Bir universitenin psikoloji bolumunun en alt katinda millet dersteyken koridorda. Her an birisi cikabilirdi kapidan, ne bileyim hocanin biri dersi bitirebilirdi. Yurek mi yemistik ne yapmıştık tam bilmiyorum ama kafalar falan ayikti yani.
Eski sevgilimin evinde annesi ve babası yan odada otururlarken ve de avmlerin aile tuvaletinde (basılma olayları filan var yaka paça atıldığımı hatırlıyorum)
deniz kenarında tahtalarının arası açık, kapısında kuyruk olan, biz sevgilimle birlikte girelim hızlıca giyinip çıkarız diye şaşkın bakışlar altında el çabukluğuyla içine girip kendimizi kilitlediğimiz soyunma kabini benim için en ilginç ve public mekandı. dışarıdan görünen ayaklarımızın duruşu her şeyi ele veriyordu. belli bir süre içeride kalıp üstümüzü değiştirmeden çıktığımızdaki bakışlar bir daha görmek istemeyeceğim türdendi.
dershanede çalışan bir kızın, ders olmadığı bir gün dershanesinde. kamera kayıtlarına girmemek için arka odaya gidip, sonra girişte yer alan masaya dönüyorduk. masada da handjob oluyordu bazen.
teos antik kenti. o zamanlar pek bilinmeyen bir yerdi. hatun da tarihçi olunca ziyaret ettik. göreceğimizi gördükten sonra kalan zamanda harabenin taşları üzerinde tarih yazdık.