fuckbuddy nin nişanlısıyla tanışmak

albay kotak
ilk başta zor gibi görünen ama doğru adımlar atıldıktan sonra bir insanın çok şey öğrenebileceği bir hadise. kadınları çözmek benim için asla bir varış noktası olmadı... bir yoldu onları öğrenmek ve o yol oldukça çamurluydu. tek yaptığım botlarımı giymek ve durmadan yürümekti aslında. sona yaklaştım mı? hepimiz aldığımız her nefeste sona biraz daha yaklaşmıyor muyuz?
-merhaba, sevgilim sizden çok bahsetti.
+memnun oldum azizim, sizden de çok bahsetti...
bahsetmez olur mu? kaç kere ben sevgilisinin üstündeyken mesajlaşmıştılar. kaç oral seksimiz zırlayan telefon sesiyle bölünmüştü. çok kızgındım ona aslında... sevgilisini canım çekiyordu ama o il dışında olmadığı için elimden bir şey gelmiyordu. yüzümde sahte bir gülümseme, gözümde o tatlı göğüslerin özlemi... bir yerlere gidilip bir şeyler içilecek elbette. sonrasında birkaç dakika yürünecek ve evlere dağılacağız... akşam onlar sevişecek. sevişecekler sevişmesine de kızın gözlerinde benim bedenimin hayali... benim sıcaklığımı arayacak o zavallıda, benim sertliğimi ve performansımı özleyecek. benim erkekliğimle o zavallıyı karşılaştıracak. midesi bulanacak, yapamayacak... bir şekilde bu işkence bitecek ve orgazm sigaraları yakılacak. o sigaranın dumanı boğazına dizilecek... belki de kızın gözleri dolacak. "Albay olmalıydı." diye iç geçirecek...
aslında ilişkimiz biraz fırtınalı başlamıştı. alkollü bir gecenin sabahında yanımda uyurken bulmuştum onu... uyandığında hıçkıra hıçkıra ağlayacağını da biliyordum ama biraz izleyebildim onu. yüreğim el verdiği kadar izledim onu... alkolün etkisi ile masumiyetinin ipini çekmişim. yemin ederim farkında değildim... bilsem yapmam demiyorum ama en azından şimdilik masumum.
tutucu bir çevresi vardı... sevgilisi olacak salak da onu her şeye rağmen kabul etmişti. peki ya arzuları? bir hafta dayanabildi bensizliğe... aradı yine. "sevgilin var olmaz." dedim. "sensiz yapamam." dedi... kovdum onu. kapıma kadar geldi ve yağmur yağıyordu. onu içeri aldım... soğuktan mı titriyordu yoksa biraz sonra yaşayacağı orgazmları anlayan kalbi mi yapıyordu bunu... birkaç soru, birkaç öpücük ve birkaç orgazm çığlığı... sigara eşliğinde bir süre düşündük. evet bu anlamsız oyunumuz devam edecekti. zaman, mekan ya da hisler önemsizdi. gidebildiği yere kadar ve gidebildiği her şekilde...
sanırım evlenme teklifi alacak benim meleğim. şimdi numaradan da olsa bir sevinç çığlığı atması lazım. en çok o "sevinç gözyaşları" dediği şeylere üzülüyorum. benim için akan ama başkasının omzuna...
aslında onunla uzun süre daha eğlenebilirdim. şimdi evlenecek ve uzaklara gidecek... belki "anneme gidiyorum." diye kaçar gelir çok özlerse.
offf ne bileyim... dün o herifle tanışmak zorunda kaldım. benim sadece kullandığım bedene benim anlamadığım "aşk" denen duyguyu koymuş. ben kıskanç bir çocuğum... oyuncağımı elimden aldı o... onun mutlu olmasına asla izin vermeyeceğim sanırım.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol