türkiye cinsel açlığın afrikasıdır

mek
Arap-islam kültürü,pagan kültürü ve diğer varolan genel olarak olumlanabilir felsefi disiplin ve öğretilere aykırı ne kadar tabu ve saçma kural varsa toplumsal yaşamımızda yer almış,toplumun  çoğunluğunu oluşturan bireylerin genetiğine işlenmiş mk.bu farkli bozuk kulturlerin birlesiminden de saglikli bir cinsellik yaklasimida çikmamış tabi.Cinsellkikkurallara bağlanmış;ancak cinsel dürtülerin biyolojik ve ps.kolojik bir yapıya sahip olduğu atlanmış.yani toplumsal kurallara göre belirlenen cinsellik tamamıyla bireysel güdü oldugundan ,bireyin çevresel faktörler nedeniyle bastırdığı cinsel dürtüler toplumsal kuralların geçerli olmadığı alanlarda mesela ilk önce bilinçaltında baş gösterir ve fantaziler şekillenmeye başlar -burayı freud daha da açabilir-Bu tabular v yasaklar arasında sıkışan özelliklede eğitimsiz bireyler mevzuatta boşluk bulduğunda(yani engelleyecek veya caydıracak bir toplumsal faktör olmadığında)bilinçaltında ne varsa Günyüzüne çıkıverir  taciz, şiddet ve tecavüz..
Çokça örneği var mesela nesnelere tecavüz,hayvanlara tecavüz vs maalesef ataerkil toplum olan ülkemizde bu bastılmışlarin eylemlerinin diğer ciddi oznesi kadınlar bu durumdan surekli mağdur oldular,oluyorlar.(bkz: kadına karşı şiddet)
(bkz: taciz)
(bkz: tecavüz)
cinsel psikolog
türkiye'nin cinsel açlığın afrikası olmasındaki en önemli etkenin ortadoğu-islam kültürü olması yadsınamaz. bu kültüre göre kadınlar 'tabu'dur. kadınlar diğer insanlardan sakınılması gerekir ve toplum hayatında asla yer almaması gerekir. ayrıca 'kadınlık' allah tarafından bahşedilmiş çok önemli bir cinstir. bu tabulaştırma sadece erkekler tarafından değil, kadınlar tarafından da benimsendiği için kadınıyla erkeğiyle toplum bu hale geldi.
evde erkek evlat yetiştiren annelerin, ablaların, aslan kaplan diye yetiştirdiği, serseriliklerine göz yumduğu,sürekli arkasını topladığı erkekler, sokağa çıktığında istediği kadını elde edebileceğini zannetmekte, bunu başaramayınca da çıldırmaktadır. kadınlar da yetiştirilme tarzı nedeniyle en iyi erkeğe layık olduğunu düşünmekte, aşağısını asla kabul etmemekte, hayatlarını kısa yoldan zengin olma hayali üzerine kurmaktadır.

tüm bunların yanı sıra din ve törelerin etkisiyle kadınn cinsel piyasa hayatına katkısı da bir o kadar azdır.
kadınlar bastırılmış şekilde evde koca beklerken, aynı evde yaşayan erkekler piyasaya çıkıp önüne gelen kadına talip olmaktadır.
bu da cinsel piyasada arz / talep dengesizliğine yol açmakta. aktif cinsel hayatı olan 1 kadına 5 erkek düşmektedir.

neye biraz çalışayım devam ederim..
otv
Olması da çok doğaldır ,gerek Türk-islam sentezi,gerekse de erkeklerin skor bakis açısı bizi afrikada yapar,pakistanda.
hakiki tosun paşa benim
Hem türk kültürünün hem de islâm kültürünün topluma getirdiği normlardan mütevellit gelenekselleşen bir muhafazakâr yapı var. Bu normların eks.kliği de zarar, fazlası da.

Eks.kliğinde sokaktaki kedi köpekten farkımız kalmaz inanın ve toplumu ayakta tutan ''âile'' dediğimiz temel kurum zayıflar, sonucu da toplumun çökmesine yok açar. Örnek olarak yaşlanan Avrupa ve Rusya buna uygun. Hem Avrupa kıtası hem de Rusya âile kurumunun kutsallığını yitirdiği gibi, yaşlanan nüfusuyla hızla geriye gitmekte.

Fazlalığına değinirsek de bireysel sıkıntıları görüyoruz. Bastırılmış cinsellik dürtüsü bireylerde elbet bir yerde patlıyor ve ensest tecâvüzler, kadınların yaşam alanının kısıtlanması olarak geri dönüşe sebebiyet veriyor ve toplum huzuru hiçbir zaman bulunamıyor.

Toplumların kimliklerinden ya da inançlarından gelen bu normlar dengeli olmalı ki ne her gün bir tecâvüz haberi duyalım ne de âile kurumunun kutsiyetini yitirelim.

Türkiyenin ne batıya entegre olabilmesi ne de doğudan kopamaması sonucu bu dengeyi oturtamadığı bir gerçek. Ne zaman ki kişilerin yaşam tarzına saygı duyarız, işte o zaman türkiye biraz daha huzuru yakalar.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol