citizen of world

dinleyin la... saflık, çocuksuluk, serserilik, serkeşlik, dram, cinsellik... hepsi burada...

muasır medeniyetler seviyesi kokan soru.
ben şahsen "pardon, sizi çok çekici buldum, mahsuru yoksa şuracıkta sex yapabilir miyiz" diye sorabileceğim bir level'da olmak, şayet reddedilirsem teşekkür ederek yoluma devam edebileceğim bir paralel evrende yaşamak isterdim.
tam bunları düşlerken bir tecavüz, tarikat, cemaat haberine denk gelmek ise bu işin kafeini oluyor; ve uyanıyorsun...

güzel bir tema... hakikaten merak ediyorum bu mevzuyu ve sanırım cevap kadından kadına değişiyor.

bilimsel olarak çöken cümle. seks, bilimsel olarak baş ağrısını geçiriyor.

* daha hızlı, daha hızlı, daha hızlı... ve derken orgazm olurken kuş gibi öten bir kadın...
ötesini bilmiyorum.
dirty talk açısından ele alırsak ismimin anıldığı bir mevzuda "ben senin orospunum" cümlesi beni fena gazlıyor ve maalesef bu meret gazla çalışıyor. evet, böyle.

psikanaliz olgusunun son halkasıdır. freud - jung - adler dir. defansın üçlüsüdür. bu üçü de avusturyalıdır.

düşünceler ile beyni doldurmak diyeceğim de buraya gitmeyecek.

ha şöyle de bir şey var;
"yazmak boşalmaksa ben sizin içinize boşalıyorum"
altay öktem

iki ihtimal var:
ya sizden vazgeçememiş
ya da siz zamanında fazla tavizde bulunmuşsunuz ve sizi cepte sayıyor.
bence hangisi olduğunu düşünmekte yarar var.
baktınız olmuyor...
bir gün siz de onu eften püften bir bahane ile yardıma çağırın. gelmez ise bahaneniz olur.

kadınların abartısız en az %90'ının elde ettikleri erkeği "eksikleri olan ve düzeltilmesi gereken yaramaz çocuk" olarak görmesi ve onu hizaya sokmaya kasması... hakimiyet mücadelesi, gerilim ve finiş.
ben bir kadınla birlikte saçmalayıp birlikte gülmeyeceksem, kendimi onunla rahat hissetmeyeceksem, her davranışım sürekli check edilerek düzeltilecekse kendimi bile bile niye mezara koyayım lan? :D

en basit tanımıyla erkeği güvenilir bulan kadındır.
arzuladığı erkekle sexting yapan kadın, erkek kişisinin güvenilir olduğuna tam olarak emin olduğunda meme de atar, yüzü açık mastürbasyon videosu da atar, cep telefonu numarasını da verir, ev ve iş adresini de paylaşır. yeter ki siz bu tür sırları mezara götürebilecek kalitede bir adam olduğunuzu gösterebilmiş olun. çoğu kadın böyle olduğuna inandığı bir erkeği mutlu etmekten ve kendi bedeninin de böyle bir erkek tarafından arzulanmasından haz duyar.
erkek tarafında ise bu iş şöyle...
bildiğiniz üzere internet aleminde her türlü görüntünün yüz binlerce farklı versiyonu var.
bir erkek olarak bu durumda benim aldığım hazlar sırasıyla:
1- üçüncü sayfa haberlerinin kol gezdiği ve bu yüzden kadınların güven konusunda zorlandığı güzide ülkemizde bir kadın tarafından güvenilir bulunmuş olmanın verdiği gurur ve psikolojik haz.
2- arzuladığım kadına dair özel görüntüler görebilmek ve her şeyden önemlisi bu görüntülerin sadece bana özel olması.

iyi bir veri tabanı olabileceği düşünülen liste.
malumunuz, bu tip konaklama mekanları -özellikle yabancısı olunan şehirlere seyahat edildiğinde- kaçınılmaz olarak gereksinim haline dönüşüyor.
hijyen, evin dekorasyonu, rahatlık, lokasyon, güvenlik gibi kriterler açısından memnun kaldığımız evleri bu alana eklersek bu listeden herkes faydalanabilir.
şehir ve semt bilgisi girmeyi unutmayalım.

türkçe: "duvara karşı"... 2004 yılı yapımı romantik dram filmi. senaryosu fatih akın tarafından yazılan ve yönetilen filmin baş rollerinde sibel kekilli, birol ünel oynuyor.

eski devirlere saygımız sonsuz ama bu devirde bir elinde iphone, diğer elinde epilasyon aleti varken kral arthur'la, merlin'le, camelot'la, simya ve kara büyü ile kafayı bozmuş kişidir. buzdolabında sodyum benzoat, banyosunda paraben dolu olduğu halde "yok doğa şöyle güzel", "yok ayıcıklar böyle tatlişko"... doğa, doğa, doğa... al bu kişiyi gecenin bir karanlığında değil doğaya, nenesinin yaşadığı köye koy, akrep yılan çiyan diye viyak viyak bağırır. böyle de derin bir kitsch var mevzuda...
geçtiğimiz günlerde kedili kız arkadaşlarımdan bahsetmiştim. bu kişilerden biri kendini pagan sanıyordu... yok doğa şöyle ilhamlı, yok ormanlar böyle tılsımlı; tatlı tatlı takılıyoruz... hatun zeki, okumuş, kültürlü ama kaptırmış kendini bir hayal aleminde yaşıyor... yani bir çıkabilseydi o moddan nikahı bilem basardım... neyse, o mevzu karışık...
yani demek istiyorum ki ahali; kendinizle çelişmeyin; okuyun, kültürlenin ama olmadığınız kimlikleri siz oymuşsunuz gibi yaşamayın. hadi yaşadınız, bari etrafınıza dayatmayın. zira bu devir cadıların değil baudrillard'ların, orwell'ların, gramsci'lerin, adorno'ların devri...

bence esas soru; "nasıl elde tutulur?"

kardeş yapılmışı var;
whatsapp...

emmeli gömmeli neyinize yetmiyor lan?

yürümediği bir tek kız kulesi kalan arda turan gibi futbolcuların içinde olduğu abazan grup.

8 milyar insandan sadece 1'i olduğunu fark edememek ya da... çok da abartmamak lazım o kadar sıradansın ki, sıradanım ki, sıradanız ki...
öyle seçilmiş ya da özel kişi falan değiliz yani.
... çığırından çıkmış olan bu toplumda kendinizi ulu orta ifşa edip başınıza iş alın demiyorum ama o kadar da abartmayın; dengeli olun diyorum; yani...

bir deli kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış kıvamında olan şehir, ne şehri, memleket efsanesi... her 7 saniyede 1 düşünülen sex, bir hayal olarak kaç saniye sürüyor acaba? özetle sözü söyleyen ilk kişi bir kinaye yapayım demiş ama iş çığırından çıkmış.