Genelde doğu toplumlarında görülen kendisini ilgilendirmeyen konulardan rahatsız olan, kendisini tanımlamadığı yönelimlerim yaptıkları aktivitelerden rahatsız olan bireylerin düşünce yapısı.
Genelde " xfobik değilim ama" ile başlayan cümleler kurarlar. Buradaki "ama" bağlacı sihirli olan kısımdır.
Kendisi Zeytinburnunda hatta ve hatta Kırıkkalenin Sulakyurt ilçesinde oturur ama yılın bir günü Taksim'de gerçekleşen yürüyüşten rahatsız olur. Kadıköy'deki kızın şortundan rahatsız olur. Yada o kızın sevgilisine gavat der kendi çapında eğlenir. Sikilecek kız evlenilecek kız ayrımı yapar. 2 erkeğin kimseye zarar vermeden odalarinda sevismelerinden rahatsız olur.
Çünkü boş insandır. Kafasını yoracak başka bir şeyi yoktur.
(bkz: genel ahlak kimin ahlakı)
ahlakçılık
Bir üstteki entry de modern ahlakçılığa örnektir. Bunu modernizmle neredeyse tüm dünyaya yayılmış olan batı kültürünün etkisiyle söylerler ve batı kültüründen ayrı ve hatta modernizm yüzünden küçümsenen doğu kültürüne olan düşmanca tutumlarından tanıyabilirsiniz. Bu tarz kimseler için iki kadının öpüşmesi gayet normalken bunu yadırgayan kimseler anormal kaçar. Eleştirdikleri kişilerden tek farkları Popilist söylemler olan, netflix söylemleri savunmalarıdır.
(bkz: aynı bokun laciverti)
Edit: insanlar bir şeyi sevmek zorunda değiller. Bir şeyi sevmemekte bir tür özgürlüktür. Sevmediği şeyden öteki diye bahsetmesi yok olmasını istemesi asıl kötü olan şeydir. Bana göre iki kadının öpüşmesi oldukça doğaldır, çünkü doğada örnekleri vardır, ama sen çıkıp bunu doğal bulmayanlardan 'fetöcüler' diye bahsedersen ben de sana aynı bokun laciverti derim. Zorlama işte ortadoğulusun.
(bkz: aynı bokun laciverti)
Edit: insanlar bir şeyi sevmek zorunda değiller. Bir şeyi sevmemekte bir tür özgürlüktür. Sevmediği şeyden öteki diye bahsetmesi yok olmasını istemesi asıl kötü olan şeydir. Bana göre iki kadının öpüşmesi oldukça doğaldır, çünkü doğada örnekleri vardır, ama sen çıkıp bunu doğal bulmayanlardan 'fetöcüler' diye bahsedersen ben de sana aynı bokun laciverti derim. Zorlama işte ortadoğulusun.
Ahlakçılık bariz bir ideolojiye sığınıp neyin doğru/yanlış olduğunu soyler. Bize 'ahlakçı' gözüyle bakıp; nasıl davranmamız gerektiğini, sınırlarımızın nerede başlayıp nerede bittiğini dikte eder. Çünkü temelinde tek bir inanç yatar. İnsanların inançları normalin yani toplum ahlakının dışına çıktığında, sınırlar yeniden çizilecektir. Geçmişe baktığımda bu kısır döngü halen devam etmekte. Eğer bir çevrede bilinenin aksini yapıyorsan, ahlakçılık tepende bitiverir. Bunu sana sözlü olarak değil, fısıltılar, tuhaf bakışlar eşliğinde hissettirirler. Mesela en sevdiğin o eteği giydiğinde, en sevdiklerinle yürüyüşe katıldığında, iki kadın/erkek seviştiğinde bunu tüm ahlaklığıyla, kimsenin sınırını geçmeden yapabilir ama ahlakçı kendi bilincini inkar ederek ahlak bekçiliği görevini sürdürmeye ve nefret yaymaya devam eder.
Ve sadece ülkemizde degil, her yerdeler.
Ve sadece ülkemizde degil, her yerdeler.
Küreselleşen dünya da toplum ahlakından mı bahsediyorsun xd
Uyandin mi prems
Haha bayağı takılmışsın sen bu lafa premses
Yok yahu, bildigim seyleri tekrarliyorsun o nedenle dedim xd
Bilmek çok ciddi bir şeydir. Duyduğun şeylerdir o
Yoo, bildigim mevzular. Neden benim adima bilmis bilmis konusma cabasina giriyorsun :)
Ne bildiğini söylersen sebebini anlayabiliriz
Tek doğrunun kendi bildiği veya öğretilen olduğuna inanmak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?