romantik bazı istisnalar dışında maalesef yoktur.
ülkemiz, gerçekten çok uç gelir seviyesi farkları olan bir coğrafya. aylık geliri 30.000 TL üzerinde olan adamla 3.000 TL geliri olup üstüne de borç batağında olan adam aynı ortamda yaşıyor.
bırak aynı ortamda yaşamayı, aynı kızların peşinde koşmaya çalışıyor.
hayatımıza sosyal medyanın girmesiyle beraber kadınların da beklentileri ciddi derecede değişti. eskisi gibi paraya bakmayan romantik ilişkiller kalmadı. ((bkz:
şeyma subaşı sendromu))
kimse 3.000 TL maaşı olan adamla metrobüs ile 30 derece sıcakta çay bahçesine gitmeye, ayda 1 kere de arkadaşının evindeki değişmemiş çarşafta veya kuytudaki günlük kiralık evde seks yapmaya razı olmuyor.
en bakımsız, en kültürsüz, en fakir kızın bile aradığı minimum bir kriter var ülkemizde,
arabayla gezmek + haftada bir gezdirilmek (rakı-meze) + günlük münlük kiralık olmayan eli yüzü düzgün eve götürülmek.
bu minimum kriteri karşılayamayan adamlar sümük gibi davranıyor türk kadınlarımız. istersen dostoyevski'nin suç ve ceza kitabını tersten oku, isteren kuantum mekaniği konusunda toplum ve bilim dergisinde makalen yayınlansın.. paran olmadıktan sonra, kız meslek lisesi mezunu, intagramda 928 takipçisi olan memesi büyük kızın gözünde bir sümüksün.
sonuç olarak dışarıda gözlemliyorum, umutsuzca kafası öne eğik, seks yapamayan milyonlarca erkek.. yaşam amaçlarının ne olduğunu bile bile bilmiyorlar.. insan olduklarını bile unutmuşlar.. öylece zombi gibi geziyorlar. kimisi hayatında hiç seks yapamamış, kimisi 30 yaşına gelmiş, toplam 2 defa seks yapabilmiş.. milyonlarca umutsuz erkek, vakit dolduruyorlar sadece yaşlanıp ölmek için..
tek suçları, yanlış coğrafyada doğmuş olmak..
t43qş12rn
