Foucault bu teorinin ilk tuğlasını koyan kişidir. Ona göre her kimlik biz ve diğerleri olarak şekillenir. Eşcinsel kimliği de sanayi devrimi sonrası şekillenmiş, gettolarda bir alt kültür oluşturmuştur. Bu alt kültürde oluşan kimliğe diğerleri öfkeyle yaklaşmıştır. Oysa ki sanayi devrimi öncesi eşcinsel ilişki bir kimliğe ve bir isme sahip değildi. Osmanlı'da bile sarayın oğlanları vardı. Hatta erkekler evlenip çocuk yaptığı sürece eşcinsel ilişkileri meşru sayılırdı.
Butler ise bu teoriyi geliştiren, büyüten isimdir. Cinsiyet(sex) ve toplumsal cinsiyet(gender) ayrımını yapmıştır. Bu ayrıma göre cinsiyet erkek ve kadındır. Biyolojik cinsiyettir. Toplumsal cinsiyet ise toplumun bu cinsiyetlere dayattığı işlevlerdir. Cinsiyet sadece bedensel cinsiyeti tanımlarken toplumsal cinsiyet yönelimleri tanımlar.
Ona göre cinsiyetin kadın ve erkek olarak tanımlanması yetersizliktir, Tüm gelişmiş ülkeler yasalarında bu ikili cinsiyet yapısını değiştirmelidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?