susmak

nicktirgit
bazı kişilere güzel bir cevap olsa da bazen boyun eğmek anlamı taşır.
bazen de evet bazen hayır olabilmekte, bazen ise insanı yorabilmektedir.
ne sikim bir şey ise her boka susuyoruz artık.
gudubet kari
bir derviş yolda yürürken,eşeğine eziyetler ederek konuşmayı öğretmeye çalışan bir şaşkına rastlamış ve şöyle demiş;" vazgeç bu sevdadan oğlum,eşeğe konuşmayı öğretemezsin,bari sen ondan susmasını öğren..."
hakiki tosun paşa benim
asıl susmak, iç sesin etrâfındaki sayısı meçhûl gürültücü sesler var ya, iç sesin duyulmasını engellemek için kırk takla atan hani, işte onların susmasıymış. tabii zâhiren susmadan, bâtınen susmak zor. önce ârıza dili tutmak, sonra arızi sesi kısmak ki asıl ses duyulsun.

ne için susmak? dinlemek için... susmak, dinlemeye yol açmıyorsa o susmak da beyhûde. her konuşan gibi, her susan da mûteber değil. çok konuşan sussun, çok susan konuşsun. meşrebe göre reçete. susmaktan maksat dinlemek, dinlemekten maksat anlamak. ''ne kadar anlatırsan anlat, karşıdakinin anladığı kadar'' bütün numara anlamakta. anlayana sivrisinek saz, anlamayana senfoni orkestrası az.

aziz mesnevî ''dinle!'' ile başlar ya, o hesap. bütün ses kaynaklarını kapat ve dinle.
susmak mı yorucu, konuşmak mı? ikisi de... ancak dinleyen dinlenir. her mânâda...
söz dinlemek de aynı, inadın, itirâzın sustuğu yerde. gül biter yâni, onu diyorum.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol