confessions

arsenikiskyla

1. nesil Yazar - Yazar -

  1. toplam entry 185
  2. takipçi 4
  3. puan 8310

hiv'li hasta malzemesiyle 15 kişi ameliyat etmek

arsenikiskyla
gündemi sarsan feci ihmal.

"ameliyat yapma yeterliliği ve sağlık bakanlığı izinlerine sahip olmayan hastanede, yapılan metabolik cerrahi ameliyatları sonrası yaşanan şüpheli ölümler hasta yakınlarının şikayeti üzerine il sağlık müdürlüğü, sağlık bakanlığı ve istanbul cumhuriyet savcılığı'nı harekete geçti. hastaneyi takibe alan yetkililer, sağlık personellerinin de şikayetleri üzerine korkunç bir ihmali ortaya çıkardı.

hastane sahibi ve ameliyatları yapan prof. dr. a.ç. ve bazı doktorlar hakkında soruşturma başlatıldı. bir ameliyatta hiv'li hastada kullanılan tıbbi malzemeyi değiştirmesi gereken hastane yönetimi üç günde 15 hastayı aynı sıvıyla ameliyata aldı. ameliyat edilen hastalar gizli protokolle karantina altına alındı. üçüncü basamak yoğun bakım ünitesi, kan bankası, laboratuvar ve acil servis gibi bulunması zorunlu hayati ünitelerin hiçbirine sahip olmadığı halde ameliyatlara devam ettiği belirlenen hastane kapatıldı."

Kaynak;
https://www.tv100.com/istanbulda-ozel-bir-hastanede-ameliyatta-kullanilan-hivli-hastanin-tibbi-malzemesi-haber-473518



Şüpheli ölümler üzerine araştırma başlanmış deniyor da, hiv vücudu girdikten sonra aidse dönmesi yıllar alıyor. yani kısa süre sonra ölmen gibi bi' durum söz konusu değil. Altında başka bir pislik yatıyor olması lazım.
1
deniz ayısı deniz ayısı
ölüm nedenleri aids değildir, muhtemelen ameliyat sırası veya sonrası yetersizlikler nedeniyle öldüler. enfekte malzeme kullanımı da tüy dikmiş.

sony ericson w810i

arsenikiskyla
piyasada bulunduğu 2006-2007 dolaylarında iphone gibi muamele gören telefondu. Çok yüksek ses kalitesi, walkmann özelliği ve dönemine göre mükemmel tasarımıyla çok büyük efsaneydi.

beni hayal kırıklığına uğratan özelliği ise fotoğrafta görünen 3 hoparlörün altında aslında tek bir mono hoparlör oluşu. sony kalitesinde bir firmanın o dönemler neden böyle ucuz bir numara yaptığını anlayamamıştım. Neyse efendim neticede saygıyla andığım, ilk telefonumdur. kraldır, reyizdir. sony ericson w810i

26 eylül 2019 istanbul depremi

arsenikiskyla
Edirne Merkez'de, yani merkez üssünden 200 km uzakta alttan hafif bir vurma şeklinde hissedilmiştir. Tabii o sırada zemin katta bulunduğum için 7 sn'de dışarı attım kendimi.

Bu depremde yalnızca S dalgasını hissettik. Muhtemelen beklenen büyük depremde önce P dalgası ile sağa sola sert bir sallanacağız, işte o ortalama 10-15 sn'lik p dalgasında kendinizi dışarı attınız, attınız, ardından S dalgası gelecek ve aşağı yukarı doğru beşik gibi sallayacak. Asıl yıkımı yapacak olan dalga da bu zaten. Ev içinde veya dışarıya uzak bir yerdeyseniz gözünüze ilk kestirdiğiniz yaşam üçgenine dalın ve sarsıntı tamamen bitene kadar sakın çıkmayın.

26 eylüldeki depreme gelirsek;

bu deprem istanbul'un deprem konusunda ne kadar bilgisiz ve çaresiz olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir maalesef. bu bağlamda baktığımızda, 26 eylüldeki istanbul depremi, istanbul'un var olan deprem tehdidini gözümüze gözümüze sokması bakımından oldukça önemlidir. Sigorta ve Bina güçlendirme firmasında çalışan tanıdıklarınız varsa 26 eylül'den sonra gelen talep patlamalarını onlar daha net anlatacaklardır. Ayrıca google'da deprem çantası, yaşam üçgeni gibi kavramların aratılma sıklığını da 26 eylül'den sonra kontrol edebilirsiniz.

Neticede büyük deprem er ya da geç olacak, hatta adalar, silivri, mürefte üçlüsünden aynı anda üçlü bir mega deprem de görebiliriz, yahut 3 farklı zamanda yaşanacak üç büyük deprem de yaşayabiliriz ki bu istanbul gibi bir şehir için maalesef ölümden farksız. ne kadar zamanımız var bilmiyorum ama, yıllardır hareketsiz olan silivri önündeki segmentin de harekete geçmesiyle ilk kırılması beklenen adalar segmentinin üzerindeki baskının daha da arttığını, bu da beklenen depremin tarihinin öne çekildiği anlamına gelebilir.

İstanbul bu saatten sonra bu boyutta bir depreme hazırlıklı hale getirilebilir mi?

Öncelikle kısa vadede maalesef bu mümkün gözükmüyor. Özellikle bir süredir imar affı ile kaçak yapılar bile yasallık kazanıyorken, yüzde 60'ı 99 depreminden önce yapılmış binalarla dolu istanbul'u bu depreme tamamen hazır hale getirmek maalesef çok uzun bir süreç. 2001 sonrası inşa edilen her yapıya güvenli diyebiliriz. 99 depreminde saplama kirişle yapılmış, max c10 beton kullanılmış binaların yalnızca yüzde 20'sinin yıkıldığını düşünürsek, c25 beton, standart nervürlü demir ve radye temelle inşa edilen bir bina bu depremlerde yıkılmayacaktır, en azından mühendislik hesapları böyle diyor. Müteahhit bozuntuları ne kadar malzemeden çalsa da, mühendis bunu öngörüp, binayı buna göre hesaplıyor. bu sebeple binaların çoğu beklenenden çok daha sağlam olarak inşa ediliyor. dolayısıyla 2001 sonrası yapılmış bir binada oturuyorsanız ilk dikkat etmeniz gereken şey evin içinde üzerinize devrilme potansiyeli olan eşyaları sabitlemek.

Peki deprem sonrası?

kıyamet sonrası filmlerinden fırlamış bir istanbul'la karşılacağımızı aşağı yukarı tahmin edebiliriz. asıl sıkıntı da burada başlayacak. DAha fazla can sıkmamak için bunları yazmayı düşünmüyorum, zaten az çok neler olabileceğini tahmin edebilirsiniz.

peki ne yapmalı?

aslında Yapılması gereken en mantıklı şey istanbul'dan ayrılmak, kırklareli, tekirdağ'ın kuzey uçları, edirne'nin kuzeybatı tarafları gibi hem merkez üssüne yeterli ölçüde uzak, hem de zemin olarak türkiye'nin en sağlam yerlerinden birine yerleşmek. buralarda sosyal hayat, iş imkanları istanbul kadar çeşitli ve zengin olmayacak ama, en azından daha kaliteli bir yaşam sürme ve de deprem denen beladan direkt olarak korunma şansına erişeceksiniz. ama tabii kurulu bir düzeni bırakmak, istanbuldan başka yerde iş bulamama ihtimali, istanbul'un imkanlarına alışmak gibi sebeplerden dolayı bu en az tercih edilen yöntemlerden birisi oluyor. O halde yapılacak şey önce sağlam bir binadan oturulduğundan emin olmak, deprem çantası hazırlamak, evdeki yaşam üçgenlerini belirlemek, eşyaları duvara sabitlemek ve hangi dine mensupsanız deprem sırasında ona dua etmek.

umarım en az hasarla atlatırız. sevgiler.

dilan dere ifşa

arsenikiskyla
normal fotoğrafları bile midemi bulandıran dilan dere isimli hanımefendinin ifşasıdır.

göt deliğinin olduğu fotoğrafı görmeniz uzun süre ereksiyon problemi yaşamanıza sebebiyet verebilir....

nintendo switch

arsenikiskyla
Bugün itibariyle nihayet sahibi olduğum, nintendonun melez konsolu.

Neredeyse 50 milyon satışa ulaşmak üzeredir ki bu 2017 yılında çıkan bu konsolun, 2013 çıkışlı xbox one'ı geçmek üzere olduğu anlamına geliyor.

Peki bu konsol neden bu kadar tuttu? Gelin madde madde bakalım.

- melez bir konsol olmasının yanında gücünün ps3-xbox 360 gibi konsollardan çok daha fazla olması, dolayısıyla triple a oyun kaldırabilecek yapıda olması. Yakında witcher 3'ün de çıkacağını düşünürsek, o efsane oyunu istediğin yerde oynayabilmek bile konsolu almak için iyi sebep.

- efsanevi mario, super smash, Mario kart oyunlarının kor oyuncular için bile keyifli saatler vaadetmesi ve tam bir parti konsolu olması. Bir de zeldanın yeni oyunu var ki, 2017'de yılın oyunu da olmasının yanısıra en az 10 m konsolu tek başına bu oyun sattırmıştır.

- ilk senesinde market boş olmasına rağmen şu an kavuştuğu 3. Parti desteği. Overwatch geldi, fifa zaten var, witcher geliyor, sniper elite 3 geldi ve sürekli yeni oyunlar gelmeye devam ediyor. Bu da sevdiğimiz, alıştığımız iyi oyunları her yerde oynayabileceğimiz anlamına geliyor. Yıllar önce wii o kadar çok satmıştı ki, hd bile desteklemeyen konsola modern warfare çıkarmışlardı. Benzeri Switch için yaşanıyor ama tek fark Switch'in gerçekten yeteri kadar güçlü bir konsol olması.

- oyun geliştirme maliyetinin düşük, zahmetsiz ve kârlı olması. Bu daha çok oyun yapımcılarını ilgilendirse de konsola çok fazla oyun çıkmasının, dolayısıyla çok satmasının sebeplerinden.

- geriye uyumluluk. Nintendo e shop ile eski 8-16 bit oyunları oynamak, emülatörden emülatöre koşan oyuncuları memnun ediyor.

- el konsolu severlerin ds yerine switche yönelmesi. Yıllardır el konsolu piyasasının tek hakimi nintendonun Switch ile beraber el konsolu severleri de yanına alması, hatta Switch lite adında tamamen elde oynanan da bir konsol çıkarması.

Kısaca konsolu bu kadar başarılı kılan genel etmenler bunlar. Ben başta kirby star allies, witcher 3 ve fifa 20 için aldım. Bu ara doğru dürüst eve girip xboxta zaman geçirme şansım bile olmadığı için her yerde oyun oynatan güçlü bir konsol fikri beni cezbetti. Üçüncü parti desteğinin uçmasıyla çok daha iyi yapımlar göreceğimize de eminim.
3
yakasyrtk yakasyrtk
Kaça aldın :d
arsenikiskyla arsenikiskyla
Zeldayla beraber 2600'e geldi
yakasyrtk yakasyrtk
Hey yavrum hey fiyata bak...

xbox 360

arsenikiskyla
22 kasım 2005'te çıkan microsoft oyun konsolu.

benim açımdan yeryüzünün en iyi konsoludur. bilgi içerikli entry'den ziyade konsolla ilgili anılarımı yazacağım ve kimsenin okumayacağı bir entry olacak ama, öyle yazasım geldi işte.

2007 yılında PS2'm bozulduğunda yerine artık bir ps3 alma vakti geldi diye düşünürken babamın sık sık almanya'ya giden arkadaşının evinde xbox 360'ı görüp, bir tane de bize getirmesini rica etmiştik. tabii sonrasında ps3 de aldık ama xbox hep çok ayrıydı. grafik olarak ps3'ten bariz olarak üstündü. ps3 gta 4'ü 620p'de ıkınarak çalıştırırken xbox 360 720p'de bana mısın demiyordu. kontrolcüsü de bence gelmiş geçmiş en rahat ve en cool kontrolcüydü ve hala da öyledir.

velasıl ilk 3k'sını 2009 sonbaharında vermiş, istanbul'da yaptıracak yer bulana kadar canımız çıkmıştı. malum ülkede xbox pek bilinen bir şey değildi ve bu cihazdan anlayan pek elektronikçi yoktu. zaten bu 3k meselesinden sonra eve ps3 alındı ve xbox sadece exclusive oyunlar için çalıştırıldı. Çünkü değerli bir aletti ve bir 3k daha görürse tamir edilip edilemeyeceği meçhuldü. bu yüzden fifa, nfs gibi düzenli seriler hep ps3'e alındı. zaten 2014 yılıyla beraber yeni nesle, xbox one'a geçildiği için kutusuna konup kilere kaldırıldı. ps3 de küçük kuzene hediye edildi. ama birkaç ay sonra, 2015'te üniversite yolu gözüktüğü için x360 kilerden çıkarılıp tekrar yanıma alındı. öğrenci evine yepyeni xbox one götürmek olmazdı. 1.5 sene boyunca benle beraber 3 tane hayvan oğlu hayvan ve onların kızlı erkekli geyli lezbiyenli ne kadar çevresi varsa fifasından, pesine ne bulursa sömüre sömüre oynadı. bir ara bizim ev atari salonuna dönmüş, girenin çıkanın kim olduğunun bile sorulmadığı bi hale gelmişti. cihaz 2016'nın sonlarına doğru ''yeter lan s.kerim oynayacağınız oyunu'' diyerek bir 3k daha gördü. oyuncağı elinden alınmış bebek gibi oldu 3 tane eşek kadar adam. utanmasak birbirimize sarılıp ağlayacaktık. kabullenemiyordu kimse beyaz meleğimizin bozulduğunu. gamepadleri elimize alıp içleniyorduk. konsolu buzdolabına koyuyor, havlulara sarıyorduk belki bi' tedavi buluruz diye ama x360 bize cevap vermiyordu. neyse efem tam o dönemlerde bim'e 500 tl'ye xbox 360 geldiğini duyunca sabahın 9'unda bime gelip edirne ayşekadın bim'deki ilk ve tek xbox 360'ı alıp keyfimize devam ettik. yasımız kısa sürmüştü. beyaz meleği babama yollayıp iyi bir yere koymasını istemiştim. yeni konsolumuzla oyun yamyamlığına devam edecektik. bu e slim model olduğu için öyle 3k vs gibi sorunları da yoktu. 1.5 yıla yakın yine hayvanice oyunlar oynandı, arkadaşlarla ev toplanmaları yapılacağı zaman hep bizim ev seçilirdi çünkü xbox 360 vardı. grupta ps4'ü olan sefa isimli arkadaşımız ''gelin bizde ps4 oynarız'' dediğinde adam yerine bile koymuyorduk. oyunlarla gram alakası olmayan grup kızlarına bile öğretmiştik xbox 360'ın yüceliğini. öyle öyle oyunlarla, bol alkolle, bitmek bilmeyen neşemiz ve eğlencemizle geçen 1.5 yılın ardından ben hariç tüm grup 2018 yılında mezun olup şehirden ayrıldı. ben mezuna kalıp ev arkadaşlarımın arasına 1 yıl geç katıldığım için 1 sene daha şehirde kaldım. gerçi okul uzadığı için bu sene de gideceğiz ama neyse... aynı yaz xbox 360'ı yazlığa götürdüm orada oynarım diye ama o yaz doğru dürüst eve bile girmediğim için bir kez dahi açılmadı. 2018 sezonuna başlarken de yanımda konsol götürmedim.

yazlıkta son gecemi geçirdiğim şu saatlerde xbox 360'ta eski oyunlardan birini oynarken anladım ki, aslında bizim meselemiz x360 falan değil, dostluk, arkadaşlık ve o bitmek bilmeyen neşemizmiş. konsol sadece birlikte geçirdiğimiz o harika günlerin küçük bir sembolüymüş. bir daha oyun oynarken hiçbir zaman o anlardaki keyfi alamayacağımı bilmek de üzmüyor değil.

iyi geceler.

tivibu

arsenikiskyla
beklentilere göre memnuniyet seviyesi değişen platform.

Geçen sene dijital platform bakarken önceliğim premier lig, f1, türk basket ligi ve belgeseldi. Tüm bunları sunan en premium paket tivibu'da 36 liraydı ve aldım. Yaklaşık 10 aydır kullanıyor olmama rağmen cihazın yavaşlığı dışında bir problem yaşadığımı söyleyemem. film kanalları doğal olarak sansürlü, seç izle bölümünde de küfür ve cinsellik sansürü var. onun dışında en ağır şiddet sahnelerinde dahi blur görmedim. tabii film kiralamanızı tavsiye etmem, misal deadpool kiralayayım dedim hatunla izlemek için, şimdi notebook ekranında izlemekle uğraşmak olmaz, yayıla yayıla izleriz, hem paralı filmlerde sansür yoktur, sex sahnelerinde kendimizden geçeriz vs diye düşünüp kiraladım ve ne göreyim, oraları komple filmden çıkarmışlar. Yani hem para verip hem de sansürlü film izlemek makul olmadığı için bir daha kiralama işlemi yapmadım. artık oyun konsolunu da yanımda götürdüğümden oradan netflix'ten açıyorum direkt. neyse konu bu değil. eh, ne diyorduk; kanallar konusunda gayet başarılı. sadece geçen sene birkaç kanal aramızdan ayrıldı, ama kalan sahalar bizimdir diyip devam ettik, pek eks.kliğini hissetmedik.

bunun dışında en güzel özelliği 1 haftaya kadar geriye dönük izleme yapabilmek tabii ki. genelde ağır yaşamlar ve kaçırdığım belgeseller için kullandığım bir özellik. nadiren de maç kaçırdığımda ileri ala la izleyip golleri seyredebiliyorum.

neyse efendim, 7/10'luk platformdur. iptv olayını yasal olarak tecrübe etmek isterseniz denenebilir.

fraktal bir aşkın yapısökümü

arsenikiskyla
''ontolojik çatışmalar, metafizik arzular, orjinal sapkınlıklar...
çözümsüz bir yabancılaşmanın öyküsü
fraktal bir aşkın yapısökümü''

2
4justice 4justice
Ebeni s.kim senin ya. Videoyu açtım ileri sardım. Sardığım yerde aaahhhh uhhh ulan aq sizin ben ya . Masada rezil kepaze oldum aq
arsenikiskyla arsenikiskyla
cinsel sözlükteyiz abi, olur böyle şeyler. :D

need for speed 2

arsenikiskyla
2000 senesinde evimize ilk bilgisayarı aldığımızda babamın da benim de başından kalkmadığımız oyundu. 2 yıla yakın bıkmadan, usanmadan oynamış, sonra gta serilerine sarmamla beraber unutulup gitmişti.

Bu sabah ansızın aklıma düşünce hazır telefonda epsx emülatörü yüklüyken bir daha oynayayım dedim. Yemin ederim 2000'lerin başına dönüp, o flat monitörde oynarken aldığım keyfin aynısını verdi yıllar sonra.

T: nfs'nin en iyi oyunlarından.

need for speed 2
4 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol