odipus

50sine merdiven dayamış alaman süpermodel. 176cm boy, uzun bacaklar, keskin yüz hatları, ideal vücut ölçüleri ile tam bir hayallerdeki gavur karısıdır. Yani bir zamanlar öyleymiş. Ayrıca dört çocuk anasıymış. Maşallah.

Algı ile gerçeklik çoğu zaman uyuşmaz. Morluk çoğu zaman tam ve gerçek bir cinsel yaşam anlamına gelmeyebilir.

(bkz: yiyişip vuruşamamak)
(bkz: sevişip s..işememek)
(bkz: birleşme olmadan yaşanan cinsellik)

hangi yaştan olursa olsun kaba saba konuşan, küfreden, feleğin çemberinden geçtim ben ayağından takılan, dobralığı abartan kadınlar hoşuma gitmiyor. eminim ki pek çok erkek de benim gibi düşünür.

şununla karıştırılmamalı. açık iletişimi, dürüstlüğü ve hatta argoyu severim. mıymıntılığa varan nazik tavır da iter. fakbadilikten hayat arkadaşlığına varan skalada herhangi biyerde olan çiftler kendi meşreplerince dirty talk da konuşabilmeli. ancak yukarıda belirttiklerim itici.

Gerçekten ilginç. uydurmaysa garip, gerçekse daha da garip. hayır hiç bi şekilde eşcinsel eğilimi olmayan biri adam o kadar üstüne gelip öpüp koklarken nasıl karşı koymuyor, hikaye daha da nasıl devam ediyor. onu da anlamak ayrıca güç. çok garip.

cem yılmaz'ın literatüre kazandırdığı ifade ile (bkz: post ejaculation syndrome)

evet oluyo öyle belli bi süre iptal oluyosun, bi hiçlik, anlamsızlık duygusu. geçiyo tabi bi süre sonra(bkz: swh)

ifşa ayıp bir şey. burada asla kaybetmeyecek olan argümanı sunmak istiyorum ki bence yerinde. senin ananı bacını ifşalasalar iyi mi olur? cevap bellidir. hayır, olmaz. empatide ölçünün tavana vurması icap eden hallerden biri. ayıptır, kurbanın kim olduğunun önemi yok.

o zaman şebodan muhteşem bir alıntı.

'ne ahlak ne de sevgi
gökten dünyaya indi
insanlık istedi keşfetti hepsini
dün doğmuş bir bebeğe
bile girebilen mikrop misali
içimizde hem kötü var hem iyi.'

şüphesiz bu sözlerde nice ibretler vardır:)

basketbol efsanesi. hayatın fani ölümün ani olduğunu bir kere daha gördük. efsane falan dinlemeyip adam seçmediğini de. dünya çok enteresandır, çok kaotiktir.

kriteri taşıyan biri olabilirim ama olmayabilirim de(bkz: swh) (bkz: anonim ortamda tedirgin eden başlıklar)

ne kazanırlar bilemem. 12-14bin tl ülkemizde gayet iyi ancak bugün 2bin dolar ya da euro gibi bişeye karşılık gelir. yani dünya normlarında çok para değildir. yine de yeni mezunların, fazla deneyimi olmayanların çok daha düşük ücretlerle çalışmaya hazır ya da çalışıyor olduklarını düşünüyorum.

bunun haricinde keyifli olduğu kadar zor ve elbette yıpratıcı bir iş. zamanında ABD'ye giderken en ucuz havayolu firmasından en ucuz bileti bulmuştuk. uçaktaki hostesler sarışın, artık kamburu çıkmış yine de son derece güleryüzlü ve yardımsever 60 yaş üstü hanımlardı. bir kere daha batılıların iş kültürü ve disiplinini takdir etmiştim. ama kadınlara da biraz üzülmüştüm açıkçası. emeklilikte yaşa takılmışlardı besbelli..

herşeyimi satsam sadece pasaport vize ve uçak parası çıkar mı diye beni düşündüren başlık. kahrolsun fakirlik. bir de çok uzak oralar yahu. yine de hayallere engel yok tabi ki.

hijyenik günlük ped reklamlarının olmazsa olmazı.

bu devirde direkt bu şekilde söylenmese de buna yakın ifadeler ve tavırlar ile hissedilir, hissettirilir. sadece senin partnerin olan dişi kişinin bunu söylemesi gerekmez, bazen arkadaşının flörtü vs. de olabilir.

üzerinde biraz düşününce nasreddin hoca gibi sen de haklısın, sen de haklısın, e sen de haklısın diyebilirim. birkaç sene öncesinde belki bu konularda daha katıydım, kızardım. ancak hakkını teslim etmemiz gerek ki türkiye'de kadın olmak çok zor ve kendini korumak için, yanlış anlaşılmamak için eyleme tezat söylem ya da tam tersi söyleme tezat eylem kaçınılmaz oluyor.

bir örnek 'arkadaşım zamanın popüler çöpçatan sitesinden bir kızla tanışmış, gurbetçi türk kızı almanya'dan yanına gelmişti, nasıl oldu falan muhabbetinde ya x istisna yoksa asla böyle şeyler olmaz, yapmam vs. demişti.' madem böyle birşey olmayacak insan bu sitede neden profil oluşturacak? ayrıca bu sitede tanışıp, buluşmak ayıp mıdır? vs vs diye elbette sormadım. darlamamak için. ki kız avrupa'da yetişmiş, büyümüş ama demek ki işte bi korku var, kadınlar türk toplumundan, türk erkeğinden, yaftalanmaktan vs. korkuyor. kısacası kültür hepimizi az ya da çok riyakar, sahtekar olmaya itiyor. mesele bu.

eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmeyelim derim. adamlar ulan bunlar alışmış minaki kaşınıyorlar, dayayalım gitsin der, göt gibi kalakalırız afedersin. fazla dillendirmemek gerek bu tip mevzuları. reisin usta olduğu şey gündem değiştirmek, algı çarpıtmak. 2013 yılı sonuna doğru da kız erkek aynı evde kalıyor, olmaz izin vermeyiz falan diye üniversite öğrencilerini hedef almıştı, ne kadar aşınmış olsa da azıcık hukuk, azıcık toplumsal direnç, azıcık laiklik olduğu için bizim gibiler azıcık nefes alabiliyor. tepkiler akıllıca olmalı.

ünlü bir tarikat şeyhinin de söylediği gibi 'erkek çeşit sever!' :) doğaya bakınca, evrimsel sürece bakınca da bu böyledir. her erkek biraz maymun iştahlı biraz ayran gönüllüdür. bu basit gerçeği kabul etmek gerek. seksilik için yola buradan çıkmak iyidir, diye düşünüyorum.

son derece güzel 'waow' tabir edilen pek çok dişiyi seksi bulmadığım çok örnek var. gayet sıradan pek çok kadını ise oldukça seksi bulabilirim. üstelik sarışın, esmer, kumral, kızıl vs. tahta gibi zayıf, yeterince şişman, pek çok kimseye göre düpedüz çirkin kabul edilen pek çok kadını da yine oldukça seksi bulabilirim, arzularım. böyle çok durum tecrübe ettim, kendimde. en mühim kriter bana göre kesinlikle 'tavır' hani klişe tabirle gerçekten de elektrik almak diye bişey var. kadında o 'tavır' varsa sarkmış meme, düz popo, gergin olmayan karın, yüzdeki sivilce falan, bunların çok önemi kalmıyor. seksi kadın ölçülerin ve tariflerin çok ötesinde biridir.

patolojik vak'a diyebilir miyiz? sanırım diyebiliriz. işin tuhaf tarafı genellikle bu kızlar öyle çok güzel de olmazlar. yani benim gözlediklerimin hiçbiri öyle 'waow' güzellik sahibi değildi. huyları da güzel olmadığı için aslında herkesin peşinde olduğunu düşünmesi baştan tutarsızlık ve ahmakçadır:) şu var ki telkin ve tekrar çok tehlikelidir. sürekli sizinle olan böyle biri var ve diyelim ki yakındaki üç erkek için de kendisine aşık olduklarını, peşinden koştuklarını söyleyip duruyor. tut ki sen de erkeklerin birinden hoşlanıyor olabilirsin, o da sana karşı boş olmayabilir. lakin bu arkadaş sayesinde mutlu bir ilişki şansı sürekli azalır. çünkü hep tekrar tekrar aynı şeyi duymak bir 'acaba?' sorusunu sürekli canlı tutar. yani bu tip arkadaşlardan uzak durmak gerekir. profesyonel tıbbi destek falan gerekli bunlara, onun için de kim uğraşacak ki? bazı insanların hak ettiği bir söz ile noktalayalım. 'bokunda boğul!'

akasya durağı
arka sokaklar
güneşin kızları

gibi başyapıtları öneriyorum. mevcut boşluğu dolduracaklarını düşünüyorum.

(bkz: turkish dirty talk) iki taraf için de sorun yok ve hoşlanıyorlarsa bize söz düşmez. Bi düşününce kafada canlandırınca tiplere ve ortama göre antipatik de sempatik de olabilir gibi geldi bana.

Bazen sinir bozucu görünebilirler ve öyle de olabilirler. Hele ki kişisel yaşantınızda çok yakınınızda ve mutlaka birlikte olmak zorunda kaldığınız böyle biri/birileri varsa zorlanırsınız da. Ancak son tahlilde faydalı insanlardır. Ülkemizde deve misali nerdeyse herşey her iş eğri olduğu için sürekli ve yoğun şikayetler bunların biraz olsun düzelmesine katkı sağlar. İyidir.