the x files

deniz ayısı
'gizli dosyalar' ismi ile türkiye'de 90'ların sonlarında nasıl olduysa tgrt gibi bir kanal sayesinde hayatımıza girmiş, cuma geceleri geleceğin giğklerini uykusuz bırakıp dershanelere yarı uyur şekilde göndermiş, subjektif olarak dünyanın en iyi jenerik müzikli en iyi dizisi. 80'ler ve 90'larda dünyada konuşulan ve bizim gibi kafası bir kaç parsek yukarıda olup erich von daniken okuyan tipleri heyecanlandıran başlıca ufolar ve uzaylı fenomenleri ile spontane alev almalar gibi minör paranormal aktivitelerin herhalde hepsine teker teker değinip genel bir komplo teorisi altında sunmuş, fakat bunun için hiçbir zaman görsel efekt ve fantazya pornosuna kaçmamıştır (fringe'e selam). bir çok soru sordurup çoğu zaman cevaplamaması, gösterip elletip vermemesi ve yorumu seyirciye bırakması belki de dizinin yaptığı en mantıklı şeydi, o gizem 9 sezon boyunca insanların içini kıpır kıpır ettirdi. biz inanmak istiyorduk, çünkü gerçek orada bir yerdeydi. sonlara doğru bir sıçışa geçip seneler sonra 10. sezonla geri dönüp tekrar sıçmasına şahit olsak da mulder'ı, scully'si, sigara içen adam'ı, skinner'ıyla şu hayatta şahit olup benimsediğim çok az şeyden biridir heralde.
bir de yüreklere kızıl aşkını aşılayan diziydi bu. doğal kızıl olmadığını çok sonra öğrenip yatağımda gizlice ağladığım gillian anderson sayesinde. kadınlara da çemçük dudak aşkı aşılamış olabilir fox mulder, bilemiyorum.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol