diz üzeri çökerek evlilik teklif etmek

aslında diz üzeri çöktüğü şey karşısındaki kadın değildir. onu diz üzeri çöktüren 'am'ın ta kendisidir. am karşısında eğilmiş ve yüzüğü çıkarmıştır.

eğer evlenirsem asla yapmayacağım şey. kendi karakterime daha uygun bir şey buldum yıllar önce.

yapmayı asla düşünmediğim bir eylem ve eminim ki sevgilimde bu tür şeyleri asla sevmiyor. o yüzden yırttım.

Eğer kabul edilirse ileride nasıl yaşayacağını gösterir durum

Ya da



(bkz: sizce hangisi?)

(bkz: saçmalık)

kim böyle bir şeyi neden yapar ya da neden ister hiç anlamam. ilişkiler eşitler arasında olur. birinin eğildiği diğerinin sürekli fedakarlık yaptığı bir ilişkide taraflar bir müddet sonra birbirlerinin partneri değil annesi, babası, kölesi olur. (bkz: istenmeyen bir durum)

şemsiyeyi niye devirdi onu anlamadım

Kadın-erkek herkes karşı madem, peki etraftaki bunca tiyatroyu kim oynuyor? pırlantanın batmak üzere olan sektör temsilcileri tarafından evlilik teklifinin otomatik parçası haline getirilişine dair meşhur hikaye var ya, diz çökmenin de bu kurgunun parçası olduğunu sanıyorum. bir kaynağım yok. İnsanları laboratuvar faresi gibi görerek yapılan sosyal mühendislik çalışmaları insanın tabiatına, özel bir varlık oluşuna birer hakaret değil mi?

Evet dedikten sonra önünde diz çökülmesi gerekir