Bunu tek başına yapamayacağına göre bir de olayın tek gecelik ilişkiye takılan erkek versiyonu olmalı. Peki bunun başlığı açılmış mı? Hayır. Çünkü erkeklerin tek gecelik ılişki
yaşama hakkı tartışmasız şekilde var. Böyle konular, kadın yapınca tartışma konusu oluyor niyeyse.
Buradaki ortamı gerçekten merak ediyorum. Amsterdam'da red light district i gezdim ama buradaki genelevlere turistik bi ziyaret yapmayı gözüm kesmedi. Aklımda niye bilmiyorum matild manukyan tarzı bi kadının sürekli sigara içtiği, kadınların da ağlaya ağlaya çalıştıkları bir ortam canlanıyor. Sanki gideni esir ediyorlar gibi geliyor. Mesela sadece gezmeye gidiliyor mu? Içeri girmek için ücret ödeniyor mu? Gibi sorular da aklımda. Cidden merak ediyorum...
Adını vermeyeceğim bir rock festivalinde yaptım bunu. Sene 2005-2006 falan olması lazım. Yan çadırlarda da olduğu için garip gelmemişti hiç. Ses çıkarmamak konusunda ekstradan uğraşmıştım. Onun dışında da gayet iyiydi. Daha dogrusu o koşullar içinde iyi sayılırdı diyebilirim.
Buna benzer bi başlığa daha önce de yazdım. Buraya da verdiğim örneği tekrarlamaya geldim.
planı projesi bozuk bir binayı restore etmek mi kolaydır yoksa sıfırdan bir bina inşa etmek mi sorusuna dürüst cevaplar verildiğinde, bu kadının mantığını anlamak da mümkün olabilir.
Kanunlar açıktır. 18 yaşını doldurmuş herhangi bir erkek ya da kadının ilişkiye girmesi suç teşkil etmez. Bi kadın özellikle bunu tercih ediyorsa saygı duymak gerekir. Tıpkı benzer şeyleri tercih eden erkeklere duyulan saygı gibi. Erkek yapınca "olur öyle", kadın yapınca " ooooo". Bu ikiyüzlülük. Açık ve net.
planı projesi bozuk bir binayı restore etmek mi kolaydır yoksa sıfırdan bir bina inşa etmek mi sorusuna dürüst cevaplar verildiğinde, bu kadının mantığını anlamak da mümkün olabilir.
Kanunlar açıktır. 18 yaşını doldurmuş herhangi bir erkek ya da kadının ilişkiye girmesi suç teşkil etmez. Bi kadın özellikle bunu tercih ediyorsa saygı duymak gerekir. Tıpkı benzer şeyleri tercih eden erkeklere duyulan saygı gibi. Erkek yapınca "olur öyle", kadın yapınca " ooooo". Bu ikiyüzlülük. Açık ve net.
Parasıyla olsa bile hemcinsiyle ilişki yaşamaya sıcak bakmamalarindan olabilir. Bu, heteroseksüel insanlar için gayet anlaşılır bi durum. Escort olması, heteroseksüel olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Tabi ki oda doğru kendi kişisel zevki ama bu işi yapıyorsa profesyonel olması gerekir :)
Profesyonellik, çizilmiş sınırlara riayet etmektir bence ;) senin dediğin görev tanımının dışına çıkmak oluyor. Ya reddeder ya da ekstradan bi ücret talep eder. Bu bence normal ;)
Direkt hayır dedi ☹
prensipleri olan biriymiş demek ki. ;)
Yanı sanırım illa biri girmesi lazımmış desek daha doğru olacak. Sonuçta erkek arkadaşımla birlikte olunca okeyledi:)
İlginç tabi ;)
Başlığa biraz göz attim. Diğer yerlere de baktım hatta. Mesela ekşi sözlük'te şukela olarak baktığımda ilk olarak domates kabuğuna atif yapılan bi entry var. Bu espri belki ilk yapıldığında komik bulunabilirdi. Ama şimdi kartopu etkisiyle genel kabul gören bi hale gelmiş. Ve bu düşündürücü.
Benim aklımı kurcalayan şey daha farklı. Direkt soracağım. Pardon ama siz nasıl insanlarla beraber oluyorsunuz? Ilişki sırasında ortaya domates kabuğu!! Çıkıyor ve siz " bu normal yaa" deyip devam mı ediyorsunuz? Bunu cidden anlamak için soruyorum. Ben erkek olsam o an terkederim ortamı. Kadın olarak da bu başıma gelse (ki mümkün değil. Nedenini yazacağım) o adamın yüzüne bakamam bi daha. Utanırım ya hu utanırım.
Bana göre seksten keyif almanın yolu, kendine ve partnerine duyduğun saygıyı yitirmemek. Ve bunun en önemli şartı da temizlik. Ben temizlik önemli diyorum ama gördüğüm, duyduğum örnekler tam tersi maalesef. Donunu haftada bir değiştiren insanlar var. Kişisel temizliğini anca biriyle buluşma ihtimali varsa yapan, umumi tuvalette kanlı pedini bırakıp çıkan üniversite mezunu kadınların ve banyoda 3 dakikada yapabileceği testis kıllarını alma işlemini yapmayıp, balta girmemiş ormana döndüren erkeklerin dünyası. Insanlar gerçekten pis. Bu Kadın-erkek, zengin-fakir ya da eğitimli- cahil meselesi değil. Genel bi durum var ortada.
Ana konumuza dönelim. Anal seks, doğası gereği hastalık riskinin daha yüksek olduğu ve sırf bu yüzden bile temizliğe ekstra özen gösterilmesi gereken bi konu. Peki ne yapmalı? Bu soruya verilecek cevap, lavman yapılmalı şeklinde olmalı. Ilgili başlıkta nasıl yapılacağı bilgisi mevcut. Zor bi işlem değil. İlişkinin kalitesini arttıracak, çiftin kendilerine ve birbirine saygısını sarsmayacak böyle basit bir şey neden yapılmaz gerçekten anlamıyorum. Nasıl bi aceleniz var? Hiç partnerinizle konuşmuyor musunuz? Ya da kadınlar şunu demez mi hiç " 5 dk ya temizlenip geliyorum" falan? Mesela ben şöyle yapıyorum. Eşim bu konuda isteğini belli mi etti? Bi sigara yakarım, ilk nefesi suratına üfleyip Bi kere de öperim. Sonra da sigarayı ona verip " bitene kadar geliyorum. Kaybolma Bi yere!" Derim. Gider temizliğimi yapar, hazırlanıp gelirim. Bu hem kendime, hem de eşime duyduğum saygının gereği.
Son söz; insanlar hakettiğini yaşar. Sizin payınıza da domates kabuğu düşmüşse boktan bi hayat yaşıyorsunuz demektir. Esen kalın.
Benim aklımı kurcalayan şey daha farklı. Direkt soracağım. Pardon ama siz nasıl insanlarla beraber oluyorsunuz? Ilişki sırasında ortaya domates kabuğu!! Çıkıyor ve siz " bu normal yaa" deyip devam mı ediyorsunuz? Bunu cidden anlamak için soruyorum. Ben erkek olsam o an terkederim ortamı. Kadın olarak da bu başıma gelse (ki mümkün değil. Nedenini yazacağım) o adamın yüzüne bakamam bi daha. Utanırım ya hu utanırım.
Bana göre seksten keyif almanın yolu, kendine ve partnerine duyduğun saygıyı yitirmemek. Ve bunun en önemli şartı da temizlik. Ben temizlik önemli diyorum ama gördüğüm, duyduğum örnekler tam tersi maalesef. Donunu haftada bir değiştiren insanlar var. Kişisel temizliğini anca biriyle buluşma ihtimali varsa yapan, umumi tuvalette kanlı pedini bırakıp çıkan üniversite mezunu kadınların ve banyoda 3 dakikada yapabileceği testis kıllarını alma işlemini yapmayıp, balta girmemiş ormana döndüren erkeklerin dünyası. Insanlar gerçekten pis. Bu Kadın-erkek, zengin-fakir ya da eğitimli- cahil meselesi değil. Genel bi durum var ortada.
Ana konumuza dönelim. Anal seks, doğası gereği hastalık riskinin daha yüksek olduğu ve sırf bu yüzden bile temizliğe ekstra özen gösterilmesi gereken bi konu. Peki ne yapmalı? Bu soruya verilecek cevap, lavman yapılmalı şeklinde olmalı. Ilgili başlıkta nasıl yapılacağı bilgisi mevcut. Zor bi işlem değil. İlişkinin kalitesini arttıracak, çiftin kendilerine ve birbirine saygısını sarsmayacak böyle basit bir şey neden yapılmaz gerçekten anlamıyorum. Nasıl bi aceleniz var? Hiç partnerinizle konuşmuyor musunuz? Ya da kadınlar şunu demez mi hiç " 5 dk ya temizlenip geliyorum" falan? Mesela ben şöyle yapıyorum. Eşim bu konuda isteğini belli mi etti? Bi sigara yakarım, ilk nefesi suratına üfleyip Bi kere de öperim. Sonra da sigarayı ona verip " bitene kadar geliyorum. Kaybolma Bi yere!" Derim. Gider temizliğimi yapar, hazırlanıp gelirim. Bu hem kendime, hem de eşime duyduğum saygının gereği.
Son söz; insanlar hakettiğini yaşar. Sizin payınıza da domates kabuğu düşmüşse boktan bi hayat yaşıyorsunuz demektir. Esen kalın.
Wc den sonra elleri en az 30 saniye köpürürtüp durulamadan el hijyeni bile tamamlanamazken sen hangi kafayla 5 dakikada anal yerini temizliyorsun . senin elinden yemek yenmez su içilmez iğrencsin. 5 dakikayı birak oyle bir bölgeyi 5 saat uğraşsan steril edemezsin burda duyar kasacağina keşke bu ilişki türü hiçbir koşulda steril ve sağlikli olmaz diyip gitseydin . kendinide hiç temizim sanma yani bana o domates kabukludan bile daha pis gibisin geldi. O en azindan steril edilmeyen mundar yerlerini kurcalamamis ama oda pis yani . anal seks pistir neden pisi tercih efiyorsunuz anlamıyorum
Gitmesine üzüldüm açıkçası. Bence yazdıklarıyla ortama katkı sağlayan biriydi. Hele böyle salakça bi tartışma sonrası gitmesi daha da üzücü. Umarım döner.
Keşke bir anlık kızgınlıkla gitmeseydi. :(
Eski mısır uygarlığında fazlasıyla saygı gösterilen bir hayvandır. Tanrı kutsallığı affediliyor diyen de var, reenkarne olmuş insanlar olduğu düşünenler de.
Ben de kedi sahibiydim. Müteveffa kedim şükran ( şüko) ile geçen yıl ölene kadar tam 9 yıl beraber yaşadık.(ışıklar içinde uyusun) benim şüko evin gerçek sahibiydi. Kapalı kapılara asla tahammül edemez, gelir yatağımda benimle uyurdu çoğunlukla. Ve bunu da misafir falan var mı yok mu diye umursamadan yapardı. Ve aramızda kalsın birazcık da röntgenci bi karaktere sahipti. Eve yeni bir erkek gelirse, ortama hakim bir yer seçer ve oradan bizi izlerdi. Bazen yaptığı hareketlerin dikkatimizi dağıttığı da olurdu. Patilerini sürekli sinek kovalar gibi sallaması, hatta yatağa gelip daha yakından izlemesi gibi vs. Ama hiç değişmeyen şey bizi bir saniye bile gözden kaçırmıyor olmasıydı.
Ben reenkarnasyona inanmıyorum. Ama şüko'dan sonra acaba gerçek olabilir mi diye düşünmedim değil. Kim bilir reenkarne olup gelmiş hangi röntgenciyi yıllarca besledim evimde. Olsun be şüko, ben seni her halinle sevdim. ;))
Ben de kedi sahibiydim. Müteveffa kedim şükran ( şüko) ile geçen yıl ölene kadar tam 9 yıl beraber yaşadık.(ışıklar içinde uyusun) benim şüko evin gerçek sahibiydi. Kapalı kapılara asla tahammül edemez, gelir yatağımda benimle uyurdu çoğunlukla. Ve bunu da misafir falan var mı yok mu diye umursamadan yapardı. Ve aramızda kalsın birazcık da röntgenci bi karaktere sahipti. Eve yeni bir erkek gelirse, ortama hakim bir yer seçer ve oradan bizi izlerdi. Bazen yaptığı hareketlerin dikkatimizi dağıttığı da olurdu. Patilerini sürekli sinek kovalar gibi sallaması, hatta yatağa gelip daha yakından izlemesi gibi vs. Ama hiç değişmeyen şey bizi bir saniye bile gözden kaçırmıyor olmasıydı.
Ben reenkarnasyona inanmıyorum. Ama şüko'dan sonra acaba gerçek olabilir mi diye düşünmedim değil. Kim bilir reenkarne olup gelmiş hangi röntgenciyi yıllarca besledim evimde. Olsun be şüko, ben seni her halinle sevdim. ;))
Ön not : yazıyı yazarken, sözleri nazım hikmet'e ait cem karaca şarkısı ceviz ağacını mirildandigimi farkettim. Yazıyla uyumlu olduğunu düşünüyorum. Dinlerken okursanız ne demek istediğimi anlayacaksınız. ;)
Ben bu konuda ciddi şekilde yazmaya niyetliyim. Yaşadığınız şehir ufak, oturduğunuz apartman da " aile apartmanı " diye tarif ediliyorsa bunu yapmayın. Çünkü yalnız yaşayan kadının evi, ülkenin bir gerçeği olarak sürekli göz hapsinde tutulur. Kim geldi? Ne kadar durdu? Vs soruların cevabı en doğru şekilde meraklı teyzelerde ve yüzüne " kızım " deyip, bakışıyla tecavüz eden andropozlu amcalarda olur. Sonra uğraşırsınız itle çakalla. " eve erkek alıyormuş " lafı büyük bir hızla tüm çevreye ulaşır.
Işte benim de bu konuda sütten ağzım yandığından, yoğurdu üfleyerek yiyeyim bari dedim. O dönem, genişce bi arka bahçesi olan apartmanın ikinci katında oturuyordum. Erkek arkadaşım da bana yakın bi yerde ailesiyle oturuyordu. Ben ona gidemeyeceğim için onun bana gelmesine karar verdik. Ama malum yukarda da yazdım amcalar, teyzeler buna engel. E ne yapalım derken o " bi gece gelir arka bahçeden çıkıveririm balkona, sonra da sabah gün aydınlanmadan çıkarım evden" dedi. Bana da parlak bi fikir olarak geldi bu. Tamam dedik böyle yapalım. Buluşma akşamı bize her şey kusursuz gitmiş gibi gelmişti. Hiç gürültü çıkarmadan geldi girdi çünkü eve. Ya da biz öyle sanarak büyük yanlış yapmışız.
Burada bi açıklama yapmak gerek. Bu olay rahşan affının hemen ardından, hırsızlık kapkaç gibi suçların arttığı, her akşam bu haberlerden oluşan bültenleri izleyen insanlarda da infial oluştuğu bi dönemde oldu. Zaten ülkede kriz olmuş, af da üstüne tuz biber olmuştu. Herkes bu tarz konularda tam teyakkuz halindeydi.
... meğer biz sorunsuz oldu derken, bizim çılgın aşığı arka bahçe çevresinde birisi görmüş. Ulan hırsız mı bu acep diyerek vatandaşlık görevini yerine getirerek polisi de aramış. Bu kadarla kalsa iyi komşularına da haber verip hırsızı!!! Aramaya başlamış. Ben bu durumu kapımı çalan hacı teyze sayesinde öğrendim. Zaten kapı çalınması bile yeterince panikletmişti beni. Bi de ev sahibim gelince iyice gerildim. Hacı teyze bi yandan kafayı uzatıp içeri bakarken bi yandan da " bizim buralarda hırsız görmüşler, evi kontrol et. aşağı iniyoruz sende gel" deyince tamam dedim. O aşağı indi. Ben de içeri girip üzerime bi şeyler giydim. Benimkine durumu anlattım. Bu kadın gelir şimdi evime sen yatağın altına gir, ben tamam deyinceye kadar da ses etme dedim. Sonra aşağı indim ben de. Hala hırsızın benimki olduğunu bilmiyorum ama :)) muhbir vatandaş, renksiz hayatına renk katan bu olayı herkese büyük bi hevesle anlatıyordu.15 dk falan önce görmüş, it uğursuz değilse orada ne işi varmış. Kesin hırsızmış. Falan filan. Benim jeton işte orada düştü. Ama olay giderek büyüğünden salağa yatmak dışında yapacak bir şeyim yok. Zaten ne yapılabilir ki o anda? Mahallenin eli sopalı gençleri ve emniyet teşkilatı birleşmiş, yatağımdaki hırsızı arıyor. Bulsalar s.kecekler:))) biz de arama sırasında mahallenin kadınlarıyla lak lak yaptık. Depo gibi yerlere bakıldı çoğunlukla. Tam her şey bitti eve gidelim derken ordan bi kadın " kızı yalnız bırakmayın bu gece hacı abla. Sen onda kaliver bu akşam. Korkar bu şimdi " dedi. Yok korkmam da diyemedim şüphe çekmemek için. Iyi olur aslında falan dedim.
