Yeşil pasaportu
Samsonite kabin boy bavulu
Post it'e yazılmış birkaç kelime notu
Kapalı cep telefonu
Ve kendi kazandığı parası
ilk aşkımla motorunu satın alma bahanesiyle tanıştım. Cebimde beş kuruş yok hâlbuki. Mecburî hizmet için 2 hafta sonra kars'a gideceğini öğrendim. Saçma sapan bahanelerle yakasına yapıştım. sabah akşam onunlayım, ölüyorum aşktan. Neyse gideceği gün geldi çattı. Havaalanına gittim uğurlamaya. cool erkek yalnız gelmiş, vedaları sevmezmiş. Beni görünce şaşırdı. Ben başladım ağlamaya. Gitmemelisin, ben yapamam falan diyorum. Uçak kalkmak üzere anons ediyorlar adını artık. Tam gideceği sırada "benimle evlen ne olur!" Diye bağırdım. Zaman durdu. Herkes sustu. Yanıma yaklaştı. Nefesini sürdü dudaklarıma "Hadi." dedi. Bindik taksiye, Belediyeye gittik, başvuru yaptık. Iki gün sonra evlendik.
O gün bu gündür evliyiz. Iyi ki de...
O gün bu gündür evliyiz. Iyi ki de...
Bi de kendim için derim ilk adımı atmaktan kaçınmam diye. Bunu ben yapamazdım. Bravo gerçekten, tebrik ederim. Mutluluklar :)))
Teşekkür ederim. :)
üniversite 3. Sınıfın sonu. çirkinliğin verdiği özgüvensizlikle kendimi feministliğe ve isyana vermişim Sadece metal müzik dinleyip simsiyah giyiniyorum. Okulda benim gibi birkaç tip var. Birlikte takılıyoruz, içiyoruz falan. inanılmaz asiyiz. Neyse
Finaller bitti. istanbul'dan ankara'ya ailemin yanına geldim. Arkadaşları da çağırdım, her akşam takılıyoruz. Birkaç gün sonra (20 yıl önce bugün) bir akşamüzeri Kuğulu Park'tan geçip kıtır'a oturalım dedik. O parktan geçerken bana bir şey oldu. Onu gördüm. Motoruna oturmuş etrafında arkadaşları, kaskını kolunun altına sıkıştırmış, yanaklarında iki derin gamzesi ama o gamzelere dünyayı sıkıştırmış gibi, ela gözleri, yaramazca duran siyah saçları... o an beni oraya gömsünler istedim. Nefesim kesildi, canım acıdı. Aşık oldum.
ilk aşkım olan bu adam, eşim ve kızımın babası. Çok uzatmamak adına ona nasıl evlenme teklifi ettiğimi anlatmadım.
Finaller bitti. istanbul'dan ankara'ya ailemin yanına geldim. Arkadaşları da çağırdım, her akşam takılıyoruz. Birkaç gün sonra (20 yıl önce bugün) bir akşamüzeri Kuğulu Park'tan geçip kıtır'a oturalım dedik. O parktan geçerken bana bir şey oldu. Onu gördüm. Motoruna oturmuş etrafında arkadaşları, kaskını kolunun altına sıkıştırmış, yanaklarında iki derin gamzesi ama o gamzelere dünyayı sıkıştırmış gibi, ela gözleri, yaramazca duran siyah saçları... o an beni oraya gömsünler istedim. Nefesim kesildi, canım acıdı. Aşık oldum.
ilk aşkım olan bu adam, eşim ve kızımın babası. Çok uzatmamak adına ona nasıl evlenme teklifi ettiğimi anlatmadım.
Mutlu yıllar
şanslıymışsın. Evlilik teklifini de anlatmanı bekleriz.
Benim hayatımda var bu mericlerden bir tane.
Ne zaman istersem yanımda, her türlü derdimi dinliyor, bana hep hak veriyor. Onu başkasına karşı zor durumda bıraktığımda bile düşeceği durumu değil, benim hissettiklerimi düşünüyor.
Ben aradığımda başkasıyla konuşuyorsa kapatıp hemen geri arıyor. Benimle ilgili her detayı biliyor. Hep benim sevdiğim yerlere gidip benim sevdiğim şeyleri yiyoruz.
Neyse işte bu erkeklerin sevmediği meriç'e karşı bir kadın olarak hissettiklerime gelelim.
Dünyada bir o, bir de ben kalsam vermem ona. ilişkide bu kadar tek taraflı olmak istemem. Bu yüzden benim için bu meriç herhangi bir kız arkadaşımdan öteye gidemez.
Ne zaman istersem yanımda, her türlü derdimi dinliyor, bana hep hak veriyor. Onu başkasına karşı zor durumda bıraktığımda bile düşeceği durumu değil, benim hissettiklerimi düşünüyor.
Ben aradığımda başkasıyla konuşuyorsa kapatıp hemen geri arıyor. Benimle ilgili her detayı biliyor. Hep benim sevdiğim yerlere gidip benim sevdiğim şeyleri yiyoruz.
Neyse işte bu erkeklerin sevmediği meriç'e karşı bir kadın olarak hissettiklerime gelelim.
Dünyada bir o, bir de ben kalsam vermem ona. ilişkide bu kadar tek taraflı olmak istemem. Bu yüzden benim için bu meriç herhangi bir kız arkadaşımdan öteye gidemez.
Meriç'in bundan haberi var mı?
Onun amacını bildiğimden direkt söylemiyorum. zaman zaman 'iyi ki varsın. 'deyip pekiştiriyorum. ilgisi baydığında görüşmeyi kesiyorum. En az meriç kadar pislik değil miyim?
👏👏👏👏👏👏👏👏
Profil fotoğrafımda bulunduğu için epey dikkat çeken dövmedir. Bende dövme sayısı fazla olduğundan, hepsinin birer ismi ve hikâyesi olduğundan, s..ilkmeden anne olunamayacağından, hepsi giysiyle kapanacak yerde olmadığından bu başlıktaki anneler grubuna girmekteyim.
Annem ve anneannem dâhil tanıdığım neredeyse tüm kadınlar bu başlıkta. (bkz: #yaşasın s.kildim dövmeli kadınlar)
Annem ve anneannem dâhil tanıdığım neredeyse tüm kadınlar bu başlıkta. (bkz: #yaşasın s.kildim dövmeli kadınlar)
Adeta bir ziya'dır.
Minyonsa bir de çok çekici olur.
Her erkeğin karşısına yaşamı boyunca bir Marla singer çıkacak ve onu kendinden geçirecektir. Sonra da zihin böyle birine benzetme yanılgısı içine düşecektir.
Atıp tutmayın. Neyseniz o olun.
Abartmayın. Ilginin bokunu çıkarmayın. Ilk haftalarda prenses gibi hissettirip külkedisine döndürmeyin kadınları, hiç iyi olmuyor.
Temiz giyinin. Ağzınız, yüzünüz, dişleriniz, elleriniz ve tırnaklarınız temiz olsun.
Ya kaliteli bir parfüm kullanın ya da ten kokusuyla yetinin. Öyle dandik doldurma parfümlerden sıkınca kendinize canım teninizin mis kokusunu boka bulamış oluyorsunuz.
Okuyun. Çok okuyun. Kültürsüzlük birçok kadını itiyor. Şekille olmuyor sadece o işler.
Zeki olmak zorunda değilsiniz. Karakterliyseniz efsaneler yaratırsınız. Değişken olmayın. Hayata karşı bir duruşunuz olsun.
Yatıp kalkmak için çabalamayın. Akışına bırakın ve merak uyandırın.
Abartmayın. Ilginin bokunu çıkarmayın. Ilk haftalarda prenses gibi hissettirip külkedisine döndürmeyin kadınları, hiç iyi olmuyor.
Temiz giyinin. Ağzınız, yüzünüz, dişleriniz, elleriniz ve tırnaklarınız temiz olsun.
Ya kaliteli bir parfüm kullanın ya da ten kokusuyla yetinin. Öyle dandik doldurma parfümlerden sıkınca kendinize canım teninizin mis kokusunu boka bulamış oluyorsunuz.
Okuyun. Çok okuyun. Kültürsüzlük birçok kadını itiyor. Şekille olmuyor sadece o işler.
Zeki olmak zorunda değilsiniz. Karakterliyseniz efsaneler yaratırsınız. Değişken olmayın. Hayata karşı bir duruşunuz olsun.
Yatıp kalkmak için çabalamayın. Akışına bırakın ve merak uyandırın.
O sahte parfümler beni de benden alıyor. Nasıl kötü kokuyorlar. Zaten temiz erkek teni kokusu hiç birine değişilmez.
Kadın yazarlara bro diyerek erkek çıkarsa rezil olma riskine karşı önlem almaya çalışan yazarlar bulunmaktadır.
Tarihimizdeki ilk materyalist fikir adamı olan beşir fuat tarafından yazılan yine tarihimizdeki ilk deneysel intihara ait notlar şöyledir:
"Ameliyatımı icra ettim, hiçbir ağrı duymadım. Kan aktıkça biraz sızlıyor. Kanım akarken baldızım aşağıya indi. Yazı yazıyorum, kapıyı kapadım diyerek geriye savdım. Bereket versin içeri girmedi. Bundan tatlı ölüm tasavvur edemiyorum. Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. Baygınlık gelmeye başladı."
Bu notu bileğini kestikten sonra yazıyor.
"Ameliyatımı icra ettim, hiçbir ağrı duymadım. Kan aktıkça biraz sızlıyor. Kanım akarken baldızım aşağıya indi. Yazı yazıyorum, kapıyı kapadım diyerek geriye savdım. Bereket versin içeri girmedi. Bundan tatlı ölüm tasavvur edemiyorum. Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. Baygınlık gelmeye başladı."
Bu notu bileğini kestikten sonra yazıyor.
Eğitimle ve kültürle ilgisi yoktur. Düzenli cinsel hayatı olmasına ve fizyolojik anlamda ihtiyaçlarının giderilmesine karşın bunu yapan erkek sayısı çok fazladır. Ve yaşları da öyle 20- 30 falan değil, 45-50'dir. Nedeni sorulduğunda birine"özellikle aptal kadınlarla birlikte oluyorum ki beni yormasın, beklentisi sıradan olsun, kariyerime, parama, yaşıma rağmen genç göstermeme hayran olsun. Benimle küresel, edebî, ps.kolojik konulardan konuşmasın. Zaten öylesi çok ve yoruldum onlardan.izdivaç programı izlerken anlamsızca televizyona bakanlar gibi olayım." Yanıtı alınmıştır.
Ekmek şarap sen ve ben
bir de sabahın dördü
dışarda kar
odamız ılık
gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir oğlanla yattığını
aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını
kıskandım Gogen'i Tahitilim
terlemiş vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum
güneşi doğurmuştu ölü cisim
martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında
nefesin vücudumu yakıyordu yer yer
sam yelim sahra-i kebirim
kahrettim her şeye o gün
babanın şarap çanağına,
Gogen'e,
kadere,
sana,
bana,
bir de gittiğin arabanın tekerine
ne diyordum arkadaş…
diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim
ama içerken düşünmem neden içiyorum diye
daha sonra yaparım hayatın felsefesini
sırayla olurum Fatih, Selim, Kanuni
bazen kadın hamamında tellak…
bazen Christoph Colomb
Napolyon'ken düşünürüm Elbe'de geçen günleri
Timur'ken Beyazıt'ı yenişimi…
bir kere Aristo'nun hocası olmuştum
ona verdiğim dersle gurur duymuştum
bazen Jan Dark'ı kurtarmak için çalışan bir kahraman
bazen odunun ateşleyen bir cellat olurum
eğer daha da içersem
Shakespare halt etmiş derim karşımda
salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de
işte Mozart'ın aradığı melodi bu diye gülerim
enayiymiş be Platon…
bir içsin de görsün… ne felsefesi varmış bu hayatın
anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu
ıslak kaldırımlarda yürürken acırım
önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline
ukalalık işte derim neme lazım senin
kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş…
ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım
şehrin izbe sokaklarında
yavaş yavaş kaybolur benliğim…
Bu kafadan ben de istiyorum.
