böyle bir gerçeklik var. bir erkeğe yeterince bira ver, önüne de bilgisayar oyunu koy, günlerce evden çıkmayabilir.
ancak kadınlar öyle değil, her fırsatta gezmek istiyorlar. özellikle ilişkisi olan kadınlar daha da baskın şekilde gezmek istiyor ve azıcık evde dursun, hemen sabırları taşıyor,gezdirilmek için erkeğinin beynini yiyor..
peki bunun sebebi tam olarak ne?
amatör cinsel sosyolog olarak şöyle bir yorum yapıyorum ;
kadınlar evrimleşmeleri gereği sürekli beyinleriyle hesap kitap yapan varlıklar. bu hesap kitaplar, anı yaşamaktan çok geleceğini garanti altına almak ile ilgili oluyor genelde, bu arada her zaman dediğim gibi, bir kadın dur hesap kitap yapayım demiyor, işlemcisi arka planda farkında olmadan çalışıyor.. nerede kalmıştık, ha bu hesap kitap doğrultusunda kadınlar sürekli cinsel piyasa değerini ölçümlemek ister, yani gittiği yerlerde maruz kaldığı ilgi alakayı ölçmek ister sürekli.. bunun yanında olası bir daldan dala geçiş durumunda, yani erkeğini şutlayacağı durumda en verimli erkeklerin nerede olduğunu da beyinlerine yedeklerler.. aslında bu durum yüz binlerce yıllık bir gelenektir. erkekler doğada en iyi av bulunan yerleri tespit etmiş, kadınlar da en iyi avcı bulunan yerlerde konuşlanmışlardır. yani tüm gezdirilme olayının bilinç altı budur..
kadınların sürekli gezdirilmek istemesi
Eminim ki "gezdir beni" diyenlerimiz vardir ve bir o kadar da bu laftan tiksinenlerimiz de var. Peki bu durumu değiştirmek mümkün mü? Kimi yalnızca ego tatmini olsun diye sosyalleşme çabasında. İnsan sırf poz vermek için gezmek ister mi mesela? Kolumda bir erkek var..düşüncesiyle hareket eder mi? Ben bunu yadırgıyorum ama değiştirme gibi bir şansım var mı?
Kimi erkek arkadaşıyla gezmeyi, güzel vakit geçirmeyi her şeyden çok sever. Kimi ise benim gibi ev seven evcildir. Beni de yargılayan çoktur. Kim kime dum duma mevzusu çıkıyor ortaya. Kadın erkeği, erkek kadını zorluyor. Kişisel alanlar, ortak yönler devreye giriyor. Şimdi ben bir kadın olarak erkek arkadaşımla sürekli evde oturmayı isterim. Ortak yönlerimizden biri de bu olmalı dimi ama. Ve gezmek için çıktığımızda da hiç sırıtmaz. Başkalarını gözlemlediğim zaman çoğu zaman gözüme çarpan, sırıtan durumlar oluyor. Zorakilik ve yapmacıklık. Sürekli çok para harcadığını belli etmeye çalısan tipler. Kadının erkeği elinde çantası gibi, erkeğin kadını elinde çocuğuymuş da kaçacakmış gibi tutması.
Dediğim gibi hiçbirini değiştiremeyiz. En iyisi uyumu yakalamaktır.
Kimi erkek arkadaşıyla gezmeyi, güzel vakit geçirmeyi her şeyden çok sever. Kimi ise benim gibi ev seven evcildir. Beni de yargılayan çoktur. Kim kime dum duma mevzusu çıkıyor ortaya. Kadın erkeği, erkek kadını zorluyor. Kişisel alanlar, ortak yönler devreye giriyor. Şimdi ben bir kadın olarak erkek arkadaşımla sürekli evde oturmayı isterim. Ortak yönlerimizden biri de bu olmalı dimi ama. Ve gezmek için çıktığımızda da hiç sırıtmaz. Başkalarını gözlemlediğim zaman çoğu zaman gözüme çarpan, sırıtan durumlar oluyor. Zorakilik ve yapmacıklık. Sürekli çok para harcadığını belli etmeye çalısan tipler. Kadının erkeği elinde çantası gibi, erkeğin kadını elinde çocuğuymuş da kaçacakmış gibi tutması.
Dediğim gibi hiçbirini değiştiremeyiz. En iyisi uyumu yakalamaktır.
Yaşamasını eğlenmesini bilen zeki kadınlardır. Kıymetini bilin.
(bkz: Taşşağını gezdirenler yesin)
"Gezdirmezsen;arı bal, karı am vermez" Sivaslı bir dededen duymuştum
(bkz: içinde gezdirmek)
Öküzlerin gezdirmeye yanaşmamasından kaynaklanıyor. Sonra kolundaki kadını gezdirene kaptırınca cırlar. Sen gezdirmezsen başkası gezdirir. Ne kadını suçlayabilirsin kaltak diye. Ne gezdirene piç demeye hakkın var. Sen gezdirseydin. Kolunda belki yatağında sen olurdun denesi gundiler var. Ama ben sadece " Haydi geçmiş olsun " diycem[/bkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?