- evdeysen geliyorum
O gecenin sabahı adliye'ye gidecek, Boşanmalarda bir klas.k olan "şiddetli gecimsizlikten" boşanacağız. Kavga yok, gürültü yok. Kırgınlık da yok. E neden boşandık o zaman? Çünkü farklı isteklerimiz vardı. Başka hayaller kuruyorduk. Evlilik dediğin şey tam bir amaç birliği olmalı bence. Fikirler ayrılsa bile, ortak amaç bir arada tutmalı çifti. Biz hiç bunu yapamadık. Zaten o yüzden de boşandık. Neyse uzatmayayım.
Evden ayrılalı bir ayı geçmiş, o başka eve taşınmış, ben eşyalarımı toplama asamasindayim. Bi hafta içinde evlilik sürecinde yaşadığımız evde, bizden eser kalmayacak. " herhalde bir şeylerini unuttu " diye düşündüm. " gel tabi " dedim. Yarım saat sonra kapıyı çaldı.
- anahtarınla açsaydın
- bi daha ne zaman açacaksın sanki kapıyı.
Gülüştük. " Hayırdır " dedim. "Beklemiyordum ". "Ben de beklemiyordum ama geldim bak buradayım "deyince yine güldük. Içeri geçtik. Kahve yapayım diyerek mutfağa gittim. Peşimden geldi. Halinde bi gariplik var belli ama ne olduğunu bilemedim o an. Suyu kettle a koyarken arkamdan sarıldı. Tezgaha sıkıştırdı beni. Şaşırdım. "Napiyosun" dedim. Cevap falan vermedi. Ben de zaten cevap dinlemek istemedim o an. Önce boynumdan sonra dudaklarımdan öptü. Karşılık verdim. Belki evlilik sürecindeki en acaip geceyi geçirdik. Pek istekli bi adam değildi normalde. Ona kalsa ayda bi defa yapsak yeterdi. Ama o gece farklıydı işte. Arada ufak molalar verip, defalarca birlikte olduk. En sonunda, pestilimiz çıkıp yatağa öylece uzandık. Özel bir geceydi. 2 yıllık bir evliliğe saygı duruşu niteliğinde oldu bizim veda seksimiz. Sabah beraber uyandık. Duşumuzu beraber aldık. Sonra da mahkemeye gittik. Dedik ki "ayrılmak istiyoruz". Ve bitti.
zirvede bitirmiş.