Biz hacı teyzeyle eve çıktık. O pijama alıp geliyim deyince durumu özet geçtim benimkine. Şimdi çıkarsan vururlar valla dedim. Bok yoluna gidersin dedim. Ben de yanarım dedim. Yatağın altına bi battaniye serip yattı oraya. Biz de hacı teyzecigimle beraber salonda karşılıklı yattık. Bütün gece gözüme damla uyku girmedi. Sabah olup hacı teyze gidince çıkardım adamı yatağın altından. perişan olmuş, zavallı bütün gece yerde yattığından hem üşütmüş hem de tutulmuş. :))) robocop gibi hareket ediyordu. Aklıma geldikçe gülerim hala. Tabi bizim planlar altüst oldu. O nolursa olsun diyerek hastaneye gitti. Ben de makus talihime hafif bir sitem ederek günüme devam ettim. Beni yemeyi planladığı gecenin sabahı hastanede 2 tane serum yemiş. Ava giderken avlanmak mı denir işte ne denirse ondan olmuş... Yazık oldu :)))
Yıllar önce söyleyemediğim şeyi şimdi söyleyeyim.
"Hırsız benim yatağımda. ne siz bunun farkındasınız, ne de polis farkında" :)))
Ben bu konuda ciddi şekilde yazmaya niyetliyim. Yaşadığınız şehir ufak, oturduğunuz apartman da " aile apartmanı " diye tarif ediliyorsa bunu yapmayın. Çünkü yalnız yaşayan kadının evi, ülkenin bir gerçeği olarak sürekli göz hapsinde tutulur. Kim geldi? Ne kadar durdu? Vs soruların cevabı en doğru şekilde meraklı teyzelerde ve yüzüne " kızım " deyip, bakışıyla tecavüz eden andropozlu amcalarda olur. Sonra uğraşırsınız itle çakalla. " eve erkek alıyormuş " lafı büyük bir hızla tüm çevreye ulaşır.
Işte benim de bu konuda sütten ağzım yandığından, yoğurdu üfleyerek yiyeyim bari dedim. O dönem, genişce bi arka bahçesi olan apartmanın ikinci katında oturuyordum. Erkek arkadaşım da bana yakın bi yerde ailesiyle oturuyordu. Ben ona gidemeyeceğim için onun bana gelmesine karar verdik. Ama malum yukarda da yazdım amcalar, teyzeler buna engel. E ne yapalım derken o " bi gece gelir arka bahçeden çıkıveririm balkona, sonra da sabah gün aydınlanmadan çıkarım evden" dedi. Bana da parlak bi fikir olarak geldi bu. Tamam dedik böyle yapalım. Buluşma akşamı bize her şey kusursuz gitmiş gibi gelmişti. Hiç gürültü çıkarmadan geldi girdi çünkü eve. Ya da biz öyle sanarak büyük yanlış yapmışız.
Burada bi açıklama yapmak gerek. Bu olay rahşan affının hemen ardından, hırsızlık kapkaç gibi suçların arttığı, her akşam bu haberlerden oluşan bültenleri izleyen insanlarda da infial oluştuğu bi dönemde oldu. Zaten ülkede kriz olmuş, af da üstüne tuz biber olmuştu. Herkes bu tarz konularda tam teyakkuz halindeydi.
