'sex and the city' de bunlardan biri olabilir mi:)
'Sex and earth' diye biliyordum ben onu.
Bir kız tanımıştım adı 'tamam'dı. Demek ki ana babası artık tamam bu kadar yeter demişler. Bir arkadaşım annesiyle konuşuyor 'satılmış dayımlar napıyor' diye. Dayının adı 'satılmış'.
pornstar tanıtmayacaklar da napacak burda arkadaşlar anlamadım adı cinsel sözlük. Ne başlığı açalım 'istanbul seçimleri, ekrem, binali, siirt üniversitesi kantin skandalı, öğretmenlerin az çalışması, herkesin mühendisim diye gezmesi, aylık 8700 dolar geliri olan yazarlar veritabanı' falan mı? Kaldı ki bence az bile entry var bu kategoride devam arkadaşlar işiniz bitince tanıtıma devam..
bana kalsa çok daha fazla açarım ama bir günde 10 başlık açma sınırı var.
Yok kardeşim yapma öyle kaka şeyler bundan sonra şöyle başlıklar aç '20 haziran 2019 metrobüste oturacam yer bulmam, abazaların sürekli porno izlemesi, hergün beş farklı kadın ile sevişmem, ayda onbin dolar ile nasıl geçinilir' falan baksana beklentiler başka;)
He amk he beklentiler başka. Yazacağınız yorumu da si..yim.
açmamızı istediğin başlıkları söyle, ona göre açalım biz istersen.
Olur müsait olduğumda bi ara liste gönderirim bro
hadi bakalım, çalış biraz bu konuda.
zaten okumayacağın harfleri oraya ne diye koyarsın dimi fransız kasıntılığı artizliği:) bordeaux yazarsın bordo okursun. bilgi için teşekkürler.
tartışmalı kavram evet farklı tarihlerde farklı ülkelerde cereyan edegelmiştir. İsveç diyebiliriz, sinema öncü rol oynamıştır, bir zamanlar ülkemizde de 'isveç filmi gelmiş abi' diye bir heyecan söz konusuymuş, büyüklerinize sorunuz.
Fransada 68 hareketi ile olagelmiştir, zaten bu öğrenci isyanlarının başlıca sebebi kızların erkek öğrenci yurduna serbestçe giriş çıkış yapmak istemesi ya da karma yurt gibi bi kavram olsa gerek.
Amerika, kelebekler vadisi, hippiler sex drug rock n roll.
İspanyada da diktatör franconun ölümü sonrası seks patlamış, gençler delicesine sevişmiş, kürtaj tavan yapmıştır. Bir kaç sene sonra ortalık mayna olmuş, başlarda duvara tırmanan gençlerimiz düzenli ve güvenli sevişir hale gelmiştir.
Ha keza komünist ideolojide mesela kadın yeni bir kadındır, seks özgür olmalıdır, kimi ileri hayallerde aile bitiyo, çocuklar tüm toplumun evladı oluyo hacı abi aha bu da bir cinsel devrim sayılmaz mı?
Ha daha bunun gibi pekçok şeyler yazılabilir, sayılabilir.
Yukarıdaki sorulara gelirsek, bilmiyorum, yaşayıp göreceğiz derim.
Fransada 68 hareketi ile olagelmiştir, zaten bu öğrenci isyanlarının başlıca sebebi kızların erkek öğrenci yurduna serbestçe giriş çıkış yapmak istemesi ya da karma yurt gibi bi kavram olsa gerek.
Amerika, kelebekler vadisi, hippiler sex drug rock n roll.
İspanyada da diktatör franconun ölümü sonrası seks patlamış, gençler delicesine sevişmiş, kürtaj tavan yapmıştır. Bir kaç sene sonra ortalık mayna olmuş, başlarda duvara tırmanan gençlerimiz düzenli ve güvenli sevişir hale gelmiştir.
Ha keza komünist ideolojide mesela kadın yeni bir kadındır, seks özgür olmalıdır, kimi ileri hayallerde aile bitiyo, çocuklar tüm toplumun evladı oluyo hacı abi aha bu da bir cinsel devrim sayılmaz mı?
Ha daha bunun gibi pekçok şeyler yazılabilir, sayılabilir.
