Eskiden oturduğum şehirde Salı günü fön çektirmek gerekince kapısına dayandığım yer. Hiç de hayır demiyorlar. Kalfalardan mutlaka biri eskiden kadın berberinde çalışmış oluyor.

ben buraya ilk defa ukrayna'ya ayak bastığım ilk gün gittim. ama o nedenden değil. çekin bir tabure anlatıyorum.

aiesec projesi için başvurup, mülakatı geçmiştim. uçtum ukrayna'ya, havaalanına vardım. projemin başındaki kız elinde pankart gibi bir şeyle karşılıyor bizi. tanışma, kültür değişimi, o antalya diyor ben de poroşenko diyorum oluşturun işte kafanızda. cidden sorumluluk sahibi alımlı bir kız.
bu sırada diğer kişilerle tanışıyoruz, bu çinliler batı'ya gittiklerinde batılı adı alıyorlar, işte kızlar glory, daisy erkekler bernard falan. işte bu sırada hayatımı değiştireceğinin farkında olduğunu bilmediğim çinli bir çocukla tanıştım. hayatım boyunca bir daha asla bir çinli ile çalışmamaya yemin ettirdi pezevenk.

fitz.

bu oğlanın adını telaffuz edemediğim için gerçek adını bilmiyorum. ama amına koyayım fitz bir insan bu kadar mı yarım akıllı olur? bu bizim tanışma faslımızdan sonra avel avel dolanmış ortalıkta. bir kadın buna ingilizce "beraber eğlenelim mi?" demiş, bu çocuk-adam(her neyse) "aa birlikte eğlenmek istiyorlar, ne kadar iyi insanlar" diye takılmış peşine. bu arada çinlilerin maaşlar bok gibi, ukrayna bunlara vize uyguluyor. ensesi kalın tipler bilir ki ukrayna'ya gidebilen çinli'nin cebi doludur. tabi biz fitz'i tek parça halinde bulmak istiyoruz.

bu sırada kız bana diyor ki fitz'i bulmamız lazım. "lan ben nasıl bulacağım alfabenizi bile bilmiyorum s.k kırığı" demedim tabi, projenden biri alsan alamazsın, satsan si..tirip gitmez.. ukrayna'ya ayak bastığım ilk gün, bana 'buddy' diye verilen rehber kızla kerhane kerhane çinli aramaya çıktık.

bildiğiniz sokak sokak bilenen kerhanelere giriyoruz. liveleak'a bakıp kahkaları basan ben, bu mekanları görünce cidden böbreğinden köfte yapar müslümanlara yedirirler diyorum. gri, soğuk (kıştayız), tip tip gopnikler ve raguller etrafta. kerhane mamalarıyla diyaloğa giriyor kız, ben de yanında duruyorum, bak şöyle sor falan diyorum. kıza yan bakan olursa diye kolaçan ediyorum, bakan yok tabi. gittiğim kerhanelerden birinde kalorifere dayanış bir adamın yüzünü gördüm. orada kaloriflerler bizim sobalar gibi adamın yüzü yanmış adamdan tık yok.

kıza "excuse me what the fuck?" diyorum o da krokodil denilen bir uyuşturucu olduğunu, ülkenin anasını si..tiğini anlatıyor. rus asıllı bu kız, putin'in bu illeti büyük oranda azalltığı için deli gibi sevildiğini anlatıyor bana. ben o sırada 5000 yıllık çin tarihine küfür etmekle meşgulüm.

5 saati geçmişiz artık, ben artık güzel ukraynalı kadınlara bakamıyorum. boynum yorulmuş, gözüm alışmış onlar artık normal..

artık sadece bir günde kiril alfabesinin yarısını çözmüşüm, sex shop görünce artık okuyabiliyorum, malum sebeplerden. şehirden çok da uzak olmayan bir yere girdik, artık bu yerde sıva diye bir şey yok. boya hiç yok. gökyüzü gri, binalar gri ortamdaki tek renk insanların mavi gözleri, benimse 'çurka' olduğum 1000 km öteden belli. burası biraz daha tuhaf bir yerdi çünkü apartmana girmeniz için alt kat ara girişten bir yere girmeniz gerekiyor, ilk defa kapı önünde slav squat yapılmayan büyük kerhane görüyorum. nasıl bir yerse kızın zile basmaya götü bile yemedi, bana bas dedi, bastım girdik içeri.. bu sefer bu mama'nın aurasından daha yetkili biri olduğunu anladım.

bizim çinli burada değilmiş ama yağlı kaz bulunduğunu bir şekilde haber almış (nasıl bir ağı varsa) bizi oraya yönlendirdi, yer de yakın. benim o soğukta çıplak elle gezerken artık canım yanıyor, bitkin bitkin bastım zile. kadınlar şto(?) diyor kız konuşuyor girdim yine.

fitz'in suratında avel avel bir ifade var, eline bornoz vermişler çocuğun. fahişenin de suratında bıkkın bir ifade. kaç saattir oradalar ama halen bizim fitz, çin seddi'ni aşmamış. ne bok döndüğünü bile anlamamış kendini rehin sanmış orada. sarıldı ağladı bana. ben sinirliyim etrafa bakıyorum, çünkü oğlana daha fazla baksam vurasım gelecek biliyorum.

etrafa bakarken fahişenin çok zarif ve alımlı olduğunu fark ettim. aklıma yazdım mekanı sonrası için.. fitz denilen hıyarın bana yaptığı tek iyilik bu olabilir.

Daha acınasısı ise şimdiki aklım olsa evlenmezdim, seninle olurdum diyenidir.

Yeryüzünde insandan çok daha güçlü, farklı özelliklere sahip binlerce tür varken evrim ve doğal süreç içerisinde hepsi yok olup gitti. Ama insan sürekli vardı ve var olacak. Bunun en temel nedeni; insanın ne olursa olsun yaşam endeksli programlanmış olmasıdır. Yani yazarın ifadesiyle devam etmesidir. İnsan böyle bir varlık işte. Herşeye rağmen var olmaktan yanadır. O yüzden ölümden korkar. O yüzden yok olmayı,unutulmayi kabullenmek istemez. İstemese de devam eder... Neyse uzatmayayim sanırım demek istediğim anlaşıldı vesselam:)

aman aman nereye geldim lan ben, daha demin evdeydim

64 model impala.

önce güldüm sonra canımı sıktı (bkz: swh)

Tamamen işyeri profiline bağlı durumdur. Plazalardaki kurumsal firmalarda personel hafiye gibi birbirini takip eder ve daha ilk hatada uyumsuzlar ortaya söylenerek uyarılır.
Öte yandan muhafazakar firmaların erkek tuvaletlerinde abdest alan erkek personel yere kağıt havlu serip üstüne basıyor, sonra da yerden kaldırmadan öylece bırakıp gidiyormuş diye duydum. Yani yerler sürekli ıslak kağıt havluyla kaplıymış.
Kadın bölümü daha temiz oluyormuş.
Gene plazalarda ofisiniz Çinlilerle aynı kattaysa yandınız demektir. Sürekli yeşil çay içip tuvalete gidiyorlar ve sifon çekme alışkanlıkları yok! Ayrıca soya sosu ve sarmısaklı yemeklerden dolayı kokudan içeri girilmiyormuş. Genelde erkek personel çalıştığı için kadın bölümü hakkında yorum yapamayacağım.

romalılar, bir kadına tecavüz eden kişiyi, yumurtalıklarını iki taş arasında ezerek cezalandırırdı.
:(

tek ağız iki erkek varsa, bir yerde penis penise değecektir.
iki ağız tek erkek varsa, bir yerde dudak dudağa değecektir.

illa ki bir şekilde aynı cinsiyetten iki insan o teması sağlayacak yani.

Ee soru mu. Sarışın olması

Oku babam oku

Sanıldığı kadar güzel olmayan aktivite. Suyun içinde gerekli hissi yaşayamıyorsunuz. Düşünce olarak hep ilgi çekici olsa da maalesef tatmin edici değil.

Bunun ardından erkek içe kapanır ve cinselliğini çok daha farklı şeylere yoğunlaştırır. Sanatta zirveye çıkar ve bir gün bütün bunları aşıp yeni bir kadınla tanışır tam yeni nesiller oluşturacakken erkeğin geçmişi onu yakalar, oturur ve ağlar. Eşi yanına gelir ve onu teselli eder. Artık kahramanımız bu olaya kafayı çok feci takmıştır. bunu aşmak için değişik yollara başvurur hatta ve hatta gözleri kapalı yapmayı dener ama sonuç yine aynıdır devam edemiyordur. Aradan geçen onca zaman kahramanımıza bunların sebebini unutturmuştur zira bu anıyı çok derinlere gömmüştür kendisi. Ve artık kahramanımız gay olduğundan şüphelenmeye başlar. ve uygun fiyata eli yüzü düzgün bir jigolo bulup ona bu konuda hassas olduğunu ve olayların yavaştan gelişmesini istediğini söyler. Her şey güzel iyi gider kahramanımız devam etmek için gerçekten çaba sarfetmektedir. Kayganlaştırıcılar sürülmüş ön sevişme gayet güzel geçmiştir. Tam jigolo beyimiz adamın içine girecekken kahramanımızın gözleri fal taşı gibi açılır ve bir dejavu yaşar. Hemen ayağa kalkar jigoloyu iter ve üryan bir biçimde pencerenin önüne gelir. Dışarısı derin bir karanlıktadır. ve uzaktan gece canlılarının sesleri geliyordur tam arkasındansa jigolonon ben zaten saatlik ücret alırım diye serzenişlerini duyabiliyordur. Kahramanımız gecenin en karanlık olduğu yere odaklanır. Artık gerçeği biliyordur.
(bkz: birbirini tetikleyen olaylar silsilesi)

Bazı kadınların güzelliği sizi bir sever bir ısırır. Bir bakarsınız yumuşak flu romantik bir güzellik görürsünüz. Sonra ışık ortam değişir, bir anda çirkinleşir, sertleşir bir canavara döner.

Bu tip kadının Holivud versiyonu İçin
(bkz: Emma stone)

Oral seks sevmek. Ama sadece partnerin yaparsa.

Tampon kullanmak
Klitorisle oynamak

Cinsiyete özgü başlığa cinsiyete özgü organlarlA ilgili içerik yazılır bence. Geri kalan herşey erkekler için de geçerli olabilir.

Hiçbir şey uzun sürmüyor. Mutluluk, mutsuzluk kadar önemsiz o yüzden.