... meğer biz sorunsuz oldu derken, bizim çılgın aşığı arka bahçe çevresinde birisi görmüş. Ulan hırsız mı bu acep diyerek vatandaşlık görevini yerine getirerek polisi de aramış. Bu kadarla kalsa iyi komşularına da haber verip hırsızı!!! Aramaya başlamış. Ben bu durumu kapımı çalan hacı teyze sayesinde öğrendim. Zaten kapı çalınması bile yeterince panikletmişti beni. Bi de ev sahibim gelince iyice gerildim. Hacı teyze bi yandan kafayı uzatıp içeri bakarken bi yandan da " bizim buralarda hırsız görmüşler, evi kontrol et. aşağı iniyoruz sende gel" deyince tamam dedim. O aşağı indi. Ben de içeri girip üzerime bi şeyler giydim. Benimkine durumu anlattım. Bu kadın gelir şimdi evime sen yatağın altına gir, ben tamam deyinceye kadar da ses etme dedim. Sonra aşağı indim ben de. Hala hırsızın benimki olduğunu bilmiyorum ama :)) muhbir vatandaş, renksiz hayatına renk katan bu olayı herkese büyük bi hevesle anlatıyordu.15 dk falan önce görmüş, it uğursuz değilse orada ne işi varmış. Kesin hırsızmış. Falan filan. Benim jeton işte orada düştü. Ama olay giderek büyüğünden salağa yatmak dışında yapacak bir şeyim yok. Zaten ne yapılabilir ki o anda? Mahallenin eli sopalı gençleri ve emniyet teşkilatı birleşmiş, yatağımdaki hırsızı arıyor. Bulsalar s.kecekler:))) biz de arama sırasında mahallenin kadınlarıyla lak lak yaptık. Depo gibi yerlere bakıldı çoğunlukla. Tam her şey bitti eve gidelim derken ordan bi kadın " kızı yalnız bırakmayın bu gece hacı abla. Sen onda kaliver bu akşam. Korkar bu şimdi " dedi. Yok korkmam da diyemedim şüphe çekmemek için. Iyi olur aslında falan dedim.
Biz hacı teyzeyle eve çıktık. O pijama alıp geliyim deyince durumu özet geçtim benimkine. Şimdi çıkarsan vururlar valla dedim. Bok yoluna gidersin dedim. Ben de yanarım dedim. Yatağın altına bi battaniye serip yattı oraya. Biz de hacı teyzecigimle beraber salonda karşılıklı yattık. Bütün gece gözüme damla uyku girmedi. Sabah olup hacı teyze gidince çıkardım adamı yatağın altından. perişan olmuş, zavallı bütün gece yerde yattığından hem üşütmüş hem de tutulmuş. :))) robocop gibi hareket ediyordu. Aklıma geldikçe gülerim hala. Tabi bizim planlar altüst oldu. O nolursa olsun diyerek hastaneye gitti. Ben de makus talihime hafif bir sitem ederek günüme devam ettim. Beni yemeyi planladığı gecenin sabahı hastanede 2 tane serum yemiş. Ava giderken avlanmak mı denir işte ne denirse ondan olmuş... Yazık oldu :)))
Yıllar önce söyleyemediğim şeyi şimdi söyleyeyim.
"Hırsız benim yatağımda. ne siz bunun farkındasınız, ne de polis farkında" :)))
hem komik hem dramatik:) bizim toplumun nasıl ruh hastası olduğunun binlerce örneğinden biri. tek başına yaşayan parasını da kazanan bir kadın yani kimseye eyvallahı yok zararı da yok ama ağız tadıyla eve erkek atamıyor yine ucuz atlatmışsınız.
Aynen öyle. Iyi ki adam anlayışlı biriydi. Delirip çıksa rezilliği o zaman görürdük ;)
bir bahtsız bedevi kendimi biliyordum... :)
Oscar, golden globe gibi ödüllerin sahibi amerikalı aktris. En iyi kadın oyuncu Oscarını silver linings playbook filmiyle almıştır.
the fappening denince akıllara ilk gelen isim.
the fappening denince akıllara ilk gelen isim.
Bill clinton ile yaşadığı oval ofis macerasının ardından bi süre gözlerden uzak kaldı. Sonra da amerika'da skandallara taraf olan herkesin yaptığı gibi, kitap yazıp anılarını anlattı. Şimdilerde kadın hakları aktivisti olarak çalışıyor.
1- daha önce söylenmiş ama, başlığa tıklandığında tüm başlığı geçmek zorunda kalmayalım son yazılanı okumak için. O gün yazılanı okuyalım yeter.
2- ukteler için görünür bi yere buton koyun. uktelerim yazsın ayarlarda mesela. Ukte veriyorum, verdiğim ukteyi unutuyorum. Yaşlılara saygı. lütfen!!
3-troll konusunda daha dikkatli olun. Herkesten troll olmuyor. Illa olsun diyorsanız kalitelisini bulun.
4- fake hesapları ayıklayın.
2- ukteler için görünür bi yere buton koyun. uktelerim yazsın ayarlarda mesela. Ukte veriyorum, verdiğim ukteyi unutuyorum. Yaşlılara saygı. lütfen!!
3-troll konusunda daha dikkatli olun. Herkesten troll olmuyor. Illa olsun diyorsanız kalitelisini bulun.
4- fake hesapları ayıklayın.
Kadın gözüyle bakarsam, oldukça güzel bi kız olduğunu söyleyebilirim. Doğru makyaj ve kıyafet seçimleri ile gayet can yakacak biri. Videonun çekildiği yer sanırım bir roman mahallesi ve bu tür danslar orasının koşullarında normal. Saçlarının örtülü olması ise bence ortaya absürt bi görüntü çıkarmıyor, çünkü klas.k türban gibi bişey değil bu. Daha eski usül ve geleneksel. Ben beğendim şahsen. Kısmeti açık olsun :))
Amin amin de #xena sen olayı çok farklı bir boyuta taşıdin valla. Yorumdan öte bişey yapmışsın. Resmen tahlil, teşbih, tasvir, betimleme bütün edebi sanatları kullanıp bildiğin edebi bir makale yazmışsın. Tebrik ederim kendi yorumlarından utandım.:)))
hayır illa bir muhalefet olunacak. illa.
Niye muhalif olayım ya hu. Ben ona bi gelecek projeksiyonu yaptım sadece ;) daha genç o göbeğe diķkay etsin ama onu söylemeyi unutmuşum ;)
Bu videodan böyle bir projeksiyon çıkarttın ya diyecek bişey bulamıyorum. Hasbelkader kızı tanisan iki rekat muhabbet etsen kızı nerelere tasiycan Allah bilir. :)
:))) bana çok doğal geldi. Keyif alıyor belli ki o anı yaşamaktan. Hem bakarsınız keşfedilir. Böyle düğün dernekte oynarken keşfedilen çok kişi var. Sibel can gibi, kibariye gibi. :))
Ben hâlâ göğüsleri görüyorum:) başka pek bişey yok.:)
Güzel kız canım. Hakkını verdim zaten başta ;))
Eurovizyona ilk kez katıldığımız 1975 yılının temsil şarkısı. Halk oylamasında ikinci olmasına rağmen, zamanın trt jürisi doğruyu yaparak bu şarkıyı seçmiştir.
Erken boşalmaya övgü niteliğinde, 7'den 70'e herkesin bildiği tam bir klasi..tir. maalesef dönemin siyasi koşulları ve avrupalıların komşuya verme hevesi yüzünden hakettiği değeri görmemiş ve 1 puan alabilmiştir.
Erken boşalmaya övgü niteliğinde, 7'den 70'e herkesin bildiği tam bir klasi..tir. maalesef dönemin siyasi koşulları ve avrupalıların komşuya verme hevesi yüzünden hakettiği değeri görmemiş ve 1 puan alabilmiştir.
Evet... Eurovisionda da temsil etmişti bu şarkıyla sanırım... Saygı ve sevgiyle anıyoruz ;) bizimkisi eğlence..
Böylesinin sırtından sopa, karnından sıpa eks.k olmaz.
Eşlerin birbirine bakmasına, yardıma ihtiyacı varsa gerekli yardımı yapmasına itirazım yok. Böyle bişey ancak zaruri hallerde yapılabilir bence. Ama erkek bunu sadece hakim olma duygusuyla istiyorsa, işte orada dur demek gerekir. Içten gelerek yapılırsa anlamlı olabilir bu.
Ben, eşimin ayağında oluşan krampları dindirmek için bunu yaptım. Hem de benden böyle bi talebi olmamasına rağmen. Hatta uzun süre tekrarladık bunu. Çünkü içimden geldi, o rahatsız halini görmeye dayanamadım da yaptım. Ama " hadi su getir de yıka bakalım şunları" deseydi iş değişirdi. O zaman boşanmak için gerekli girişimleri başlatırdım.
Eşlerin birbirine bakmasına, yardıma ihtiyacı varsa gerekli yardımı yapmasına itirazım yok. Böyle bişey ancak zaruri hallerde yapılabilir bence. Ama erkek bunu sadece hakim olma duygusuyla istiyorsa, işte orada dur demek gerekir. Içten gelerek yapılırsa anlamlı olabilir bu.
Ben, eşimin ayağında oluşan krampları dindirmek için bunu yaptım. Hem de benden böyle bi talebi olmamasına rağmen. Hatta uzun süre tekrarladık bunu. Çünkü içimden geldi, o rahatsız halini görmeye dayanamadım da yaptım. Ama " hadi su getir de yıka bakalım şunları" deseydi iş değişirdi. O zaman boşanmak için gerekli girişimleri başlatırdım.
Bu konuda ne söylenirse söylensin hepsi subjektif yorumlar olacak. O yüzden rahatça söyleyebilirim. Bir kadının en seksi olduğu yaş bence 41'dir. Neye dayanarak bunu söylüyorsun diye sorarsanız, kanepeye derim. Bunu 15 sene önce sormuş olsaydınız o zaman da 26 derdim. Bu iş böyle.
en seksi yaş insanın kendine yakışanı giymesidir.
Aynen öyle ;)
Hanımefendi tavrımı bozmamak için gerçekten çaba sarfediyorum ama maalesef olmuyor.
Hasi..tirin lan ordan. Sanırsın kıvanç tatlıtuğ, brad pitt hepsi. Ağzından salya akarken arayıp, "Bi hatam mı oldu? Niye görüşmek istemiyorsun?" Diyenler erkek değilmiş gibi, gelmiş burada kendinizi övüyorsunuz. Bunu yapacak erkeğin, ya çok zengin ya da inanılmaz yakışıklı olması lazım. Onların da sayısı ve alıcısı belli. Anneniz "yakışıklı oğlum" diye sevdiği için yakışıklı olmuyorsunuz. Kendinizi kandırmaktan vazgeçin!
Hasi..tirin lan ordan. Sanırsın kıvanç tatlıtuğ, brad pitt hepsi. Ağzından salya akarken arayıp, "Bi hatam mı oldu? Niye görüşmek istemiyorsun?" Diyenler erkek değilmiş gibi, gelmiş burada kendinizi övüyorsunuz. Bunu yapacak erkeğin, ya çok zengin ya da inanılmaz yakışıklı olması lazım. Onların da sayısı ve alıcısı belli. Anneniz "yakışıklı oğlum" diye sevdiği için yakışıklı olmuyorsunuz. Kendinizi kandırmaktan vazgeçin!
hay yaşa çok güldüm ya:)))
Sanılandan çok yapilan eylem. Ama giyilen kıyafete göre alınan tedbirler farklı. Kışın çok sorun olmasa bile, yaz aylarında belli olan meme uçları görsel açıdan sorun yaşatabilir. Işte bu durumda yaratıcı çözümler devreye giriyor. kıyafetle uyumlu, ya da ten rengi bantlar var. meme ucu belli olmayacak şekilde bantlayıp, rahatça çıkılabilir. Ben bantla uğraşmak istemiyorum, ama sütyen olmadan sokağa çıktığımda da uçları belli olmasın istiyorum diyorsanız, bunun da yolu var. Çeşitli alışveriş sitelerinde bulunabilecek silikondan imal edilmiş kapatıcılar var. Fiyatı da uygun. Rahatlıkla kullanılabilir.
(bkz: kıymetlimiss)
Şöyle başlamalıydın entryne, “ aslında trollerin merakını gidermek istemiyorum ama”...
Bi dahakine öyle yaparım:) nickine dikkat etmeden yazmıştım ;)
Hahah :)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?