regl izni

Dünyanın bazı ülkelerinde uygulanan, bazı ülkelerinde de yasalaşması yönünde ciddi kamuoyunun oluştuğu izin hakkı.

Japonya, tayvan, güney kore, endonezya gibi ülkelerde kanuni bir hak. Kadın haklarının gelişimi açısından bakıldığında ters bir durum var ama ortada. Çünkü kadın mücadelesi, yıllar boyunca batı tandanslı hareketlerle kazanımlarını elde etti. Bu örneklerde ise durum tam tersi. Kadınların sosyal hayatta ciddi sıkıntılar yaşadığı japonya, bu hakkı 1947 yılında kanunlarına yerleştirmiş. Ilginç di mi?

Şahsi görüşüm, ağır işlerde çalışan kadınlara (fabrika işçileri, sahada çalışan uzmanlar vs) bu iznin verilmesi yönünde. Ama işverenlerin bu konudaki tavrı, beni ümitli olmaktan uzak tutuyor.

pozitif ayrımcılığın, negatif ayrımcılıkla öpüşüp barıştığı nokta.
kadınlara biyolojik özelliklerinden ötürü ikinci sınıf muamelesi yapılıyordu, bu özelliklerin içinde menstruasyon da var tabii ki. sonra eşitliği savunan kadınlar bunu önemli ölçüde elde etti. şimdi de biyolojik özellikleri sayesinde ekstra ayrıcalık elde etmeye başlıyorlar. peki bu döngü kendini tekrar etmeye başlarsa ne olacak? hani menstrual kanama gayet doğal bir döngüydü, hastalık değildi? çelişmeyecek mi şimdi bu durumlar? pozitif ayrımcılıktan çok dolmuşta 20 yaşındaki kadına yer veren sözümona centilmen delikanlıya benziyor bu.
halihazırda dismenore için iş görmezlik raporu alınabiliyor bu arada.

(bkz: kan parası)

(bkz: ereksiyon izni)

(bkz: pozitif ayrımcılık)

Kendini feminist olarak nitelendiren bir kadın olarak ben buna karşıyım pozitif ayrımcılık istemiyorum hemcinslerimden biliyorum gebe olduğunu veya menopoza girdiğini saklayıp bunu kötüye kullanacak çok insan var. Ben eşitlik istiyorum mesela çalışan bir kadın çocuğu var diye işten çıkarılmasın hakettiği pozisyona gelmekte zorluk çekmesin istiyorum

16/06/2004 tarihli, 25494 sayılı ağır ve tehlikeli işler yönetmeliğinin 7.maddesinde; ''kadınlara bu dönemde işveren tarafından bol ilgi, öğlen yemeklerinde çikolata ve çalışma ortamında battaniye, sıcak su torbası bulundurulması gerekmektedir'' der. Hadi bu, işin goygoyu😊

Bir işveren olarak kadınlar açısından düşününce;

karnın feci ağrıyor, buna baş ve sırt ağrısı da ekleniyor, aynı anda bağırsakların bozuluyor, miden bulanıyor ve hormonal değişimlerden dolayı psikolojin de alt üst olmuş durumda sen bile kendini tanıyamıyorsun serotonin seviyen yerlerde. bunun yanında her an kanama durumundasın otobüstesin işe gitmeye çalışıyorsun, miden bulandığı için sabah kahvaltı yapamadığından dolayı başın dönüyor, kanama sebebiyle de iyice halsizleşmişsin, ortamsa leş gibi apaçi taşağı kokuyor ve otobüsü taşak kokutan bu apaçiler o haldeyken bile gelip sana ford yapmaya, yakınlaşmaya çalışıp kertenkele misali gözünü ayırmıyor, kesiyor, nil timsahlarının karşıya geçmeye çalışan ceylana yaptıkları gibi çevreni sarıp götüm götüm yanaşıyorlar. düşünsene durumun vahametini.

Tüm bunları düşününce kadınlar için haklı izindir.