feminizm

tetra
en basit tanımıyla "kadın-erkek eşitliğini savunan düşünce akımı"dır.

ancak şu an feministim diyen geçinen kesime baktığımızda genelde kadınların üstün olduğunu savunduklarını gözlemlemekteyim. ya bunun farkında değiller ya da işlerine öyle geliyor.
theperfectmaster
kesinlikle anaerkil sistemi falan savunmayan, eşitlikçi bir ideolojidir. önceliği kadınları cinsiyet eşitliği bayrağı altında toplamaktır ancak bu doğrultuda erkeklerin cinsiyetçilikten dolayı yaşadığı mağduriyetleri de görmezden gelmesi gerekmez. ne yazık ki bazı geri zekalı kadınlar feminizmi çok yanlış anladıkları için yanlış yerlere çekerler. anaerkil bir sistem savunduğu iddiası da bu şekilde bir yanlış anlamanın sonucudur.

bu arada feministler neden suudi arabistan'a gitmiyor demek de 'atatürk madem çok özgürlükçüydü ve devrimciydi, neden sadece türkiye'ye cumhuriyet getirdi, iran'a suriye'ye neden cumhuriyet getirmedi, demek ki atatürk iki yüzlüymüş' demekten farksızdır. bu kadar gerzek olmayın, herkes sorunlarını çözmeye kendi bölgesinden başlar, şartlar el verdiğince de çevresine yardım eder. bu iki yüzlülük değil mantıklı hareket etmektir.
ate
Kadının çalışması erkeğin bulaşık yıkaması değildir bu eylemleri karma yapmaktır.
pierre woodman
kadın-erkek koşulsuz şartsız eşit olmalıdır bunu peşinen söyleyeyim. feminizm günümüzde ne yazık ki pozitif ayrımcılıktır, gerçek amacından saptırılmıştır.
lupus
üstte yazılmış hiçbir şeyi savunmamakla birlikte, erkeklerin maruz kaldığı toksik masküleniteyle de savaşmanın feminizmden kesinlikle ayrılamayacağını düşünüyorum, içinde bulunduğumuz toplumsal gerçeklik eğer amacımıza ulaşmayı gerçekten istiyorsak bunu zorunlu kılmaktadır. stk'ların, aktivistlerin kesinlikle bu tarafa yeterince eğilmediğini düşünüyorum. mevcut gerçeklik için kadınlar erkeklerle eşit değildir, eşitlenmek için kendi etkenliklerini kullanmak durumundadırlar ve bu yüzden feminist devrim süreci yaşamamız elzemdir. bu eşitlenmeye ihtiyacı olan sadece kadınlar değildir çünkü ataerki erkeklere de eşit baskıyı daha az negatif sonuçla olsa da yaşatmaktadır ve bu gerçek de küçümsenemez, özellikle erkekler tarafından kendilerine yapılan bu kollektif zarar küçümsenmemelidir. incellik gibi bir akımdan ziyade bu zararın engellenmesinin de yegane yolu kadınların kendi kendini mücadeleyle özgürleştirmesidir. hiç katılmayan feministler varsa: erkek çocuklarından, gay erkeklerden, trans erkeklerden kurarak zararı hayal etmeye çalışmalarını tavsiye ederim, kesinlikle "normal" erkeklerden farklı değil yaşadıklarının kökenleri. erkekliğin erkeklere verdiği zararı haykırmakyan da kaçamayız, öncelik ve mantık sırasıdır en yetkin mücadeleye kadınları koymak.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol