Yaşadığımız yüzyılda konfor ve estetik arasında kalan pek çok kadının dilemmasıdır bu. Topuklu ayakkabı her ne kadar başlangıçta erkekler için tasarlanmış olsa da kadınlar arasında popoyu geriye atıp bacakları uzun gösterdiği için kısa sürede popüler olmuştur.
Oysa Bir kadın Topukluyu eline alıp silah gibi kullanmadığı sürece son derece savunmasızdır. Filmlerde kovalamaca sahnesindeki kadın kahramanın ilk yaptığı şey eğilip topuklularını eline almaktır. Çünkü estetik bir görüntü vermesine rağmen topuklu kadını yavaşlatır, acı çektirir ve sakatlanmasına yol açabilir. Kimi feministlere göre topukluyu tasarlayan erkek tasarımcının gerçek amacı da zaten budur.
İlk problem giyilen İlk yarım saatin sonunda tabanın ön kısmının yanmaya başlaması ve Topuk yüksekliğine göre bu basıncın artmasıdır. Kadının Rahat yürüyebilmek hatta ordan oraya koşturabilmek için zaten ayaklarının ucuna basar gibi yürümek zorunda olduğu düşünülürse çekilen işkencenin boyutları iyice ortaya çıkar.
Diğer bir problem bilek burkulmasıdır. Kadın Topukluyu Düğünden düğüne giyiyorsa ip üstünde yürüyen acemi bir cambazdan hallicedir. özellikle basamaklı ortamlarda düşüp bileğini inciten topuklu mağduru çoktur.
Bugün en klas.k ayakkabı markalarının bile vitrinlerinde spor ayakkabı modelleri görsek de, koşmak zorunda kalmayacağımız durumlar için hala topuklu ayakkabı alıyoruz.
Topuklu ayakkabı Seksiliğin ve kadınsılığın sembollerinden biri olmaya şimdilik devam ediyor gibi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?