Siyah üzüm rakısı iyidir. Şekersizdir. Kana hızlı karışıp çabuk kafa yapar.
Bir de bu rakıyı dağıtandır. Klas.k edebiyat şiirlerinde sık geçer.
Nesimi çimen'in oğlu saki'nin babası olan bir balettir. Ozan emekçi'nin yazdığı 'kayıp destan' feryad-ı isyanım'ı başarıyla seslendirir.
Dunya ahiret bacısıyım. O kadar yani. Mümkünse 'aklını seveyim'
(bkz: sapyoseksüel)
(bkz: sapyoseksüel)
Ekmek şarap sen ve ben
bir de sabahın dördü
dışarda kar
odamız ılık
gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir oğlanla yattığını
aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını
kıskandım Gogen'i Tahitilim
terlemiş vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum
güneşi doğurmuştu ölü cisim
martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında
nefesin vücudumu yakıyordu yer yer
sam yelim sahra-i kebirim
kahrettim her şeye o gün
babanın şarap çanağına,
Gogen'e,
kadere,
sana,
bana,
bir de gittiğin arabanın tekerine
ne diyordum arkadaş…
diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim
ama içerken düşünmem neden içiyorum diye
daha sonra yaparım hayatın felsefesini
sırayla olurum Fatih, Selim, Kanuni
bazen kadın hamamında tellak…
bazen Christoph Colomb
Napolyon'ken düşünürüm Elbe'de geçen günleri
Timur'ken Beyazıt'ı yenişimi…
bir kere Aristo'nun hocası olmuştum
ona verdiğim dersle gurur duymuştum
bazen Jan Dark'ı kurtarmak için çalışan bir kahraman
bazen odunun ateşleyen bir cellat olurum
eğer daha da içersem
Shakespare halt etmiş derim karşımda
salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de
işte Mozart'ın aradığı melodi bu diye gülerim
enayiymiş be Platon…
bir içsin de görsün… ne felsefesi varmış bu hayatın
anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu
ıslak kaldırımlarda yürürken acırım
önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline
ukalalık işte derim neme lazım senin
kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş…
ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım
şehrin izbe sokaklarında
yavaş yavaş kaybolur benliğim…
Bu kafadan ben de istiyorum.
bir de sabahın dördü
dışarda kar
odamız ılık
gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir oğlanla yattığını
aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını
kıskandım Gogen'i Tahitilim
terlemiş vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum
güneşi doğurmuştu ölü cisim
martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında
nefesin vücudumu yakıyordu yer yer
sam yelim sahra-i kebirim
kahrettim her şeye o gün
babanın şarap çanağına,
Gogen'e,
kadere,
sana,
bana,
bir de gittiğin arabanın tekerine
ne diyordum arkadaş…
diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim
ama içerken düşünmem neden içiyorum diye
daha sonra yaparım hayatın felsefesini
sırayla olurum Fatih, Selim, Kanuni
bazen kadın hamamında tellak…
bazen Christoph Colomb
Napolyon'ken düşünürüm Elbe'de geçen günleri
Timur'ken Beyazıt'ı yenişimi…
bir kere Aristo'nun hocası olmuştum
ona verdiğim dersle gurur duymuştum
bazen Jan Dark'ı kurtarmak için çalışan bir kahraman
bazen odunun ateşleyen bir cellat olurum
eğer daha da içersem
Shakespare halt etmiş derim karşımda
salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de
işte Mozart'ın aradığı melodi bu diye gülerim
enayiymiş be Platon…
bir içsin de görsün… ne felsefesi varmış bu hayatın
anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu
ıslak kaldırımlarda yürürken acırım
önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline
ukalalık işte derim neme lazım senin
kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş…
ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım
şehrin izbe sokaklarında
yavaş yavaş kaybolur benliğim…
Bu kafadan ben de istiyorum.
meyvenin fermente edilmesiyle üretilen alkollü bir içecektir. içmeyi bilen ve seven için harikulâdedir.
ihsan yüce'nin yazdığı mümtaz sevinç ile mazlum çimen'in seslendirdiği ekmek, şarap, sen ve ben adlı şiir gelir aklıma, "bir de sabahın dördü" olsun isterim.
ihsan yüce'nin yazdığı mümtaz sevinç ile mazlum çimen'in seslendirdiği ekmek, şarap, sen ve ben adlı şiir gelir aklıma, "bir de sabahın dördü" olsun isterim.
Ne müthiş bir şiirdir o.
üzüm derilerindeki rengin bir kısmını içeren, ancak kırmızı bir şarap olarak nitelendirmek için yeterli olmayan bir şarap türüdür. Ciltle temas yöntemiyle yapılabilecek en kolay şey olduğu için bilinen en eski şarap olabilir. blush ve clairet gibi türlere ayrılır.
Tek kelimeyle "inanılmaz" bir film. Barındırdığı ince mizahı ve o mizahın içine yedirdiği usuldan dram ile tolga karaçelik yine harikalar yaratmış. Gişe Memuru ve Sarmaşık gibi iki mükemmel filmden sonra Kelebekler gerçekten genç yönetmenin sinematografik başarısını şimdiden zirveye taşımış.
Kadınları anladığını iddia eden, bu konuda kendini tecrübeli sanan erkekler var ya, işte onlar aslında bir boktan anlamıyor. Çünkü genellikle aşık oldukları, beğendikleri vs. Kadınları anlamaya çalışıyorlar.
Neden tipi size uymayan kadınları anlamıyor ya da anlamaya çalışmıyorsunuz?
Neden tipi size uymayan kadınları anlamıyor ya da anlamaya çalışmıyorsunuz?
Yaratıcılıktan ziyade ilginç olmaları beklenir.
fitil var bir de. Çocuklarda lavman kadar etkili.
Limon bayazlatabilir. Koltukaltı neyse de vajina yanar be.
Beyazlatmak istiyorsan limon tuzu dök, kireci söküp atıyor
Aklımda bulunsun.
Parfüm kokuları oldukça yoğundur.
Bunu yaparken bir bacağını hafif yukarı kaldırıp allah ne verdiyse kaşıyanlar var. O değil tahriş olacak, yazık.
Temelleri 1863 yılında Birleşik Devletler sınırları dışındaki ilk Amerikan koleji olan Robert Kolejin İstanbul'da kurulması ile atılan ve mezunu olduğum efsane manzaralı okuldur.
Spora minicik taytla gelen beyler oluyor. Onların her yerine bakıyorum yeminle.
Çok abartıldığını düşünüyorum. insan olan herkesin kendince bir egosu vardır ve onu beslemek için çeşitli savunma mekanizmaları geliştirir. Kadınlarda bu kadar yoğun görünmesinin sebebi erkeklerin kadınları gözlerinde fazla büyütmesidir.
Yapmayın bunları sonra görüp, inanıp moda giriyorlar. Aslında gayet normalken bir anda ego kasan tiplere dönüyorlar.
Yapmayın bunları sonra görüp, inanıp moda giriyorlar. Aslında gayet normalken bir anda ego kasan tiplere dönüyorlar.
default mode bu, sıkıntı orada zaten. bir nevi genetik kod gibi, kimseden özenerek öğrenildiğini sanmıyorum. belki coğrafyanın bir etkisi diyeceğim ama ı ıh, evrensel ölçekte kadın mizacı böyle. defalarca test edildi, onaylandı. budur.
Hafif karamel tadı bırakması ve içimi kıyaslandığında (bkz: jack daniels) kadar sert olmamasıyla tercih sebebidir.
Böyle bir dizi de vardı yanılmıyorsam.
Böyle bir dizi de vardı yanılmıyorsam.
Çalmak için ortamda enstrüman olmak zorunda değildir onun için. Küreği dahi gitar yapabilir. Perdesizde de çok başarılıdır. işi bilen bir gitarist "birini çalışından tanıyacak kadar çok sevmek ne değerli. " demişti. işte benim için öyle bir şey.
(bkz: justin johnson) (bkz: whiskey barrel guitar) performansında jack daniels işli gitarıyla harikalar yaratır. Hemen yanında taze bittiği belli olan bir şişe (bkz: gentleman jack) vardır. Böyle efsanevi çalmayı jack'e borçluymuş izlenimi verir.
Doğru tonda kırmızı ruj sürdüğünüzde göz makyajını hafif yaparsanız daha çekici görünebilirsiniz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?