adile

isviçre çakısı gibiyim ama...

Maşallah ☺️

Varsa öylesi ben de onun için dilese pipimi kestirir gelirim net.

her erkeğin baba olamayacağına katılıyorum. ama bizdeki erkeklerin evlilikten korkmasının bir diğer nedeni de gençliklerinde (kültürümüz sağolsun) her türlü özgürlük, ailevi maddi imkan sunulduğu için, evlenince kısıtlanacak hissi ve maddi sıkıntıları kaldıramama korkusu var. aileden ve çevreden gelen baskı var. hele bunlar üzerine kız da o şeylere takıksa erkek için hayat bir nevi cehenneme dönebiliyor. ilk dediğine katılıyorum, konu büyük oranda cinsellikse canı istediği gibi takılması her daim daha mantıklı.

Eskiden kadınların mesleği yoktu, tüm yük erkekteydi şimdi öyle mi? Kadın da erkek de kendi ölçülerinde meslekleri olan insanları tercih ediyor. Bu bahane de pek kalmadı :))

evlilik eskiden bugünkü kadar pahalı değildi. aynı şekilde ev almak, evi döşemek, kirada yaşamak. kısacası hayat eskiden daha ucuzdu.

E o zaman sorun nedir? Geçmişte hayat ucuzdu gene evlilikten kaçardı erkekler? Şimdi de pahalı diye?
Şöyle özetleyebiliriz, evlenilecek insanla henüz karşılaşmamış olabilirz; yoksa kimsenin bahanelere takılacağını düşünmüyorum.

eskiye dair bir şey diyemeyeceğim. bugünü izah etmeye çalışıyordum daha ziyade.

nihayetinde bu işlerin izahı şu aslında, dediğin gibi isteyen, hisseden yapar. yeterince cesaret edemeyen de doğru kişiyi bulduğunu düşünmüyordur. bu işlerde kaçınılmaz olarak insan aradığını buluyor, bulduğunu da farkında olmadan aramıştır zaten. hem evlenmek için yırtınıp hem de bundan korkmak, sürekli ertelemek tutarlı bir şey değil. benim kendi çevremde gördüğüm, erkeklerin genellikle hiç sorgulamadan, ailenin ve çevrenin baskısıyla her şeyi olduğu gibi kabullendiği (istisnalar da var tabii). sonrasında o dünyaya girip kafalarına dank edince de bekarlara "sakın evlenmeyin olm" diye tavsiye veriyorlar. hele bir de cinsellik veya çapkınlıktan mahrum kalmak üzerinden evlenmemeyi tavsiye edenler var. onlar saçmalığın daniskası zaten :)

Öyle :))

böyle ilişkilerde kişi kendine yetememenin acısını karşı taraftan çıkarmaz.

Kesinlikle

nietzsche nin dediği gibi en iyi birliktelik iki tarafında birbirinr ihtiyacı olmadığı anda kurulandır

Kesinlikle part 2 :))

kendine yetemeyen kişinin iç kavgası bir noktadan sonra dışarı taşar ve başkalarıyla, olaylarla, hayatla olan kavgaya dönüşür.

erkek ve kadın olarak zayıflıklarımızı birbirimize zulmederek gösteriyoruz, diyebilir miyiz?

evet ama sadece ilişki düzeyinde değil, günlük hayatta da çevremizdekilere zulmediyoruz.

konu dışına çıkmayalım lütfen :)

tüh, güzel bir sözüm daha vardı :/

ama şu unutulmasın tabii, kişinin ilişkilerde olduğu hali normal hayatta olduğunun bir uzantısı aslında. sokakta ahlaksız, yalancı bir adam o pisliği eninde sonunda ilişkiye de taşıyacaktır.

Lütfen bekliyorum, güzel bir sözünü.

"hayatını toplamaya odandan başla." jordan peterson isimli bir psikologun anlatımı bu. özetle sabah dışarı çıkarken telefonunu, cüzdanını, kıyafetini bulamıyorsan o dağınıklık hali günlük hayatına da yansır diyor. işini organize etmekte zorlanırsın, dağınık işlerle çok vakit kaybedersin, böyle olunca kendine ve arkadaşlarına zor vakit ayırırsın. gün içerisinde zamanını verimli kullanmak için de çekirdek yaşamını düzene sokmalısın. o da yatak odandan başlar. (son cümleyle konuya bağladım bence :))

Çok teşekkürler, minimal ama etkili bi kapanış oldu. :)

Sevindim :)

Yada sevildiğinden emin olabilirler. Menfeatleri için mi seviyor yüreğinden gelerek mi seviyor kendi ayakları üstünde durduğunda emin olabilirsiniz demek istemiş.

Rahat cinselliğe ulaşım için bile eskiden evlenen çokmuş cinsellikte bir ihtiyaçsa gercekten hiç ihtiyacı olmadan maddi manevi hiç bir eksikliği olmadan sevdiğini nasıl anlayacağiz dedirtir.

Bu erkeklerin başina ender gelide biz kadınlarin başina çok sık geliyor