Başından sevmediysen neyse de sonrasında hissettiğin o çölleşme fena.
(bkz: fakat müzeyyen bu derin bir tutku)
Ekşi sözlük'te ortaya çıkan, her başlığa uyan bir laf.
Ekşi sözlük'te ortaya çıkan, her başlığa uyan bir laf.
Midesizliktir. Hadi nutella hadi neyse de çokella, paripella türevlerini yemek diye tüketenlerin kendine saygısı yoktur.
Romantik ve loser tesla'nın daha pop olmasına şaşırmadık. Yalnız hangisiyle evlenirdiniz diye sorsanız hepsi edo'yu tercih ederdi.
Türk kadınları hemcinslerini bıçaklayıp öldüren erkeklerden hoşlanmıyor arkadaşlar. Bulduğunuz her fırsatta Sırf 'türk kadınları..' yazmak için sığ çabalar içine girmek -bu da bıçaklanarak öldürülen insanların zerre umrunuzda olmadığını gösteriyor- başlıktan uzak sözde içerik üretmek, gelin görün ki sizi de pek samimi göstermeyen durum içine sokuyor. Bir ahmak topluluğu var, evet. Dünyada olması hata olan tipleri kahraman ilan edenler. Onlar bizden değil. Her ne sebeple, ne şekilde olursa olsun, insanın insana zarar vermesi söz konusu değil. Önce burdan başlayın. Veya başlığı 'türk erkekleri türk kadınlarını neden bıçaklar' diye değiştirebilirsiniz.
Bezelye kadar akıllarıyla aşk meşk işini becermeye çalışan primat erkek ve kadınların ilişki sonu.
Yakında kadınlar da uzanır bıçağa diyecektim ki haberlerde cinnet geçiren bir kadının herifi hastaneye yollayışı çıktı.
Yakında kadınlar da uzanır bıçağa diyecektim ki haberlerde cinnet geçiren bir kadının herifi hastaneye yollayışı çıktı.
T*rk kadınları hemcinslerini bıçaklayıp öldüren erkeklerden hoşlandığı için. Çünkü En çok bıçaklayıp öldüreni halk kahramanı yapıyorlar. (bkz: Ümitcan Uygun)
bana kalırsa türkiye'de erkeklerin kadınlara yönelik şiddet ve cinai eylemleri ile ilgili olarak "sahip olmak" ile ilgili bir patoloji var. belki dünyada da kadın-erkek ilişkilerinin şiddet boyutuyla ilgili olarak çalışılmış bir konudur bu bilmiyorum. şöyle ki;
bebeklikten çocukluğa yetişme itibariyle her birey sahiplik duygusuyla tanışır ve kendine özel olanı kavramaya başlar. çocukların oyuncakları olsun arkadaşları olsun gruplaşmaları olsun bunlar bireyin sahip olma ve kendini özel kılma enstrümanlarıdır. bir çocuk bu sahiplikten tamamen yoksun olursa, -yani diyelim ki çocukluğundan hayatının belli bir dönemine kadar yoksunluk geçirdi, bu oyuncağının olmayışından iyi bir işe, kariyere, arkadaşlara hatta aileye sahip olmamasıdır- ilişkide olduğu şeylerle yüksek bir sahiplik bağı kurar ve elinden gitmesine müsaade edemeyecek duruma gelir. bu bir anlamıyla bağımlılıktır.
ikinci durum ise, çocuğun her şeye sahip olarak yetiştirilmesidir. bütün erken döneminde her istediği ona sunulmuş, reddedilmemiş, "sahip olmama/olamamayı" eksik deneyimlemiş birey her istediğini elde edeceği fikriyle büyüyecektir. aslında hanımlar bu tipleri çok iyi bilirler. burnu havada, her istediğini elde eden erkek figürü gözünüzde canlanmıştır. sonradan da kazanılmakla birlikte bunlar bir tür çocukluk insiyakıdır. bu iki durumun temel motivasyonlardan bazıları olduğunu düşünüyorum.
