anonim_kullanıcı

Post ergenlik dönemini yaşayan genç kızlarımızın insanı çileden çıkartan mottosu. Herkes prens herkes prenses memlekette.

Ama gerçekler çok farklı. Özellikle varoş diye tabir edilen semtlerdeki okullarda. Erkekler çukur seyredip çete kurmaya özeniyor, kızlar zengin bi adamın yanında çalışıp sonunda yatağına girmeye. Statü atlama merakı da bu söylemlerde ortaya çıkıyor. Keşke prens ya da prenses olmak yerine özgür, ne istediğini bilip buna göre çalışan bireyler yetistirebilsek. Ama zor tabi.

Çoğu kişi takılmamalı derken yaşadığı ülkenin gerçeklerinden uzak görüş bildirmiş. Takılıyor bu kafaya. Erkek milletine çok açık olmamakta fayda var bu yüzden. Anca göz görmeyince, kulak duymayınca katlanabiliyorlar. Sevgilime yan baktın kavgası yüzünden adam öldürülen ülkede bu konuda yalan söylemek normaldir. Sevgilinizin, eşinizin geçmişi hakkında bi fikir sahibi olursunuz zaten bu normal. Ama detayları anlatmaya gerçekten hiç gerek yok. Sorgulamayın! Bunun iki tarafa da faydası olmuyor.

Evlilikte aradığını bulamamış kadının mizaha müthiş yansımış halidir. Bir odundan farkı olmayan kocası ve hayallerinin beyaz çoraplı prensi mükremin çıtır arasında sıkışıp kalmış ve maalesef ki şu hayatta gün yüzü görememiştir. ;(

Bir demet tiyatro'nun, Fentezileriyle ünlü, edele meraklısı karakteri. Demet akbağ tarafından canlandırılmıştı.

Hafif cilveyle söylenmiş "Yapma huylanıyorum" sözü hiç bu kadar anlamlı olmaz vücudun herhangi bi yerinde... insan vücudu gerçekten çok garip.

Gece ilerleyip, alkolle birlikte ateş yükselince bazen bulunacak en yakın yer burası oluyor. Izmır kordonda yunan konsolosluğunun arkasındaki bi barda yapmıştım. Az gürültü bol hareket ilkesiyle, içerde no name adlı grup çalmaya devam ederken biz işimizi halletmiştik ;) bunu yapacak kadınlar için ilk şart etek giymek sanırım. Eteği beline sıyır, hafifçe klozetin üstüne eğil. Bitti gitti. Geçmiş olsun ;)

Tarafıma ilk uygulandığında başta rüya sandım. Oha bu ne kadar gerçekçi rüya derken kendime geldim. Uykudan uyanınca çok sersem gibi olduğumdan pek karşılık veremedim ama olur öyle arada...

Hemcinslerime bu konuda ben de kızgınım. Üç kuruş için bu lafları duymak çok onur kırıcı. Hayatım boyunca hesabını ödeyemeyeceğim, ya da ödeyecek keriz! Var nasılsa diye bi şeyler yiyip içmedim. Hatta çoğu ilişkimde maddi durumu iyi olan taraf ben olduğumdan hesabı da çoğunlukla ödedim. -Hepsi helâli hoş olsun bu arada-. Çünkü böyle yetiştirildim. Normal şartlarda buluşma fikri kimden çıktıysa o öder hesabı. Süregelen bi ilişkide ise paranın lafı edilmez. Bu ilk buluşma ise ve adamdan hoşlanmadıysam hesabı ödemek konusunda ısrar ettiğim çok olmuştur.

Kızlar elinizi cebinize atmaktan korkmayın. Ödeyeceğiniz 2 kahveyle batmazsınız. Beyler siz de madem bu durumdan rahatsız oluyorsunuz açıkça söyleyin. Buluşmaya gelince canım cicim deyip de sonrasında dedikodu yapmayin.

Bu konuda ne kadar uzmanlaşmış olsa da önden klipsli sütyen maymun edebilir bi erkeği ;)

Nam-ı diğer fin hamamı. Romatizma, gerginlik, uykusuzluk gibi rahatsızlıklara iyi gelir. 70-90°C ortalama sıcaklıkta 15 dakikanın ardından soğuk şok ve biraz aranın ardından 10 dakika daha devam edilmesi tavsiye edilir.

Saunaya sadece havluyla girilir. Buna uygun bi yerde giriyorsanız çıplak olmak da iyidir. Almanya gibi bi yerde girerseniz, çıplak olmamanız yadırganır hatta. Üstünüz çıkıverir bu durumda. Herkesin çıplak olduğu yerde sizin de utanacak bi şeyiniz kalmaz çünkü.

Sahilde ya da uygun alanlarda yapılabilen güneşlenme eylemi. Eskiden daha rahatça yapılabilirken şimdi daha tenha yerlerde yapılıyor. (Giderek muhafazakar bi toplum olmamızın sonucu sanırım bu) En azından türkiye şartlarında. özellikle almanya da ise gayet normal karşılanıyor. Güneşli bi havada parkta bu şekilde güneşlenen birilerine rastlamak mümkün.

Kadın o telefonu karıştırmayı kafasına koyduysa, ne yapar eder başarır. Duşa girdiğinde bakar, uyuduğunda bakar. Aaa mesaj geldi bi bakayım der bakar. Kaçarı yok yani. Sizin yerinizde olsam şüphe çekecek davranışlarda bulunmam. Ayrıca konu stalksa kadınlar olarak bu işin kitabını biz yazdık. Alacağınız tedbirler işe yaramaz. Şimdi o telefonu yavaşça ulaşılabilir yerlerde bırakın, eşinizin sevgilinizin canını sıkmayın.

Bunu yapan erkekler de var, buna gerçekten kanan kızlar da var. Ama esas olarak bunun yalan olduğunu bile bile kanmış gibi yapan kızlar var. Siz kadınları küçümsemeye devam edin. Evlilik vaadi böyle durumlarda cankurtaran simidi olabiliyor. Kadın için, bak ciddi düşünmesen seninle olacak biri değilim deme fırsatı veriyor. Asıl tartışılması gereken belki de bunu demek zorunda bırakılmak.

Ama bu durum bile, buna tenezzül eden erkeğin şeref yoksunu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Üzgünüm beyler.

Ortamına göre ya döverim ya çok severim bu erkeği. Aile apartmanı olarak tanımlanan bi yerde oturuyorsan başını belaya sokar böylesi. Hele bu konuda uyarmışsam erkeği ve buna rağmen yapmışsa intikamım acı olabilir.

Böğürerek tamamlanan ilk seferin ardından sinirden deliye dönülmüş olsa da hiç bozuntuya verilmez. Hiç renk vermeden çekmemeden fularlar çıkartılır. "Çok eğleneceğiz aşkım" denir. Biraz sonra yiyeceği dayaktan habersiz saf saf gulmektedir erkek. Dünden razı şekilde yatağa bağlanır. Ta ki donunu ağzına sokup "hadi şimdi de bağır görelim" diyene kadar. Ondan sonra benim için ne sinir kaldı ne stres. Ağlatana kadar vurdum. Tırmaladım her yerini. Şok cihazını elimde görünce altına işeyecekti:) bu esnada da tamamen teslim oldu bana.

Esas sıkıntı tüm bunları yaptıktan sonra adamı çözmekte oldu. Bi yandan bakışından falan hoşuna gittiğini düşünüyorum bi yandan da korkuyorum. Şok cihazı bi elimdeyken yavaşça çözdüm. Ve uzaklaştım. Mutfağa gidip bi sigara yaktım. Toparlanıp geldi. Hoşuna gitmiş yavşagin :)

Kalabalık ortamda, bi arkadaş grubunda vs. yapılıyorsa, bölgesini işaretlemek için idrarını yapan hayvanlarla benzer amaçlar taşır. Ne alaka dediğinizi duyar gibiyim. Anlatayım. Ortamdaki bi kadın, partnerinize ilgisini gösteriyorsa ve siz de bunu azıcık!!! kıskanmışsanız neler diyeceğinize kendiniz bile şaşırır kalırsınız.

Çok harika sonuçlar beklenmemeli bu geceden. Türkiye standartlarında bi düğün için erkenden kalkılır. Kuaföre gitmesiydi, gelin almasıydı, düğün yemegiydi derken tüm gün bi koşuşturma şeklinde geçer. Zaten düğünde bütün gece göbek atıp, halay çeken çiftimiz odaya pestili cıkmış şekilde girer. Hele bir de daha önce birlikte olmayan bir çift ise eklenen heyecanı düşünürsek, ortaya herhangi bi sonuç çıkması mucize olur.

herhangi bir kuruluşta yazışmaları yöneten, yazı işleriyle görevli kimse.
bir yöneticinin işle ilgili günlük notlarını, haberleşmelerini, yazışmalarını vb. düzenleyen kimse.

Yer: kuşadası
Tür: o zamanlar dram ve korku şimdi bakarsan komedi.
Oyuncular: yiyismeyi biraz abartmış xena ve sevgilisi ve sürpriz oyuncu kadrosu.

Tatil için türkiye'ye geldiğimizde, mevsimde yaz olduğundan hemen bi yaz aşkı edindim. Öyle çok abartmadan gezip tozuyoruz moda tabirle takılıyoruz işte. Bi sabah, sevgilimin ailesinin eşyaları arabaya yüklediğini gördüm. Arada kaş göz işaret edip, araba hareket edince yanıma geldi. Neymiş ailesi 2 günlüğüne gidiyormuş da yanlış anlamazsam evine davet etmek istiyormuş beni. Çok güzel kahve yaparmış da bilmem neymiş. Nerden bilirdim sonu böyle olacak. Bilsem tamam der miyim?

Eve girdik. tabi bizim kahve yalan oldu. 2 ergen irisi, hormonlar tavan nasılsa ev boş diye tam da giriş kapısının karşısındaki kanepede başladık öpüşmeye. Kendimizi de kaptırdık baya. Üzerimdeki bluz çıktı, o tişörtü çıkardı falan. Gaz kesmeden devam ediyoruz. Tam sütyeni çözmeye çalışırken "ses geliyor galiba serhat" dedim. Durup dinledik ses falan yok. Onun da benim memeleri bırakma isteği yoktu zaten. Tam kafasını bana gömmüş, ben onu bastırırken kapı açıldı. "Aaaaa" sesini duymamızla far görmüş tavşan gibi kalmamız bir oldu.

Meğer ailesi biseylerini unutmuş. Yol yakınken dönelim bari diyerek adeta bize baskın vermişler. Serhat'in babasının kahkahasiyla kendimize geldik. Şoka uğramış halde, bluzu alıp kapıya yöneldim. Annesi zaten benden beter şoka girdiğinden engel falan olamadı. Bende üstümü giyip kendimi sokaklara vurdum. Eve gitmeye korkuyordum kadın aileme söyler diye. Akşama kadar dolandım. Sonra nolursa olsun diyerek evime gittim. Kapının önünde serhat' i gördüm. Bi problem olmayacak konuştum ben söylemeyecek annem deyince çok rahatladim. Sırıttı "gelsene yemekten sonra" dedi. "Gelmem" dedim...

Bir peynir çeşidi. Bir işte ustalaşmış insana da kaşar denebiliyor. Ama günlük hayatta esas kullanımı, kadınları aşağılayarak tanımlamak için kullanılan hali.

1967 istanbul doğumlu müzisyen. "O", "17" gibi harika albümlerin yaratıcısı.

bu başlığı açma sebebim ise zamanında kendisiyle yaşamış olduğum fırtınalı ilişkiyi anlatabilmek. Yıllardır ıçimde tutmaktan yoruldum. Artık açıklıyorum. "O" albümünün yeni çıktığı dönemde( ki 1998 çıkışlı bi albümdür) kendisi izmire geldi. Zaten oldum olası cool bi adamdır teoman. ama o zamanlar delifişek çağlarımız olduğundan bizim iyice aklımızı başımızdan almıştı. Sahne alacağı mekanda bi arkadaşımız görevli olduğu için, bizde fırsattan istifade ederek sahne önünden yerlerimizi ayırttık. Hatta sıkı hayranı olan başka kızlarla kulise girebilmek için planlar da yaptık.

Neyse sahne alacağı gün geldi. O gün bir arkadaşımın hayatım boyunca bana yaptığı en büyük kıyak yapıldı. Sahne öncesi provayi izledim ve şahsen de tanistirildim. Tanışma esnasında, embesil gibi davranıp cümle kuramamış olsam da teoman'in beğenisini hissetmiştim. Heyecandan cümle bile kuramayan, aşırı istekli üniversiteli bi kız. Eğlenceli bir gece için herşey hazırdı. Daha ne olabilirdi ki? Konser başladığı zaman bazı şarkıları bana bakarak söylediğine yemin bile edebilirim hatta.

Konser bitimi kulise doğru hücum eden onlarca kız arasından sıyrılıp içeri de girebilmiştim. Beni görmemişti ama aklında olduğumdan emindim. Odaya gireceğimi, onun bana sıkıca sarılıp opecegini düşünürken kolumdan yakalayan bir el tüm hayallerimi yıktı. "Yeter ama haaa". Kulise hucüm eden kızları püskürtmekten bıkmış güvenlik görevlisinin biri kolumdan tuttuğu gibi dışarı attı ;(( arkadaşlarım dışarda beni bekliyorlarmış. Kaldırıma oturtup teselli ettiler beni. Bi süre sonra da teoman yanında bi miktar kadınla olay yerinden uzaklaştı zaten...

Başta fırtınalı ılişki dedim ama hafif bi meltem de olabilir. Bilemedim.