Yukarıdaki sorulara gelirsek, bilmiyorum, yaşayıp göreceğiz derim.
hatırladığım kadarıyla 'günde iki şişe/teneke biraya eşdeğer içkiden daha fazla içmeden yapamıyorsa bi insan o kişi alkoliktir.' gibi bişeyler aklımda kalmıştı. türkiye koşullarında öncelikle masraflı iştir, önerilmez. hergün üç bira içseniz de alkoliksiniz bu da kabaca ayda aşağı yukarı bin liranıza patlar, pahalı değil mi asgari ücretin yarısı. ikincisi sağlığa zararlıdır, cinsel sağlığa da zararlıdır. üçüncüsü bağımlılıklar insanı zayıf kılar bağımlı olmayın. kurtulmanın yolu sorunu kabul etmekle başlar. sigarada da aynısı geçerlidir, sigara içiyorsanız da kusura bakmayın bağımlısınız, önce kabul edeceksiniz sonrasında çözüm için çeşitli yollar mevcuttur.
ben bazı özel nedenlerden dolayı pek çok alkolik insanla karşılaştım. bazılarının hayatı oldukça normal görünür ve öyledir de ama yine de alkoliktirler, bu şu demektir yoksunluk durumunda kolonya bu insanlara başka türlü görünecektir. içki bazılarının mesleki hayatını bozar adam otelde lokantada vs. çalışır çok içki içiyor hem de işyerinin içkisini içiyor diye sık iş değiştirmek zorunda kalır. aile hayatına olumsuz yansır aslında hiçbir kadın geceleri içki kokan bir adamla uyumak istemez, alkolikler için bu her gecedir, her gece içki kokan rengi kızarmış ya da kararmış bir adamla uyursunuz, zor bir durum. mağlum türkiyede içki pahalı dedik, alkolikseniz paranız gerçek anlamda bol değilse lütfen çocuk sahibi olmayın. çünkü içeceğiniz bir duble rakı çocuğunuza vereceğiniz harçlıktan öncelikli olacaktır. seneler ilerleyip çocuk büyüdükçe ihtiyaçlar masraflar büyür, %80-85i vergi rakınızı içerken ödediğiniz para koymaz da genç oğlunuz pahalı ayakkabı aldı diye kızarsınız. çalışsa da yakamdan düşse dersiniz ama arkadaşlarınızla içip içip çakırkeyf oldukça 'herşey oğlum/kızım için onlar için çalışıyorum vallahi' diye atıp tutarsınız.
velhasıl hiçbirşeyin bağımlısı olmayın, olduysanız kurtulmaya çalışın efendim.
ben bazı özel nedenlerden dolayı pek çok alkolik insanla karşılaştım. bazılarının hayatı oldukça normal görünür ve öyledir de ama yine de alkoliktirler, bu şu demektir yoksunluk durumunda kolonya bu insanlara başka türlü görünecektir. içki bazılarının mesleki hayatını bozar adam otelde lokantada vs. çalışır çok içki içiyor hem de işyerinin içkisini içiyor diye sık iş değiştirmek zorunda kalır. aile hayatına olumsuz yansır aslında hiçbir kadın geceleri içki kokan bir adamla uyumak istemez, alkolikler için bu her gecedir, her gece içki kokan rengi kızarmış ya da kararmış bir adamla uyursunuz, zor bir durum. mağlum türkiyede içki pahalı dedik, alkolikseniz paranız gerçek anlamda bol değilse lütfen çocuk sahibi olmayın. çünkü içeceğiniz bir duble rakı çocuğunuza vereceğiniz harçlıktan öncelikli olacaktır. seneler ilerleyip çocuk büyüdükçe ihtiyaçlar masraflar büyür, %80-85i vergi rakınızı içerken ödediğiniz para koymaz da genç oğlunuz pahalı ayakkabı aldı diye kızarsınız. çalışsa da yakamdan düşse dersiniz ama arkadaşlarınızla içip içip çakırkeyf oldukça 'herşey oğlum/kızım için onlar için çalışıyorum vallahi' diye atıp tutarsınız.
velhasıl hiçbirşeyin bağımlısı olmayın, olduysanız kurtulmaya çalışın efendim.
