyerek hatrımda kaldığı kadarıyla en az üç kez gece vardiyasına çıkarmıştır. Efendim, eril menzilde yol alsın istemezsiniz ama partnerinize yutturduğunızda birtakım yan etkilerle beraber adet düzenindeki aksamaları baştan hoş görmekle yetineceğiniz kimyasal etkileri ihtiva eder.
Yine de dert edinmeyin. Kadınınızın yuttuğuna ve akabinde her ne sebeple olsun kusmayarak işi az çok güvence altına almasına şahitlik edin ve gereken özeni gösterin, kafidir.
Yine de dert edinmeyin. Kadınınızın yuttuğuna ve akabinde her ne sebeple olsun kusmayarak işi az çok güvence altına almasına şahitlik edin ve gereken özeni gösterin, kafidir.
Üstadın girişleri sözlük geleneğinin mihenk taşı sayılsa da pabuç bırakılmayacak sanısı ve güzel ülkemin sancısı denebilecek, ayrıca sayıca oranlarsak izmir gerçeğinden dahi fazlasıyla taşabilecek kösnül ve dişil vücut akımıdır ki gerçekle cereyanı daima su götürür.
Benim bilgim sınırında, cüretse bağışlayın, Yozgat ı ihtiva edebilecek en güçlü meydan okuma şimdilik Yozgat blues'dur.
İnadına evet denirse, beyazın kalkışmasını destekleriz vesselam.
Benim bilgim sınırında, cüretse bağışlayın, Yozgat ı ihtiva edebilecek en güçlü meydan okuma şimdilik Yozgat blues'dur.
İnadına evet denirse, beyazın kalkışmasını destekleriz vesselam.
El ilah kelimesinden kalıplaşarak günümüzdeki yaygın kullanımını almış, temel manada yaratıcı ve her şeyin sahibi denilerek kosmos ve metafiziksel alemin (gayb da desek yeridir) kendisinden kaynaklanarak vücut bulduğuna, eskatolojik cihetle ölümsüz yarattığı insanı şu yaşlı yerküreye şutlayarak sınanmaya tabii tuttuğuna ve cennet ve cehennemle yargılayacağına inanılan varlık ötesi varlıktır(!)
Efendim, bahse göre doğmamış ve doğrulmamış olduğundan mütevellit kendinden başka bir sebebe ihtiyaç duymaksızın var olan asıl sebep ve tözdür.
İbrahimi dinlerin savında birleşerek malum güzelliği dikte edilir ki bu topraklardaki yansıması "ben gizli bir hazineydim, bilinmeyi istedim" şeklinde olagelmiştir.
Müminlerin (dikkat, burada Salt müslümanlar kastedilmez tarihsel olarak) hemen her inanç sisteminin ortak paydasında toplanan yaşantıları na koşut kendine kapalı bir inanç sistematiği içinde inandığı ve şekli ve muhtevasıyla son güncelliğini kazandırdığı ama yine de yaklaşık bin 500 yıl öncesinin insan-doğa etkileşiminden cereyan eden sınırlı bilgiyle yetindiği bir yapının baştacıdır soyutlanan düzenin timsali Allah..
Nietzsche yi gömdüğü sanılır kimi kesimlerce.
B. Pascal ın attığı uhrevi zarda düşeş geldiğine inanılarak peşinden gidilir rezil felsefelerde.
Vs vs.
İsterseniz inanın ama toz duman olmadan tözünüze fazla yüklenmekten vazgeçiniz, vaaz geçiniz vesselam.
Efendim, bahse göre doğmamış ve doğrulmamış olduğundan mütevellit kendinden başka bir sebebe ihtiyaç duymaksızın var olan asıl sebep ve tözdür.
İbrahimi dinlerin savında birleşerek malum güzelliği dikte edilir ki bu topraklardaki yansıması "ben gizli bir hazineydim, bilinmeyi istedim" şeklinde olagelmiştir.
Müminlerin (dikkat, burada Salt müslümanlar kastedilmez tarihsel olarak) hemen her inanç sisteminin ortak paydasında toplanan yaşantıları na koşut kendine kapalı bir inanç sistematiği içinde inandığı ve şekli ve muhtevasıyla son güncelliğini kazandırdığı ama yine de yaklaşık bin 500 yıl öncesinin insan-doğa etkileşiminden cereyan eden sınırlı bilgiyle yetindiği bir yapının baştacıdır soyutlanan düzenin timsali Allah..
Nietzsche yi gömdüğü sanılır kimi kesimlerce.
B. Pascal ın attığı uhrevi zarda düşeş geldiğine inanılarak peşinden gidilir rezil felsefelerde.
Vs vs.
İsterseniz inanın ama toz duman olmadan tözünüze fazla yüklenmekten vazgeçiniz, vaaz geçiniz vesselam.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?