bir de sabahın dördü
dışarda kar
odamız ılık
gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir oğlanla yattığını
aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını
kıskandım Gogen'i Tahitilim
terlemiş vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum
güneşi doğurmuştu ölü cisim
martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında
nefesin vücudumu yakıyordu yer yer
sam yelim sahra-i kebirim
kahrettim her şeye o gün
babanın şarap çanağına,
Gogen'e,
kadere,
sana,
bana,
bir de gittiğin arabanın tekerine
ne diyordum arkadaş…
diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim
ama içerken düşünmem neden içiyorum diye
daha sonra yaparım hayatın felsefesini
sırayla olurum Fatih, Selim, Kanuni
bazen kadın hamamında tellak…
bazen Christoph Colomb
Napolyon'ken düşünürüm Elbe'de geçen günleri
Timur'ken Beyazıt'ı yenişimi…
bir kere Aristo'nun hocası olmuştum
ona verdiğim dersle gurur duymuştum
bazen Jan Dark'ı kurtarmak için çalışan bir kahraman
bazen odunun ateşleyen bir cellat olurum
eğer daha da içersem
Shakespare halt etmiş derim karşımda
salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de
işte Mozart'ın aradığı melodi bu diye gülerim
enayiymiş be Platon…
bir içsin de görsün… ne felsefesi varmış bu hayatın
anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu
ıslak kaldırımlarda yürürken acırım
önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline
ukalalık işte derim neme lazım senin
kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş…
ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım
şehrin izbe sokaklarında
yavaş yavaş kaybolur benliğim…
Bu kafadan ben de istiyorum.
Annesiz ya da babasız çocuk büyütmek.
Ülkemizde bu virüs için iki türlü aşı mevcuttur ve sgk tarafından ücreti karşılanmamaktadır. Mümkünse seksüel ilişki öncesi olmak üzere 11-12 yaş kız ve erkek çocuklarına, seksüel ilişki söz konusu olsa da 9-26 yaş kadınlara HPV testi yapılmaksızın üç doz halinde aşı yapılabilmektedir. Ayrıca 43 yaşa kadar kadınlarda yapıldığında aynı etkinin var olduğu söylenmektedir.
Hayatta keyif alınabilecek tek şeyi cinsellik olarak görürsek ve hep aynı kişiyle keyifli olmayacağını düşünürsek evet anlamsızdır.
Hayatı paylaşmayı ve kolaylaştırmayı biliyorsan, bencillik yapmıyorsan, birlikte yeni yerler ve insanlar tanıyorsan, arada ortamdan uzaklaşıp aşk tazeliyorsan, sevgili olsan da farklı türde yaşamayacaksan ve önemlisi asla saygısızlık yapmayacaksan eğer evlilik şiddetle tavsiye edebileceğim en anlamlı şeydir. çocuk kısmına girmedim bile hiç.
Hayatı paylaşmayı ve kolaylaştırmayı biliyorsan, bencillik yapmıyorsan, birlikte yeni yerler ve insanlar tanıyorsan, arada ortamdan uzaklaşıp aşk tazeliyorsan, sevgili olsan da farklı türde yaşamayacaksan ve önemlisi asla saygısızlık yapmayacaksan eğer evlilik şiddetle tavsiye edebileceğim en anlamlı şeydir. çocuk kısmına girmedim bile hiç.
Yazın incecik kollarla tshirt giymekten utanmayan, biçimsiz ve zayıf vücudundaki bira göbeğiyle kendini fit sanan, memeleri armut görüntüsüne bürünen erkekse eğer kadının evlendiği, götü göbeği salmasında hiçbir mahsur yoktur.
Tuba büyüküstün'dür. Kusurları herkes gibi vardır ancak genelde güzel bir görüntü çizer.
Neresinde kusur var hatunun?
Annem bu kızlardan birisidir.
8 yaşındaki yeğenimin çok korktuğunda "pipim titredi" sözleriyle ifade ettiği sendromdur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?