herhangi bir hıyarlığın evrimle bağdaştırılmasını pek sevmiyorum. aslında bu konuyu burada hiç açmak istemezdim ama birileri zikredecekti elbet, red pill gibi safsata akımların erkekler arasında yayılması ve hemen hemen hiç bir erkeğin bu akımların mantığını anlamaması işi bu noktaya getirdi. bunun kadınlar tarafından bu şekilde evrimle bağdaştırılarak anlatılmasının sebebi erkeklerin evrimi kendi çıkarlarınca kullanmasıdır. evrim bize atalarımızdan kalan gen havuzunu anlatırken, aslında bu gen havuzunun ne kadar değişime uğradığını yani, evrimleşmenin kendisinden bahsediyor. burda konunun sebebini aslında sonucu gibi anlatıp kendi hıyarlıklarına bahane arayan hetero erkekler koskoca evrim konusunu da bulandırmaktan başka bir şey yapmıyor. evrim insanı her geçen gün daha fazla aklını kullanacak şekilde günümüze getirdi yani daha düz bir ifade ile evrimsel süreç zekanın insanlık tarihi boyunca gelişiminden bahsediyor. sen bu gelişime ayak uydurmak yerine günümüzü milyon yıl geriden takip ediyorsan bunun sonucu evrim değil. evrimsel sürecin seni tam olarak evrimleştirememesi, yani sorun senin hıyar olman. sözlük hanımları lütfen her hıyarı kendi sapından asınız.
kadınların bu durumlardaki hatası ise genel olarak, karşılaştıkları olaylarda eleştiriyi hem aşırı hale getirip hem de konudan saptırması. denk insanların kurduğu bir ilişkide ağır olmayan dozajında ve konudan sapmayan eleştiriler her iki cins için de kabul edilebilirken. sorun, kişilerin hatalarını kabul etmeme ve karşı çıkmak adına yöntem geliştirmesidir. bu yöntemler yıllar geçtikçe daha uysal ve medenileşmiş olsa da ilk paragrafın konusu ile birlikte erkek ve kadının ayrı ayrı bu sürece balta vurduğu gerçek. işte bu süreç cinslerin birbirlerini düzeltmekten çok birbirlerini, kendi yaşam sürelerini en uzun süreye çıkartmaları için, yola getirmeye çalışmışlardır. etik değerler burada söz konusu değildir. evrimsel süreç bize empati gibi bir kavramı verdi ki insanlık tarihinin asıl başlangıcı budur.
yani heteroseksüel kadının tarih boyunca erkeği adam etmek gibi bir misyonu olmadı. bu cins kendi çıkarları için gelişirken erkek cinsi de kendi çıkarları için gelişti ve böylece gelişmeye azalarak devam ediyorlar. birbirleri ile bağlantılı noktalar yok demek değil bu ifadede sakın cımbızla laf çekmeyin. freud herşeyin temeline üremeyi koyarak farklı bir bakış açısı getirse de evrimsel süreç özellikle evrimsel psikoloji üremenin en önemli görevlerden biri olduğunu fakat herşeyin temelinde en uzun süre hayatta kalmanın olduğunu açıklıyor. eril dişi ilişkileri en büyük görevler listesinde birbirine bağlı olsa da en uzun süre hayatta kalmaya karşı birbirine bağlı değil. yani ne erkeğin ne kadının milyon yıllar önceden kalan birbirlerini eğitme misyonu yoktur diyebiliriz. bu evrimsel süreçle oluşmuş bir durum olduğunu yukarıda söyledim.
edit: harf hatalarım olacaktır fark eden arkadaşlar bildirirse düzeltirim
Başlıktan çok bazı yorumların yorum gerektirdiği savurgan alt başlıkların çatı konsudur diyelim. Tabiata ait olan, önü alınmaz bir gerçeklik varsa determinizmin en üst noktadan heteroseksizme eklemleniyor oluşudur. Evrim, türlerin çeşitliliği, melezliği ve yayılımı için doğrudan heteroseksüel olanın tabiatından açımlanır, mecrasını, macerasını burada bulur. Tersi de düzü de için evrimle alakası açısından eşcinsel penguenler, bonobolar veya "kadın döven erkek" arasında saçma sapan yahut son derece makul olan bir bağ varsa buyurun siz kurunuz. Burada işin esprisi zaten "karısını döven erkektir" ki yine heteroseksizm üzerinden çarpıtılıp sözlük köşelerine atılmıştır bir gerçeklik barındırır. Şu ülkede yaşanmakta olan müthiş hızlı sosyolojik değişimleri öncelerseniz, işin özünü heteroseksüellikten ayrıştırabilirsiniz. Elli altmış yıl öncesinden büyük bir damar çekerek gelen göç olgusundan tutun da bugünkü dijital devrimin aşamalarına kadar pratik birçok şeyi bir arada yaşayan ve çağçıl olanla entegrasyonda daima problemler yumağı olan insanların yarattığı devasa ilişkiler çöküntüsüdür bugünkü kadın-erkek buhranı en genel anlamda. Kadın döven kadınlar, çocuk döven kadınlar vs. bu gerçekliğin ayrılmaz unsurları olarak da devam ediyorken yaşantılarına, lezbiyenlik ve sıbyancılıktan bahsedilemeyeciği bir başka nazardan yine böylece desteklenmiştir. Ben de söz meclisten dışarı ve/veya bazıları hariç diyerek çok sayıp sevdiğim homoseksüel ve gayrısı yaşantıları kendini ifade adına heteroseksüelliği kültürel çamura batırıp çıkarma çabası paydasında toplaşmalarını pek keyifsiz ve faydasız buluyorum. Fragmanlar halinde vesselam.
Ülkemiz standartlarında,aslında dünya genelinde, olmak için hiç bir çaba harcanmayan toplumda bir erkek olarak gelmenin artılarındandır. Eh haliyle böyle bir tercih yapamayan kimseler heteroluk konusunda eksik kalmakta ve erkekliği kadını takmama onu manipule etmek olarak görmüşlerdir. Ayrıca bu konuda dili yanmış bazı kimseler haklı/haksız olarak bu durumu eleştirmişlerdir.
Sonuç olarak dünya çok yaşlı ve senin dünyaya ilk geldiğin andan beri düşündüklerin, sordukların zaten soruldu. Toplum kendisi için uygun standartları yarattı ve aslında her değişim çok önceden olmuştur yani babanız belki bu kültür birikimini redetmiş olabilir ama bu senin reddedeceğin manasına gelmez. Hetero evliliğin tanımı boşanana kadar evli kalmak değildir.
Kadınları sevdiği için yine kadınları döven, örseleyen erkektir. Sadece ilişkisi olan ya da evlendiği kadını değil transseksüel kadını, lezbiyen kadını (heteroseksüelliğe çevirmek için tecavüz) vb da döver, söver ama sever, çok sever. O yüzden de ya benimsin ya kara toprağın der ama sen ne istiyorsun demez. (bkz: Flört şiddeti) (bkz: Namus bekçisi) (bkz: Mahallemizin namusu)
Hepsi değil, bazısı.. İşte o bazısının sesi bazen o kadar çok çıkıyor ki insan bazen hepsi sanıyor.
Ekleme: lgbti+ erkeklere de en çok bu grup saldırıyor. Köküne kibrit suyu diyeceğim de arada sevdiklerimiz var.
Şimdi bir kadının heteroseksüel erkeği tarif etmesi ne kadar uygun ne kadar değil bilemem. Ben başlayayım siz arkasını getirin ey sözlüğün hetero ulema takımı.
Bu cins, sözüm meclisten dışarı kadınseverdir. pek tabii sadece sevmekle kalmaz. Polis kayıtlarına bakarsak kadınlarla epey derdi olan bir cinstir.
Bir sürü hanzoluğunu evrime bağlamakta epey ustadır. Sen aldattın de, evrim der. Dövdün de, e evrim! Öldürdün de, evrim valla..
Neslin devamı için el mahkum bu cinsi adam etmek zorunda olan heteroseksüel kadın, çağlar boyu elinden geleni yapıp durmuştur ama daha evrimini tamamlamamış erkek için epey vakit var görünüyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır. katkıda bulunmak istemez misin?