lawyerella

Zeki Kayahan Coşkun'un yayına bağlanan dinleyicilere yaşını sorduktan sonra söylediği gibi seslendirmek istedim. "Bir adet 25'lik Lawyerella". Ah ah. 25 yaş günüm, önceki yaş günlerimden çok farklıydı. Cahit Sıtkı tribine girdim. Ömür de kısaldı malum. Şansımız varsa yolun yarısıdır. Hatta o gün yazdığım bir notu da ekleyeyim. "Güneşin etrafında 25 tam yıl dönmek. Kainat için bir anlamı yok. Hangi çocuğa yuvarla desen 30 der sanırım.30'a 20'den daha yakın. Ruhun ne kadar çocuk olursa olsun biraz buruk oluyorsun. İçimde gençliğin o kaygısız samimiyeti var ama biraz daha temkinli. Çocukluk fotoğraflarına bakmak eskiden olduğu gibi eğlenceli değil, aksine kalbini acıtıyor. Daha sıkı bağlanıyorsun o günden kalanlara. 25 yaş, beni en çok büyüten yaş oldun. Bir bankta oturup etrafı izlemenin verdiği huzuru yeni fark etmiş gibi. 17 yaş deliliğini artık içinden tamamen atmış gibi. Dalgaların göğsüne yaşlanmış gibi. Yine de farklı bir hüzün misafir ettim sanki gönlüme. Herkesin yolculuğu farklı elbet. Fakat her birimiz için geçerli olan bir cümle var; kendini ne kadar seversen, o kadar sevilirsin. Hayal etmekten vazgeçme, hayal ettikçe istediğin yaştasın..."

Büyüksehirlerde koşturmacanin arasında bir dur artık sinyalini verendir. Durmak için bahanedir. Üstü kapalı bir yerde durup şansımız varsa bir çay alıp insmaalri gökyüzünü izlemek bir sigara yakmak muazzam bir moladir bu hayata.

Bacaklardan öpmeye başlanıldığı takdirde on sevisme süresi uzayacak, duyulan haz artacak ve daha ateşli bir sevisme haline gelecektir.

Koç - Boğa aşırı tutkulu, Koç - Koç aşırı ateşli

Aldatılmıș olmama rağmen aldatıldığım kadından nefret edemedim. Güçlü bir kadın olduğumdan ötürü sanırım, "Ben atlatırım tamam da yazik degil mi o kadınlara, neden duygularıyla oynadın? Zor durumda olmalarından faydalandin?" diyebildim. Ve gerçekten de üzüldüm,kendime üzüldüğümden daha çok. Bu coğrafyada kadın kadının düşmanı değil, dostu olmalı dostlar.

Lisans diploması ile eğitim hayatına son vermiş bir avukat. Ötesi yok. Yüksek lisans, kurum sınavları vs zerre ilgilenmiyorum. Elbette benim tercihim cahil kalmak ama yine de ülkedeki eğitim sisteminin de buna etkisi olduğunu düşünüyorum. Varsayılan ömrün üçte biri bitti işte sınav stresi ile. Bundan sonrası için mevzuat takip edip geri kalan ömrü adliye koridorlarında bitireceğiz. Değer mi? Her meslek için geçerli bir cevap var. Eğer seviyorsan yaptığın mesleği günlerin anlam kazanıyor ve yasağın ömür ile tatmin oluyorsun. Bu arada manevi anlamda hala öğrenci olmamak bir boşluk yarattığından ikinci üniversiteyi yazıp okumamak tesellisi bir cepte duruyor (bkz: öğrenci olup genç hissetme çabası )

Gecesi birkaç orgazm ile aydınlanmış olabilir

Bir dönemin kullanılmış ic çamaşırını satan kadınlarını getirdi aklıma. Hapishane kadınları çok yapardı, Türkiye'de hala var mı bilmiyorum

Her dominant kadını domine edecek bir erkek vardır. O ilişkiden muhteşem bir seks çıkar.

İri penisin bir tık ötesi sertlestikce üzerinde daha da belirginleșen damarlı penistir

Arka arkaya 4 - 5 defa boşalan kadından iyi değildir.

Canım ülkemin canım kadının sorunu. Sebebi ise erkekler

Hesap ödeneceği zaman tuvalete gidiyorum doğru. Ama bunu hesaptan kaçmak için değil aksine hesabı ödemek için yapıyorum. Masada biri benden önce davranmasın veya karşı taraf erkek ise o klasik algıya kapılıp benim hesabı da ödemesin diye tuvalete diye kalkar tüm hesabı kapatırım genelde. Entry sonunda "kardeş payı > hilmi> bir de böyle düşün" seslendirmesi eklemek istedim.

Hastane odasında bir miktar içimde kalmış olabilir

Bacaklarının arasında girmeden sürtünurse harika bi on sevisme olur

Ankara'nın en güzel ilçelerinden biridir. Üsküdar çocuğu olduğu olmama rağmen tayin sebebi ile geldiğimiz sabahtan beri bitmeyen bir mutluluğunu saklıyorum içimde. Parkları, temizliği, belediye önündeki Türk devletleri bayraklarının hosluğu, avm den ziyade cadde mağazaları vs... Ah bir de vadi tamamlanır ise buyrun gelin bir gondol gezisine Eskişehir havasında :) Her yere ulaşımın kolay olması ile (gerek otobüs gerek araç) en kolay ve en rahat ilçedir. Tabi neresinde oturduğunuza bağlı. Genele bakacak olursak Ankara herkeste zaten bir anıdır. Ata'nın izi vardır her karışında. Bozkır coğrafyasında olmasında rağmen ülke genelinde en çok yeşillik ağaç Ankara'da vardır. Ah canım şehir...

Lüks restoran, güllerle dolu masa, pahalı bir tektas ile kadınların hayali olan teklif. Emek yok, ince düşünce yok. Sonra kendilerini de cok romantik filan sanıyor bu erkekler. Avam avam işler. Hayır diye bağırıp koşarak uzaklaşırdım...

Bakınız ben. Erkekler için de "This is us izleyen zeki ve yalnız erkek" şeklinde yapabilirim bu filtrelemeyi

Odanın kapısını açıyorsun; sağ tarafta ceviz rengi bir komodin. Üzerinde eskilerden kalma bir radyo. Fakat ruhun yükselen Zeki Müren sesiyle o samimi karşılaşmayı yaşayınca aniden 70'lere gidiyorsun. Ve o eski radyo birden yeni oluveriyor. Loş ışığın da etkisinden olsa gerek papatyalar daha güzel kokuyor sanki. İşte o an, o hiç bitmesini istemediğin an; öyle uzuyor ki dışarıdaki trafiği, koşturmacayı, beton yığınlarını unutuyorsun. "An"ları oluşturmak çabası bir ömür. Anlara, anılara tutkuyla bağlı kalmak. İşte bu yüzden iyi ki var fotoğraflar. Anların ruhumuzdaki, zihnimizdeki sayısız hissini sanki üç boyutlu bir parçaya dönüştürüp bize yardımcı oluyor. Tek bir kare! O andaki kokuyu,sıcaklığı,duyguyu ruhumuzun bir parçası ile yapılmış anahtar oluyor düşüyor zihnimize . Elbet bir gün buluşacağız, bu çağdan çıkıp~