cinsel fıkralar

bir gün vücudun bütün organları toplanmış, vücuda bir müdür seçmeye karar vermiş, her organ kendini öne sürmüş,
burun demiş ki ben olmassam koku alamayız,
göz demiş ki, ben olmasam önümüzü göremeyiz,
ağız demiş ki ben olmasam yemek yiyemeyiz,
akciğer demiş ki ben olmasam nefes alamayız,
beyin demiş ki, ulan mal mısınız ben olmasam size kim komut gönderecek..

o sırada arkadalardan GÖT gelmiş,
demiş ki ben müdür olmak istiyorum.
herkes gülmüş hahahha mala bak göt müdür olmak istiyor.
göt, öyle mi, görüsünüz siz demiş..
göt kendini öyle bir kasmış, öyle bir kasmış ki.. içeride boklar birikmiş..
göz dışa doğru patlamış,
akciğer patlamış,
ağız yamulmuş,
beyin kalıcı hasar görmüş..

ondan sonra tüm organlar pes etmiş ve demişler ki ;
bundan böyle 'bütün götler müdürdür'

(bkz: namık kemal)

Dünya nüfusun git gide azaldığı bir dönemde birlemiş milletler cinsel acıdan en güçlü milleti seçmek için yarışma düzenlemiş..
Bilim insanları ise bir gün kadın nüfusu bulamayız diyerek cinsellik yarışmasına erkeklere eşekleri ayarlamışlar.
Yarışma basit her milletten seçilen bir erkek eşeklerden biriyle bir odaya girecek ve 5 saat içinde kaç kere sıpa çıkartırsa ona göre puan alacak.(fıkrada mantık aranmaz)
Ingiliz eşek ile girer bir iki üç derken dayanamaz çıkar.
Fransız girer bir iki üç dört o da dayanamaz çıkar.
Rus girer bir....dayanamaz çıkar.
Türkiye adına da Namık Kemal yarışmadadır.
Namık kimseye sormadan bir odaya girer. Herkes o sırada namık kemal ı bekler ama ortada yok.
Odadan bir iki üç dört beş altı yedi derken kapıda namık kemal belirir. Üzgün ve ağlamaklı Türk heyetinin yanına gider
'cok üzgünüm o kadar uğraşmama ragmen bu kadar oldu
O sırada birleşmiş milletler yetkilisi yanında eşek ile belirir.
Bizim katır kayboldu bulan var mı???

Komik olmakla beraber korkutuda olabilecek fıkra türüdür. Misal :
cocuk okuldan eve sevimli gelmiş baba baba ilk defa cinsel ilişkiye girdim çok heyecanlıyım
baba da otur anlat bakim demiş çocukta oturamam baba çok acıyoooo demış

Adamın biri motosiklet almış. Satıcı adama bir kutu vazelin hediye ederek yağmurlu havalarda bunu metallere sür pas yapmaz demiş.

Adam motorunu göstermek üzere kız arkadaşına gitmiş. Kız "Akşama doğru gel seni bize götürüp ailemle tanıştırayım. Hem de akşam yemeği yeriz." demiş ve bir hatırlatmada bulunmuş:

"Yalnız dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. Konuşan bulaşıkları yıkar."

Adam 4 kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün, dağ taş her yer bulaşık.Ulan bir konuşursak yandık demiş. Yemek yerken aklına:

"Ulan ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez" fikri gelmiş.

Kızın elini tutmuş kimseden çıt yok. Bir de öpeyim demiş. Öpmüş gene çıt yok. Ulan ben bununla bu işi burada pişireyim demiş, herkesin gözü önünde o iş olmuş ama gene çıt yok. Adam iyice pişkinliğe vurup yahu bunun anası da güzelmiş deyip onunla da yatmış. Gene çıt yok.

Tam bu sırada dışarda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. Bizimki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış:

"Tamam tamam, koy onu yerine bulaşıkları ben yıkarım!"

Çocuğun biri çok güzel resim çizer. Resim öğretmeni bunu fark eder, babasını çağırır ve şöyle der:
-Beyefendi oğlunuz çok güzel resim çiziyor. Bunu bir yerlere gönderelim.
Adamın cevabı aynen şu olur:
-Bırakın hocam şu or*spu çocuğunu. Geçen gün sobaya bir *m çizdi, onun yüzünden dedesinin dili benimde y*rr*ğım yandı.

Sabahın üçünde dışarda bir gürültü olmuş kadın fırlamış “eyvah kocam” demiş.
Adam yıldırım gibi pantolonuna sarılıp pencereden atlamış koşarken zınk diye durmuş geri dönmüş “lan senin kocan benim, neler oluyor bu evde”diye gürlemiş. Kadın da “madem öyle kimden kaçıyordun” demiş.