cinsellikle ilgili yazılmış şiirler

gazali'nin ''s*k*ş'' adında şöyle bir şiiri vardır:

ehl-i ışkun arasında raz-ı pinhandur s..iş
aşık-ı dil-hastenün derdine dermandur s..iş

muglim ü zani yanında başka irfandur s..iş
ibnenün ise hele derdine dermandur s..iş
gönlü eglenür gişinün ansuz olur bi-huzur
yaraşur ger dirlerse rahat-ı candur s..iş

irmek olmaz ana hiçbir kimse istihkak ile
aşıka maşukdan lutf ile ihsandur s..iş
sim ü zer ne nesnedür ki ola anun kıymeti
nakd-i cane satılursa dahi erzandur s..iş

öyle bir göt virdi ki kim ol hiz vakt-i neş'ede
s.k taşak sermest olup el'an hayrandur s..iş

yok yire am yoklama var calk idüben fariğ ol
iy gazali bu s.k ile sana bühtandur s..iş

Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu

İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük

Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde

Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra

Sonrası iyilik güzellik.

Cemal süreya

buram buram romantizim kokanları bir kenara koydugumuzda geriye aşık memo kalır elinizde, elinizdekini ne yapacağınız ise size kalmış. gerçi aşık memo daha çok cinsellikten kaçınan (bkz: sado) bir taraftaydı. çoğunlukla (bkz: osbir)'in kerametini yıllardan sonra yollardan sonra herkesin kavramasını sağlayan adamın yazdığı şiirlerdir.

külliyat için buradan buyrunuz: http://asIkmemo.blogspot.com/

"yoksuluz gecelerimiz çok kısa,
dört nala sevişmek lazım"

Oruç

Bir tabak tarhana koydu
Önüne, bir avuç maydanoz,
Parmaklarını tuttu, bileğini,
Kolunun içini öpüp bıraktı,
Soğanı kırdı, böldü ekmeği ve
Bekledi, Zaman hızla içine akıyordu

" bu seferi gövde sana birikti"
dedi, duyulur duyulmaz bir sesle


Kırkikindiler

"Bu sarı tok tütünü senin için
Ayırdım; senin için soydum
Domatesin kabuğunu, senin için
Dildim, tuzladım".
"Senin için perdaha çektim içimdeki
Hayvanı; gövdemi yaya, burguya
Aldım senin için. Bu koku, bu kor,
Bu gemsiz istek senin açlığın için".
" Toprak suya doydu bu yıl, ben sana doyamadım" diye sürdürüyor
Kadın içinden. "Yüzündeki gururlu
Umutsuzlukla içimdeki doludizgin kısrağa katıl".

eb
Suluboya yaz şiirleri

MÜSTEHCEN ŞİİR

İffet Hanım ile rahmetli kocası
Evlendiler evleneli Her Allah'ın gecesi
Yan gelip pufla gibi karyolaya
"Hürriyet inancı nelerine
Yaşama sevinci nelerine
Yolcu nelerine, hancı nelerine
İffet Hanım yirmi iki, yirmi üç
Rifat Bey otuzunda
Dışarda bir yağmur inceden ince
Karyola gıcır da gıcır
Mevsim yazdı, kıştı, yahut bahardı
Yangelip pufla gibi karyolaya
Çukulata yerdi sarmaş dolaş
Güllüşüp, koklaşıp, sevişip
"Kaymak tabağı"nı okurlardı.

Turgut UYAR

Hayal

Bu akşam bir sızı duyup etimde
Kadın, kadın diye içimi oydum
Ruhuma bir serin yer istedim de
Alnımı mermerin üstüne koydum

Birden karanlıklar sökülüverdi
Odama bir hayal dökülüverdi
Karşımda kıvrıldı,bükülüverdi
Onu gözlerimle çırılçıplak soydum

Artık ben ne günah olsa işlerim
Yumuşak yastığa geçti dişlerim
Bir an kadar sürdü can verişlerim
Ey kadın bu akşam sana da doydum

Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,

Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.

Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?

Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.

Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,

Bir gümüş ibrik ile destine ab-i revan.

Salınarak giderken arkandan ben sokayım,

Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.

Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,

Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.

Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,

Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.

Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,

Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

Herkese vermektesin, bir de bana versene,

Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.

Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin,

Esselamun aleyküm ve aleykümselam.

(bkz: Fettah destanı)