bebeklikten çocukluğa yetişme itibariyle her birey sahiplik duygusuyla tanışır ve kendine özel olanı kavramaya başlar. çocukların oyuncakları olsun arkadaşları olsun gruplaşmaları olsun bunlar bireyin sahip olma ve kendini özel kılma enstrümanlarıdır. bir çocuk bu sahiplikten tamamen yoksun olursa, -yani diyelim ki çocukluğundan hayatının belli bir dönemine kadar yoksunluk geçirdi, bu oyuncağının olmayışından iyi bir işe, kariyere, arkadaşlara hatta aileye sahip olmamasıdır- ilişkide olduğu şeylerle yüksek bir sahiplik bağı kurar ve elinden gitmesine müsaade edemeyecek duruma gelir. bu bir anlamıyla bağımlılıktır.
ikinci durum ise, çocuğun her şeye sahip olarak yetiştirilmesidir. bütün erken döneminde her istediği ona sunulmuş, reddedilmemiş, "sahip olmama/olamamayı" eksik deneyimlemiş birey her istediğini elde edeceği fikriyle büyüyecektir. aslında hanımlar bu tipleri çok iyi bilirler. burnu havada, her istediğini elde eden erkek figürü gözünüzde canlanmıştır. sonradan da kazanılmakla birlikte bunlar bir tür çocukluk insiyakıdır. bu iki durumun temel motivasyonlardan bazıları olduğunu düşünüyorum.
Böyle ibne gibin puşt gibin bir şey ağam.
Adi bir karine.
Anonim olmaktan iyidir. Anonim deyince ne bileyim
Eğer bu iddianın birazcık da olsa doğruluk payı varsa yer yerinden oynar.
müslüm gürses - Bakışların bir ok sanki şarkısı
Bakışların bir ok sanki
Keder senin gözlerinde
Hançer gibi yaralıyor
Bir mana var sözlerinde
Biz seninle aşk ararken
Dağlar kadar derdi bulduk
Ne bir başka aşk isterim
Ne de başka bir mutluluk
Bir çile var bir neşe var
Şu an ölüp kurtuluş var
Sonuna dek seni sevip
Ömür boyu kahroluş var
Ümit ettik hüsran oldu
İki gençlik ziyan oldu
Ne yaptıkta felek vurdu
Bilmem neden böyle oldu
Gülmek bizim hakkımızdı
Bu dünyada yaşıyorsak
Neden ayrı kaldık bilmem
Ölesiye seviyorsak
Bakışların bir ok sanki
Keder senin gözlerinde
Hançer gibi yaralıyor
Bir mana var sözlerinde
Biz seninle aşk ararken
Dağlar kadar derdi bulduk
Ne bir başka aşk isterim
Ne de başka bir mutluluk
Bir çile var bir neşe var
Şu an ölüp kurtuluş var
Sonuna dek seni sevip
Ömür boyu kahroluş var
Ümit ettik hüsran oldu
İki gençlik ziyan oldu
Ne yaptıkta felek vurdu
Bilmem neden böyle oldu
Gülmek bizim hakkımızdı
Bu dünyada yaşıyorsak
Neden ayrı kaldık bilmem
Ölesiye seviyorsak
Sanırım hiç çıkamıyorum Ortadoğulu kafasından. Hele başlığı ve entryi okuyunca buna daha fazla kanaat getirdim. Millet pandemiden önce karaköy'de Lübnan lokantasına gidip kebap, humus, felafel falan yiyormuş; ben ise Karaköy'de keraneyi çok övdüler gitsem mi gitmesem mi diye kendi kendimi yiyordum.
Direkt ayak yalamayı tercih ederim
ruhu renklidir
güzellikleriyle meşgüldür, nede olsa tavus kuşunun kuyruğu lendine düşmandır
Tercihim şeffaf olandır. Hiç olmasa daha iyi olur.
Paralelmissiniz demek ki aranızdaki açı sifirmis. Cakisamamissiniz. Kafalar ayniymis yani. Buda oysa aynı kafadaydik sorusunun cevabı
Nutellayı ayak tabanında bıçakla sıyırmak. Fantezi gibi fantezi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?