maalesef sünnet bilimsel olarak gerekli ve yararlı gibi durmuyor nerden baksanız. yukarıdaki yazar da güzelce herkesin anlayacağı dilden anlatmış meseleyi. teşekkürler. tabi ki bizim kafalara küçükken kodlanmış şeyler var o yüzden sünnetsiz olmayı hayal dahi edemiyorum. biz sünnetle ilgili farklı görüşlerden çok geç haberdar olduk ne yazık ki. ha erkek çoçuğum olursa yaptırır mıyım bilemiyorum bazı gelenekselleşmiş şeyleri yıkmak çok zor bekleyelim kendi karar versin demek de ne kadar mümkün insan emin olamıyor..
çağımızın tezatlarından biridir, şöyle ki günümüz dünyasında bize başarılı olmak, kariyer yapmak, çok para kazanmak vs. pompalanır durur. bu bağlamda okur çalışır kariyer edinmeye çabalarsın ancak o da ne özellikle bazı spesifik alanlarda istanbul harici lokasyonlarda iş bulabilmen çok zordur. istanbulda çalışırsın kazandığın para belki fena değildir ancak şehirde yaşam hem pahalı hem streslidir. işyeri dışında da yoğun bir rekabet ve stres vardır. bir beyaz yakalı geyiği olarak böyle şeyler ortaya atılır ancak ağa bir kere takılmışsındır kolay kolay kurtulamazsın. yine de günümüz dünyasına uygun olarak bu şekilde parlatılıp ticari ağa katılan benim istanbul ve ankara elitinin kolonisi olarak gördüğüm kasabalarımız mevcuttur. az sayıda kurnaz ve parası bol yatırımcı burda otel pansiyon lokanta falan işletir. parası daha az ancak hava basma ve gezgin olma hevesi yüksek daha kalabalık grup ballı müşteri olur. fena da değildir hem bölge halkı hem yatırımcı kazanır gezgin de instagramdan havasını basar. alaçatı, sığacık vb. yerlerdir bunlar, fatih terimin kebapçı ile olan kavgasını hatırlayınız. pasta büyüktür ve de çileklidir.
herneyse şehir insanının bu klişe özlemi çok büyük ihtimalle emekliliğe kadar gerçekleşebilemez. çünkü aylin aslım gibi antalya kaş'a yerleşip bar açacak paranız da donanımınız da yoktur. şanslıysanız böyle biryerde doğmuşsunuzdur babaevinin tadını çıkarın ;)
herneyse şehir insanının bu klişe özlemi çok büyük ihtimalle emekliliğe kadar gerçekleşebilemez. çünkü aylin aslım gibi antalya kaş'a yerleşip bar açacak paranız da donanımınız da yoktur. şanslıysanız böyle biryerde doğmuşsunuzdur babaevinin tadını çıkarın ;)
esas olarak inşaatla ilgilidir, ancak cinsel terminolojide de elbette yerini almıştır. Heijan adlı bağcılarda ikamet eden rapçi arkadaşın meşhur şarkısında 'inşaatta mala vurur bizim gibi amelesi' şeklinde geçer.
Bir de ilgili anımdır. Zamanında çalıştığım yerde gamsız bi abimiz zamanında hangi operatörden bulduysa cep telefonu hattı almış hunharca kullanmış hiç ödememiştir. Fi tarihinden kalma borçlarıyla ilgili sürekli telefonlar alır işte 'ödeyin haciz gelir hapse kadar yolu var' vs. Şeklinde korkutup ödetme amaçlı. Abimiz hepsini kaygısızca karşılar yeri yurdu belirsiz haczedilecek malı da olmadığından gamsızdır. Telefondaki kadın ne iş yaptığını sorar. Ağır kayserili aksanı ile.
-mala vuruyorum hanfendi.
-anlamadım.
-gündüz inşaatta mala vuruyom, akşamına yine mala vuruyom.
-çalışıyosunuz yani ödemezseniz hapis cezası var kaç senelik borç.
-yatarım hanfendi zaten önümüz kış kalacak yerim yok.
Bir de ilgili anımdır. Zamanında çalıştığım yerde gamsız bi abimiz zamanında hangi operatörden bulduysa cep telefonu hattı almış hunharca kullanmış hiç ödememiştir. Fi tarihinden kalma borçlarıyla ilgili sürekli telefonlar alır işte 'ödeyin haciz gelir hapse kadar yolu var' vs. Şeklinde korkutup ödetme amaçlı. Abimiz hepsini kaygısızca karşılar yeri yurdu belirsiz haczedilecek malı da olmadığından gamsızdır. Telefondaki kadın ne iş yaptığını sorar. Ağır kayserili aksanı ile.
-mala vuruyorum hanfendi.
-anlamadım.
-gündüz inşaatta mala vuruyom, akşamına yine mala vuruyom.
-çalışıyosunuz yani ödemezseniz hapis cezası var kaç senelik borç.
-yatarım hanfendi zaten önümüz kış kalacak yerim yok.
bu hanım kızımız ne zamandır ekranlarda bilmek isterim. Yeni ise acele etmemek gerek. Buket aydını da kaç sene evvel ntvde gördüğüm zaman çarpılmıştım vay be ne güzel diye ama şimdi alayı herşeyine küfür ediyor kadının.
adam vurmak serbesttir, sigara içki buzlanır. En güzel ceza gerekçelerinden biri de 'türk aile yapısına aykırılık' ben küçüklüğümden beri çözemedim bu ne demek.
2000li yılların ilk yarısında ya da öncesinde lisede okumuşsanız %70-80 ihtimal ile dahil olacağınız grup, erkek iseniz bu oran daha da yukarıya çıkabilir. Ben de galiba böylece bitip gidecek lise hayatım derken lise sonda iki kişiyle çıkma başarısı gösterip bir üst lige yükseldim. Hatta o zamanlar ender rastlanan bir şekilde ilk çıktığım kız bana talip olmuştu, kızlar teklif ediyormuş yani;) sonrasında bir yılı aşkın süre sevgili olduğum hatunu da lise sonda bulmuştum, vay be gözümde canlanır koskoca mazi:)
Bir de o zamanlar ergenliğin verdiği ps.koloji ile sevgilisi olmayanlar bile 'var aslında, tatilde şurada buldum şuraya gittim benimki orada' vs. şeklinde yalanlar söyleyebilirler. sosyal medya diye bişeyin olmadığı cep telefonun eğer varsa çağrı bırakmak ve korka korka mesajlaşmak için kullandığın bir dönem. bu durumda ispat da edemediğin birşey icin arkadaşına 'yalanını s.kim' de denebilir 'evet kardeşim hıhı' da. Ergenlik zor dönem kabul edilme baskısı sevgili olunabilecek kız/erkek gibi görünebilmek ergenimizi gerer.
Kızlar bu evrede kısmen daha şanslıdırlar. Altında külüstür arabası cebinde azıcık parası olan ya da sakız çiğneyecek parası dahi olmasa serseri karizmasıyla av peşinde olan egzozcu kaportacı oto yıkamacı işsiz torbacı vb. sözün kısası lümpen, liseli grubundan üç beş yaş büyük serseri tayfa okul kapısı önünde onları etkileyebilir, bazı kızlarımız ilk flörtlerini ve dahi cinsel deneyimlerini böyle heriflerle yaşar(dı). Buradaki en büyük etmenlerden birinin kızların ergenliğe daha erken başlamaları ve duygusal-geleneksel nedenlerden dolayı da yaşça büyük olgun sandıkları erkeğin kendilerine daha cazip görünmesi olduğunu düşünüyorum. Nitekim ergenlik döneminde ille rastlanan bir manzaradır. Kızımızın göğüsleri kalçasi kocaman olmuş, kızımız kadın olmuştur ancak yanıbaşında yaşıtı erkeğin bıyıkları henüz terlemektedir.
Velhasıl konu uzundur, günümüzde böyle şeylerin pek kaldığını sanmıyorum ancak bizim zamanda benim gözlem ve tespitlerim bunlardır..
Bir de o zamanlar ergenliğin verdiği ps.koloji ile sevgilisi olmayanlar bile 'var aslında, tatilde şurada buldum şuraya gittim benimki orada' vs. şeklinde yalanlar söyleyebilirler. sosyal medya diye bişeyin olmadığı cep telefonun eğer varsa çağrı bırakmak ve korka korka mesajlaşmak için kullandığın bir dönem. bu durumda ispat da edemediğin birşey icin arkadaşına 'yalanını s.kim' de denebilir 'evet kardeşim hıhı' da. Ergenlik zor dönem kabul edilme baskısı sevgili olunabilecek kız/erkek gibi görünebilmek ergenimizi gerer.
Kızlar bu evrede kısmen daha şanslıdırlar. Altında külüstür arabası cebinde azıcık parası olan ya da sakız çiğneyecek parası dahi olmasa serseri karizmasıyla av peşinde olan egzozcu kaportacı oto yıkamacı işsiz torbacı vb. sözün kısası lümpen, liseli grubundan üç beş yaş büyük serseri tayfa okul kapısı önünde onları etkileyebilir, bazı kızlarımız ilk flörtlerini ve dahi cinsel deneyimlerini böyle heriflerle yaşar(dı). Buradaki en büyük etmenlerden birinin kızların ergenliğe daha erken başlamaları ve duygusal-geleneksel nedenlerden dolayı da yaşça büyük olgun sandıkları erkeğin kendilerine daha cazip görünmesi olduğunu düşünüyorum. Nitekim ergenlik döneminde ille rastlanan bir manzaradır. Kızımızın göğüsleri kalçasi kocaman olmuş, kızımız kadın olmuştur ancak yanıbaşında yaşıtı erkeğin bıyıkları henüz terlemektedir.
Velhasıl konu uzundur, günümüzde böyle şeylerin pek kaldığını sanmıyorum ancak bizim zamanda benim gözlem ve tespitlerim bunlardır..
semt ilçe ayırmaksızın istanbul kocaeli ve sakarya değildir.
bursa şehir merkezinde yaşanabilir ama orası da küçük istanbul gibidir tercih edilmemeli.
ankara da büyük ve üstelik kışın soğuk yazın acayip kuru bir sıcağı olan yerdir burası da tavsiye edilmez.
Eskişehir'de yaşanır medeni ve temiz bir şehirdir ancak soğuk burda da çok fenadır.
İzmir övüldüğünün aksine çok number one bir şehir değildir. Şehir merkezinde yaşamak istemem. Ancak birçok ilçesi tam yaşanacak yerdir.
Antalya çok güzel bir şehirdir, bir kere yaşaması kolaydır kış yok gibidir bu nedenle ısınma vs. giderinizi minimumda tutabilirsiniz sadece yağmuru çok fenadır. Yazın da nemli sıcak eğer bünyeniz kaldırmıyorsa zorlayıcıdır. Ancak türkiyenin pekçok yerine göre derli toplu daha medeni bir şehirdir. İlçelerinin nerdeyse tamamı zaten beyaz yakalı göç edip yerleşilecek hayal lokasyonlardır.
Bir büyükşehir olarak favorim aydındır. Ne çok küçük ne çok büyüktür. İnsanları iyidir medenidir. İklimi yazın delirten sıcakları haricinde tam kıvamındadır. Derli topludur bir çok favori yaz lokasyonuna yakındır izmire de yakındır daha ne olsun.
Toparlarsak en yaşanılacak yer bence şehir merkezleri değil daha küçük iklimi ılıman ve turist istilasına ugramamış ilçelerdir.
Seferihisar
Urla
Selçuk vb.
bursa şehir merkezinde yaşanabilir ama orası da küçük istanbul gibidir tercih edilmemeli.
ankara da büyük ve üstelik kışın soğuk yazın acayip kuru bir sıcağı olan yerdir burası da tavsiye edilmez.
Eskişehir'de yaşanır medeni ve temiz bir şehirdir ancak soğuk burda da çok fenadır.
İzmir övüldüğünün aksine çok number one bir şehir değildir. Şehir merkezinde yaşamak istemem. Ancak birçok ilçesi tam yaşanacak yerdir.
Antalya çok güzel bir şehirdir, bir kere yaşaması kolaydır kış yok gibidir bu nedenle ısınma vs. giderinizi minimumda tutabilirsiniz sadece yağmuru çok fenadır. Yazın da nemli sıcak eğer bünyeniz kaldırmıyorsa zorlayıcıdır. Ancak türkiyenin pekçok yerine göre derli toplu daha medeni bir şehirdir. İlçelerinin nerdeyse tamamı zaten beyaz yakalı göç edip yerleşilecek hayal lokasyonlardır.
Bir büyükşehir olarak favorim aydındır. Ne çok küçük ne çok büyüktür. İnsanları iyidir medenidir. İklimi yazın delirten sıcakları haricinde tam kıvamındadır. Derli topludur bir çok favori yaz lokasyonuna yakındır izmire de yakındır daha ne olsun.
Toparlarsak en yaşanılacak yer bence şehir merkezleri değil daha küçük iklimi ılıman ve turist istilasına ugramamış ilçelerdir.
Seferihisar
Urla
Selçuk vb.
günümüzde şia mezhebinde varolduğu bilinen nikah türü. yukarıdaki yazarın belirttiğine göre islamın ilk senelerinde de var imiş. Sonradan verdiği 2kişinin 2şahit önünde irade beyan etmesi nikahın esasıdır bilgisini ben de fetva olarak duymuştum. Hayal gücünüzü biraz kullanıp çölde iptidai koşullarda nikah nasıl gerçekleşir diye kendinize sorarsanız bilgilerde çelişki yok. Velhasıl öyle ya da böyle günümüzde evlilik kurumu ile eşdeğer andığımız nikah ile bir ilgisi yoktur. Şeriat dediğimiz islam hukuku hileler ile doludur bu da onlardan sadece biridir.
yolu düşmemiş kimselerin sadece karamürsel sepeti ve yenikaramürsel mağazaları ile adını duyduğu yer.
e vat ar yu şeklinde devamı gelir..
17ağustos depremi sonrası çocuk halimle o haberleri yolsuzlukları gördüm ve beynime kazındı asla güvenmediğim ve çok zorda kalmadıkça bağış, yardım yapmayacağım ve istemeyeceğim kurumdur.
Bir de seneler önce kyk yurdunda kalıyorum tıp fakültesinde nadir bulunan kan grubu ihtiyacı olan acil ağır hasta var bana ulaştılar kan bağışımı yaptım tıp fakültesinde. Sonrasında kocaman yurt 3bin kişi var belki bi iki kişi daha kan verebilecek haldedir hastaya faydamız olur diyerek durumu idareye bildirip anons yaptırmak istedim. Yok burada sadece kızılay kan toplayabilir protokol cart curt var dediler yaptırmadılar. E kızılaya ulaşalım öyle böyle olsun dedik ı-ıhh yapacağınız işi sıkım dedim içimden bi de mağlum iktidar döneminde hangi resmi kuruma güvenimiz kaldı ki zaten.
Bir de seneler önce kyk yurdunda kalıyorum tıp fakültesinde nadir bulunan kan grubu ihtiyacı olan acil ağır hasta var bana ulaştılar kan bağışımı yaptım tıp fakültesinde. Sonrasında kocaman yurt 3bin kişi var belki bi iki kişi daha kan verebilecek haldedir hastaya faydamız olur diyerek durumu idareye bildirip anons yaptırmak istedim. Yok burada sadece kızılay kan toplayabilir protokol cart curt var dediler yaptırmadılar. E kızılaya ulaşalım öyle böyle olsun dedik ı-ıhh yapacağınız işi sıkım dedim içimden bi de mağlum iktidar döneminde hangi resmi kuruma güvenimiz kaldı ki zaten.
Ben iki sene ara ile ikinci defa aynı hatuna denk gelmiştim bir defasında. ben böyleyken böyle deyince hatırlamıştı başta jeton düşmemişti onda:) gerçi hatırlatmakla iyi mi ettim kötü mü ettim onu da bilemedim. Demek ki takılınabiliyo hatta daha önce takıldığın hatırlanamayabiliyo bile-ne dedim ben- tadını çıkarın arkadaşlar ya olmasaydı bu kadınlar dünya daha mı iyi biyer olacaktı sor kendine ve dürüstçe ver cevabı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?