eğer her şeyin tek bir noktadan başladığını varsayarsak, hayatın kendisi.
2 yıl önce hayatıma giren ve bana kısacık sürede, küçücük bir dünyada bile nice zevkleri yaşatan eylem. boş bir otobanda giderken etrafı izlemek, dağ yolunu çıkarken durup manzarayı seyretmek, köy yollarında yavaşça yol tepip yeşilin tadını çıkarmak, hepsini motor kullanmaya başlamama borçluyum. kendimden temennim sağ salim bir şekilde devamının da gelmesi.
bir arkadaşımın adanalı bir sevgilisi vardı. kız çocuğu ailesiyle tanıştırmak için bir gün eve götürmüş. babası bir yandan keyifle laflarken bir yandan da çocuğa ahiret soruları soruyormuş. sonra bir ara"ailen ne iş yapar" gibi bir şey sormuş. çocuk da "işte şöyle işte böyle, hepsi düzgün insanlar" demiş.
bunun üzerine kızın babası gülerek: "biz neyiz peki, orospu çocuğu mu?"
bunun üzerine kızın babası gülerek: "biz neyiz peki, orospu çocuğu mu?"
hala var mı dedirten iğrenç, her halinden ataerkillik kokan olay.
çocukla sucuğu karıştıran adamın dramı vardı bir de:
ne var bunda, ikisi de aynı şey değil mi demeyin. hiçbir zaman sırayla iki memeyle ilgilenmek birbirinin tekrarı değildir. her memeyle yapılan aktivite, geçirilen dakikalar, gösterilen ilgi farklıdır. biriyle ilgilenirsiniz, istediğinizi yaparsınız. sonra sıra diğerine geldiğinde o yeni bir heyecandır artık. önceki meme geride kalmıştır. sıra yeni heyecanlardadır.
herhangi bir kişiyi aşağılayarak ikna edemeyeceğinize, iletişim kuramayacağınıza, doğruyu gösteremeyeceğinize göre yapılmaması gereken eylem. kadınlar konusunda yarası olan erkekler genellikle yaralarını onları aşağılayarak ifade ediyorlar. ama bu davranış hiçbir şeyi değiştirmiyor, sadece daha da kronikleştiriyor. egolarını tatmin ediyor. ayrıca bu davranış, erkeklere kızgın kadınların kızgınlıklarının daha da artmasına neden oluyor. hepten arapsaçı yani.
aşağılamak egoyu doyurmaktan başka bir şeye yaramaz.
aşağılamak egoyu doyurmaktan başka bir şeye yaramaz.
işin en olmazsa olmazıdır. kişi için karşısındaki insanı idealleştiren şeydir. ten uyumu aradan yıllar geçse, bazı şeylere aşina olunsa bile cinselliğin ömrünü uzatır. zevki daimi kılar. uyumu, doyumu, heyecanı beraberinde getirir. tüm yaşanmışlığa rağmen o kişi hala güzel, cazibelidir. maalesef bu işin kimyası tutmadıktan sonra manuel olarak tutturmak zordur.
oral seks esnasında yapılınca zevki katlayan şeydir. ama yapılmasını sevmeyen kişide ısrar etmeyin. sonra ters tepebilir.
emektar veya sektörü bırakmış pornocuların anlatıldığı bir netflix belgeseli.
belgeselde anlaşılıyor ki bu sektöre girmek, hele kadınlar için ömürleri boyunca taşıyacakları bir şekilde lekelenmek demek. birkaç yapım, tanıtım falan derken genellikle herkes tarafından tanınır hale geliyorlar (hele internet döneminde). hal böyle olunca, birkaç filmde oynayıp bırakırım diyen kadın o kadar da kolay sıyrılamıyor. düşün, amerika gibi özgürlükler ülkesi denen bir yerde bile bir kadın bu şekilde oynadığı için ötekileştirilebiliyor, boşanırken mahkeme çocuğunu vermiyor, iş bulamıyor. şanslı kadınlar oyunculuktan aktivistliğe, yapımcılığa, yönetmenliğe, toplumsal işlere kayacak bir fırsat yakalayabilmiş ya da kamusal baskıyı görece az hissetmiş olanlar. geri kalanı maalesef o dünyaya girdi mi bir daha tamamen çıkamıyor. bırakanlar da parasızlıktan, toplumsal baskının verdiği çaresizlikten vb bir süre sonra tekrar sektöre dönebiliyor.
bir de izlerken anlaşılıyor ki bu sektöre girenlerin ortak kimi özellikleri parasız kalmaları, bir şekilde evden ve aileden uzak olmaları, ışıltılı sandıkları dünyanın büyüsüne kapılacak kadar hayattan kopuk ve aptal olmaları. yozlaşmış bir dünya insanları suç, uyuşturucu, fuhuş, seks köleliği gibi şeylere daha çok itiyor haliyle.
ha tabii bütün oyuncular bu belgesele çıkanlardan ibaret değil. işini severek yapan, idealist, bir yandan master yapan, sektöre bilerek giren, olaya bir oyuncu açısıyla bakanlar da var elbet. ama bu belgesel daha ziyade işin olumsuz tarafına odaklanıyor.
belgeselde anlaşılıyor ki bu sektöre girmek, hele kadınlar için ömürleri boyunca taşıyacakları bir şekilde lekelenmek demek. birkaç yapım, tanıtım falan derken genellikle herkes tarafından tanınır hale geliyorlar (hele internet döneminde). hal böyle olunca, birkaç filmde oynayıp bırakırım diyen kadın o kadar da kolay sıyrılamıyor. düşün, amerika gibi özgürlükler ülkesi denen bir yerde bile bir kadın bu şekilde oynadığı için ötekileştirilebiliyor, boşanırken mahkeme çocuğunu vermiyor, iş bulamıyor. şanslı kadınlar oyunculuktan aktivistliğe, yapımcılığa, yönetmenliğe, toplumsal işlere kayacak bir fırsat yakalayabilmiş ya da kamusal baskıyı görece az hissetmiş olanlar. geri kalanı maalesef o dünyaya girdi mi bir daha tamamen çıkamıyor. bırakanlar da parasızlıktan, toplumsal baskının verdiği çaresizlikten vb bir süre sonra tekrar sektöre dönebiliyor.
bir de izlerken anlaşılıyor ki bu sektöre girenlerin ortak kimi özellikleri parasız kalmaları, bir şekilde evden ve aileden uzak olmaları, ışıltılı sandıkları dünyanın büyüsüne kapılacak kadar hayattan kopuk ve aptal olmaları. yozlaşmış bir dünya insanları suç, uyuşturucu, fuhuş, seks köleliği gibi şeylere daha çok itiyor haliyle.
ha tabii bütün oyuncular bu belgesele çıkanlardan ibaret değil. işini severek yapan, idealist, bir yandan master yapan, sektöre bilerek giren, olaya bir oyuncu açısıyla bakanlar da var elbet. ama bu belgesel daha ziyade işin olumsuz tarafına odaklanıyor.
parası olmayanı, harcamak istemeyeni, herhangi bir zevki olmayanı önemsemeyen, tüketen şehir. bu şehirden keyif almak için para harcamanız ve sosyal biri olmanız lazım. konserlere, sergilere, aktivitelere katılmanız, maça gitmeniz, her hafta içmeye, yemeğe çıkmanız, gezmeniz tozmanız gerekiyor. bunları yapmayan biri için burası kalabalıktan, binadan, pahalılıktan ve trafikten ibaret bir yer olur.
buraya gelip de aşık olmayan yabancı görmedim. sebebi de yukarıda saydığım tanımda hayat tarzına sahip olmalarıydı.
buraya gelip de aşık olmayan yabancı görmedim. sebebi de yukarıda saydığım tanımda hayat tarzına sahip olmalarıydı.
reddit gözden kaçmış, kaçmasın lütfen:
https://www.reddit.com/r/ListOfSubreddits/wiki/nsfw
https://www.reddit.com/r/porn/
https://www.reddit.com/r/ListOfSubreddits/wiki/nsfw
https://www.reddit.com/r/porn/
eve geldiğimde kediyi yatağımda uyur halde bulmuşsam, mıncıklamamak için kendimi tuttuğum oluyor.
zeki ve efendi erkektir. zeki kadınlardan bunu duydum hep. o yüzden kadınları küçümsemek, hayattan beklentilerini para ve cinsellik üzerinden değerlendirmek liseli kafasında kalmış erkeklere bir şey kazandırmıyor.
bir cumartesi günü sabahın 6'sında burayı tıklım tıklım dolu görmüştüm. insanın ömründen ömür götürür cinsten bir yer.
Kendi halinde bir shire ve bree sakini kim varsa o olabilirim. En büyük Derdim gündüz tarlada bahçedeki çalışmak, akşam da bira içmek olurdu.
merak edip de geldim açıkçası. ekşi'nin kuru kalabalığından kurtulma hevesi bir diğer nedendi. gördüğüm kadarıyla buraya bazı şeyler daha rahat yazılıyor. ben de o havaya girersem devamı gelir belki. bakalım, görelim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?