Orospuyu mezara gömmüşler daha derine demiş.
geceye bir fıkra bırak
Temel bir yarışmaya katılır ve kazanır. Kendisine bir kitap hediye edilir. Kitabın adı da “Düz Mantık” tır. Temel hediyeyi alırken sorar;
-Bu kitapta ne yazıyor?
-Okuyunca öğrenirsin…
-Ben onunla uğraşamam, anlat bakiim sen bana.
-Pekala. Bak şimdi; senin evinde akvaryum var mi mesela?
-Evet var…
-O zaman içinde su da vardır?
-Evet var…
-İçinde su varsa balık da vardır?
-Evet var…
-Balık varsa hayvanları da seviyorsundur sen?
-Evet…
-Hayvanları seviyosan insanları da seversin herhalde?
-Evet…
-O zaman senin sevgilin de vardır?
-Evet var.
-Yaşlı görünüyorsun o zaman sen evlisindir?
-Evet.
-E karın olduğuna göre de, homoseksüel değilsindir?
-Evet.
-Bak gördün mü? Düz mantık buna denir işte…
Temel çok etkilenir. Kitabı alır koltuğunun altına eve doğru giderken Dursun'u görür…
Dursun sorar;
-Temel o ne?
-Düz mantık kitabı!
-Nası bişey bu anlat bakiim…
-Bak şimdi; sizin evde akvaryum var mı?
-Yook!
-O zaman sen ibnesin…
-Bu kitapta ne yazıyor?
-Okuyunca öğrenirsin…
-Ben onunla uğraşamam, anlat bakiim sen bana.
-Pekala. Bak şimdi; senin evinde akvaryum var mi mesela?
-Evet var…
-O zaman içinde su da vardır?
-Evet var…
-İçinde su varsa balık da vardır?
-Evet var…
-Balık varsa hayvanları da seviyorsundur sen?
-Evet…
-Hayvanları seviyosan insanları da seversin herhalde?
-Evet…
-O zaman senin sevgilin de vardır?
-Evet var.
-Yaşlı görünüyorsun o zaman sen evlisindir?
-Evet.
-E karın olduğuna göre de, homoseksüel değilsindir?
-Evet.
-Bak gördün mü? Düz mantık buna denir işte…
Temel çok etkilenir. Kitabı alır koltuğunun altına eve doğru giderken Dursun'u görür…
Dursun sorar;
-Temel o ne?
-Düz mantık kitabı!
-Nası bişey bu anlat bakiim…
-Bak şimdi; sizin evde akvaryum var mı?
-Yook!
-O zaman sen ibnesin…
temel amerikaya gelir ucaktan iner passaport olayi filan falan
immigration office alirlar bunu memur sorar :
- what's your name sir?
-temel
-surname?
-kaya
-sex?
temel gayet sakin cevaplar
- 3 times a week
memur sasirir ve olayi toparlamaya calisir...
- sir you understood me wrong..i mean male? or female?
temel yine hic beklemeden cevaplar
- doesn't matter
immigration office alirlar bunu memur sorar :
- what's your name sir?
-temel
-surname?
-kaya
-sex?
temel gayet sakin cevaplar
- 3 times a week
memur sasirir ve olayi toparlamaya calisir...
- sir you understood me wrong..i mean male? or female?
temel yine hic beklemeden cevaplar
- doesn't matter
temel, dursun'un karısını sikmek için bir plan yapar. bu plan; keser istemeye dayalıdır.
temel, keser istemek için dursun'un evine gider.
dursun dışarıda odun kesmektedir. selam verip konuya girer.
temel: dursun bana keser lazım verir misin?
dursun: hanım evde git iste versin der.
temel, kapıyı çalar, dursun'un karısı kapıyı açar. yenge der; bana vereceksin, dursun öyle dedi der.
dursun'un karısı kapıdan bağırır; dursun, temel istiyor vereyim mi der.
dursun: ver ula ver der...
temel, keser istemek için dursun'un evine gider.
dursun dışarıda odun kesmektedir. selam verip konuya girer.
temel: dursun bana keser lazım verir misin?
dursun: hanım evde git iste versin der.
temel, kapıyı çalar, dursun'un karısı kapıyı açar. yenge der; bana vereceksin, dursun öyle dedi der.
dursun'un karısı kapıdan bağırır; dursun, temel istiyor vereyim mi der.
dursun: ver ula ver der...
Sanki devamı da vardı hocam bunun
devamını bilmiyorum. aklımda kalanı anlattım..
Ben de şimdi çıkaramadım ama sanki işin içine aganin (benim duyduğum agali versiyonuydu) kizi ve daha sonra bizzat ağanın kendisi dahil oluyordu sanki d.
İki aile varmis ve her iki ailenin de birer kiz çocugu varmis. Birgün misafirlikte
sohbete baslamislar
-Eee sizin kizdan ne haber?..
-Valla iste ne olsun biliyorsunuz işe girdi geçen sene. Başını kaşıyacak vakti
yok. İlk başlarda geceleri fazla mesai yapıyordu. Sonra hafta sonları da
çalışmaya basladi. Patronu çok sevmiş her işi ona veriyormus. Derken Ankara
seyahatleri basladi. Bizimki çanta sekreter gibi patron nereye o oraya.
Sonra Paris seyahatleri filan en sonunda bu iş böyle olmayacak dediler, patronu
ev tuttu. Deli gibi çalişiyor evladım. Ee , peki sizinki ne alemde?
-Valla bizimki orospu oldu, ama ben sizin kadar güzel anlatamiyorum(bkz: swh)
sohbete baslamislar
-Eee sizin kizdan ne haber?..
-Valla iste ne olsun biliyorsunuz işe girdi geçen sene. Başını kaşıyacak vakti
yok. İlk başlarda geceleri fazla mesai yapıyordu. Sonra hafta sonları da
çalışmaya basladi. Patronu çok sevmiş her işi ona veriyormus. Derken Ankara
seyahatleri basladi. Bizimki çanta sekreter gibi patron nereye o oraya.
Sonra Paris seyahatleri filan en sonunda bu iş böyle olmayacak dediler, patronu
ev tuttu. Deli gibi çalişiyor evladım. Ee , peki sizinki ne alemde?
-Valla bizimki orospu oldu, ama ben sizin kadar güzel anlatamiyorum(bkz: swh)
😂😂
ODUN
Adamın biri nerede eğilmiş bir kadın görse arkadan dalarmış.Bu böyle sürüp gitmiş.
Bir gün adam tam iş başındayken melekler onu yanına çağırmış bir daha yaparsan seni cehenneme göndeririz demişler. Adam tövbe etmiş bi süre. Bir gün adam otobüse binmiş önündeki kadın parayı düşürmüş almak için eğilmiş ve adam dayanamamış. İş bitince puf diye cehenneme gitmiş. Kadın hamile kalmış ve çocukta aynı babası gibiymiş. Bir gün melekler onuda yanına çağırmış ve bir daha yaparsan seni de baban gibi cehenneme göndeririz demişler. Çocuk tövbe etmiş ama üç beş gün sonra dayanamamış ve puf diye cehenneme gitmiş. Çocuk bir bakmış cehennem buz gibi herkes donuyor.
Zebanilerin yanına yaklaşmış demiş ki:
-Ya cehennem dediğin yanar kazanlar kaynar burası neden böyle?
zebani cevap vermiş:
-*mına koyiim baban izin vermiyor ki eğilip de iki odun atalım!
ODUN
Adamın biri nerede eğilmiş bir kadın görse arkadan dalarmış.Bu böyle sürüp gitmiş.
Bir gün adam tam iş başındayken melekler onu yanına çağırmış bir daha yaparsan seni cehenneme göndeririz demişler. Adam tövbe etmiş bi süre. Bir gün adam otobüse binmiş önündeki kadın parayı düşürmüş almak için eğilmiş ve adam dayanamamış. İş bitince puf diye cehenneme gitmiş. Kadın hamile kalmış ve çocukta aynı babası gibiymiş. Bir gün melekler onuda yanına çağırmış ve bir daha yaparsan seni de baban gibi cehenneme göndeririz demişler. Çocuk tövbe etmiş ama üç beş gün sonra dayanamamış ve puf diye cehenneme gitmiş. Çocuk bir bakmış cehennem buz gibi herkes donuyor.
Zebanilerin yanına yaklaşmış demiş ki:
-Ya cehennem dediğin yanar kazanlar kaynar burası neden böyle?
zebani cevap vermiş:
-*mına koyiim baban izin vermiyor ki eğilip de iki odun atalım!
Hoca, camide vaaz veriyormuş.
– Kızlarımıza sahip çıkalım. Çok açık giyiniyorlar, boya sürüyorlar, zincir takıyorlar….. derken cemaatten biri seslenmiş:
– İyi de hoca, senin kız da yapıyor.
Hoca cevap vermiş:
– Şimdi Allah var, bizim kıza yakışıyor...
– Kızlarımıza sahip çıkalım. Çok açık giyiniyorlar, boya sürüyorlar, zincir takıyorlar….. derken cemaatten biri seslenmiş:
– İyi de hoca, senin kız da yapıyor.
Hoca cevap vermiş:
– Şimdi Allah var, bizim kıza yakışıyor...
İki kadın sessizce oturuyormuş.
Avcımız avlanmaya çıkar dağa tepeye.. Bir bakar
ki bir ayı karşısında.. Çeker tüfeğini ateşler ama
tüfek tutukluk yapar.. Napsın, kaçmaya başlar,
ayı da peşinde.. Ayı yakalar bunu, bir güzel
becerir.. Avcımız hırs yapar, öldürecektir illa ki
bu ayıyı.. Bir müddet sonra bir daha görür ayıyı,
çeker tüfeği, basar tetiği yine tutukluk yapar;
bizimki kaçar, ayı peşinde, yakalar ayı bunu, bir
daha becerir.. Avcımız iyice hırslanmıştır illa ki
vuracaktır ayıyı.. Takılır ayının peşine, görür,
çeker tüfeği basar tetiğe yine tutukluk yapar, ayı
bunu bir daha yakalar bir daha becerir.. Bu olay
gün boyunca tekrarlanır.. Artık avcının
dayanacak gücü kalmamıştir, hayat meselesi
olmuştur bu, son bir defa daha bakar ayı
karşısında.. Çeker tüfeği basar tetiğe ve tüfek
yine tutukluk yapar.. Ayı yakalar bunu ve der ki:
– “Ya kardeşim avcı mısın, ibne misin?”
Baba zenci eve gelmiş. Çocuk zenci koşa koşa babasının yanına gelmiş ve demiş ki:
+ Baba, baba, kamaşullahınla oynayabilir miyim?
- Oyna, oyna. Ama fazla uzaklaşma.
+ Baba, baba, kamaşullahınla oynayabilir miyim?
- Oyna, oyna. Ama fazla uzaklaşma.
Dipnot: no to racism.
Son zamanlarda favori fıkram:
İki kadın köy yerinde ineklere bakarak sohbet ediyorlarmış.
Yayılan öküzlerden biri ineğe yaklaşmış.
Kadınlar anlamışlar ki öküz ineğe yapacak. Ve izlemeye başlamışlar.
Öküz tam ineğe sokacakken birden ineğin ayağı kaymış ve alet yanlışlıkla anüsüne girmiş. Kadın;
- visss vay anam. Öyle de acır ki o şimdi.:)))
İki kadın köy yerinde ineklere bakarak sohbet ediyorlarmış.
Yayılan öküzlerden biri ineğe yaklaşmış.
Kadınlar anlamışlar ki öküz ineğe yapacak. Ve izlemeye başlamışlar.
Öküz tam ineğe sokacakken birden ineğin ayağı kaymış ve alet yanlışlıkla anüsüne girmiş. Kadın;
- visss vay anam. Öyle de acır ki o şimdi.:)))
Öküzler sevişemez kardeşim kısırlaştırılmışlardır.
Boğadır o.
Boğadır o.
BİR TABUR ASKER
Bir kasabanın kilisesinde papaz vaaz vermektedir. Konu kasaba nüfusunun azlığına gelir ve papaz halkı çocuk yapmak için
"Eşiyle cinsel ilişkide bulunan her kimse bir tabur düşman askeri öldürmüş kadar sevap kazanır" der.
Vaazdan sonra evine dönen çiftlerden birinde kadın kocasına yaklaşır ve
"Hadi kocacım bir tabur asker öldürelim" der. Kocası kabul eder ve birlikte olurlar. Aradan yarım saat geçer, kadın yeniden gelir,
"Hadi kocacım bir tabur düşman askeri daha öldürelim" der. Adam yine kabul eder ve yeniden birleşirler. Aradan bir saat geçer, kadın yeniden gelir
"Hadi kocacım bir tabur daha öldürelim" der, adam oflaya puflaya kabul eder ve yeniden birlikte olurlar. Bunun üzerinden bir saat geçer kadın yine ister adam bir nevi çaresiz yine "hadi" der, bu sırada çıkarttıkları seslerden rahatsız olan oğulları gelir odaya:
"Ya çok gürültü yapıyorsunuz uyuyamıyorum"
Babası yakınır:
"Ne yapayım oğlum, düşman askerleri ananın *mına karargah kurmuş, öldür öldür bitmiyor.
Bir kasabanın kilisesinde papaz vaaz vermektedir. Konu kasaba nüfusunun azlığına gelir ve papaz halkı çocuk yapmak için
"Eşiyle cinsel ilişkide bulunan her kimse bir tabur düşman askeri öldürmüş kadar sevap kazanır" der.
Vaazdan sonra evine dönen çiftlerden birinde kadın kocasına yaklaşır ve
"Hadi kocacım bir tabur asker öldürelim" der. Kocası kabul eder ve birlikte olurlar. Aradan yarım saat geçer, kadın yeniden gelir,
"Hadi kocacım bir tabur düşman askeri daha öldürelim" der. Adam yine kabul eder ve yeniden birleşirler. Aradan bir saat geçer, kadın yeniden gelir
"Hadi kocacım bir tabur daha öldürelim" der, adam oflaya puflaya kabul eder ve yeniden birlikte olurlar. Bunun üzerinden bir saat geçer kadın yine ister adam bir nevi çaresiz yine "hadi" der, bu sırada çıkarttıkları seslerden rahatsız olan oğulları gelir odaya:
"Ya çok gürültü yapıyorsunuz uyuyamıyorum"
Babası yakınır:
"Ne yapayım oğlum, düşman askerleri ananın *mına karargah kurmuş, öldür öldür bitmiyor.
Bizim başbakanlardan biri Çin'e resmî bir ziyarete gitmiş. Akşamleyin onuruna yemek verilmiş. Yemek esnasında günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapma sırası gelince paniğe kapılmış. Yanında oturan ABD'den getirttiği danışmanına dönmüş: – Eyvah ne yapacağım? Tek kelime Çince bilmem... – Önemli değil efendim. Ellerinizi bacaklarınıza birleştirin ve eğilerek başınızla selamlayın. Konuşma yerine geçer. Başbakan denileni yapmış. Korkunç bir alkış kopmuş. Dış ülkelerde sevilmekten pek hoşlanan başbakan, alkışı görünce oturduğu yerden kalkmış, bu kez dört tarafı aynı şekilde ikişer kez selamlamaya devam etmiş. Ancak biraz önceki alkıştan eser yok. Bu duruma bozulan başbakan yine danışmanına dönmüş: – Yahu ne oldu? – Fazla gevezelik ettiniz, tadı kaçtı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?