dünya üzerinde bize tıpatıp benzeyen insanlar yaşıyor olabilir mi

anonim_kullanıcı_4
merhaba çok kıymetli sözlük yazarları. hepinizi en derin saygı ve sevgiyle selamlıyorum..
bir süredir tatildeyim. boş duramıyorum. yazma üretme gayesi içimde yanan bir kor gibi beni dürtüp duruyor...
her şeyi ezbere bir şekilde ve tek seferde yazdığım için, arada tanım kaynamaları, unuttuğum konular olabiliyor, sürç-i lisan ettiysek affola dostlar....

bu akşam ki vaazımızda, dünya üzerinde yaşayan/yaşamış bizimle tıpatıp benzeyen insanlar var mıdır, olma ihtimalleri ve doppelagner nedir?, bunları inceleyeceğiz.. beynimizin yüzleri nasıl algıladığını anlayacak, bu kavramları tek tek irdeleyip bir fikir sahibi olmaya çalışacağız. uslu bir çocuk olursak şirinleri, hatta dünya üzerinde yaşayan ikizimizi bile görebileceğiz...
haydi başlayalım...

bütün bu fenomenlerin tamamı, dünyada internet yaygınlaştıkça ortaya çıktı. internete fotoğraflarımızı yükledikçe bir fotoğraf zenginliği yaratmış olduk kendimize ve birbirine tıpatıp benzeyen insanlar ortaya çıkmış oldu. hepimizin aklında, acaba dünyada yaşayan, bana benzeyen bir kişi var mıdır? yada anadoluda çokça yer etmiş, insanlar çift yaratılmıştır sözüne inanmak veya inanmamak arasında kalmış bulunmaktayız.

bu fenomenin yaygınlaşması, ve dünyada yaygınlaşması ingiltere'De yaşayan niamh geaney adında bir kızın, size ölmeden önce dünyada yaşayan ikizinizi söyleyelim diyen twin strangers adlı sitede kendisine tıpatıp benzeyen üç kişiyi daha keşfetmesi ile başladı. işte o fotoğraf; dünya üzerinde bize tıpatıp benzeyen insanlar yaşıyor olabilir mi

bu olay ingiltere'de çok kısa sürede yayıldı, hatta türkiye'de bu haberler yayılmaya başlandı (isteyen geçmiş yılları kurcalayabilir) bu trend dünyanın bütün kentlerinde yaygınlaşırken ünlülerin dahi tıpatıp benzerleri ortaya çıkmaya başladı.

dünya üzerinde bize tıpatıp benzeyen insanlar yaşıyor olabilir mi

internet aleminde bu fenomene doppelganger denmektedir. ingilizce tıpatıp aynısı, tıpkısının aynısı gibi anlamlara gelir. (merak edenler google'a kelimeyi yazıp aratabilirler.)
peki gerçekten bu insanlar birbirine gerçekten benzemekte midir?

yüzün tamamı için konuşursak, bu insanları birbirinden ayırt etmek (ayrımını yapmak) çok zordur. gerçekten bu insanların birbirine benzerliği vardır. ama bunun derinliğinde iş hiçte öyle değildir...
beynimizin yüz tanıma sistemi, doğduğumuz andan itibaren çalışmaya başlar, ve sokakta hayatımız boyunca en ufak tanışıklığımız olan insanların adlarını, nereden ne şekilde tanıştığımızı unutsak dahi yüzleri hafızalarımızda kalır. biz bebekliğimizde dahi, annemizin ve babamızın yüzlerini tanımaya çalışarak geçiririz hayatımızı. beynimiz henüz çok gelişmiş olmadığı için, bebekler tanımadığı insanlar gördüklerinde yüzlerine uzun uzun bakarlar. sizi takip ederler. bu süreç, bebeğin daha önce hiç karşılaşmadığı bir yüzü beyninde kodlaması ile ilgilidir... peki beyinde hangi bölgeler ne için çalışır?
beyinde birbiri ile ilişkili olduğunu bildiğimiz 4 farklı bölge bulunmaktadır, bu bölgeler
fusiform ile oksipital yüz bölgesi, inferotemporal kortex, superior temporal siklus bölgesidir. beynimizdeki bu dört ana bölge içerisinde:

oksipital yüz bölgesi, ağız burun kulak çene gibi bilgileri ''ayrı ayrı'' işler ve onu bir bütün haline getirir. yani burası kulak, çene, göz, gibi noktalayarak tanımlama yapar. superior temporal kortex ise, tanımlanmış bu yüzün ifadesi ile ilgilenir. üzgün, mutlu, ağlamaklı, utangaç gibi duyguları anlamakla ilgili bölgedir. yani bütün bu detaylar beyinde ayrı ayrı kodlanarak bir bütün haline getirilir. fusiform yüz bölgesi sadece yüzlere çizimlere fotoğraflara baktığında aktive olan bir bölgedir. yani bir fotoğraftaki insan yüzü, nöronlar tarafından ''ahmet ahmet bu, bu bizim eski kiracı, tanıdım ya'' şeklinde değildir. beynimiz her detayı ayrı ayrı kodlayarak bir şablonda birleştirir. bazen bu şablonlar karışıklığa sebebiyet verir, cansız nesnelerin üzerine yüzler görmeye başlarız.

sadece bir fotoğrafa baktığımızda aktive olan ve beyni ''bu bir yüz'', diye tanımlayan fusiform yüz bölgesinin bir kaza sonucu, veya doğuştan hatalı çalışması hatta düşük elektrik akımları ile çalışma şeklinin değiştirilmesi sonucu, yüz körlüğü (prosopagnezi) dediğimiz rahatsızlık ortaya çıkar. bu rahatsızlığa sahip olanlar, fusiform bölgeleri hatalı çalıştığı için yüzleri algılayamazlar. burnu kaşı gözü görebilirler, görme duyularında hiçbir problem yoktur. ama bir kişinin yüzünü algılayamazlar. sevdiklerini tanıyamazlar. ender görülen bir rahatsızlıktır. dünya'da %1 gibi bir oranda görülür.

bir görme yanılsaması da mesela elbisenizin kenarı öyle bir bükülmüştür ki, aynı insan suratı dersiniz.
veya bir ağacı insana benzetip, bulutlardan fal bakabilirsiniz. buna tıpta Pareidolia etkisi denir. bir yanılsamadır...

daha önce de söylediğim gibi, beynimiz bütün bu örüntüleri ayrı ayrı işleyip, tek bir şablon oluşturmaktadır.
şimdi size yukarıda gösterdiğim insanları, ben dahil hepimiz ilk defa gördük. ve beynimiz o iki fotoğraf arasındaki benzerliği bu kadar kısa sürede oluşturabilmek için iki fotoğraf arasında gözleri, ağzı, saçları arasında bir kalıp ve bir örüntü oluşturdu ve ikisi arasında hepimiz büyük bir benzerlik kurduk... ilk defa gördüğümüz veya çok sık görmediğimiz bir insanın yüzüne tekrar bakınca, beynimize farkları anlamak için yeterince süre tanımadığımız için ikisini birbirine çok benzetmiş bulunduk.
fotoğraflara uzunca bir süre baktıktan sonra, iki fotoğraf arasındaki iki insanın farkını rahatlıkla anlayabilecek hale geliriz. buna örnek olarak, hepimizin çinlileri aynı insanmış gibi görürüz. onları birbirinden ayrımını yapmak bize çok zor gelir. çünkü ülkemizde çinli japon uyruklu insanları görmediğimiz için, beynimiz bunun ayrımını yapmaya yönelik bir sistem geliştirmez. bu yüzden biz, bir çinli veya bir japon gördüğümüzde, beynimizde kurduğumuz en temel şablonu çalıştırırız. bunun sonucunda hepsi birbirine benzemiş olur. beynimize yeterince zaman verirsek, aradaki bütün farkları algılayacak ve buna benzer bir şablon oluşturacaktır... mesela bir arkadaşınızı, hangi ünlüye veya hangi akrabasına benzettiğiniz konusunda sürekli tartışmaya tutuşuruz. bu benzetmeler içerisinde size çok anlamsız gelen fikirler ortaya atılır. siz de yahu bu çocuk nasıl ahmet amcama benzer alakası yok diye tepkiler veririsiniz. aslında bunu ortaya atan kişinin beyninde o şekilde bir örüntü kalmıştır. ve o kişi bu şablona oturmaktadır. kızmayın ikiniz de haklısınız çünkü,
önemli olan bakmak değil, orada ne olduğunu anlamaktır..
1
okuryazar okuryazar
yeni doğan bebeğin erkeğin akrabaları tarafından babaya, kadının akrabaları tarafından anneye benzetilmesi gibi

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol