Irk ayrımı yapmadan birbirinden hoşlanan iki insan
türk kızlarının aslında suriyeli erkeklerden hoşlanması
Ben hariç de..
Bence daha çok korkutucular.
Bence daha çok korkutucular.
(bkz: diego dur allahını seversen zaten ortalik karişık)
[color=white] Üst edit: çok uzun ve spoilerlı bir giri ona göre tostunuzu kahvenizi alıp öyle okuyun. Hatta dur bir kiyak daha yapayim belki yazarken 10 defa baştan dinlediğim şarkıyı ekliyeyim böylece onla başlayıp onla bitirebilirsiniz.
Aynı günün tekrar takrar tekrar yaşanması temasıyla birçok filme ilham olmuş olan ve bir nevi kahramanımızın gerçek aşka doğru yoldan ulaşmasıyla son bulan kült bir film.
Eh tabi işin aslı öyle değil zira değinilen gerçek aşkta öyle bütün zorluklara rağmen birbirine kavuşan çifleri anlatmıyor. Tamam zorluklar var ama bu zorluklar öyle zorluklar değil.
Öncelike aynı günü durmadan yaşayan karakterimiz bir erkek gibi davranması ve kurallara sıkı sıkı uyması konusunda yetiştirilmiş italyan bir aileden geliyor. Ee haliyle bu da onu sık sık yakınan zekice esprileriyle ve iğneleyici uslübuyla her şeyi alaya alan bir tipe dönüştürmüş. Karakterimizin prodüktörü olan rita (bu ismi unutmayın)da diğer herkes gibi hakarete varmayan bu esprilere gülüyor belki de kahramanımız için 'aslında tunç iyi çocuktur' diyor. Işte olaylar başlamadan önceki tablomuz bu şekilde. Bundan sonrasıysa bir karakter inşaası ve bir savı güçlendirme çabaları.
Olaylar başlayınca ve kahramanımız bunun bir lanet değil bir hediye olduğu kanaatine varınca bu hediyeyi hoyratça kullanmaya başlıyor. Bir önceki aynı günde kendisi hakkında ufak bir detay öğrendiği kasabanın en güzel kızını tavlıyor. Ön sevişme sırasında rita'nın adını sayıklama potunu kırıyor. Burası ilginç çünkü aslında o anda gerçekten sevdiği kişinin kim olduğunu anlıyor. Bu arada kırdığı potu senle evlenmek istiyorum diye düzeltiyor. Eh kasabanın güzel kızı sevinip kirılan potu unutuyor(bkz: swh)
Güzel bir kadını tavlamış olmanın özgüveniyle bankanın Para transferi sırasındaki ufak bir anından faydalanarak aslında daha iyi bir hayata ulaşmasını sağlayacak olan kariyer takıntısını sonlandırıyor. Ee bir gün için fazla olan bu parayla iyi bir elbise ve marka bir araba alıyor akşamınaysa yanına aldığı kadınla (dünkü değil ve rita'da değil) iyi, kötü ve çirkin olduğunu düşündüğüm filmin galasına kovboy ve mini etekli seksi barmen kılığında gidiyor. Kısaca paranın nimetlerinden faydalanıyor ve birden gücü ele geçirmiş olan herkesin yaptığı gibi 'dün olan bugün'de yatmış olduğu kasabanın en güzel kadınını sinema girişinde alaya alıyor. Böylece karakterimiz "para insanı değiştirmez açığa çıkarır" sözünü haklı çıkarırcasına sınırlarını tanıyor ve özgüveni paranın kirli kağıdına artık ihtiyaç duymuyor.
Eğlenceyle geçen bir sürü 'dün olan bugün'den sonra kahramanımız sıkılıyor ve artık aşka olan arzusu artıyor. Burasıda karakterimizin gelişiminde kilit bir aşamadır zira evrim bize derki erkekler kadınların aksine daha fazla kimseyle beraber olup soylarının devam etmesini garanti altına almak ister. Kısaca kahramanımız evrimi kandırmış ve çoktan dün olmuş bugünlerde soyunu devam ettiremeyecek tonla kadınla beraber olmuştur ve şimdiki hedefi gerçekten sevdiğine inandığı ,ufak bir italyan aksanıyla, rita'ya ulaşmaktır. Ve işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenen lanetlimisss gerçek aşkı olduğuna inandığı rita'nın hobilerini neyi sevip sevmediğini ve ona göre gercek aşkın ne olduğunu ögrenir. Burası çokomelli zira daha sonra buraya değinicez. Eh haliyle hanım kızımız bu sorunun sorulduğu herkes gibi cevabını allayıp pullayarak anlatır
' Yok efenim dağ başında yaşamak yok yakışıklı yok zengin yok mütevazi... bildiğin azına tüpürdümün beyaz atlı prensini anlatıyor. İstediği malumatı alan kahramanımız kadının tamamen isteyeceği birine dönüşüyor. Yani öyle böyle değil resmen onun ruh ikizi oluyor. Sonuç mu bir tokat ve ayrılık ve yine ve yine ve bir kez daha. Hatta son oyun olarak bir erkeğin düşebileceği en küçük düşürücü konum olan +30 çocuk yapma vaktim geldi diyen kadına bile dönüşüyor ve son tokadını yiyiyor. Nerden bilsin aslında insanların istedikleri şeyleri gerçekte istemediklerini nerden bilsin saha raporlarının zengin erkek isteyen kadınların oranını %90 olduğunu söylediğini. Nerden bilsin her istediğini verse de bazı kadınların bundan etkilenmeyeceğini. Ve bir perde daha kapanır.
Bir sonraki perdede can sıkıntısıni giderecek son limanı tarafından reddedilmiş olan her güçlü kimsenin yapacaağı gibi adrenalin peşine düşüyor. Böylece filmin ikonik sahnelerinden biri olan dağ sıçanı kaçırma sahnesi gerçekleşiyor. Tabi sonunda ölüyor ve yarın olacak bugünlerde de ölüyor. Hatta bir çoğunda kendisi intihar ediyor taa ki bundan sıkılana kadar o zaman bir perde daha kapanıyor.
Ve evet sonunda ölüm dahil çoğu şeyi yaşamış ve hayattan bıkmış bir bilge olarak mustafa sandalın meşhur her şeyi biliyorum ama size söylemiyecem dudak hareketiyle kafede otururken aklına daha önce başarısız olan zekice bir fikir geliyor. Ve ritaya her şeyi anlatıp ezberlediği günlük hayattan ufak tahminlerle bunu kanıtlıyor ve daha once yapmadığı bir şey yapıyor: beraber yataga giriyorlar. Ooo rtük dir bir dakika canım sende, bildiğin gibi değil rita aslında buna biraz acıdığından biraz da doğru söyleyip söylemediğini merak ettiğinden yapıyor. Kahramanımız kız uyurken ona duygularını açsada boş. kız onu iplemiyor zaten. Ve bir perde daha kapanır. Meriçlik ve mercy seks boş iş yani.
Yeni perdeyle karakterimizi yüzünden mustafa sandal dudak hareketi silinmiş çevresine yardım eden yüce gönüllü, babacan biri olarak görürüz. Artık parasıyla daha az para veren inek öğrencisini kovdurduğu piyano hocasından ders almaya başlar. (sanat için böyle şeyler yapılır) buz şekillendirme sanatını ögrenir ve daha önceden görmezden geldiği ve sonradab sadece bir günlük ömrü kaldığını öğreneceği ihtiyar dilenciye yardım eder. Perde kapanır.
