üstte yazılmış hiçbir şeyi savunmamakla birlikte, erkeklerin maruz kaldığı toksik masküleniteyle de savaşmanın feminizmden kesinlikle ayrılamayacağını düşünüyorum, içinde bulunduğumuz toplumsal gerçeklik eğer amacımıza ulaşmayı gerçekten istiyorsak bunu zorunlu kılmaktadır. stk'ların, aktivistlerin kesinlikle bu tarafa yeterince eğilmediğini düşünüyorum. mevcut gerçeklik için kadınlar erkeklerle eşit değildir, eşitlenmek için kendi etkenliklerini kullanmak durumundadırlar ve bu yüzden feminist devrim süreci yaşamamız elzemdir. bu eşitlenmeye ihtiyacı olan sadece kadınlar değildir çünkü ataerki erkeklere de eşit baskıyı daha az negatif sonuçla olsa da yaşatmaktadır ve bu gerçek de küçümsenemez, özellikle erkekler tarafından kendilerine yapılan bu kollektif zarar küçümsenmemelidir. incellik gibi bir akımdan ziyade bu zararın engellenmesinin de yegane yolu kadınların kendi kendini mücadeleyle özgürleştirmesidir. hiç katılmayan feministler varsa: erkek çocuklarından, gay erkeklerden, trans erkeklerden kurarak zararı hayal etmeye çalışmalarını tavsiye ederim, kesinlikle "normal" erkeklerden farklı değil yaşadıklarının kökenleri. erkekliğin erkeklere verdiği zararı haykırmakyan da kaçamayız, öncelik ve mantık sırasıdır en yetkin mücadeleye kadınları koymak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?