severek ayrılmak

böyle bir ayrılık çeşidi de vardır.
seversin değer verirsin ancak bazen ilişkiler ömrünü dolduruyor. kısır döngüye giriyor.
trip - kavga - küs - barış - seviş
tekrar aynılarını aylarca yıllarca yaşayanlar var.
kısır döngüden kurtulmak için severek ayrılmak da gerekebilir..

Seninleyken ya kırılıyorum ya da incitiyorum.

Zor olan ayrılık türü ama bazen olmuyor işte.

Daha zoru ise bir severken sevilmeyip ayrılmaktır.

iki tarafta içinden ilerisi için söz verir sessizce ,
zordur yerine kimseleri koyamazsın ,
gelenler ne kadar iyi olursa olsun dolduramaz boşluğunu
bilmezler aklında olduğunu , içinde kalır sessizce

Sevilmiyorsanız ayrılın, seviyorsanız değil

Gerçekten sevilse ayrılınmazmış gibi geliyor ama bazen konuşulmayan gerçekler var araya saat farkı ve ülkelerin girmesi benzeri durumlarda sevginin yetmemesi gibi

Sevişerek ayrılmaktan daha iyidir.

Sevginin mantığa mağlup olmasıdır, defalarca deneyimlenmiştir. Sonradan üzülmektense baştan üzülmek daha makul.

Onlar için şarkılar yapılmıştır. İmkan dahilinde ise tekrar deneyin. Eğer ayrılık en az bir kişi tarafından isteniyorsa eğer o ırmakta bir daha yıkanmaz. Realist olmakta her zaman fayda var. Buyrun

(bkz: Sadomazoşist)

1.Koşullar yüzünden ayrılmak zorunda bırakılanlar var. Örnek bu dizeler bunun için;

Severek ayrılanlar bilirler ayrılığı
Sen benim eş ruhumsun
Unutmuş olsan hissederdim
Unutmuş olsan yanımda durmazdı her sabah hayalin
Seni görmek için geri geldim
Sen gideli çok olmuş
Nereye gidersen git
Çantanda bir resmim aklında gülüşüm olsun
Ben seni gerçekten sevdim
Bitmez demiştim bitmedi

2.Bir de anlaşamadıkları için birbirlenine aşkı bitmeden saygıları bitmeden ayrılanlar var. Örnek bu dizeler bunun için;

Ne küslük var ne, pişmanlık kalbimde
Yürüyorum sanki, senin yanında
Sesin uzaklaşır, her bir adımda
Ayak izim, kalmadan, gidiyorum
Gerdiğin tel, kalbimde kırılmadı
Gönülkuşu, şarkıdan yorulmadı
Bana kimse sen, gibi sarılmadı
Işığımız, sönmeden, gidiyorum

En underrated kalemlerimizden Kemal Varol'un asagidaki dizeleriyle de pekistirdigi nahos durum.

bir buz parçası gecem gündüzüm
dolanı dolanı bir noktayım artık
taş bile taşa tozunu verirken
senden bir haber gelmiyor.

ellerim,
o eski bozkır söylencesi:
bir sırdı; çaldı kapıyı gitti diyor.

ayağ göçürdün
toprak kattın
taş bağladın
kanatlarım o yüzden uçamıyor.

bin rüyayı bir tek rüyada gördüm

yedi sabah içre dönsem de
acı geçiyor
acı geçiyor
acı elbette geçiyor

acı çekmiş olmak geçmiyor.