Yeni perdeyle karakterimiz değişmemiştir, olgunlaşmıştır. Nerde ne oldugunu adım gibi bildiğinden yolda kalmışlara, ağaçtan düşenlere, evsizlere ve yeni evlilere yardım eden sanatçı ruhlu yüksek özgüvenli pozitif biridir. Ve artık film ve bu yazı sona ermelidir. Yeni bugünde rita önce karakterimizi buzdan yaptığı heykelle görür ve onla ilgili bilmediği yeni şeyler olduğunu fark ederek kahramanımıza 'gizemli' damgasını vurur. Daha önceden küçümsediği programı arkasında belediye eşrafı, mıhtar ve köyün ileri gelenleriyle beraber anlamlı bir konuşmayla yapınca daha önceki 'dün olan bugün'lerde olmamış bir şey olur ve ,ekonomi düzelir.(!) Şaka saka ekonomimiz çok iyi, hem şimdi soğuktur silivri!, ve rita kahramanımıza kahve içmeyi teklif eder ee tabi insanlara yardım etmekle meşgul olan kahramanımız tarafından reddedilip "ben öyle her erkek gibi değilimdir beni haketmen lazım" rozetini kahramanımıza yapıştırır. Üstelik bu daha hiçbir şey aynı gün akşamına gideceği partide kahramanımızın çoktan olduğunu ögrenmesiyle ona 'eğlenceli' sıfatını da yakıştırır. Partiye gittiginde onu harika piyano çalarken görmesiylede 'eli ayağı iyi çok şükür hem sanatçıda' rütbesine çıkarır ve bir sonraki sahnede diğer sıfatlar olmasa da tek başına yeterince etkin olan bölge halkı tarafından aday ol oy verelim unvanını yani 'tanınırlık ve saygı duyulma' skinini açar. Bir sonraki sahne olan erkek açık artırma sahnesindeyse (dağ sıçanına kışın bitip bitmeyeceğini soruyorlar ne bekliyonuz ki) bütün parasına yatırıp alfayı uzaktan tanıyacak olan kasabanın güzeli ve diğer kadınlardan önce alması gerektiğini fark eder ve kahramanımız son olarak 'talep edilebilirlik 'ünvanını alıp tüm özellikleri açar. Bu karşılıklı aşk sinyallerinden sonra kahramanlarımız geceyi yatakta bitirir ve son perde kapanır.
Yeni perdede filmin başka bir ikonik sahnesini görürüz artık 'bugün aslında dün' olmuş. Kahramanımız sonunda aşık olduğu kadını kendine aşık etmiştir. Olay mutlu sona ermiştir.
Ve böylece ilk paragraflarda söylemiş olduğum hipotezi kanıtlamak için ufak bir özet geçtiğim ve muhtemelen diğer giriler arasında kaybolacak entrymin sonuna geldik. Hayatta istedigi yeri edinememiş, her şeyi eleştiren bunların doğal sonucu olarak aşık olduğu kadına olan duygularını bile bastıran bir adamın özgüvenli, bilge, çoğu şeyi tattığından olgun, sanatçı, gizemli, yardımsever, sevilip sayılan ve talep edilen, evdeki kavanozları tek eliyle açabilen birine dönüşmüş görürüz. İşte bu durmadan reddedildiği kadına olan aşkı için değişip alfa bir role bürünmüş bir adamın öyküsüdür. İşte bu efsanevi bir aşkın öyküsüdür. Ama bu efsane tek bir tarafındır zira öteki taraftaki hikayenin diger yüzü olan rita'da aşkı için yapmış olduğu hiçbir değişim yoktur hatta kahramanımıza alfa bir role bürünene kadar aşık bile değildir. Bu vasıflara sahip olan birine aşık olmamak zaten elde değildir hatta bu vasıflara sahip birisi varsa gelsin istesin beni babamdan. (bkz: swh)
İşte bu sebepten ben çoğu aşk öyküsünü sevmem. Çoğu kültürde İnsanlar erkeklerden sevdikleri kadınlar için ölmelerini bekler. İşin kötü yanıysa ben dahil birçoğumuzun bunu kanıksamasıdır. Yani vur yanağımıza tokadı al elimizden dondurmayı öle yani.
Okuyup çalışsalar vatana millete faydalı olacak tipler Kendileri kadar fedakarlık göstermeyen kadınlar için Dağı delerler, çöllere düşerler. Eh tabi istisnalar vardır efsanevi olmasının anlamı olan istisnalar. Karşılıklı fedakarlıkların olduğu istisnalar. Beren için fedakarlıkta bulunan luthien gibi, kadın gibi davrandığından sevmediğim romeo için ölen juliet gibi, balkanlardan göç ederken onca zorluga rağmen asla ayrılmayıp kenetlenen büyük büyükbabam ve anneannem gibi...
