2 tane fahişe tartışmaktadır.
biri der kısa kalın makbul, diğeri buna itiraz eder yok uzun ince makbul. birbirlerine girerler.
fıkra buya mahkemelik olurlar.
hakimin karşısına çıktıklarında hakime anlatırlar kavgalarını ve eklerler ''kararı sen ver hakim bey, kısa kalın mı makbul yoksa uzun ince mi makbul''
hakim demiş ki ''tamam ben size hangisinin makbul olduğunu söyleyeceğimm ne var ki bunda? mahkemeyi 30 gün sonraya erteliyorum''. kadınlar ''e hadi görelim bakalım çözümünü'' demişler.
hakim başlamış düşünmeye, 1 gün geçmiş, 10 gün geçmiş, 25 gün geçmiş yok, bulamıyor çözümü. kadınlara rezil olmak da istemiyor. son gece kara kara düşünürken bi de karıma sorayım demiş.
+karıcım sence uzun ince mi makbul, kısa kalın mı makbul?
-ikisi de değil.
+ee makbul olan ne?
-en makbul olanı içerde en çok kalanı.
doğru ya demiş içinden hakim. sevinmiş bulunan çözüme. ertesi gün mahkemede fahişeler sormuş.
-eee hakim bey, bize artistlik yaptın çözümü bulurum diye, neymiş çözümün söyle bakalım şimdi?
+ne kısa kalın, ne de uzun ince olanı... en makbul olanı içerde en çok kalanı.
mahkemede alkış kıyamet. şahane çözüm!! bravo! sesleri...
tam salon dağılırken kadınlar dönüp sormuş: hakim bey biz yıllardır bu işi yapıyoruz ve çözemeyip mahkemelik olduk. size bu çözümü hangi or.spu söyledi?
jaimeninsageli
eksileyen arkadaş hakim galiba : )
hakiki tosun paşa benim
Bu fıkrayı uludağ sözlükte okumuş ve çok gülmüştüm:)