anonim_kullanıcı

(bkz: jennifer lawrence)

Başlıkların başka sözlüklerle aynı olmasında bir sıkıntı yok bana göre. Amerika'yı tekrardan keşfetmek gereksiz. Göze ve kulağa en uygun şekilde yıllar içinde açılmış bu başlıklar. Ama esprilerin (ç)alınması, işte orada dur demek gerekiyor bence. Hele herkesin bildiği, kıyıda köşede kalmamış bir espriyi, hiç sürpriz etkisi bile yaratmadan buraya taşımak da... neyse.

Güzel şehrimiz adana'nın, aynı güzellikteki limanıdır.

Ben, kas yapan erkeklerin neden üstsüz fotoğraf çekme gereği duyduklarına takılıyorum. Sanki adonis yapınca, o tişört anında yok oluyor. Çıplak fotoğraf çekmezseniz ölecek değilsiniz. Kendiniz için spor yapın, ayna karşısında fotoğraf çekinip birilerine atmak için değil.

Diyelim ki, 18 yaş altı 2 genç birbirini çok sevdi. Aşklarından ölüyorlar hatta. Bunlar evlenmek istedi. Hatta aileler de bu büyük aşka saygı duydu. Dediler ki "evlenin". Kız ve oğlan lise öğrencisi oluyor bu arada. Okurken evlenmek zaten yasak da diyelim ki devlet de onay verdi. Bu çocuklara ev lazım, yemek lazım, kışın gelecek doğal gaz faturasını ödemek için para lazım. Lazım da lazım. Ev kurmak ve evi geçindirmek kolay işler sanıyorsunuz siz galiba. Ben söyleyeyim zor işler bunlar.

Ideal evlilik yaşı, kendi paranı kazanmaya başlayıp, kimsenin yardımı olmadan yaşamaya başlamanın hemen sonrasıdır. Kimi insan için bu 25 yaş olur, kimi insan için 30.

Çalışan ve çocuklu çiftler için gece yarısından başka seçenek çok zor. Çocuksuz çiftler için akşamüstü, öğle arası gibi seçenekler de var tabi. Ama Burda esas belirleyici olan çocuk. Anne baba olunduğunda, hayatını da ona göre ayarlıyorsun.

- Yüzünün kızarması, kızarabiliyor olması.
- güldüğü zaman, hafif cekik gözlerinin iyice çizgi haline gelmesi.
- sevdiğini korumak için gereken çabayı göstermesi. (burada kadının korunması gerek dediğim anlaşılmasın)
- sarıldığı zaman, bunu gerçekten içinden gelerek yaptığını hissettirmesi.
- sadık olması.
- beraber eğlenebiliyor olmak
- kontrol delisi olmaması. Eşine güvenmesi. Ama en çok da kendine güvenmesi. Aşırı kıskançlığın temelinde kendine güven eks.kliği yatar.
- yatak odasında beklentilere karşılık verebilmesi.
- farklı konularda tartışabilecek entelektuel altyapısı olması.
Kişisel temizlik vs o konulara girmedim bile. Onlar standart.

Tayt giyerek seksi olabilen yeryüzünde tek bir erkek vardı o da guns n' roses'ın solisti axl rose. Onun dışında kimseye yakışacağını sanmıyorum. Ama istediğiniz şeyi giymekte serbestsiniz tabi ki. Hayat sizin, seçim sizin...

öncelikle şunu bir netleştirelim. Zorla güzellik olmaz. Içinizden gelmeyen hiçbir şeyi yapmayın. Oral seks de zorla yapılacak bir şey değil. O yüzden istek önemli.

Temizlik;
Bu konuda, benim gibi takıntılı biriyseniz işiniz zor. Kıl, tüy ve kötü koku varsa yapmam. Çok net. Evimdeysek önce banyoya sokar, gerekirse tıraş ederim adamı. Sonra yapacaksam yaparım. Ağzımdaki kıl hissi bütün hevesimi kaçırıyor. O yüzden temiz olun.

Pozisyonlar;
erkek yatak başlığına sırtını dayamışken, onun üzerine doğru uzanıp o şekilde yapılanı bana göre en doğru pozisyon. Daha az yorucu oluyor ve göz teması en uygun açıdan kuruluyor. Şartlar buna uygun değilse ve yerde olmam gerekirse, dizlerin altına yumuşak bir yastık veya minder koymakta fayda var. Eğer oral yapılan bensem, erkeğin yerde olmasını tercih ederim. Neden diye sormayın. Öyle seviyorum...

Saçlar;
Oral sekse başlamadan önce saçları toplamayın. Bırakın erkek ayarlasın bunu. O esnada onlar saçlarla oynamaktan zevk alırken, ben de saçımın okşanmasından zevk alıyorum.

Icraatin içinden;
Tertemiz bir penisle, uygun pozisyonda başbaşa kalınca ilk olarak, baş kısmını ufak ufak dilinizle yalayın. Erkek milleti bu durumda dilinizi görmekten değişik bir zevk alıyor. Bunu onlardan esirgemeyin. Sonrasında elleriniz ve dilinizle kayganlığı tüm penise yayın. Büyüklüğüne göre bir ya da iki elinizle kökünden kavradıktan sonra ağzınıza alın. ( böyle yazınca da yemek tarifi veriyor gibi hissettim ama bu da yemek bir yerde ) sınırlarınızı en iyi siz bilirsiniz ama ben öğürme benzeri sesler gelinceye kadar ileri gitmesine müsaade ediyorum. Bunu da sadece ilk seferde yapıyorum ki, adam da sınırımın ne olduğunu bilsin. Daha fazla zorlamasın. Çünkü bazı manyaklar, bıraksam soluk boruma sokmaya niyetlenebiliyor. Bi yandan emerken bi yandan da elimizle ileri geri hareket ettiriyoruz. Bu esnada testisleri unutmuyoruz tabi. Yaşamın kaynağı o toplara da gereken özeni gösteriyoruz. Ikisini de ayrı ayrı ağzımıza alıp emip bırakıyoruz. Em-bırak, em-bırak :)) birleşme öncesi yapılan oral seksse 5-10 dakika yeterli olur. Yok ben erkeğimin bu şekilde boşalmasını istiyorum diyorsanız işiniz baya uzayabilir. Hele partneriniz, oral seks esnasında elinizi kullanmanızdan rahatsız oluyorsa eyvah! Onları o şekilde boşaltmak gerçekten zor. Süre normalin çok üstüne çıkıyor.

Final;
Erkeğin boşalması yaklaşmışken, -ki çıkardığı seslerden ve halinden rahatlıkla anlaşılıyor- hareketleri daha seri olarak yapın. Sorun etmiyorsanız ağzınıza boşalsın, kimi kadınlar tadını beğenmediğini söylüyor. Ananas vs. Yedikten sonra daha lezzetli olabiliyormuş. Ben partnerlerime ananas falan yedirmedim. zaten tadıyla da bir sorunum yok. Biz sevmeyenleri düşünerek devam edelim yazıya, boşalması için uygun bir yer sağlayın. Göğüs bölgesi uygun mesela. Yok ben vücuduma boşalsın istemiyorum diyorsanız bi havlu falan bulundurmalısınız yakında. Yüze boşalma erkeklerin çok hoşuna gidiyor ama göze kaçması, hele de benim gibi lens kullanan biriyseniz çok sıkıntıya sokuyor. Gözleri kapatın boşaldığı esnada ;)

Uyarı ve notlar;
1- ağzınızın içinde ya da dudakta uçuk vb varsa yapmayın.
2- düzenli bir ilişkinin içinde değilseniz, prezervatif kullanmakta ısrar edin. Biliyorum hoş değil iki taraf için de ama sağlık daha önemli.
3- kayganlaştırıcı kullanabilirsiniz. Meyve tadı seviyorum diyenler için piyasada 25-30 tl civarı kayganlaştırıcılar var. Kokusu falan gayet güzel oluyor.
4- erkekler için söylüyorum; hayvan gibi davranmayın o esnada. Sonra hevesi kaçıyor kadının doğal olarak. Insan olduğunu unutmayın karşınızdakinin.
5- kadınlar da dişlerine dikkat etmeli. Dişin temas etmesi hem erkeğin canını yakıyor, hem de erken boşalmasına yol açıyor.
6- ağzınıza boşaldıktan sonra erkeği öpmeye kalkmayın. Sevmiyorlar bunu. Ama kimi manyaklar var, onlara yutturabilirsiniz bile kendi spermlerini. Bunlar istisna tabi ki...

Aklıma geldikçe eklerim. Şimdilik bu kadar.

Ya bilinci yerinde değilken ( sarhoşluk ya da madde kullanımı etkisinde ) ya da başkası tarafından zorla sokulduğunu düşünüyorum. Daha doğrusu öyle olmasını umuyorum. Midem kalktı izlerken.

tamamen aradaki güven ve uyumla doğru orantılı. Kadına ne kadar güven verip rahatlatırsanız, karşılığını daha uygun bir kavis olarak alırsınız.

- O ne o?
- neymiş?
- dudağının kenarında bir şey var.
- geçti mi? (Silinir bu esnada)
- Yok geçmedi ( biraz daha yaklaşır )
- e sen sil madem :))
- Ben de öyle düşünmüştüm. ( Öper )

Mutlu son...

Sekste sertlik var mı? Var
Normal hayatta kabul etmeyeceğin şeyleri yapar mısın yatak odasında? Yapabilirsin
Sürekli sınır koymak ilişkiyi kötü etkiler mi? Evet

Bunların hepsine kabul. Seks esnasında canın da yanabilir, can da yakabilirsin. Belli çizgileri aşmadığın sürece elbette. Ama bir yere kadar. Ters harekette kalıcı hasar bırakma riskini göz ardı etmeyin. Aptal fantezilerinizi, gerçekler olarak lanse etmeyin burada.

Sizi anlıyorum. Erkeklik egonuz okşanıyor böyle şeyler yazınca. Muhtemelen bir kadın tarafından üzüldünüz ve intikamını böyle şeyler yazarak alıyorsunuz. Ama dost acı söyler, Acınası görünüyorsunuz.

Ya kadın düşmanı ya da bunu prim yapmak amacıyla kullanan biri. Ergen tavırları da cabası. Birine dm atarsan, karşılığını almayı da beklemelisin. Aynı davranışı bir kadın yapsa, sayfalarca yazı yazılır. Türk kızı şöyle kezban, böyle egolu diye. Ama erkek yapınca hayatın normal akışı oluyor. Ilginç.

Aslan oğlum, kaplan oğlum diyerek büyütülen, çay kaşığını yıkamaktan aciz oğlanlar büyüdü ve şimdi anasından gördüğü hizmeti karısından neden görmediğini sorgulamaya başladı. Eşini, gündelikçi kadın olarak görüyor adam. Evliliğe bu çeşit bakış hepten saçmalık.

Yemek yapmayı sevmem. Yaparım ama cidden özel bir sebep olmalı. Ütü konusunda da acil bir durum yoksa yapmam. Ya da ütü yaptığım sırada derim, varsa getir ütüleyeyim diye.

Neden ev işlerini sadece ben üstüme alayım ki? Adam çalışıyorsa ben de çalışıyorum. O para kazanıyor da, ben boncukla mı ödeme alıyorum? Hayırdır yani. Eve aynı saatlerde geleceğiz, adam yatacak ben yemek hazırlayacağım. Yok ya... O adamı kulağından tutar, kapının önüne koyarım. :)) hizmetçi muamelesi görmek için evlenmedim ben o adamla.

Alakasız gelebilir ama söylemekte fayda var. Bu tarz, aşırı kadın düşmanlığı içeren yazılar yazanlarda latent durumların söz konusu olduğunu düşünüyorum. Ps.kiyatrist ya da ps.kolog değilim. Söylediklerimi bilimsel verilerle destekleyemem ama böyle hissediyorum ben...

Diz atmak.

Bir düğünde, klas.k olarak ilk danstan sonra çiftler sahneye davet edilir. Biz de dans etmek için kalktık. Artık temastan mı, yoksa başka bir şeyden mi bilmiyorum tahrik olmuş erkek arkadaşım. Bir de üzerinde açık renk takım elbise var, belli oluyor yani. Biraz uzak duruyoruz dans ederken ama değişiklik olmadı.

- aşkım sıkı dur ve gülümse

Neden demesine fırsat bile bırakmadan dizimle geçirdim toplarına. Eğilmesin, dışardan biri görmesin diye de sarıldım sonrasında. Gözünden yaş geldi ama ereksiyonu da geçti. Biz de rezillik çıkmadan kurtulduk o durumdan. Acil durumda camı kırınız etkisi gördü resmen.

ben "ellerim dolu, cebimden x'i verir misin" şakasının mağduru o kızlardanım. Sınıftaki panoya bir şeyler asarken, hiç beklemedigim bir anda maruz kaldım bu şakaya. Ama sonra ne yaptım? Bu şakayı yapan elemanı, " aaa çok küçükmüş bu, yazııık" diyerek tüm arkadaşlarının önünde rencide ettim. Ardından da ağlayarak!!! bir öğretmene şikayette bulundum. Okuldan atılma durumunun oluşmaması için yalvararak özür diledi. Hayatının bundan sonraki dönemini, özgüven problemleri olan, ezik bir piç olarak geçirdi. Haketmişti.

1968 yapımı ömer lütfi akad filmi. Senaryosu, sait faik'in bir hikayesinden safa önal tarafından uyarlanmış. Başrollerinde türkan şoray ve izzet günay var. Konsomatris olan sabiha (türkan şoray) ve manav olan halil'in (izzet günay) imkansız aşklarını anlatır. Filmi seyrederken yanınızda selpak bulundurmanızda fayda var. Bir yerde ağlatıyor çünkü. Harika bir film.



(bkz: kalbimi kıra kıra)

- çok eskiden rastlaşacaktık.

(bkz: ves.kalı yarim)

Elmalar ve armutlar üzerinden anlatmak gerekiyor demek ki.

Yönetmen sineması diye bir şey duymayanlar, elbette bu tarz kıyaslara girer. Infinity war filminin yönetmeni kimdir desem düşünmeden cevap verebilecek misin? Hayır. Işte yönetmenin bütün esprisi de budur. Kendi adıyla anılır. Görsel efekt zengini, endüstriyel sinemanın değil sanatın temsilcisidir. Bol bakışma dediğin, olabilecek en klişe eleştirilerden biridir. Diyaloğun gücünü, özellikle son filmlerinde iyi kullanır nbc. Özetle söylemem gerekirse, nuri bilge ceylan elmadır. Marvel da armut. Afiyet olsun. Iyisini seversiniz nasıl olsa...