26 eylül 2019 istanbul depremi

cinsel psikolog
baya bir salladı.
anında telefonlar ve internet kesildi
sadece whatsapp çalışıyordu (çok ilginç..)
büyük bir depremde ne kadar çaresiz olduğumuzu gördüm. deprem anında yapacak hiçbir şey yok. mal gibi ayakta durmaya çalışıyor insan. tahliye etme işi falan hikaye
pierre woodman
inançları gereği ayıla bayıla sesli dua haykıran teyze ve amcalar içeren video. bu kadar inançlı insanların, neden bu kadar panik yaptığını anlayamıyorum? Hakk'ın rahmetine kavuşup, ömür boyu hazırlandığın cennette huzurla gitmek varken bu fani dünyadan göçme korkusu niye??? şimdi dinsiz ve imansızlar düşünsün, öteki tarafta dinsizleri ya hiçlik ya da cehennem bekliyor olacak.
arcq and arc
(bkz: büyük istanbul depremi)

geliyor gelmekte olan dedirten başlık. aklıma türkiye'nin diğer şehirlerinden gelen yağmacılar geldikçe ürperiyorum. enkazların altında kalan altın vb değerleri eşyaları yağmalamak için toplanan otobüsler dolusu hırsız. geçmiş olsun...
4
okuryazar okuryazar
İzmit depreminde asker çekip vurmuş yakaladığını dedilerdi. İstanbul'a hangi birine yetişecek?
arcq and arc arcq and arc
bende duymuştum. nerede okuduğumu hatırlayamadım, enkazın altında bir kadın elini uzatmış yardım edin diye. adamlar parmağını kesmiş, yüzüğü alabilmek için, kadını orada bırakmışlar. korkunç.. birde İstanbul'dan bahsediyoruz sen düşün olabilecekleri ..
Sigmund Freud Sigmund Freud
intikam infazı, kıskançlık katliamı, tecavüz vs de çok olur
arcq and arc arcq and arc
o karmaşada her şey olabilir
arsenikiskyla
Edirne Merkez'de, yani merkez üssünden 200 km uzakta alttan hafif bir vurma şeklinde hissedilmiştir. Tabii o sırada zemin katta bulunduğum için 7 sn'de dışarı attım kendimi.

Bu depremde yalnızca S dalgasını hissettik. Muhtemelen beklenen büyük depremde önce P dalgası ile sağa sola sert bir sallanacağız, işte o ortalama 10-15 sn'lik p dalgasında kendinizi dışarı attınız, attınız, ardından S dalgası gelecek ve aşağı yukarı doğru beşik gibi sallayacak. Asıl yıkımı yapacak olan dalga da bu zaten. Ev içinde veya dışarıya uzak bir yerdeyseniz gözünüze ilk kestirdiğiniz yaşam üçgenine dalın ve sarsıntı tamamen bitene kadar sakın çıkmayın.

26 eylüldeki depreme gelirsek;

bu deprem istanbul'un deprem konusunda ne kadar bilgisiz ve çaresiz olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir maalesef. bu bağlamda baktığımızda, 26 eylüldeki istanbul depremi, istanbul'un var olan deprem tehdidini gözümüze gözümüze sokması bakımından oldukça önemlidir. Sigorta ve Bina güçlendirme firmasında çalışan tanıdıklarınız varsa 26 eylül'den sonra gelen talep patlamalarını onlar daha net anlatacaklardır. Ayrıca google'da deprem çantası, yaşam üçgeni gibi kavramların aratılma sıklığını da 26 eylül'den sonra kontrol edebilirsiniz.

Neticede büyük deprem er ya da geç olacak, hatta adalar, silivri, mürefte üçlüsünden aynı anda üçlü bir mega deprem de görebiliriz, yahut 3 farklı zamanda yaşanacak üç büyük deprem de yaşayabiliriz ki bu istanbul gibi bir şehir için maalesef ölümden farksız. ne kadar zamanımız var bilmiyorum ama, yıllardır hareketsiz olan silivri önündeki segmentin de harekete geçmesiyle ilk kırılması beklenen adalar segmentinin üzerindeki baskının daha da arttığını, bu da beklenen depremin tarihinin öne çekildiği anlamına gelebilir.

İstanbul bu saatten sonra bu boyutta bir depreme hazırlıklı hale getirilebilir mi?

Öncelikle kısa vadede maalesef bu mümkün gözükmüyor. Özellikle bir süredir imar affı ile kaçak yapılar bile yasallık kazanıyorken, yüzde 60'ı 99 depreminden önce yapılmış binalarla dolu istanbul'u bu depreme tamamen hazır hale getirmek maalesef çok uzun bir süreç. 2001 sonrası inşa edilen her yapıya güvenli diyebiliriz. 99 depreminde saplama kirişle yapılmış, max c10 beton kullanılmış binaların yalnızca yüzde 20'sinin yıkıldığını düşünürsek, c25 beton, standart nervürlü demir ve radye temelle inşa edilen bir bina bu depremlerde yıkılmayacaktır, en azından mühendislik hesapları böyle diyor. Müteahhit bozuntuları ne kadar malzemeden çalsa da, mühendis bunu öngörüp, binayı buna göre hesaplıyor. bu sebeple binaların çoğu beklenenden çok daha sağlam olarak inşa ediliyor. dolayısıyla 2001 sonrası yapılmış bir binada oturuyorsanız ilk dikkat etmeniz gereken şey evin içinde üzerinize devrilme potansiyeli olan eşyaları sabitlemek.

Peki deprem sonrası?

kıyamet sonrası filmlerinden fırlamış bir istanbul'la karşılacağımızı aşağı yukarı tahmin edebiliriz. asıl sıkıntı da burada başlayacak. DAha fazla can sıkmamak için bunları yazmayı düşünmüyorum, zaten az çok neler olabileceğini tahmin edebilirsiniz.

peki ne yapmalı?

aslında Yapılması gereken en mantıklı şey istanbul'dan ayrılmak, kırklareli, tekirdağ'ın kuzey uçları, edirne'nin kuzeybatı tarafları gibi hem merkez üssüne yeterli ölçüde uzak, hem de zemin olarak türkiye'nin en sağlam yerlerinden birine yerleşmek. buralarda sosyal hayat, iş imkanları istanbul kadar çeşitli ve zengin olmayacak ama, en azından daha kaliteli bir yaşam sürme ve de deprem denen beladan direkt olarak korunma şansına erişeceksiniz. ama tabii kurulu bir düzeni bırakmak, istanbuldan başka yerde iş bulamama ihtimali, istanbul'un imkanlarına alışmak gibi sebeplerden dolayı bu en az tercih edilen yöntemlerden birisi oluyor. O halde yapılacak şey önce sağlam bir binadan oturulduğundan emin olmak, deprem çantası hazırlamak, evdeki yaşam üçgenlerini belirlemek, eşyaları duvara sabitlemek ve hangi dine mensupsanız deprem sırasında ona dua etmek.

umarım en az hasarla atlatırız. sevgiler.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol