anonim_kullanıcı

Var böyle bir arkadaşım. Üniversite yıllarında kendisine duygularını açan bir erkeği, bana göre biraz inciterek reddetti. Biraz fazla olmadı mı dediğimizde de " yok ayol, az bile söyledim" demişti. Yıllar geçti. Bizim f. Bi defa nişanlandı, sürmedi bu ilişki. Sonra kısa süreli ilişkiler yaşadı. Hiçbiri nihayete ermedi. Evliliği takıntı haline getirdiğinden, iyice olsun da nasıl olursa olsun moduna girdi. En sonunda şimdiki eşiyle yani gençliğinde can yakacak şekilde reddettiği adamla tekrar karşılaştı. Biraz zorlayarak olsa da - hamile kaldı- nikah masasına oturtmayı başardı adamı. Bize de bu ilişkiyi " bir anda aşık oldum" diyerek açıkladı. Yemedik tabi.

Öncelikle niyet ederek başlanır.
1- niyet ettim seks yapmaya denir.

Sonraki adım temizlik.
2- güzelce duş alınır. Hafif kokular sürülür. Dişler mutlaka fircalanir.

Öpüşme
3- partnerle buluşunca dudakların kavuşması bu isimle anılır. Alt dudak ağırlıklı olarak öpüşme işlemi gerçekleştirilir.

Soyunma
4- ilişkinin rengine göre, ya sakin sakin olur bu ya da büyük bir hızla, hatta kıyafete zarar verebilecek şekilde olması da olasıdır.

Ön sevişme. Bakın burası cokomelli ;)
5- birleşme öncesi son duraktir. Çiftimiz kah öpüşerek, kah sevişerek gerginliği atar. Iyi bir ön sevişme, orgazma giden yolu kısaltır.

Birleşme
6- çiftimiz gerginliği atmıştır ve isteği hype yapmış olduğundan iki tarafta hazırdır. Yavaşça yekvücut olma işlemi gerçekleştirilir.

Afiyet olsun.

Badem bıyık ya da kendi tabirimle söylemek gerekirse transparan bıyık. Lâned olsun!!!

- evdeysen geliyorum

O gecenin sabahı adliye'ye gidecek, Boşanmalarda bir klas.k olan "şiddetli gecimsizlikten" boşanacağız. Kavga yok, gürültü yok. Kırgınlık da yok. E neden boşandık o zaman? Çünkü farklı isteklerimiz vardı. Başka hayaller kuruyorduk. Evlilik dediğin şey tam bir amaç birliği olmalı bence. Fikirler ayrılsa bile, ortak amaç bir arada tutmalı çifti. Biz hiç bunu yapamadık. Zaten o yüzden de boşandık. Neyse uzatmayayım.

Evden ayrılalı bir ayı geçmiş, o başka eve taşınmış, ben eşyalarımı toplama asamasindayim. Bi hafta içinde evlilik sürecinde yaşadığımız evde, bizden eser kalmayacak. " herhalde bir şeylerini unuttu " diye düşündüm. " gel tabi " dedim. Yarım saat sonra kapıyı çaldı.
- anahtarınla açsaydın
- bi daha ne zaman açacaksın sanki kapıyı.
Gülüştük. " Hayırdır " dedim. "Beklemiyordum ". "Ben de beklemiyordum ama geldim bak buradayım "deyince yine güldük. Içeri geçtik. Kahve yapayım diyerek mutfağa gittim. Peşimden geldi. Halinde bi gariplik var belli ama ne olduğunu bilemedim o an. Suyu kettle a koyarken arkamdan sarıldı. Tezgaha sıkıştırdı beni. Şaşırdım. "Napiyosun" dedim. Cevap falan vermedi. Ben de zaten cevap dinlemek istemedim o an. Önce boynumdan sonra dudaklarımdan öptü. Karşılık verdim. Belki evlilik sürecindeki en acaip geceyi geçirdik. Pek istekli bi adam değildi normalde. Ona kalsa ayda bi defa yapsak yeterdi. Ama o gece farklıydı işte. Arada ufak molalar verip, defalarca birlikte olduk. En sonunda, pestilimiz çıkıp yatağa öylece uzandık. Özel bir geceydi. 2 yıllık bir evliliğe saygı duruşu niteliğinde oldu bizim veda seksimiz. Sabah beraber uyandık. Duşumuzu beraber aldık. Sonra da mahkemeye gittik. Dedik ki "ayrılmak istiyoruz". Ve bitti.

Bu erkeklerden biri de benim abim. Gençliğinde bir rus kızı ile ciddi denebilecek ılişki yaşamıştı. Aileler falan tanıştı hatta o derece ciddi. Laf dönüp dolaşıp eski gunlere gelince, hayranlığını ya da daha doğru ifadeyle özlemini şu şekilde ifade etti; " televizyonda putin'i görüyorum, aklıma o geliyor" ah be abicim :((

Biraz iddialı bir yorum olabilir ama, türkiye'de meşhur olması tarkan'ın ölürüm sana şarkısına abd'de çektiği klip ile olmuştur. Klipte yatağa bağlanan, ağız topu kullanan bir kadın rol almıştı. Ve bu, o dönem baya olay olmuştu.

Öncelikle hayırlı forumlar ;)

Ben erkek olsam iri meme tercih ederdim. Çünkü düz kalçayı şekle sokmak, squat ile mümkün. Ama küçük meme için operasyon gerekli. Iri meme sahibi hanimefendiyi, spor salonuna düzenli yollarsanız istediğiniz sonuca ulaşabilirsiniz. :))

Biraz şey... hmm nasıl desem kibirli bir moderasyona sahip sanırım. Hatadan dönmek yerine, doğruyu döndürmeye çalışan cinsten. Basit bir soruya, "Sen kim köpeksin" tarzı cevaplar verilebiliyor. cinsel sözlük entry oylama algoritması başlığının neden kaybolduğunu sordum. Bunu da Herhangi bi sitem vs içeren bir yorumda bulunmadan yaptım. Bekliyorum ki, üzerine düşünülecek, biraz tartışılacak vs o yüzden kaldırdık gibi bir cevap gelsin. Ama tam tersi.

Başarılı olma yolunun, karşılıklı anlayış ve eleştiriyi kabullenmekten geçtiğini düşünüyorum. Gittiğiniz yol yanlış. Niye bilmem ama bunu söyleme mecburiyeti hissettim kendimde.

Bir dost...

Oha!! Bu başlık niye yok ya ? Nasıl cinsel sözlük burası ;)

Göğüs bölgesinin bir kısmının açık bırakılması ile oluşan dekolte çeşidi. ( tanıma bak )

Bir erkeği hipnotize edebilecek yetkinlikte bir şey bu. Daha bugün 50'li yaşların sonundaki bir adamın, genç kadının karşısında maymuna döndüğünü görmesem yazmazdım bunları. Erkeğin kaçamak bakışları, kadına karşı olan olağanüstü kibar davranışları vs gerçekten tam anlamıyla ibretlikti. Öyle etkisi altında kaldı adam, bir çift yağ dokusunun :))

Ben erkeklerin maç hafızasına şaşırırdım. Burada gördüm ki, esas olarak porno film oyuncusu hafızalarına şaşmak lazım. Kategorilerine göre dosyalanmış beyinde. Şu kim dense gbt'sini çıkaracaklar sanki.:))

Almanya'nin kuzeyinde bulunan Sylt adasında var bunlardan. Yukarda bi arkadaşın söylediği gibi, herhangi bi cinsel uyarıcı etkisi olmuyor. Çünkü herkes çıplak. Ve burasının normali bu. Giyinik birini görseniz daha çok etkilenebilirsiniz hatta. Hal böyle olunca da normal bir plajdan farkı kalmıyor. Yaş ortalaması sanıldığı gibi yüksek değildi. Yaşlılar vardi evet ama çoğunluk 20-40 yaş aralığındaydı. Öyle göz zevkiniz bozulmaz yani. Zaten kimseye de bakmıyorsunuz ortama alışınca.

Sabahattin ali'nin ilk olarak gazetede tefrika olarak başlayan, sonra 1942 yılında kitaplaştırılan büyük hikayesi(novella). Maria puder ve mehmet raif gibi iki harika karakteri bünyesinde barındırır. Aradan geçen bunca yıla rağmen hala çok satanlar listesinde yer alır.

Bu adam yüzünden gazoz içmekten korkardık. Öyle de etkili bir figür oldu bir kuşağın hafızasında. Birbirine benzer filmlerde, birbirine benzer rollerde hep kötüyü oynadı. Beyaz takım elbiseleri, altın kolyeleri ile tam bir kötü adam profiliydi.

Lise son sınıfta Bireysel çabalarım ile 15 civarı erkeğin bu gruba girmesinin önüne geçmiştim. Ama ne yazık ki sadece benim çabamla olmuyordu bu iş. Kollektif bi çalışma gerekiyordu ama diğer kızlar buna pek yanaşmadı. Bi de üstüne ben kötü oldum. :((

Gidip sahil kenarında bir çay içmek sevgili olmaya yetiyordu o zaman. Ekstra şeyler yapmaya gerek yoktu.

Uğruna cinayetler işlenen, Türkiye'nin gerçek beka problemi. Şarkısı bile var. Sezen aksu söyledi zamanında. Sözleri ümit yaşar oğuzcan, bestesi arto tuncboyaciyan.

Aradım yıllardır seni her yerde
Bir türlü karşıma çıkmadın namus
Nihayet bir yerde rastladım ama
Utançtan yüzüme bakmadın namus
Yaklaşıp yanına dedim nerdesin
Dedin ki yorulma gelmiyor sesin
Gayretleri boşa gitti herkesin
Kimseyi yanına sokmadın namus
Fazilet dediğin meğer masalmış
Namuslu görünmek kimlere kalmış
Zenginmiş, fakirmiş, halkmış, kralmış
Gördüm ki kimseyi takmadın namus
Hadi yandan
Hadi, hadi yandan
Ben senden ne saray ne ev istedim
Seni sevenleri sen sev istedim
Kıvılcım aradım alev istedim
Bir tek mumu bile yakmadın namus
Azizken gözümde sudan ekmekten
Yoruldum uslu dur yapma demekten
Yüzyıllardır namussuzluk etmekten
Bir türlü uslanıp bıkmadın namus
Hadi yandan
Hadi, hadi yandan
hadi yandan
hadi hadi yandan
hadi yandan
hadi hadi yandan...

Rehber öğretmenler tarafından dikkatle takip edilmeli bu gruba giren kızlar. Bakanlıkların ortaklaşa yürütecekleri politikalar oluşturulmalı. Milli eğitim, aile çalışma ve sosyal hizmetler, mümkünse sağlık bakanlığı bu çocukların üzerine hassasiyetle eğilmeli. Rehber öğretmen tarafından belirlenen öğrenciler, aile bakanlığının gözetiminde olmalı, gerekirse ailelerle temasa geçilmeli ve ihtiyacı olanlara sağlık bakanlığı ps.kolojik destek imkanları sağlamalı.

Yapılacağına inanıyor musun diye sorarsanız hayır derim. Ama yine de söylemekten geri durmamak lazım.

Radyo televizyon üst kurulu. Kanalların yayınlarını denetlemek gibi bir misyonu var. Saçma sansürleri ile meşhurdur. Mesela tosun paşa filmindeki hamam sahnesi, genel ahlaka aykırı bulunduğundan sansüre uğramıştır rtük yüzünden. para cezası veya yayın durdurma gibi cezalar verebilme hakkına sahiptir. Bu da televizyonlarda otosansür doğmasına yol açar. Rtük'e göre Kadını dövmek serbest, öpüşmek yasaktır.

Türkiye şartlarında cesur bir diziydi. Tabi bunun sebebi ücretli bir platformda olup, rtük kıskacından uzak durabilmesiydi. Normal kanallarda öpüşme sahnesi bile olay olabiliyor. Fi, bu bakımdan şanslı bir yapımdı.

Ben genç erkeklerden hoşlandım hep. Şimdi bile Eşimle aramızdaki yaş farkı ona göre 10, bana göre 11. ;) hatta ara sıra takılırım ona " sen bana biraz yaşlısın " diye.

Bunun sebeplerini hep düşündüm. Niye bu tarz seçimler yapıyorum diye. Sonra da düşünmekten vazgeçip, böyle kabul ettim kendimi. Yaşıma yakın ya da büyük erkek bana hiçbir şekilde çekici gelmiyor. Olay bu kadar basit. Özellikle ilk evliliğimi bitirdikten sonraki dönemden itibaren bu konudaki seçimlerim oldukça belirgin bir hal almaya başladı. 26 yaşında boşandığımı düşünürsek, boşanma sonrası ilk ilişkim 20 yaşında bi erkekle olmuştu. Sonrasında da özellikle 19-23 yaş bandında olan erkekleri aldım hayatıma.

Ben, kadınlar konusunda belli klişelerden azade olduğumu düşünüyorum. Piç adam sevmem mesela. Ilişki içinde 2 tane piç karakter fazla çünkü. Ya da erkek dediğin şöyle şöyle yapacak, vurdu mu masayı devirecek falan lafları itici. Efendi, mahçup erkekler beni tahrik eder. Karşımda heyecanını, yüzünün kızarmasını gördüğüm erkekler benim ps.kolojik tatminimi de sağlıyor olabilirdi. Dediğim gibi bu konu üzerinde düşünmeyi bıraktım.

Elbette yaş ilerliyor ve bu tercihler de aradaki yaş farkının giderek açılmasına sebep oluyor. Buna rağmen Ne partner bulmakta ne de sevgili bulmakta hiç zorlanmadım. Genellikle ilk adımı atmaktan çekinmediğim için, beğendigim erkek için bi şekilde harekete geçerdim. Çevreden nasıl göründüğünü de umursamadım. Kimsenin gözüne sokmadım çünkü yaşadığım ilişkileri. 30'lu yaşlarımın sonunda 18 yaşında biriyle flört etmiştim. Bana gayet sıradan gelmişti bu durum, Yakın arkadaşlarımın aksine. 20 yaş genç bir erkekle paylaşacak çok şey bulunabileceğini düşünüyorum hatta. Sadece seks değil. Yaşam enerjisinden bahsediyorum.

Ama zamanla bazı şeyler değişiyor. Benim için bu değişimin gelmesi 40 yaşımı buldu. Daha stabil bir hayat istediğimi farkettim. Bunda eşimin de payı büyük. " bu adamla bi ömür geçirebilirim" dedirtebilmek kolay iş değil bana. Pekala eskisi gibi devam edebilirdim ama artık bunu istemiyorum diyebildim. Bu özel bir şey bence.

Sözün özü, yaş farkına takılmayın. Bu fark benim için en fazla 20 olmuş, belki bi başkası için 10 olacak. Önemli olan kimyanın tutması, enerjilerin uyumlu olması, Gerçekten istenilen bir ilişki olması. Gerisi bi şekilde hallolur...

Sözleri sevgi sanlı, müziği atilla özdemiroğlu imzalı sezen aksu şarkısı. Yedi kocalı hürmüz müzikalinin unutulmaz şarkılarından biridir ayrıca.

Tanrım tek başına koyma kulların
Yalnızlığa ancak sen dayanırsın
Eşsiz dostsuz kalanın zordur halleri
Yalnızlığa ancak sen dayanırsın
Şu gelen yar olaydı
Elinde nar olaydı
İkimiz bir gömlekte
Yakası dar olaydı
Yeşil bağın üzümü
Yola diktim gözümü
Ne gelen var ne giden
Kime deyim sözümü
Tanrım tek başına koyma kulların
Yalnızlığa ancak sen dayanırsın
Bu dünyada cefa çektirme bize
Yalnızlığa ancak sen dayanırsın
Güveyli evler gördüm
Kurulmuş yaya benzer
Güveysiz evler gördüm
Kurumuş çaya benzer
Yeşil bağın üzümü
Yola diktim gözümü
Ne gelen var ne giden
Kime deyim sözümü
Tanrım tek başına koyma kulların
Yalnızlığa ancak sen dayanırsın
Güzel çirkin deme sen kayır yine
Bir münasip koca her birimize
Hasretini çekmişlere
Tazeyken dul kalmışlara
Alı gülü solmuşlara
Ver ver ver ver
Gökte uçan kuşlara
Kurumuş kocamışlara
Boynu bükük kalmışlara
Ver ver ver ver
Hey Tanrım
Bana üç tane (Ooooooo)
Üç te yetmez beş tane (Aaaaaa)
Beş te yetmez yedi tane
Ver ver ver ver
Ver Allah'ım ver