Edit: titanik efsanevi değildir. Koca kıçını kenara kaydıramayan bir tip yüzünden gül gibi çocuğun telef olduğu bir film don kişottan bile daha az romantiktir.
[/color]
[color=white] Üst edit: çok uzun ve spoilerlı bir giri ona göre tostunuzu kahvenizi alıp öyle okuyun. Hatta dur bir kiyak daha yapayim belki yazarken 10 defa baştan dinlediğim şarkıyı ekliyeyim böylece onla başlayıp onla bitirebilirsiniz.
Aynı günün tekrar takrar tekrar yaşanması temasıyla birçok filme ilham olmuş olan ve bir nevi kahramanımızın gerçek aşka doğru yoldan ulaşmasıyla son bulan kült bir film.
Eh tabi işin aslı öyle değil zira değinilen gerçek aşkta öyle bütün zorluklara rağmen birbirine kavuşan çifleri anlatmıyor. Tamam zorluklar var ama bu zorluklar öyle zorluklar değil.
Öncelike aynı günü durmadan yaşayan karakterimiz bir erkek gibi davranması ve kurallara sıkı sıkı uyması konusunda yetiştirilmiş italyan bir aileden geliyor. Ee haliyle bu da onu sık sık yakınan zekice esprileriyle ve iğneleyici uslübuyla her şeyi alaya alan bir tipe dönüştürmüş. Karakterimizin prodüktörü olan rita (bu ismi unutmayın)da diğer herkes gibi hakarete varmayan bu esprilere gülüyor belki de kahramanımız için 'aslında tunç iyi çocuktur' diyor. Işte olaylar başlamadan önceki tablomuz bu şekilde. Bundan sonrasıysa bir karakter inşaası ve bir savı güçlendirme çabaları.
Olaylar başlayınca ve kahramanımız bunun bir lanet değil bir hediye olduğu kanaatine varınca bu hediyeyi hoyratça kullanmaya başlıyor. Bir önceki aynı günde kendisi hakkında ufak bir detay öğrendiği kasabanın en güzel kızını tavlıyor. Ön sevişme sırasında rita'nın adını sayıklama potunu kırıyor. Burası ilginç çünkü aslında o anda gerçekten sevdiği kişinin kim olduğunu anlıyor. Bu arada kırdığı potu senle evlenmek istiyorum diye düzeltiyor. Eh kasabanın güzel kızı sevinip kirılan potu unutuyor(bkz: swh)
Güzel bir kadını tavlamış olmanın özgüveniyle bankanın Para transferi sırasındaki ufak bir anından faydalanarak aslında daha iyi bir hayata ulaşmasını sağlayacak olan kariyer takıntısını sonlandırıyor. Ee bir gün için fazla olan bu parayla iyi bir elbise ve marka bir araba alıyor akşamınaysa yanına aldığı kadınla (dünkü değil ve rita'da değil) iyi, kötü ve çirkin olduğunu düşündüğüm filmin galasına kovboy ve mini etekli seksi barmen kılığında gidiyor. Kısaca paranın nimetlerinden faydalanıyor ve birden gücü ele geçirmiş olan herkesin yaptığı gibi 'dün olan bugün'de yatmış olduğu kasabanın en güzel kadınını sinema girişinde alaya alıyor. Böylece karakterimiz "para insanı değiştirmez açığa çıkarır" sözünü haklı çıkarırcasına sınırlarını tanıyor ve özgüveni paranın kirli kağıdına artık ihtiyaç duymuyor.
Eğlenceyle geçen bir sürü 'dün olan bugün'den sonra kahramanımız sıkılıyor ve artık aşka olan arzusu artıyor. Burasıda karakterimizin gelişiminde kilit bir aşamadır zira evrim bize derki erkekler kadınların aksine daha fazla kimseyle beraber olup soylarının devam etmesini garanti altına almak ister. Kısaca kahramanımız evrimi kandırmış ve çoktan dün olmuş bugünlerde soyunu devam ettiremeyecek tonla kadınla beraber olmuştur ve şimdiki hedefi gerçekten sevdiğine inandığı ,ufak bir italyan aksanıyla, rita'ya ulaşmaktır. Ve işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenen lanetlimisss gerçek aşkı olduğuna inandığı rita'nın hobilerini neyi sevip sevmediğini ve ona göre gercek aşkın ne olduğunu ögrenir. Burası çokomelli zira daha sonra buraya değinicez. Eh haliyle hanım kızımız bu sorunun sorulduğu herkes gibi cevabını allayıp pullayarak anlatır
' Yok efenim dağ başında yaşamak yok yakışıklı yok zengin yok mütevazi... bildiğin azına tüpürdümün beyaz atlı prensini anlatıyor. İstediği malumatı alan kahramanımız kadının tamamen isteyeceği birine dönüşüyor. Yani öyle böyle değil resmen onun ruh ikizi oluyor. Sonuç mu bir tokat ve ayrılık ve yine ve yine ve bir kez daha. Hatta son oyun olarak bir erkeğin düşebileceği en küçük düşürücü konum olan +30 çocuk yapma vaktim geldi diyen kadına bile dönüşüyor ve son tokadını yiyiyor. Nerden bilsin aslında insanların istedikleri şeyleri gerçekte istemediklerini nerden bilsin saha raporlarının zengin erkek isteyen kadınların oranını %90 olduğunu söylediğini. Nerden bilsin her istediğini verse de bazı kadınların bundan etkilenmeyeceğini. Ve bir perde daha kapanır.
Bir sonraki perdede can sıkıntısıni giderecek son limanı tarafından reddedilmiş olan her güçlü kimsenin yapacaağı gibi adrenalin peşine düşüyor. Böylece filmin ikonik sahnelerinden biri olan dağ sıçanı kaçırma sahnesi gerçekleşiyor. Tabi sonunda ölüyor ve yarın olacak bugünlerde de ölüyor. Hatta bir çoğunda kendisi intihar ediyor taa ki bundan sıkılana kadar o zaman bir perde daha kapanıyor.
Ve evet sonunda ölüm dahil çoğu şeyi yaşamış ve hayattan bıkmış bir bilge olarak mustafa sandalın meşhur her şeyi biliyorum ama size söylemiyecem dudak hareketiyle kafede otururken aklına daha önce başarısız olan zekice bir fikir geliyor. Ve ritaya her şeyi anlatıp ezberlediği günlük hayattan ufak tahminlerle bunu kanıtlıyor ve daha once yapmadığı bir şey yapıyor: beraber yataga giriyorlar. Ooo rtük dir bir dakika canım sende, bildiğin gibi değil rita aslında buna biraz acıdığından biraz da doğru söyleyip söylemediğini merak ettiğinden yapıyor. Kahramanımız kız uyurken ona duygularını açsada boş. kız onu iplemiyor zaten. Ve bir perde daha kapanır. Meriçlik ve mercy seks boş iş yani.
Yeni perdeyle karakterimizi yüzünden mustafa sandal dudak hareketi silinmiş çevresine yardım eden yüce gönüllü, babacan biri olarak görürüz. Artık parasıyla daha az para veren inek öğrencisini kovdurduğu piyano hocasından ders almaya başlar. (sanat için böyle şeyler yapılır) buz şekillendirme sanatını ögrenir ve daha önceden görmezden geldiği ve sonradab sadece bir günlük ömrü kaldığını öğreneceği ihtiyar dilenciye yardım eder. Perde kapanır.
Yeni perdeyle karakterimiz değişmemiştir, olgunlaşmıştır. Nerde ne oldugunu adım gibi bildiğinden yolda kalmışlara, ağaçtan düşenlere, evsizlere ve yeni evlilere yardım eden sanatçı ruhlu yüksek özgüvenli pozitif biridir. Ve artık film ve bu yazı sona ermelidir. Yeni bugünde rita önce karakterimizi buzdan yaptığı heykelle görür ve onla ilgili bilmediği yeni şeyler olduğunu fark ederek kahramanımıza 'gizemli' damgasını vurur. Daha önceden küçümsediği programı arkasında belediye eşrafı, mıhtar ve köyün ileri gelenleriyle beraber anlamlı bir konuşmayla yapınca daha önceki 'dün olan bugün'lerde olmamış bir şey olur ve ,ekonomi düzelir.(!) Şaka saka ekonomimiz çok iyi, hem şimdi soğuktur silivri!, ve rita kahramanımıza kahve içmeyi teklif eder ee tabi insanlara yardım etmekle meşgul olan kahramanımız tarafından reddedilip "ben öyle her erkek gibi değilimdir beni haketmen lazım" rozetini kahramanımıza yapıştırır. Üstelik bu daha hiçbir şey aynı gün akşamına gideceği partide kahramanımızın çoktan olduğunu ögrenmesiyle ona 'eğlenceli' sıfatını da yakıştırır. Partiye gittiginde onu harika piyano çalarken görmesiylede 'eli ayağı iyi çok şükür hem sanatçıda' rütbesine çıkarır ve bir sonraki sahnede diğer sıfatlar olmasa da tek başına yeterince etkin olan bölge halkı tarafından aday ol oy verelim unvanını yani 'tanınırlık ve saygı duyulma' skinini açar. Bir sonraki sahne olan erkek açık artırma sahnesindeyse (dağ sıçanına kışın bitip bitmeyeceğini soruyorlar ne bekliyonuz ki) bütün parasına yatırıp alfayı uzaktan tanıyacak olan kasabanın güzeli ve diğer kadınlardan önce alması gerektiğini fark eder ve kahramanımız son olarak 'talep edilebilirlik 'ünvanını alıp tüm özellikleri açar. Bu karşılıklı aşk sinyallerinden sonra kahramanlarımız geceyi yatakta bitirir ve son perde kapanır.
Yeni perdede filmin başka bir ikonik sahnesini görürüz artık 'bugün aslında dün' olmuş. Kahramanımız sonunda aşık olduğu kadını kendine aşık etmiştir. Olay mutlu sona ermiştir.
Ve böylece ilk paragraflarda söylemiş olduğum hipotezi kanıtlamak için ufak bir özet geçtiğim ve muhtemelen diğer giriler arasında kaybolacak entrymin sonuna geldik. Hayatta istedigi yeri edinememiş, her şeyi eleştiren bunların doğal sonucu olarak aşık olduğu kadına olan duygularını bile bastıran bir adamın özgüvenli, bilge, çoğu şeyi tattığından olgun, sanatçı, gizemli, yardımsever, sevilip sayılan ve talep edilen, evdeki kavanozları tek eliyle açabilen birine dönüşmüş görürüz. İşte bu durmadan reddedildiği kadına olan aşkı için değişip alfa bir role bürünmüş bir adamın öyküsüdür. İşte bu efsanevi bir aşkın öyküsüdür. Ama bu efsane tek bir tarafındır zira öteki taraftaki hikayenin diger yüzü olan rita'da aşkı için yapmış olduğu hiçbir değişim yoktur hatta kahramanımıza alfa bir role bürünene kadar aşık bile değildir. Bu vasıflara sahip olan birine aşık olmamak zaten elde değildir hatta bu vasıflara sahip birisi varsa gelsin istesin beni babamdan. (bkz: swh)
İşte bu sebepten ben çoğu aşk öyküsünü sevmem. Çoğu kültürde İnsanlar erkeklerden sevdikleri kadınlar için ölmelerini bekler. İşin kötü yanıysa ben dahil birçoğumuzun bunu kanıksamasıdır. Yani vur yanağımıza tokadı al elimizden dondurmayı öle yani.
Okuyup çalışsalar vatana millete faydalı olacak tipler Kendileri kadar fedakarlık göstermeyen kadınlar için Dağı delerler, çöllere düşerler. Eh tabi istisnalar vardır efsanevi olmasının anlamı olan istisnalar. Karşılıklı fedakarlıkların olduğu istisnalar. Beren için fedakarlıkta bulunan luthien gibi, kadın gibi davrandığından sevmediğim romeo için ölen juliet gibi, balkanlardan göç ederken onca zorluga rağmen asla ayrılmayıp kenetlenen büyük büyükbabam ve anneannem gibi...
Edit: titanik efsanevi değildir. Koca kıçını kenara kaydıramayan bir tip yüzünden gül gibi çocuğun telef olduğu bir film don kişottan bile daha az romantiktir.
[/color]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?