Ahlakçılık bariz bir ideolojiye sığınıp neyin doğru/yanlış olduğunu soyler. Bize 'ahlakçı' gözüyle bakıp; nasıl davranmamız gerektiğini, sınırlarımızın nerede başlayıp nerede bittiğini dikte eder. Çünkü temelinde tek bir inanç yatar. İnsanların inançları normalin yani toplum ahlakının dışına çıktığında, sınırlar yeniden çizilecektir. Geçmişe baktığımda bu kısır döngü halen devam etmekte. Eğer bir çevrede bilinenin aksini yapıyorsan, ahlakçılık tepende bitiverir. Bunu sana sözlü olarak değil, fısıltılar, tuhaf bakışlar eşliğinde hissettirirler. Mesela en sevdiğin o eteği giydiğinde, en sevdiklerinle yürüyüşe katıldığında, iki kadın/erkek seviştiğinde bunu tüm ahlaklığıyla, kimsenin sınırını geçmeden yapabilir ama ahlakçı kendi bilincini inkar ederek ahlak bekçiliği görevini sürdürmeye ve nefret yaymaya devam eder.
Ve sadece ülkemizde degil, her yerdeler.

Küreselleşen dünya da toplum ahlakından mı bahsediyorsun xd

Uyandin mi prems

Haha bayağı takılmışsın sen bu lafa premses

Yok yahu, bildigim seyleri tekrarliyorsun o nedenle dedim xd

Bilmek çok ciddi bir şeydir. Duyduğun şeylerdir o

Yoo, bildigim mevzular. Neden benim adima bilmis bilmis konusma cabasina giriyorsun :)

Ne bildiğini söylersen sebebini anlayabiliriz