confessions

erostica

kapalı hesap Yazar -

  1. toplam entry 109
  2. takipçi 2
  3. puan 3373

geceye bir fıkra bırak

erostica
Temel bir yarışmaya katılır ve kazanır. Kendisine bir kitap hediye edilir. Kitabın adı da “Düz Mantık” tır. Temel hediyeyi alırken sorar;

-Bu kitapta ne yazıyor?

-Okuyunca öğrenirsin…

-Ben onunla uğraşamam, anlat bakiim sen bana.

-Pekala. Bak şimdi; senin evinde akvaryum var mi mesela?

-Evet var…

-O zaman içinde su da vardır?

-Evet var…

-İçinde su varsa balık da vardır?

-Evet var…

-Balık varsa hayvanları da seviyorsundur sen?

-Evet…

-Hayvanları seviyosan insanları da seversin herhalde?

-Evet…

-O zaman senin sevgilin de vardır?

-Evet var.

-Yaşlı görünüyorsun o zaman sen evlisindir?

-Evet.

-E karın olduğuna göre de, homoseksüel değilsindir?

-Evet.

-Bak gördün mü? Düz mantık buna denir işte…

Temel çok etkilenir. Kitabı alır koltuğunun altına eve doğru giderken Dursun'u görür…

Dursun sorar;

-Temel o ne?

-Düz mantık kitabı!

-Nası bişey bu anlat bakiim…

-Bak şimdi; sizin evde akvaryum var mı?

-Yook!

-O zaman sen ibnesin…

ateist kızı siktikten sonra allah-u ekber diye tekbir getirmek

erostica
Bayağılık ötesidir. Yakıştırma bile bulunamaz. 3-4 metrekare yatakta kişiliksizliğin cihadıdır vs. demek bile mide bulandırır.
Yine, bu arada nietszche nin şu minvalde sözü geldi aklıma: Bazen tiksinti o kadar kuvvetlidir ki haklı olduğunuz bir konuda sizi haklılığınızdan alıkoyar.
Ateist olduğumu sözlük ortamında evvelden beyan ettiğime göre bir de anekdot ile tamamlayayım:
Rivayet(?) odur ki can Yücel davetlisi olduğu bir TV programının diğer katılımcısı (sağ gelenektendir) şu mealde sözler söylediğinde sinirlenir: işte, efendim nazım Hikmet hocası Yahya Kemal annesiyle ilişki yaşadığından sağcılardan nefret edip solcu olmuştur
...
Can baba en sonunda dayanamayıp sorar: Senin ananı kim s.kti de sağcı oldun?
..
İlgilisine kafi mi, artık bilmiyorum.

sevgiliyle yapılabilecek aktiviteler

erostica
Sinerjinin aktive ettiği her türlü yönsemeyi kapsar.
Ufak uçlar veren sözcüklerden çağlar boyu ilhamlar alacağınız şiiri bol, ufku hayalin ve hatrın sınırında doludizgin sohbetlerle kadehler parlatılabilir misal.
Gecenin saçakları altında birbirinizin tenine ay ışığı gibi vurarak sevişilebilir misal.
Misal, meselle masal arasında hangi çocuğa karıştığınızı bilmeden rüya tülüne sarınmak,
Sarınırken onun soluğundan sizin ensenize sıçrayan naif hayvanlarla ürperirip hikemi bir sessizlikten yüce bir aşkı damıtarak acayip filmler izlemek.
...
Aşkla yetinmemek.

ilginç bir bilgi bırakma alanı

erostica
Yıllar önce okuduğum, ismi Türkçeye Ölüm Pornosu olarak çevrilmiş kitapta yer alan bir bilgi:
Hitler, daha 1. Dünya Savaş'ında cephede görevli bir askerken üstün ari ırka dair saplantılı düşüncelerle hemhaldi ve savaşa ara verildiği dönemlerde alman askerlerinin yabancı uyruklu kadınlarla (bilhassa Fransız fahişeleri) yatmasından nefret ederdi. Halihazırda askerlerinin hastalık kapmasını da önlemek istedi. Bu sayede, üretilmesi için onay vereceği şişme kadın fikri ondan çıktı.
Saplantısının düzeyini gördüğümde hayli ilginç gelmişti.

okuryazar

erostica
Bu başlık ve girişler kendisine en incelemiş sözler ayarında hediye edilsin diye umduğum, kendisiyle paylaştığım doğrultuda temas noktası entelektüel bir hazza içkin, yorumlarıyla yedi rengin beyaza kesmesi gibi yer yer birleştiğinizi düşünebildiğiniz doğum günü kadını..
Nice mutlu yaşların satıraralarına değin sızan gülüşlerle..
(geç olsun güleç olsun)

güneydoğu anadolu

erostica
Askerken dahi gezip görmenin tüm elverişliliğini yeresel lezzetleri, farklı bir toplumsal kimliğin uç veren güzelliğini özümlemeyerek kadim, muktedir ve şahsiyetli şehir kimliğini tüm "modern" yanılsamalara rağmen bünyesinde asıl unsur olarak barındırmasıyla çağrısına katılabileceğiniz, meraklı kişi olarak ahengine ayak uydurabileceğiniz şehirler silsilesidir. Tam zamanıdır diyerek söz gelimi Mardin meraklılarına şiddetle tavsiye edilir.
Süryani şarabı yudumlarken bir erostica vardı demeniz, kafidir.

sigara zammı

erostica
Abi'nin sevimsiz sırıtıklığına bir güzellemedir (!) Kendisinin sigara ve alkole karşı aşkı zamlarla katmerlenirken sağa sola savurduğunu vergi adı altında rücu ettirmekte, yeşilay bayrağından kendine takım diktirerek şık ve uzun görünmektedir.
Yakışır(!)

saat kaç

erostica
Ata'nın, sekiz Kasım otuz sekizde bir ara gözlerini açıp da - daha sonra bir girip bir daha çıkmayacağı 30 saatlik komadan biraz önce - hayata meraklı gözlerle bakarken yanı başındaki cumhurbaşkanlığı genel sekreteri hasan rıza soyak'a defaatle sorduğu yürek burkan sorudur.
Bu isimli bir belgesel de mevcuttur vesselam.

kalp

erostica
Eski Türkçede köngül (>gönül) olarak ifade bulurken İslamiyetle hemhal olununca Arapça dan iki anlamıyla birlikte transfer ettiğimiz kelimedir. Gönül anlam genişlemesiyle "iç alem" e yol alırken yerini ilk anlamıyla 'kalp' e bırakmıştır. Bir de yapay anlamında bir kalb vardır ki farsça vurmak, basmak manasındaki zeden mastarıyla birlikte kullanıldığında (kalpazan) kalbe vuran, yüreğe dokunan karşılığını oluşturur. Burada da bir anlam genişlemesi söz konusudur ki kişiyi içinden, yüreğinden yakalayıp kandıran, aldatan meali taşımaktadır.
Bu kısa etimoloji turu, yoldayken gördüklerimizi sanırım çok iyi özetliyor.

en efsane film replikleri

erostica
Bir Morgan Freeman klasiği haline gelmiş replikler silsilesini kısacık (!) hikayesiyle bir yazıdan alıntılıyorum:
Her 10 senede bir değişen jüri üyelerinin karşısına çıkan Red aynı soruyla karşılaşır: Düzeldiğine inanıyor musun? her seferinde aynı cevabı verir. 'Evet efendim kesinlikle düzeldiğime inanıyorum.' Ama sonuç bir türlü değişmez ve tahliye talebi reddedilir. En sonunda müebbet hapis cezasının 40 yılını geçiren Red yine jüri üyesinin karşısına geçer. Soru aynıdır: Düzeldiğinize inanıyor musunuz? Bu kez Red sinema tarihine geçecek bir konuşma yapar ve tahliye olur. JÜRİ ÜYESİ: Lütfen oturun. Ellis Boyd Redding, müebbet hapis cezanızın 40 yılını geçirmişsiniz. Düzeldiğinize inanıyor musunuz? RED: Düzelmek mi? ... Bir düşüneyim... Bunun ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok artık JÜRİ ÜYESİ:...Yani bay Redding topluma katılmaya hazır mısınız? RED: Ben bunun ne demek olduğunu biliyorum evlat. Ama bu kelime benim için sadece uydurulmuş politik bir laf. Sizin gibi iş sahibi,takım elbise ve kravatlı gençlerin bilmek istediği şey ne? ... Ne yapmamı istiyorsunuz? Yaptığım için pişman olmamı mı? JÜRİ ÜYESİ: Pişman mısınız? RED: (İç çekiş) pişman olmadığım bir gün bile yok ki. Burda olduğum ya da olmam gerektiğimi düşündüğünüz için değil... O zamanları hatırlıyorum da,küçük, aptal bir çocuğun işlediği korkunç suç.Şimdi onunla konuşmak istiyorum...Onunla konuşmak istiyorum. Ama bunu yapamıyorum. O çocuk geçmişte...çok eskilerde kaldı. Bu yaşlı adam onun artığı işte. Bununla yaşamak zorundayım. Düzelmek mi? bu çok saçma bir söz.Gidip formlarınızı damgalayın evlat ve boş verin gitsin vaktimi boşa harcamayın. Çünkü doğruyu söylemek gerekirse artık umurumda bile değil.
(Malum,"Esaretin Bedeli" nden)

beyaz

erostica
Bir şiirde, açık tonlu bir ifadeyle her şeyin jurisi konumundakilere, kendilerinin ne olduğunu gösteren renktir:

Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu
Birinciliği beyaza verdiler.

Ö. Asaf

kendinizden 20 yas buyuk birisiyle sevgili olur musunuz

erostica
Soru sormak cihettir, cürettir,
Marifetse neyi önceleyeceğinden çok bir öncü güç, avangart iştah oluverir.
Sırf deneyimlilik, yaşantı farkı ile ifadesine yetinilmeyecekse de soru mudur bu?

Hem de öyle bir olur ki demeye dahi gerek yok.
Bazen sorular, cevapların görünemeyeceği kadar geride kalıyor hayat için.
Eğer gelecek iddiası taşıdığından dem vurulacaksa böyle sorular, sanımca geceleğe noktadır, mezartaşı çiçekleridir.
Kendinize yirmi yıl öncesinden bir şans vermeyi deneyimleyiniz vesselam.

yeni bir gezegende kolonileşince semavi dinlere ne olacak sorunsalı

erostica
İbrahimi dinlerde zamandan ve mekandan münezzeh olarak kendinden başka hiçbir sebebe dayanmaksızın var olan asıl töz bağlamında herhangi bir değişime, yoruma uğramaksızın bütün bütüne inancı temerküz ettirebilecek gibi duracaktır. Bu bir yönüyle mezkur dinlerin kendini ortaya koyuş biçiminin en sağlam yapı unsuru şeklinde ortada ve devamlı olması açısından bir başarı gibi görünse de bütün dinlerin faniliğine müsavi olarak kendine dönük eleştirel tutumdan en başından vazgeçtiği için hangi gezegen veya koloniymiş hiç önemsiz sayılacaktır. O halde bu dünyanın işini başka bir gezegen ve yaşam formuna bırakmamak icap eder vesselam.

god is dead

erostica
Malum f. Nietzsche'nin pek şöhretli sözüdür.
Bence, deha basitleştirme ile ilişkili olduğundan basite varan bir filozofun dahice tespitidir.
Ne olursa olsun üstattan içeriksel olarak değilse bile formel ve imajinal olarak ayrılıyorum.
En azından şöyle kıllanıyorum: bence (de) tanrı 17. asırdan beri ölüdür. Tanrı, spinoza olabilir, zira şu sıralar okuduğum tüm kitapların arş-ı alasında kendisi ikamet etmektedir vesselam.

yazarların kişilik özellikleri

erostica
KENDİME

Kimseye karıştım mı? hiç karışmadım
Bu ki bana tuhaf sayılmadı
Gözleyip sordum mu hiç? hayır sormadım
Bu ki bana yalan sayılmadı
Acımak işim miydi? hayır
Bir evden olmak kötü müydü? hayır
Zamana zamanla bakmak ne idi ki
Baktım

Tarlayı tarlayla ölçtüm
Meyveyi meyveyle ölçtüm
Denizi denizle ölçtüm
Göğü gökle ölçtüm
Zaten insanı insanla ölçtüm ki
Buruk bir tat mı duydum
Ve duydum
Her şey ki bir yorumdu, sonuç değildi
Sonuç ki zaten yoktu

Sen ki kim
Beni bütün bütün bırakma.

Edip Cansever

edebiyatla kadın tavlamaya çalışmak

erostica
Edebiyat ile seksüel olanın ilişiğinden bihaber olarak girişlerinde tahrip gücü yüksek (!) yadsımaları sebepsiz aslından türeten yine erkekçi ve seksist yorumlar bütününü barındıran başlıktır. Bunlar, çoğunca sıradan bir kadın gözyaşının veya yeriyse coşkunluğunun izdüşümünü alelade bir vajinada bulan önyargı debisinden birikme deltalardır. Kadına ve edebiyata dair son haddinde sınırlı önyargılarıyla sözgelimi bu nevi sözlük platformlarında bir yaşam ortamı oluşturduklarının sanısıyla beslenen aç biilaçlardır.
Bir başka deyişle, doğrudan edebiyat kökenli biri olarak ne edebiyat ne de kadından anlayanları kastederek cephe aldığım bir başlıktır.
Eğer bir kuşkunuz varsa bu uğurda ve tavlamakla aşk arasındaki en kısa yol, sizce önyargıların patikasından sağlanıyorsa bildiğinizi unutunuz ve merak etmeyiniz, erostica burada...
Çünkü şairin dediği gibi
Aşk ve şiir
Bunlar kuşkuyla çiftleşir😉
Hakkıyla kuşkulanın ve devam edin.


hayal

erostica
Kesin hatlarla ayırmamakla birlikte kültürel açıdan Doğu, hayali zamandan ve mekandan bağımsızlaştırdıkça hayalperest olmuş, olandan özlenene gittikçe dünya ile alışverişini eni konu sınırlandırmıştır. Bazen öyle ki hayal, arzu-yı muhale müsavidir. Batı ise hemen her zaman gerçekleştireceği, ele geçirebileceği hayallerin peşinden gitmiştir bildiğimiz anlamda Batı olduktan sonra. Doğaya ilişkin sınıflandırma yaparken bile boş bıraktıkları ve ileride keşfi yapılacak diye hayal ettikleri kategorileri de göz önünde tutmuşlardır.
Bir yerde hem Doğu hem Batı olduğumuza göre hayale ve hayal edene dair söylenmiş en güzel sözler neden bizden çıkmış sıyılmasın ki?
Misal:
Yürü! Hür mâviliğin bittiği son hadde kadar!...
İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar.
(dikkat: dizeler alıntı olup yüksek doz Yahya Kemal ustalığı barındırır)

türk kadınlarının çok cahil olması

erostica
Medeniyeti, toplumu, aileyi, mahremi vs. birlikte organize ettiğimiz temel dinamiğin zorunlu bir parçası olan kadınlar için sırf cinsiyetçi eksende bile bakıldığında evet, öylelerdir deniyorsa biz erkekler aynı eksende ve zorunlu olarak maalesef bu cehaleti paylaşıyor ve çoğaltıyoruz da denebilir.
Kendinden sebeple kadını cahil diyerek ötekileştirmek asıl insanın iklim değişikliğidir.
Misal, yazın ortasında tüm erkekler ansızın kışlalara çekilir.
Mamak'ta güz gelmeden kömür depoları çoktan boşalır, misal.
Misal, Orospuluk yasalken orospu çocukluğu illegaldir,
Hukuk da birbirine girer, sosyoloji de..
O halde s.ki yeten yetene..
Ha, kadınlar mı onlar zaten cahiller,
Bırakın kışla dışında beklesin, ceza evlerinde arada bir özlensin, adete, töreye kolayca nesneleşsinler..

Biz biliriz, onlar ne olduklarını bile bilmesinler(!)

edebiyat dergileri

erostica
Güncel edebiyatın laboratuvarıdır.
Edebiyat tarihinde ise hem hafıza hem de bir bilinçdışıdır.
Sıkı okur için turnusol görevi görür demekle abatıya kaçmış olmadığımı sanıyorum.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol